Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/989 E. 2020/878 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-KARAR-
ESAS NO : 2018/989 Esas
KARAR NO : 2020/878

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/08/2018
KARAR TARİHİ : 15/12/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin ——– çalışmalarında çalıştırıldığını; işbu çalışmalarının karşılığı davalı —- fatura kesildiği; davalı şirket tarafından keşide edilen — şirkete verildiğini; ancak, davalı şirket tarafından, davacı şirkete verilen çekin karşılıksız çıktığını; davalı şirket tarafından 2 adet fatura bedelinin de ödenmediğini; bu nedenlerle, İstanbul Anadolu —– sayılı takip dosyasında icra takibi başlatıldığını; davalı tarafından icra takibine itiraz edildiğini belirtmiş, davalının icra takibine vaki itirazının iptaline, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını; davalı tarafından çalıştırılmak üzere alındığı iddia edilen—- tarafından alınmadığını; dava dilekçesi ekinde sunulan çalışma—– tek taraflı olarak düzenlendiğini; davalı adına imzası bulunanların herhangi bir şekilde yetkisinin bulunmadığını; faturayı imzalayanların şirket bünyesinde — olmadıklarını; bu kişilerce imzalanan faturaların davalıyı bağlamadığını belirtmiş, cevap dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacı aleyhine %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Dava; —–hizmet alımından kaynaklı fatura alacağının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine; ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacı şirkete——– çalışmadığı, davacının dilekçesine ekli çalışma ——imzası bulunan davalı işçilerinin şirketi temsile yetkili olup olmadığı, takip konusu —- tarihli iki adet fatura tutarı kadar davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı; noktalarında toplanmaktadır.
İstanbul Anadolu —-sayılı takip dosyası içeriğine göre; 28/05/2018 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının ——- ve işlemiş faizin fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ——–tarihinde tebliğ edildiği; borçlu vekilince icra takibine itiraz edildiği; itiraz üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan talimat ve esas bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi —- tarafından (Çorum —.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin——- Talimat sayılı dosyasından) düzenlenen —– tarihli rapora göre; davacı şirketin—– kapanış onaylarının usulüne uygun şekilde yapıldığı, —– usulüne uygun tutulduğu, davacı şirketin davalı şirketten —— numaralı —- bedelli faturaların —– olarak kayıtlara alındığı, bu faturalar karşılığı davalı şirketçe herhangi bir ödeme yapılmadığı, davalıdan —- bedelli çekin karşılıksız çıktığı, davacı şirketin icra takip tarihi itibariyle davalı şirketten —- alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi —– tarihli rapora göre; davalı tarafın ticari defter ve belgeleri sunmadığı, davalının cari hesap ektresinde alınan faturaların ve ödeme dekontlarının kayıtlı olduğu,—- tutarında hizmet aldığı, davalı tarafından —- ödeme yapıldığı, davalının davacıya —— formu ile beyan ettiği tespit edilmiştir.
Davacı, davalıya mal/hizmet teslim edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir — değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle —- aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. Yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ticari defterler ve yemin delilleri ile de sözleşme ilişkisi ispatlanabilir.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığının ve mal tesliminin kanıtı olamaz. Ayrıca faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da teslimini kanıtlamaya yeterli değildir. (Yargıtay—-
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Mahkememiz —– hazır bulunan davacı vekilinden HMK.’nın 31. maddesi gereği talebini somutlaştırması istenilmiş, takibe konu tutar olan 17.421,89 TL üzerinden takibin devamına karar verilmesinin talep edildiği davacı vekili tarafından izah edilmiştir. Bu miktar üzerinden hesaplanan eksik harç ise tamamlanmıştır. Fatura düzenlenmesi borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir işlem olmadığından fatura tarihi faize başlangıç yapılamaz. Takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürülmesi (TBK. m. 117/1) ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi (TBK. m. 117/2) gerekir (Yargıtay ———– Karar) gerekir. Davalının icra takibi başlatılmadan temerrüde düşürüldüğü davacı tarafından ispatlanamadığı için talep edilen işlemiş faiz tutarı yönünden davacının korunmaya değer hukuki menfaati yoktur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama, yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine ———- yazı cevabına göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında iki adet faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığı, var ise takip dayanağı belgeye konu hizmetin sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibariyle 17.275,61 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini sunmadığı, davalının cari hesabında icra takip tarihi itibariyle —— davalının—– numaralı faturanın davalı tarafından —- bildirildiği, bu halde davalının ——- formlarının aksini ispatlaması gerektiği, borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği (Yargıtay ——-, davalının kendi ticari defterlerindeki kayıtların aleyhine delil teşkil edeceği (Yargıtay ——- Karar sayılı ilam), davalının kendi ticari defter kayıtlarının aksini yazılı delille ispatlaması gerektiği, dosyada böyle bir ispat aracının bulunmadığı, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunduğunun sabit olduğu, —————–ile dava konusu faturaların uyumlu olduğu, ———— uygun olan faturayı defterlerine kaydetmiş olan davalının teslim alan çalışanların hizmeti teslim almaya yetkili olmadığı savunmasına itibar edilemeyeceği, davalının yemin deliline de dayanmadığı, bu itibarla davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 17.228,00 TL alacaklı olduğu, yargılama aşamalarında davalı tarafından ödeme savunmasında da bulunulmadığı, bu itibarla takibe yapılan itirazın haksız ve alacağın likit olduğu yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne;
İstanbul Anadolu———— sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 17.228,00 TL asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacak olan 17.228,00 TL %20 sine tekabül eden 3.445,60 TL icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.176,84 TL harçtan peşin alınan 207,11 TL harcın mahsubu ile bakiye 881,60 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ———–uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 4.080,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——— uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden 193,89 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ve 295,24 TL peşin harç ile 5,20 TL vekalet harcı toplamı: 336,34 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %1,11 ve kabul %98,89 oranına göre hesaplanan 1.662,34 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Davacı Yargılama Giderleri:
Posta Masrafı : 181,00 TL
Bilirkişi Ücreti :1.500,00 TL
TOPLAM : 1.681,00 TL