Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/11 E. 2022/52 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/11 Esas
KARAR NO: 2022/52
DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ: 01/12/2003
KARAR TARİHİ: 20/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin —– tarihinde kızları — doğduğunu,— tarihinde solunum rahatsızlığı — nedeniyle— yatırıldığını, müvekkillerin —- tarihinde daha iyi bir —– verileceği inancıyla —- yatırdıklarını ve davalı —– olduğunu, davalı doktor tarafından yapılan ilk muayenede,——-yardıma ihtiyacı olduğunu, ama bir hafta içinde iyileşip çıkabileceğinin söylendiğini, bu arada —-hal başladığını, davalı —– ishal nedeniyle doğabilecek sıvı kayıplarının önlenmesi için de, —- suretiyle telafi edebileceğini önerdiğini, ancak —-solunum rahatsızlığı nedeniyle beslenmesinin güçlükle olmakta olduğunu ve aldığı sıvıların genzine kaçtığını, davalı ———–sorun olduğunun müvekkil tarafından iletilmesine rağmen, —– bu konuda herhangi bir şey yapmadıklarını, gerekli ilgiyi göstermediklerini ve davalı— — durumunun —— değerlendirdiğini, — durumunun giderek kötü hale gelmesi nedeniyle, müvekkil ve yanında bulunan ablasının, ısrarla — gelmesini talep ettiğini, ancak herhangi bir —– gelmediğini, —sularında bebeğin kusmaya başlaması üzerine, —– verildiğinden, — bulunan diğer —geldiğini, ancak bu arada — vefat ettiğini, davalılardan —– ağır kusurlu harekete neticesi, küçük ——- ölümünün meydana geldiğini, meydana gelen ölüm olayında, davalı şirketin gerek kendi kusurunu, gerekse davalıya ait kusuru ikrar ettiğini, hastanın yaşamını kaybetmesinin hastanedeki ağır ihmalin göstergesi olduğunu, Müvekkillerin hiç beklemedikleri bir anda, anne ve baba olarak bebeklerinin ölümü nedeniyle büyük bir manevi zarar gördüklerini, adeta yıkıldıklarını, davalı şirketin, kusurlu olarak müvekkile kusurlu bir sağlık hizmeti sunduğu halde, — tutarında fatura çıkardığını ve müteveffa — bedenini, bu meblağ ödenmeden teslimden kaçındığını, müvekkillerin bu meblağı ödeyebildikten —– cansız bedenini alabildiklerini, müvekkillerin meydana gelen ölüm nedeniyle, ileride kendilerine maddi olarak yardım edebilecek çocuklarını kaybetmeleri nedeniyle, destekten yoksun kaldıklarını ve maddi olarak da zarara uğradıklarını beyanla; her bir müvekkil için —- olmak üzere toplam — manevi tazminatın, davalılardan müştereken ve müteselsilen,— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, müvekkiller tarafından ödenen — münhasıran davalılardan—–, işleyecek yasal faiz ile birlikte tahsiline, maddi tazminatta fazlaya ilişkin ve diğer talep ve dava hakları saklı kalmak üzere, müvekkillerin ölüm nedeniyle ileride destekten yoksun kalacaklarından şimdilik her bir müvekkil için — olmak üzere toplam — maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen—tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalılar üzerine yüklenmesine ve davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yasal dayanaktan yoksun olduğunu, dava dilekçesinde iddia olunan hususların gerçeği yansıtmadığını, davacıların kızı müteveffanın solunum sıkıntısı rahatsızlığı sebebiyle — tarihinde —yatırıldığı esnada yapılan muayenesinde genel durumunun —— dinlenmekle yaygın —mevcut olduğunu, ——- olduğunu, dakikadaki solunum sayısının—olduğunu, — olduğunu, hastanın—–yapıldığını, yatışında mevcut olan — nedeniyle —tetkiki yapıldığını ve —-çıktığını, gelişen— uygulandığını, —- yaşanmadığını, yapılan tüm bu müdahaleler neticesinde ertesi gün —- daha iyi olduğunu ancak halen —-devam ettiğini, —- —alımının rahat olduğunu, hastanın yatışının ikinci günü —— gösterdiğini ancak bu esnada dakika solunum sayısında artış gözlenmediğini, — de seyretmekte olduğunu, çekilen — — özellik saptanmadığını,—— —-gerçekleştirildiğini, ardından da hastanın yoğun bakıma alınarak — — seyrettiğini, ani olarak —-geliştiğini, bunun üzerine hastaya —- dakika boyunca yapılan —- uygulanmış olmasına rağmen tüm tıbbi müdahalelere rağmen bir cevap alınamadığını, arz edilen durum karşısında müvekkil şirketin veya çalışanlarının herhangi bir ihmal veya kusuru söz konusu olmadığını, zira—— yatırılmış olduğunu, tüm aile bireylerinde —– geçirilmekte olduğunu, ayrıca ——tedaviye yanıt alınamaması nedeniyle taburcu edildiğini ve müvekkilin hastaneye yatırıldığını, tüm bu sebepler ve olgular dahilinde davacıların duygu sömürüsü yoluyla müvekkil şirketten fahiş oranda tazminat talep etmesinin de kanun tarafından korunmayacağını beyanla; yasal dayanaktan yoksun olduğunu ve kötü niyetle açıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı —- tarihli dilekçesinde; Müvekkilinin —— tarihinde davalı hastanede vefat ettiğinden bahsolunan bebek için tüm hastalarına bu güne kadar göstermiş ve göstermekte olduğu üstün dikkat ve ihtimamı gösterdiğini atfı kabil bir kusurunun olmadığı gibi en ufak bir ihmali olduğundan dahi söz edilemeyeceğini davacılar daha önce yeğenlerine gösterilen tedaviye hoşnut kaldıklarından dolayı müvekkilini tercih ederek ——bebeği alıp hastaneye getirdiklerini hasta dosyasından da görüleceği gibi standart hasta kontrol aralığının çok üzerine çıkılarak modern tıppın tüm ileri teşhis ve tedavi yöntemlerinin büyük bir dikkat ve özenle hastaya uygulandığını, hastanın davalı hastanede müvekkilinin ve diğer sağlık personeli tarafından titizlikle yapılan tüm tedavilere rağmen —tarihinde ani şekilde ağırlaştığını daha önce yattığı ve— sevkle geldiği ilk hastanede aldığı kesin olan rota virüsünün neden olduğu rahatsızlıktan ötürü hayatını kaybettiğini, özetle müvekkilinin hastası için tıbben gerekli her şeyi yaptığını azami ihtimam ve özen borcunu eksiksiz olarak ifa ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, hukuki niteliği itibariyle davacıların kızları —- vefat etmesi nedeniyle, destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemi ile hastane masrafı istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, bu kapsamda hasta kayıt dosyası celp edilmiş, —- sayılı dosyası sureti dosyamız arasına alınmış, davacıların mali ve sosyal durumları araştırılmış, tanıklar dinlenilmiş, davacılar kızının daha önce tedavi gördüğü —- kayıtlar getirtilmiş, aile nüfus kayıt tablosu, davalı doktora ilişkin kayıt ve belgeler incelenmiş, taraf vekillerinin belirttiği tüm deliller toplanmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda —- aleyhine açılan manevi tazminatın kısmen kabulü ile her bir davacı için — manevi tazminata hükmolunmuş, ayrıca davacı— destekten yoksunluk tazminatına, davacı—-destekten yoksunluk tazminatına hükmedilmiş ayrıca tedavi giderlerine yönelik olarak da —– tahsiline karar verilmiştir.
Mahkememiz kararının temyiz edilmesi sonucu —-maddesine göre tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile —-kimlik numarası,varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerinin” gerekçeli kararda belirtilmesi gerekİr.Somut olayda davalılar aleyhine — tarafından maddi ve manevi tazminat davası açılması nedeniyle her iki davacının ad ve soyadları ile —- gerekçeli kararda belirtilmesi gerekirken gerekçeli kararda davacı olarak —-demek suretiyle davacıların —– eksik yazılması usul ve yasaya aykırıdır.—–Hakim,tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır;ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.Duruma göre,talep sonucundan daha azına karar verebilir.” Davacı dava dilekçesinde;maddi ve manevi tazminata ilişkin istemleriyle ilgili olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili isteminde bulunmasına rağmen mahkemece,kabul edilen tazminat istemleri yönünden her bir davalı aleyhine ayrı ayrı hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.” gerekçeleri ile bozulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce —- sayılı ilamına uyulmasına karar verilmiş ve yargılamaya Mahkememizin —- sayılı esası üzerinden devam olunmuştur.
Mahkememizin —- sayılı yargılaması neticesinde; davacılar tarafından davalılar aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile her bir davacı için ayrı ayrı — manevi tazminat olmak üzere toplam — manevi tazminatın — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı—tarafından davalılar aleyhine açılan destekten yoksun kalma tazminatının kabulü ile; her bir davacı için — maddi tazminat olmak üzere toplam — maddi tazminatın —tarihinden itibaren — tarihli ıslah dilekçesi dikkate alınarak davacı baba — maddi tazminat, davacı anne — maddi tazminat olmak üzere toplam —maddi tazminatın — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacılar tarafından davalı —aleyhine açılan tedavi giderlerinden kaynaklanan alacak isteminin kabulü ile— —-tedavi giderinin dava tarihi olan—- itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —- alınarak davacılara verilmesine dair karar verilmiştir.
Mahkememizin bu hükmünün de temyizen incelenmesi neticesinde ——- tarihli raporunun, dosyaya kazandırılan raporlar arasındaki çelişkiyi gidermediği açıktır.—- konuda rapor düzenlemeye ———– dava konusu olayda uzmanlığı bulunan, —- kurulundan, tüm dosya kapsamı değerlendirilmek suretiyle, özellikle raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde, dava konusu olayda davalılara atfı kabil bir kusur olup olmadığı hususunda, nedenlerini açıklayıcı, taraf, Mahkeme ve —– elverişli, taraf itirazlarına açıklayıcı cevap verir nitelikte rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirdi.
Açıklanan bu durum ile birlikte, davacının ıslah talebinin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, davalılara tebliğ edilip edilmediği hususlarının incelenmesi; yapıldığı iddia olunan —- masrafına ait faturanın bulunup bulunmadığının araştırılması veya ödemenin ispatlanması ile tüm bunların sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu yönler gözardı edilerek, eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir” şeklideki gerekçe ile Mahkememiz kararının bozulmasına dair karar verilmiştir.
Mahkememizce anılan bozma ilamına uyulmasına dair karar verilmiş, bozma sonrası yargılamaya Mahkememizin işbu esası üzerinden devam edilmiştir.
Bozma sonrası—tarihli celsede, davalılar vekillerine —- tarihli ıslah dilekçesinin birer sureti, tebliğ mahiyetinde elden verilmiş, aynı celse davalılar vekillerine ıslah beyanına karşı beyanlarını sunmaları için ikişer hafta kesin süre verilmiştir.
Davalı ——vekilince sunulan — tarihli dilekçe ile ıslah talebine karşı zaman aşımı defi ileri sürülmüş olmakla birlikte, ıslaha karşı beyan için tanınan sürenin —– günü sona ermesi nedeniyle, sonrasında sunulan zaman aşımı definin dinlenemeyeceği, Mahkememiz ilk kararına karşı temyiz istemlerinde her iki davalı vekilinin de, ıslah talebinin kendilerine tebliğ edilmediğini savunduğu, ancak ıslaha karşı zaman aşımı defi ileri sürmediği Mahkememizce dikkat alınmış, süresinde ıslaha karşı zaman aşımı definin ileri sürülmediği değerlendirilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamında işaret edildiği üzere davaya konu —talebe ilişkin faturanın dosyaya intikali temin edilmiş, — adına düzenlenmiş toplamda — ilişkin olduğu, —- başlangıç,— bitiş tarihli olduğu belirlenmiş olmakla anılan tutarın davalı —– tahsiline dair karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce yine bozma ilamında işaret edildiği üzere, davalı hekim ile davalı hastanenin sorumluluğunun tespiti yönünden bilirkişi kurulu oluşturularak ——–tarihli rapor alınmış, sunulan raporun, Mahkememizce uyulmasına karar verilen bozma ilamında işaret edilen çelişkileri gidermediği, davalı — yönünden kusura yönelik görüş içermediği , davalı hekim yönünden atfedilen kusur yönünden ise denetime elverişli bulunmadığı, bu haliyle raporun hükme esas alınamayacağı Mahkememizce tespit edilmekle ek rapor alınmasına dair karar verilmiş ve — tarihli ek rapor alınmıştır.
Alınan ek raporun da Mahkememizin —tarihli celsesinde işaret edilen eksikleri gidermediği belirlenmekle Mahkememizin —- tarihli celsesinde dosyanın son raporu veren bilirkişi heyetine tevdi edilerek;
– davalı hekim ve davalı —– yönünden ayrı ayrı atfı kabil kusur olup olmadığı
-var ise hangi eylemin kusurlu sayıldığı,
-neyin yapılması, neyin yapılmaması gerektiği veya varsa bir ihmalin neyin ihmal edildiği,
-bu çerçevede hekim dışında kusur atfedilebilecek kimse olup olmadığı, var ise hekim veya davalı hastanenin kusur oranın ne olduğu
– ayrıca davalı hastane yönünden eylem tarihi itibariyle yürüklülükte bulunan ——zararın vuku bulmaması için hal ve maslahatın icabettiği bütün dikkat ve itinada bulunduğunu yahut dikkat ve itinada bulunmuş olsa bile zararın vukuna mani olamayacağını ispat ederse mesul olmaz” şeklindeki düzenleme çerçevesinde inceleme yapılarak ve —- ilamında işaret edildiği suretle raporlar arasındaki çelişki giderilerek rapor hazırlanmasına dair karar verilmiş, bu kapsamda —tarihli rapor sunulmuştur.
Sunulan bu son rapor ile, davalı —— atfedilen kusurun denetime elverişli suretle açıklandığı, davalı hekime —- oranında kusur izafe edildiği, bu tespitin — tarihli raporundaki kusur tespiti ile uyumlu olduğu, yapılan tespitin dosya kapsamı delil durumu ile uyumlu, denetime elverişli bulunması nedeniyle anılan tespite Mahkememizce de iştirak olunarak hükme esas alınmıştır.
Aynı raporda davalı hastaneye %10 oranında kusur izafe edilmiş ise de, davalı hastanenin sorumluluğunun —- —– gereğince kusursuz sorumluluk olduğu, bilirkişi heyetinin tamamının hekimlerden oluşup bu ayrımı bilmesinin beklenemeyeceği, Mahkememiz ——- tarihli celsesinde davalı hastane yönünden, kusursuz sorumluluğu kaldırabilecek bir kurtuluş beyyinesi olup olmadığı yönünden de inceleme yapılmasına dair karar verildiği, hastaneye atfedilen %10 kusur tespiti yapılmış olması nedeniyle bir kurtuluş beyyinesi bulunmadığı kanaati oluşmuş, davalı hekimin eyleminden kusursuz olarak yasa gereği sorumlu bulunan davalı hastanenin, % 50 kadar zarardan sorumluluğu yönünden davalı hekimle birlikte sorumluluğuna dair karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamına alınan —– raporu ile her ne kadar davalı —– kusursuz olduğu belirlenmiş ise de, alınan raporun ceza yargılaması kapsamında alındığı, aynı rapor gerekçe gösterilerek davalı hekimin taksirle ölüme neden olması isnatlı yargılamasında beraatine dair karar verildiği belirlenmiş ise de, ceza yargılaması kapsamındaki beraat kararının bir vakıa tespiti içermediği, kusura yönelik tespitinin ise Mahkememiz yönünden bağlayıcı bulunmadığı, bozma ilamı doğrultusunda Mahkememizce alınan son raporun, tüm dosya kapsamını içeren bir değerlendirme sonucu oluşturulduğu, mevcut çelişkiyi gidermeye yeterli olduğu kanaati Mahkememizde oluşmuştur.
Mahkememizce davacıların destek zararının tespiti yönünden —– rapor alınmış, alınan rapora davacılar vekilince itiraz olunmamış, Mahkememizce de rapor denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Davalılar yönünden tespit edilen %50 kusur oranı ve —-tarihli aktüer raporunda belirlenen tutarlar dikkate alınarak davacıların tazminat istemlerinin kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminatın belirlenmesi yönünden ise; hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ——- gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Yukarıdaki anlatımlar ışığında somut olayımız ele alındığında; davacıların, kızlarının ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın oluş şekli gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde, hakkaniyet ölçüsünde manevi tazminat miktarı tayin edilmiş ve bu haliyle manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı — maddi tazminat istemin kısmen kabulü ile; — tazminatın; — tarihinden, —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacı —- verilmesine,
Aşan istemin reddine,
2-Davacı —- maddi tazminat istemin kısmen kabulü ile; — tazminatın; — tarihinden, —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacı —- verilmesine,
Aşan istemin reddine,
3-Davacıların — alacak isteminin kısmen kabulü ile —dava tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —- tahsili ile davacılara verilmesine, aşan istemin reddine,
4-Davacı— manevi tazminat istemin kısmen kabulü ile — manevi tazminatın — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı — verilmesine,
Aşan istemin reddine,
5-Davacı — manevi tazminat istemin kısmen kabulü ile —manevi tazminatın —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı — verilmesine,
Aşan istemin reddine,
6-Alınması gerekli — harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan — ıslah harcın mahsubu ile bakiye —– davalılardan tahsili ile hazineyi irat kaydına,
7-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı — için maddi tazminat istemi yönünden takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —-verilmesine,
8-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı —- için maddi tazminat istemi yönünden takdir olunan 4.290,59 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı—- verilmesine,
9-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalılar için reddedilen maddi tazminat istemi yönünden takdir olunan 5.1000,00 TL vekalet ücretinin davacı—- alınarak davalılara verilmesine,
10-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalılar için reddedilen maddi tazminat istemi yönünden takdir olunan 4.290,59‬ TL vekalet ücretinin davacı —– alınarak davalılara verilmesine,
11-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacıların kabul edilen 1.739,29 TL alacak istemi yönünden takdir olunan 1.739,29 TL vekalet ücretinin davalı —– tahsili ile davacılara verilmesine,
12-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı … için kabul edilen manevi tazminat istemi yönünden takdir olunan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —– verilmesine,
13-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı —–için kabul edilen manevi tazminat istemi yönünden takdir olunan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ——- verilmesine,
14-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre reddedilen 210,71 TL alacak istemi yönünden takdir olunan 210,71 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalı ———- verilmesine,
15-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalılar için reddedilen manevi tazminat istemi yönünden takdir olunan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davacı —–tahsili ile davalılara verilmesine,
16-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalılar için reddedilen manevi tazminat istemi yönünden takdir olunan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davacı —– tahsili ile davalılara verilmesine,
17-Davacılar tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 4.099,82 TL peşin harç ve 355,95 TL ıslah harcı olmak üzere toplam: 4.455,77‬ TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
18-Davacılar tarafından sarfedilen 2.667,20 TL yargılama giderlerinin haklılık oranına göre 929,52 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, kalan bakiyenin davacılar üzerinde bırakılmasına,
19-Dava dosyasında adli yardım talebi kabul edildiğinden sarfedilen — bilirkişi ücretinin haklılık oranına göre — davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineyi irat kaydına, kalan bakiye —- davacılardan tahsili ile hazineyi irat kaydına,
20-Davalı —- tarafından sarfedilen 99,00 TL tebligat gideri, 250,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 329,00 TL yargılama giderlerinin haklılık oranına göre 214,34 TL’nin davacılardan alınarak davalı —-verilmesine, kalan bakiyenin davalı üzerinde bırakılmasına,
21-Davalı — posta giderinin haklılık oranına göre — davacılardan alınarak davalı —- verilmesine, kalan bakiyenin davalı üzerinde bırakılmasına,
22-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalılar Vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 15 gün içinde —– yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/01/2022