Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/971 E. 2019/839 K. 26.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-GEREKÇELİ KARAR-

ESAS NO : 2018/971 Esas
KARAR NO : 2019/839

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/08/2018
KARAR TARİHİ : 26/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalı bankanın— şubesinden —-kullanmış olduğu taşıt kredisinden kesilen — iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket yetkilisi olduğu anlaşılan —- tarafından müvekkili banka aleyhine açılan dava kapsamında kendilerine tebliğ edilen dava dilekçesinde, müvekkili— –ile davacı şirket arasında 2008 yılında imzaladığı —kredisi kullandırıldığı ve —kredisi kullanımında kesildiğini iddia ettiği —- iadesinin talep edildiği, dava dilekçesinde başkaca hiçbir husus belirtilmediğinden ve dava dilekçesi ekinde de hiçbir belge yer almadığından, huzurdaki davanın dayanağı net olarak anlaşılamadığını,davacı tarafın bir tacir olduğunu, bu nedenle davacı taraf, basiretli tacir sıfatıyla hareket etmekle yükümlü olduğunu, imzalamış olduğu ticari kredi sözleşmesinin şartlarını kabul etmiş durum olduğunu,bu nedenle tarafların serbest iradesi ile imzalanmış bu sözleşmeden yıllar sonra, sözleşmeden kaynaklandığı iddia edilen ve hiçbir delil bulunmayan bedelin iadesi hususunda açılan davanın ve iddiasının kabulü mümkün olmadığını,davanın reddine,yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Davacı 2008 yılında ticari nitelikteki kredi sözleşmesi kapsamında kullandığı kredinin, kredi tahsis ücretini talep etmiştir.
İstinaf kararları uyarınca Ticari kredilerde bankalar tarafından alınacak olan masrafların hukukilik denetimi yapılırken öncelikle anılan yasal düzenleme gereğince ilan ve yayım yapılmışsa, bankaların bu oranlar üzerinden masraf ve benzeri kesintiler yapabileceğinin kabulü ile hüküm kurulması, şayet gerekli ilan ve yayımlar yapılmamış ise emsal banka uygulamalarının araştırılması ve alınan masrafların emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Somut olayda bankacı bilirkişiden rapor alınmış, hükme esas alınan ve denetime elverişli rapor uyarınca davalının kredi tahsis ücretinin TCMB’ye bildirdiği ücret ve komisyon tarifesine uygun olduğu, komisyonun %1 oranında alınmış olduğu, diğer bankaların uyguladıkları komisyon ortalamasının davalı bankanın aldığı komisyonun üstünde olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken — maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan– harçtan mahsubu ile fazla alınan — harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki —– göre hesaplanan—- maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı şirket yetkilisinin ve davalı vekilinin Yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı