Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/120 E. 2021/1184 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/120 Esas
KARAR NO: 2021/1184
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/03/2019
KARAR TARİHİ: 04/11/2021
——, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; dava dilekçesinde, davacı şirket ile davalı firma arasında —– akdedildiğini, taraflar arasında akdedilen bu sözleşmeye göre davacı şirket, davalı firmanın —– davalı firmanın belirtiği bölümlerde ——-davalı firmanın ihtiyaç duyduğu diğer alanlarda kendi personeli ile gerekli hizmetleri sağladığını, ayrıca davalı firma sözleşmeye ek bir madde ekleyerek davacı şirketten —– de aldığını, sözleşmenin daha sonra davalı tarafça —- tarihinde tek taraflı feshedildiğini, davacı şirketin sözleşmeden kaynaklı hizmetin bedeli olarak —— bedellerinin ödenmediğini, davalı firmanın sözleşmede belirtilen ödemeyi yapmadığı—- kayıtlarından, personel giriş çıkış kayıtlarından, davalı firmanın yolladığı— maillerden, tarafların ticari defter ve kayıtlarından, davacı firmanın banka hesap hareketlerinden belli olduğunu iddia ederek, faturalara konu takibe yapılan itirazın iptalini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; cevap dilekçesinde, davacı şirketten davalı şirketin farklı dönemlerde değişen sayıda ve nitelikte personel hizmeti aldığını, ticari ilişki süresindeki karşılıklı mutabakata dayana tüm faturaların ödendiğini, faturaların sözleşmenin feshinden sonra tanzim edildiğini, hizmetlerin ne zaman, kaç kişi, ne şekilde, ne kadar süre ile verildiğinin açıklanmadığını, taleplerin haksız kazanç gayesinde olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme davacının işleri yavaşlatma teşviki nedeniyle feshedildiğini, davacı tarafça sunulan sözleşmedeki imzanın davalı şirkete ait olmadığını, sunulan sözleşmedeki hizmetlerin alınmadığını, davacı tarafa en son —- ödeme yapıldığını, savunarak davanın reddini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Davacı vekili, davacı şirket ile davalı firma arasında ——akdedildiğini, taraflar arasında akdedilen bu sözleşmeye göre davacı şirket, davalı firmanın —– davalı firmanın belirtiği bölümlerde —— davalı firmanın ihtiyaç duyduğu diğer alanlarda kendi personeli ile gerekli hizmetleri sağladığını, ayrıca davalı firma sözleşmeye ek bir madde ekleyerek davacı şirketten —-de aldığını, sözleşmenin daha sonra davalı tarafça —- tarihinde tek taraflı feshedildiğini, davacı şirketin sözleşmeden kaynaklı hizmetin bedeli olarak —— bedellerinin ödenmediğini, davalı firmanın sözleşmede belirtilen ödemeyi yapmadığı —– kayıtlarından, personel giriş çıkış kayıtlarından, davalı firmanın yolladığı — tarafların ticari defter ve kayıtlarından, davacı firmanın banka hesap hareketlerinden belli olduğunu iddia ederek, faturalara konu takibe yapılan itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirketten davalı şirketin farklı dönemlerde değişen sayıda ve nitelikte personel hizmeti aldığını, ticari ilişki süresindeki karşılıklı mutabakata dayana tüm faturaların ödendiğini, faturaların sözleşmenin feshinden sonra tanzim edildiğini, hizmetlerin ne zaman, kaç kişi, ne şekilde, ne kadar süre ile verildiğinin açıklanmadığını, taleplerin haksız kazanç gayesinde olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme davacının işleri yavaşlatma teşviki nedeniyle feshedildiğini, davacı tarafça sunulan sözleşmedeki imzanın davalı şirkete ait olmadığını, sunulan sözleşmedeki hizmetlerin alınmadığını, davacı tarafa en son —- ödeme yapıldığını, savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasında, —- tarihli —-imzalandığı, davalının noter ihtarnamesindeki beyanları ve davacının beyanları sabittir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, —- hizmetlerin verilip verilmediği, davacı şirketin sözleşmeden kaynaklı hizmetin bedeli olarak — tarihli —–alacağı bulunup bulunmadığı hususundadır.
Dava, alacağın ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
—- dosyasının tetkikinde;
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik —-alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, —– yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Bu kapsamda, davacı tarafın iddiaları—- tarihli sözleşme doğrultusunda personel destek hizmet bedeli, asgari ücrete gelen artışlar,——, —- yasal ödentilerde meydan gelen artışlar nedeniyle oluşan ücret farkın ve danışmalık hizmet bedeline ilişkindir. Davacı tarafın iddiaları davalı tarafça kabul edilmeyip, sözleşmedeki hizmetlerin alınmadığını, davacı şirketten davalı şirketin farklı dönemlerde değişen sayıda ve nitelikte personel hizmeti aldığını, ticari ilişki süresindeki karşılıklı mutabakata dayana tüm faturaların ödendiğini savunulduğu,
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplandığı ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, ancak masrafları yatırılmadığından bu cihette inceleme yaptırılamadığı, bu nedenle tarafların ticari defterlerinde faturaların kayıtlı olup olmadığı, yapılan ödemelerin neye istinaden yapıldığı incelenemediği, ödenmeyen hizmet bedeli olup olmadığı, ücretlerde artış olup olmadığı tespit edilemediği,
Yine davacı tarafça danışmanlık hizmeti verildiği, hususunda da yazılı delil sunulmadığı, bu cihetteki iddianın ispatlanmadığı,Davacı tarafın yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla, açıklanan nedenlerle ispatlanamyan davanın reddine karar verilmiştir.
İtirazın iptali davasının reddi halinde, İİK madde 67/2’ye göre takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı, red olunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
Davada, dava konusu alacağın bir kısmı için yapılan takibin haksız olduğu anlaşılmışsa da, davacının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmemiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 3.504,64 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 3.445,34 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 29.450,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yatırılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
7-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle,—— Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/11/2021