Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/987 E. 2019/271 K. 28.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/987 Esas
KARAR NO: 2019/271
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/08/2018
KARAR TARİHİ: 28/03/2019
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında ———tarihinde, “Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” imzalandığını; sözleşmede davalı müteahhit olarak ruhsat alınmasından sonra (8) ay sonra inşaatı eksiksiz, iskanı alınmış, anahtar teslimi olacak şekilde tamamlanmasının taahhüt edildiğini; ancak, davacıya ait olan daireler “Taşınmaz Teslim Tutanağı” ile 19/07/2017 tarihinde davacıya teslim edildiğini; davalı müteahhitin taahhüt ettiği teslim süresinin uzadığını; 20 ay geç teslim edildiğini; sözleşmede mücbir sebepler haricinde, inşaat verilen süre içerisinde tamamlanmaması durumunda, müteahhitin süre bitiminden itibaren geciken her ay için arsa sahibine 5.000,00 TL gecikme cezası ödeyeceğinin taahhüt edildiğini; gecikme süresinde davacıya herhangi bir ihbarda veya ihtarda bulunulmadığını; bu nedenlerle gecikme cezası olan 100.000,00 TL’nin davalıdan tahsili amacıyla İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğü’nün ———–sayılı takip dosyasında icra takibi başlatıldığını; davalı tarafından başlatılan icra takibine itiraz edildiğini; davalı tarafın haksız ve kötüniyetli itirazının iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ekli açıklamalı davetiyenin tebliğ edildiği; davalının yasal süresi içinde dava dilekçesine karşı cevap dilekçesi sunmadığı; görüldü.
Dava; itirazın iptali istemine; ilişkindir.
İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğü’nün ————- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 29/06/2018 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının …, borçlusunun—————–olduğu; asıl alacak + işlemiş faiz toplamı —– TL tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; örnek no:7 ödeme emrinin borçluya 03/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu vekilince verilen 07/07/2018 havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce 09/07/2018 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği; görülmüştür.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre;
Dava konusu sözleşme; arsa sahibinin arsasına ait belli payları yükleniciye ve üçüncü kişiye devretmeyi, yüklenicinin ise bu pay karşılığında arsa üzerinde bağımsız bölümler yapma ve bu bağımsız bölümlerden arsa sahibinin payına ait olan kısmı devir borcu altına girdiği atipik bir sözleşmedir. Bu sözleşme Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenmemiştir. Sözleşme yapma serbestîsi ilkesinden doğmuştur.
Ticari davalar mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiyi ayrılır. Mutlak ticari davalar tarafların tacir (veya bir ticari işletme ile ilgili) olup olmadıklarına bakılmaksızın mutlak olarak ticari dava sayılır. Türk Ticaret Kanunu’nda veya özel kanunlarda ticari dava oldukları açıkça düzenlenen veya ticaret mahkemelerinde görülecekleri açıkça belirtilen davalar mutlak ticari davalardır Nispi ticari davalar ise mutlak ticari dava olmamakla birlikteTTK nun 19(1) gereği her iki taraf içinticari sayılan hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. TTK 4.(1)
Mutlak ticari davaların aksine, bir davanın nispi ticari dava olabilmesi için bazı şartların birlikte mevcut olması gerekir. Kanunun ifadesi ile; iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari dava sayılır.
TTK. md. 19/II’ deki yayma kriteriyle ticarilik vasfının karşı tarafa da aksettirilmiş olması halinde, ortada her iki taraf için de ticari iş söz konusu olmasına rağmen, söz konusu ticari iş ticari dava değildir. Kanuna göre, taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır. Burada ifade edilen işin ticari iş olması onu ticari dava yapmaz. Ticari dava olabilmesi için, ayrıca bu işin taraflarının her ikisinin de tacir olması ve işin ticari işletmeleriyle ilgili olması gerekir. Yani her ticari iş, şartlarını taşımıyorsa ticari dava sayılmaz. Taraflarının her ikisinin tacir olmasıbir hususu ticari dava konusu etmek için yeterli değildir. Ayrıca o hususun, tarafların her ikisinin de ticari işletmesiyle ilgili olması gerekir.
Somut olaya gelecek olursak; dosya içeriğinde davacının tacir olduğuna dair bir husus bulunmamakta, dava konusu uyuşmazlık da yukarıda açıklandığı üzere sözleşmeden kaynaklanan cezai şart alacağı TTK gereği mutlak ticari dava sayılan hallerden biri sayılmamaktadır. Bu itibarla TTK’nın 5. Maddesinin 3. Fıkrası gereği ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup 6100 sayılı HMK’nın 2. Maddesi uyarınca davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemesinin olduğundan mahkememizce, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle; HMK 115-2 md uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin, HMK’nun 331-(2) md uyarınca yargılamaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde bu mahkemece karara bağlanmasına; görevli mahkemede davaya devam edilmez ise talep halinde dosya üzerinden mahkememizce karara bağlanmasına,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/03/2019