Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/932 E. 2019/821 K. 19.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2017/195 Esas
KARAR NO:2019/1007
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/11/2014
KARAR TARİHİ: 23/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle ; müvekkil ———, dış ticaret alanında faaliyet gösterdiğini, müşterilerine uluslararası lojistik hizmetleri verdiğini, müvekkil şirketin iştigal konusunda — ve dünyada tanınan ve tercih edilen firmalardan olduğunu, davalı ——- ise müvekkil şirkette %1 oranında hisse sahibi olduğunu, şirketin çoğunluk hissesesinin — olup, kendisinin —- vatandaşı olduğunu, şirketin çoğunluk hissesine sahip ortağı — sık sık yurtdışına gidip geldiğinden ve yurt dışında başka yatırımları da olduğundan müvekkil şirketin işlerinin sevk ve idaresini yıllardır davalı …’e bıraktığını, davalı …, müvekkil ———– tarihinden bu yana şirket müdürü olarak görev yaptığını, şirketin tüm olanakları …’in hizmetinde olduğunu, davalı … bu güveni suistimal ederek şirket olanaklarını kendi şahsi malvarlığının artışında kullanmış ve bu haksız kazanç sayesinde zenginleşerek hayat standartlarının yükselttiğini, davalılar …, …, … ve …, davalı … sevk ve idaresi altında müvekkil şirket bünyesinde uzun yıllar çalıştığını, şirket müşterileri tarafından tanımış ve müvekkil şirkete ait ticari önem taşıyan her türlü gizli bilgi/belgeye, şirkete ait marka, lisans, finansal bilgiye, pazar ve Fiyat stratejileri ile müşteri bilgilerine vakıf olduklarını, bu nedenle davalılar hukuka aykırı eylemlerle müvekkile zarar verdiğini ve zararının halen devam ettiğini, davalı … şirket müdürü olarak görev yapmakta iken —– tarihinde müvekkil şirketle aynı konuda faaliyette bulunan diğer davalı …’ni kurduğunu ve şirketin aynı zamanda yetkilisi olduğunu, müvekkil şirket yetkilisi olan davalı …, diğer davalı …’ni kurarken müvekkil şirketin personelinin neredeyse tamamım “ayartarak” yanına aldığını, davalı …’in “ayartarak” müvekkil şirketten ayırdığı diğer davalılar …, …, … ve … işten ayrılır ayrılmaz davalı … bünyesinde çalışmaya başlaştığını, söz konusu şirket personeli … ile tam bir fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiğini, personeli ayartma eylemlerine devam ettiğini ve şirketi çalışamaz hale getirmek maksadı ile müvekkilden ayrıldığını, davalılar, davalı …’ni kurduktan sonra, bu şirketi temsilen müvekkil şirket müşterileri ile görüşerek müvekkilin müşterilerini ele geçirme eylemlerinde bulunmuş ve ticari ilişki içerisine girdiğini, müvekkil ve ürünleri hakkında yalan beyanlar ve zarar verici davranışlarda bulunduğunu, müvekkil şirket artık bu işi yapmıyor diyerek müvekkili kötülemiş ve bu şekilde müvekkil müşterilerini ele geçirmeye çalıştığını, davalı …’ni kurulmasından sonra davalılar müvekkilin yurtiçi ve yurt dışındaki müşterilerine giderek müvekkilin artık iş yapmadığını, kendilerinin müvekkil yerine bu işleri yapacağını, müvekkil şirketin değiştiğini ve kendilerinin müvekkil şirket yerine geçtiğini söylediğini, müvekkil şirket, dış ticaret alanında faaliyet göstermekte ve müşterilerine uluslararası lojistik hizmetleri verdiğinden dolayı bu işleri gereği elektronik haberleşme imkânlarını kullanmak müvekkil için hayati bir önem arz ettiğini, müvekkil şirket kurulduğu günden bu yana şirkete ait ———internet adresini kullandığını, davalı … in diğer davalı …’ni kurduğu sıralarda- müvekkilin internet adresine ve elektronik postalarına ulaşmak mümkün olmadığını, müvekkilin —- sitesinin,———–sitesine yönlendirildiğini, yapılan araştırmalarda davalı …’in, müvekkile ait ————internet sitesinin alan adını haksız ve kötü niyetli bir şekilde kendi adına kaydettirdiğini, şirkete ait verilerin bulunduğu bu internet sitesine ilişkin şifreleri ve verileri değiştirdiğini, bu durum, elektronik haberleşme sisteminin hayati bir önem arz ettiği şirket açısından çok büyük mağduriyet ve zararlara yol açtığını,eski şirket personeli olan davalılar ve özellikle … tarafından müvekkil şirketin bilgisayarı ve tüm bilgisayarlarındaki bilgiler alındığını,tüm müşteri irtibat bilgileri ve şirketin ticari sır niteliğindeki bilgi, belge ve evrakları alınıp götürüldüğünü, bu nedenle şirket çalışamaz hale geldiğini, müvekkile ait tüm bilgiler diğer davalı …’nin müvekkil şirket yerine geçmesi için kullandığını, davalı …, sadece şirket yetkilisi olarak rekabet yasağına aykırı davranmakla kalmadığını, şirket sırlarını kendisinin ve diğer davalının menfaatine kullandığını, şirket çıkarlarını açıkça zedeleyecek davranışlarda bulunduğunu, davalı bununla da yetinmemiş müvekkil şirketi bir çok yönden çalışamaz hale getirmeye çalıştığını, davalı taraf bu hükme de açıkça aykırı davranmış ve müvekkilin zarara uğramasına yol açtığını, davalılar haksız rekabet teşkil eden eylemleri ile müvekkili çok büvük zararlara uğratmış ve müvekkil şirketin çok ciddi kar kaybına uğramasına sebebiyet verdiğini, Davalılar; Müvekkil şirket müşterilerini ele geçirmek üzere müvekkil şirkete rakip şirket kurduğunu, kurulan bu şirketi temsil ederek kurulan bu şirkette çalışmak üzere toplu iş bıraktıklarını, iş bırakırken müvekkil şirkete ait bilgileri izinsiz olarak ve teslim edilmediğini, müvekkil şirketin ticari sırlarını kullanıp menfaat temin ettiklerini, müvekkil şirket internet sitesi verilerini ve şifrelerini değiştirdiklerini, şirketin web sayfasına ulaşımı engellediklerini, müvekkilin faaliyetini sekteye uğramak için işlerini teslim etmeden şirketten ayrıldığını, müvekkil şirketin faaliyetini ciddi bir şekilde sekteye uğratarak iş yapamaz hale getirdiklerini, Davalılar bu hukuka aykırı eylemleri ile müvekkil şirketi çok büyük bir satış ve kar kaybına uğratmışlar ve uğratmaya devam ettiklerini, davalılar müvekkilin uğradığı tüm bu zararları tazminle yükümlü olduklarını, davalıların haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespiti ile bu eylemlerden men’ine, müvekkil şirketin zararların tazmini için; — TL. manevi, -TL maddi olmak üzere şimdilik toplam — TL’nin davalı …’den ticari faiz ve masrafları ile tahsiline, – T.L. manevi, – TL maddi olmak üzere şimdilik toplam – TL’nin davalı …’den ticari faiz ve masrafları ile tahsiline, – TL manevi,-TL maddi olmak üzere şimdilik toplam – TL’ nin davalı … Tarhanamdan ticari faiz ve masrafları ile tahsiline, – TL manevi, – TL, maddi olmak üzere şimdilik toplam – TL’nın davalı …’dan ticari faiz ve masrafları ile tahsiline, -TL manevi, – TL maddi olmak üzere şimdilik toplam- TL’nın davalı …’den ticari faiz ve masrafları ile tahsiline, – TL manevi, -TL maddi olmak üzere şimdilik toplam –TL’nin davalı …’den ticari faiz ve masrafları ile tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili — havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın maddi tazminat yönünden davalının zararını ispat etmesi gerektiğini; davacı tarafın iddialarının tamamen yersiz ve mesnetsiz olduğunu; gerçeğe aykırı bulunduğunu ispat etmekle yükümlü olduğunu; ayrıca, iş akdi devam ederken meydana gelen işe sadakattan doğan davalarda görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğunu; davanın görev yönünden ve zamanaşımı yönünden reddi ile mahkeme masrafları ile yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama öncelikle mahkememizin —- Esas sayılı dosyasında görülmüş, verilen görevsizlik kararının temyizen incelenmesi sonucunda Yargıtay -.Hukuk Dairesi’nin – Esas, —- Karar sayılı ilamı ile “Dava; haksız rekabetin tespiti ve men’i ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, tüm davalılar yönünden iş mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ancak, davalılardan …’in davacı şirketin %1 ortağı ve şirketin müdürü olduğu, diğer davalı gerçek kişilerin ise davacı şirketten ayrıldıktan sonra rakip olan davalı …’in ortağı olduğu davalı şirkette işe başladıkları uyuşmazlık konusu değildir.
O halde, davacı şirketin davalı …’e karşı açtığı davanın hukuki nitelik olarak şirketin yöneticisine açtığı dava kapsamında değerlendirilmesi, davalı şirkete karşı açtığı davanın genel hükümlere göre haksız rekabet davası kapsamında değerlendirilmesi ve diğer davalıların rekabet yasağını ihlal ettiği iddia edilen davranışlarının açık biçimde iş sözleşmesinin sona ermesinden sonraki döneme ilişkin bulunduğundan, bu davranışın 6098 sayılı TBK’nın 444 ve 447. maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Bu kapsamda yer alan uyuşmazlıklara ilişkin davaların ise, 6102 sayılı TTK’nın 4/1-a ve 4/1-c maddeleri gereğince mutlak ticari dava niteliği taşımasına ve açık biçimde asliye ticaret mahkemelerinin görev alanında bulunmasına rağmen, mahkemece, iş mahkemesinin davaya bakmakla görevli olduğundan bahisle verilen görevsizlik kararı doğru olmamış” değerlendirmesiyle mahkememizin anılan görevsizlik kararının bozulmasına dair karar verilmiştir.
Bozma üzeri yapılan yargılama kapsamında mahkememizin —- tarihli ara kararı ile davalı … ve davalı ——— aleyhine açılan davaların işbu dosyadan tefrikine dair karar verilmiş, yargılamaya yalnızca davalılar ——— yönünden işbu dosya üzerinden devam olunmuştur.
Dava, rekabet yasağını ihlal ettiklerinden bahisle davalılardan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı tarafın tazminat istemine dayanak iddiası, anılan davalıların, …’in ayartması sonucunda davacı şirketten ayrıldıkları ve ayrılır ayrılmaz —— bünyesinde çalışmaya başladıkları, davacı şirket iş sırlarını kullanarak ——- çalışmaya başladıkları, davalılarca adeta davacı şirketi yıkmaya yönelik planlı bir faaliyet yürütüldüğü, davacı şirketin içini boşaltıp iş yapamaz hale getirmeye çalıştıkları şeklinde ileri sürülmüştür.
Yargıtay bozma ilamında da vurgulandığı üzere, yargılamasına iş bu dosya kapsamında devam olunan davalılar yönünden ileri sürülen hususlar, iş sözleşmesinin sona ermesinden sonraki sürece ilişkin olup TBK’nun 444-447.maddeleri arasında düzenlenen rekabet yasağı hükümleri gereğince değerlendirilmelidir.
TBK 444/1 maddesi hükmü gereğince işçi, sözleşmenin sona ermesinden sonra işverene karşı rekabet etmemeyi üstlenebilir, ne var ki buna ilişkin sözleşmenin yazılı yapılması gerekir ve bu husus bir geçerlilik şartıdır. Bu kapsamda mahkememizin —- tarihli celsesinde davacı vekiline ” davalılar ——– davacı şirkette çalıştığı döneme ilişkin iş sözleşmesi sureti veya varsa rekabet yasağına ilişkin hüküm içeren sözleşmeyi sunması ” için kesin süre verilmiş, aksi halde dosya kapsamına göre karar verileceği ihtar olunmuştur.
Davacı tarafça TBK 444/1 maddesi gereğince geçerli bir rekabet yasağı kaydı içeren sözleşme mahkememize sunulmamış, bu nedenle davacı şirket ile eski işçileri davalılar arasında geçerli bir rekabet yasağı bulunmadığı, bu nedenle maddi tazminat isteminin yerinde olmadığı kanaatiyle davanın reddine dair karar verilmiştir.
Manevi tazminat istemi yönünden ise davalıların, iş aktini sona erdirerek başkaca bir iş yerinde çalışmalarının davacı şirket şahıs varlığına yönelik bir saldırı olarak değerlendirilemeyeceği, nitekim bir rekabet yasağı kaydının da bulunmadığı, olması halinde dahi bu hususun tek başına manevi tazminat istemini haklı kılmayacağı kanaatiyle sübut bulmayan manevi tazminat isteminin de reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat ve manevi tazminat isteminin tüm davalılar yönünden reddine,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 7.855,65 TL harcın mahsubu ile kalan bakiye 7.811,25 TL nin davacıya iadesine,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre maddi tazminat istemi yönünden davalılar için takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre manevi tazminat istemi yönünden davalılar için takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan 10,00 TL gider avansının davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalılar Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 15 gün içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/10/2019