Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/981 E. 2021/441 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/981 Esas
KARAR NO: 2021/441
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2018
KARAR TARİHİ: 08/04/2021
——-, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
I.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili; müvekkili şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan, davalıya ait, dava dilekçesi ve delil listesi ekinde sunulan listede belirtilen muhtelif plakalı araçlar ile gerçekleştirilen ihlalli geçişler nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla —– dosyasından başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, borçlunun —— cihazı bulunduğu gerekçesi ile müvekkili şirkete borcu olmadığını öne sürmek suretiyle borcun tamamına itiraz ettiğini, itiraz konusu alacak hakkında takibin devamı amacıyla işbu dava ikame edildiğini, yapılan itiraz haksız ve yersiz olup itirazın iptalinin gerektiğini, yapılacak yargılama neticesinde davalının——– sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptali ile alacağın yasal faizi ve diğer tüm ferileri ile birlikte tahsili için takibin devamına ve borçlu aleyhine yüzde yirmiden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına ve lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; işbu dava konusu icra takibinde her ne kadar müvekkilinin borçlu olarak gösterilmiş ise de müvekkilinin davacı firmaya herhangi bir borcu söz konusu olmayıp işbu davada da müvekkilinin sorumluluğu ve işleten sıfatı bulunmadığını, müvekkili firmanın ticari faaliyetleri gereği takip konuşu ceza kesilen plakalı araçların işleteni olmadığını, zira söz konusu araçlardan ————şirketine uzun dönemli kiralandığını, davacının iddia ve cezaların kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, ceza kesildiği iddia edilen tarihlerdeki araçların müvekkili şirket bünyesinde olmadığını, dolayısıyla iddia edilen geçişlerin müvekkili şirkete bağlı çalışanların gerçekleştirmemiş olduğundan, müvekkili şirket araçların işleteni, sürücüsü ve iddia edilen fiili işleyeni olmadığından müvekkilinin takibe ilişkin borcu bulunmayıp işbu davada da sorumluluğu ve davalı sıfatı bulunmadığını, davacı tarafça kendi dilekçesinde belirttiği üzere, gişe memurları tarafından geçiş ihlali gerçekleştiren şirket ve şahısların o anda tespitinin mümkün olduğu beyan edildiğinden, iddia edilen cezalı geçiş ücreti ve cezaların müvekkiline değil geçişi gerçekleştiren şirket ve şahıslara yöneltmesi gerekirken müvekkiline yöneltilmesi hatalı olup, işbu davanın husumet yönünden usulden reddinin gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın usul ve esas yönünden reddini, davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava,——– ücretinin ve cezanın ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, davacının işlettiği otoyoldan davalıya ait aracın ihlalli geçiş yapıp yapmadığı geçiş ücreti ve eklenen cezadan davalı tarafın bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasındadır.
—– sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı ——— alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren,——- yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
———– hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.
——-hakkında;
İsletme.otoyolas.com.tr adresinde belirtildiği üzere, otoyolda ödemeler kullanılan mesafeye göre yapıldığı, nakit müşterilerin ya da etiketinde sorun olan—– müşterilerinin araçlarının giriş kayıtlarının plaka bilgisi ile yapılmaması durumunda bu kişilerin de bilet alarak otoyola giriş yapmalarını temin edebilmek amacıyla girişlere bariyer konulduğu, çıkışlarda ise nakit gişelerde kontrollü geçişi temin etmek,—— gişelerinde ise herhangi bir nedenle etiket vasıtasıyla geçiş ücretinin tahsil edilememesi halinde kullanıcıların farkında olmadan ihlalli —– geçiş yaparak mağdur olmalarını engellemek için bariyer bulunduğu,
Buna göre ———- hesabında para bulunmaması yahut da herhangi bir nedenden ötürü geçiş ücreti tahsil edilemediği hallerde, geçiş yapan araç sürücüsüne ihlalli geçiş bildirimi tebliği yapılarak, geçiş bariyerlerin açıldığı bu saatten sonra geçiş ücretinin ödenmemesi sorumluluğunun ihlalli geçiş yapan araç sürücüsünde olduğu, anlaşılmaktadır.
Davacının——-Tutarındaki Ceza Bedeli Talebi Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davalıya ait olan;
——
—–
—-
—–
—–
—–
—–
—– olmak üzere toplam — davacı şirketin işlettiği otoyoldan ödemesiz geçiş yaptığını, —- kanun değişikliği ile geçiş ücretinin — katı tutarında ceza bedeli tahakkuk ettirildiğini iddia ettiği, davacı vekilince ihlalli geçişe ait —- görüntüleri sunduğu, yine geçiş tarihine ilişkin ———- verilen bilgilerden de, davaya konu aracın olay tarihinde davacı şirketin işlettiği otoyoldan geçtiğini doğrulaması karşısında, davalıya ait aracın davacının işlettiği otoyoldan geçtiği sabittir.
Yukarıda açıklandığı üzere —— hesabında para bulunmaması yahut da herhangi bir nedenden ötürü geçiş ücreti tahsil edilemediği hallerde, geçiş yapan araç sürücüsüne ihlalli geçiş bildirimi tebliği yapılarak, geçiş bariyerlerin açıldığı bu saatten sonra geçiş ücretinin ödenmemesi sorumluluğunun ihlalli geçiş yapan araç sürücüsünde ve malikinde olduğu, söz konusu olayda da ihlalli geçiş bildirimlerinin düzenlendiği, geçiş yapan davaya konu araç sürücülerine tebliğ edilmesine rağmen, ihlalli geçişten itibaren 15 gün içinde geçiş ücreti ödenmediğinden, geçiş ücreti ve cezasının kesilmesinin kanuna uygun olduğu,
Davalının, ödemesiz geçiş yaptığı gün ve devam eden on beş gün içerisinde, otoyol kullanımına dair borcunu davacı şirkete ait ——– bulunan hesaplara yatırmadığı,
Davalı şirkete ait araçların, davacının işletmekte olduğu otoyoldan ihlalli geçiş yaptığı, ihlalli geçiş bildiriminde belirtilen geçiş ———- yayınlanan köprü ve otoyollar ücret tarifesine uygun olduğu, davalı araç sürücüsünü otoyolda ödemesiz geçiş yaptığı ve devam eden 15 gün içinde de geçiş ücretini ödemediği anlaşılmakla, geçiş ücreti ve 6001 sayılı kanunun 30/5.maddesine göre dava konusu olan tahakkuk ettirilen geçiş ücretini dört katı tutarındaki cezanın yerinde olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilinin, aracı dava dışı şirkete kiralandığını davalı şirketin bu sebeple işleten sıfatının bulunmadığına yönelik savunmalarının, trafik kazalarında önem arz eden işleten sıfatının karayolundan ücretli geçiş kapsamında uygulanmayacağı, davacı şirketin muhatabının araç maliki olan kişiler olacağı, kira ilişkisinin kiraya veren ve kiralayan arasındaki iç ilişki olduğu, kaldı ki kira sözleşmesinin noter huzurunda resmi şekilde de yapılmaması karşısında davalı vekilinin pasif husumet yokluğuna dair bu husustaki savunmaları yerinde bulunmamıştır.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67/2. maddesine göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan, borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurların bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. ——-
Bu kapsamda somut olayda, itiraza konu alacağın likit olduğu anlaşılmakla kabul edilen asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile;
——– sayılı takip dosyasında takip borçlusu davalı tarafından yapılan itirazın 264,80 TL geçiş ücreti ve 1.059,2 TL ceza miktarı olmak üzere toplam 1.324 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden aynen devamına,
2-Asıl alacak olan 1.324 TL TL %20 sine tekabül eden 264,8 TL icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 90,44 TL karar ve ilam harcından 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 59,04 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.324,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 71,80 TL harç ile 127,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar okunup, usulen anlatıldı. 08/04/2021