Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/91 E. 2021/416 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/91 Esas
KARAR NO : 2021/416
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 01/04/2021
—-adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ——–, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
I.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili; davalı borçlu şirket hakkında —- sayılı dosyası ile —-asıl alacak yönünden başlatmış oldukları icra takibine karşı yetki bakımından davalının itiraz ettiğini yetki itirazı neticesinde ——– sayılı icra dosyasına yeniden kayıt yapılarak ödeme emrinin gönderildiğini borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliğinden sonra ödeme emrinin iptali için dava açtığını bildirmekle birlikte ve borca ve fer’ilerine itiraz ettiğini borçlu vekilinin —— tarihinde yeniden takibe ve faize itiraz edildiğini içeren dilekçe sunduğunu ikinci dilekçenin hukuki dinlenilirliğinin bulunmadığını itiraz hakkının bir kez kullanılmış olmakla son bulduğunu takip konusu borcun müvekkilinin davalı borçlu şirketten olan cari hesap alacağına ilişkin borç olduğunu borçlunun uzun süredir müvekkiline olan borcunu ödemediğini ve alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığını icra takibine karşı yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu davalının müvekkili şirkete cari hesap borcu olan —– olduğunu borcunu ödememek amacı ile söz konusu itirazı yaptığını müvekkilinin alacaklı olduğunu yapılacak inceleme ile ispatlanacağını zira davalının bizzat müvekkiline göndermiş olduğu—– tarihli cari hesap mutabakat ve bir kısım ödeme yapılacağına dair kredi kartı onay formunu içerir dilekçesinin ekli olduğunu hal böyle iken borcun olmadığından bahisle yapılan itirazın haksız ve dayanaksız olduğunu borçlunun müvekkiline göndermiş olduğu mektupta açıkça şirketin nezdinde cari hesabın bugün itibari ile — alacak bakiyesi verdiği — tarihinde kredi kartından —–çekim yapılması için yetkili imzası ile onay formu gönderildiğini buradan anlaşılacağı üzere borçlu şirketin borcunu kabul ettiğini yapılan itirazın haksız olduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili —– bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile birlikte davayı ıslah etmiş ve dava sebebini ıslah ederek ticari satımdan doğan alacak davası olarak ıslah talepleri doğrultusunda davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; müvekkili ile davacı şirket arasında alternatif yedek parça sağlayan — faaliyet gösteren firma ile cari hesap ilişkisinin—- sonra ise ——– sözkonusu şirketin — davacı şirket olarak teşkilatlandığını ve müvekkili ile ——- itibaren cari hesap ilişkisi içinde çalışmaya başladığını müvekkilinin yedek parça alımlarının ise — yılında artarak devam ettiğini ancak —— yılından sonra davacı karşı davalı şirketin müvekkilini rakip olarak gördüğünü müvekkilinin müşteri çevresini ele geçirmek ve piyasa dışına ——- ettiğini cari hesap sözleşmesinin gösterdiği üzere taraflar arasında mal tedarikine ilişkin bir çerçeve sözleşmesinin kurulduğunu bu sözleşme kapsamında da taraflar arasındaki mal tedarikinin — yılından bu yana devam ettiğin ——- yılında ise sözleşmenin tarafının davacı karşı davalı olduğunu davacı karşı davalının sözleşme çerçevesinde mal tedarikinde kullanılan yazılımı müvekkiline açıp kullandırdığını davacı şirketin ürün siparişlerini teslim süresinde teslim etmediğini ya da teslim etmek için fiyat farkı talep ettiğini müvekkiline siparişinden farklı ürün teslim ettiğini ayıplı kullanılmış ya da —– olmayan ürün teslim ettiğini tüm yaşanan aksaklıklar karşısında ise müvekkilinin çözüm talebini sürüncemede bırakarak müvekkilini müşterileri karşısında ve ticari hayatında zor durumda bıraktığını bununla birlikte müvekkili ile birlikte ortak kullandıkları sistemi de hiçbir gerekçe göstermeden kapattıklarını sözleşmeyi haksız yere fesih ettiklerini müvekkili aleyhine haksız ve hukuka aykırı olarak icra takibi başlatıldığını davacının müvekkiline ayıplı mal teslim edip ayıplı mal karşısındaki taleplerin cevapsız bırakıldığını —– tarihinde iade edilmesini onayladığı faturaya konu olan ürünün taraflarına gönderilmesini talep ettiklerini ancak söz konusu ürüne davacı şirketin hiçbir gerekçe bildirmeden el koyduğunu ve müvekkiline ait —– tarihindeki faturayı iade ettiğini müvekkilinin kullanılmamış ürün sipariş etmesine rağmen kullanılmış ürün teslim ettiğini ayrıca müvekkilinden ikinci el ürün için kullanılmamış ürün bedeli aldığını müvekkilinin davacıya başvurarak müşterinin bedel indirimi talebini ilettiğini ancak aradan aylar geçmesine rağmen davacı şirket tarafından uyuşmazlığın nihayete erdirilemediğini davacı şirket tarafından müvekkili üzerinde baskı uygulandığını ve en sonunda —– ihtarnamesi ile müvekkilinin yaptığı bedel indirimine ilişkin faturanın iade edildiğini müvekkilinin daha önce ürün sattığı ve alanında oldukça prestijli olan dava dışı —– ürünü davacı karşı davalı şirketten talep ettiğini müşterinin bu talebi üzerine müvekkilinin davacı şirketten söz konusu ürünün bedeli ve teslimat süresi için teklif aldığını ancak davacı karşı davalının taahhüt ettiği teslim süresi içerinde söz konusu ürünü teslim etmeyip bir ay teslim süresinin uzatıldığını teslim alınan malzemenin sipariş edilen malzeme olmadığının anlaşılması üzerine davacıya ihtar edildiğini davacının yanlış ürünün iadesini kabul ettiğini ancak yeni ürün bedelinin — olacağını ve teslim süresini—– olacağını bildirdiğini müvekkilinin müşterinin mağduriyetini gidermek için başkaca bir kaynaktan ürün temin ettiğini yukarıdaki olaylardan anlaşılacağı üzere davacı karşı davalı şirket tarafından müvekkiline yıldırma politikası uygulanarak üzerinde baskı kurulduğunu müvekkilinin ticari hayatta zor durumda bırakıldığını ticari itibarını sarsarak müvekkilinin müşterilerini kayıp etmesine sebep olduğunu davacı karşı davalı şirketin müvekkilinin sözleşmesini haksız ve hukuka aykırı olarak fesih ettiğini iddia ederek karşı davanın kabulü ile davacı karşı davalının haksız ve hukuka aykırı olarak sözleşmeyi fesih etmesi nedeni ile müvekkilinin uğradığı zararlar ile davacı karşı davalının TTK’da yer alan haksız rekabet hükümlerine aykırı davranışları nedeni ile müvekkilinin uğradığı zararların fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik —–maddi tazminat ile yine davacı karşı davalının ahlaka ve ticari taammüllere aykırı tutum ve davranışları nedeni ile müvekkilinin müşterilerine ve rakip firmalara karşı ticari itibarının zedelenmesi nedeni ——manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Davacı vekili, taraflar arasında ticari alım satım ilişkisi olup, müvekkilinin cari hesap alacağını tahsil için giriştiği icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı karşı davalı vekili tarafından davalı şirketten — tarihli cari hesap alacağının tahsili amacı ile —– bedel üzerinden ilamsız icra takibi başlatılmış davalı borçlunun itirazı üzerine davacı tarafça mahkememizdeki itirazın iptali davası açılmış, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve —– tarihli ıslah dilekçesi ile itirazın iptali davasını ticari satımdan doğan alacak davası olarak ıslah edilmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, taraflar arasında yedek parça alım satımına dayalı cari hesap ilişkisi olduğunu, müvekkilinin ürün siparişlerini davacı şirketin süresinde teslim etmediğini ya da teslim etmek için fiyat farkı talep ettiğini, siparişten farklı, ayıplı, kullanılmış ya da orijinal olmayan ürün teslim edildiğini, böylece müvekkilini müşterileri karşısında ve ticari hayatta zor durumda bıraktığını, hiçbir gerekçe göstermeksizin sözleşmeyi haksız yere feshedip, müvekkili aleyhine haksız ve hukuka aykırı olarak icra takibi başlattığını, müvekkilinin maddi-manevi zarara uğradığını belirterek aleyhlerine açılan davanın reddi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ——-manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemizce uyuşmazlık hususunda bozmadan önce ——-kararla; Yapılan yargılama, toplanan deliller, tarafların ticari defter ve kayıtları taraflar arasında gerçekleştirilen mail yazışmaları gönderilen ihtarnameler davalı karşı davacı şirket tarafından icra takibinden önce düzenlenmiş olan cari hesaba ilişkin mutabakat yazısı ve tüm dosya kapsamı sonucunda davacı karşı davalı şirketin davalı karşı davacı şirketten icra takibine konu ettiği ve alacak davası şeklinde ıslah etmiş olduğu ticari satımdan kaynaklanan cari hesap alacağının mevcut olduğu, davalı karşı davacı tarafça her ne kadar davacı karşı davalının satıma konu etmiş olduğu malların ayıplı olduğu buna ilişkin faturalar düzenlendiği iddia edilmiş ise de bilirkişi raporlarında belirtildiği ve dosya içerisindeki delillerden anlaşıldığı gibi davalı karşı davacı tarafından gerek ticari ilişkinin söz konusu olduğu tarihlerde geçerli olan ———- ticari satıma ilişkin olan hükümleri uyarınca ayıp ihbarını yasal süresi içerisinde yapmadığı bu sebeple yasal düzenleme kapsamında ürünlerin ayıplı olduğunun kabulü halinde dahi davalı karşı davacının ayıplı ürünleri kabul etmiş sayılacağı bu sebeple davacı karşı davalıdan herhangi bir talepte bulunamayacağı ayrıca davalı karşı davacı tarafça sözleşmenin haksız feshi nedeni ile zarara uğranıldığı iddia edilmiş ise de taraflar arasında herhangi bir yazılı sözleşmenin olmadığı gibi yazılı şekilde gerçekleştirilen cari hesap sözleşmesinin de bulunmadığı taraflar arasındaki ilişkinin ticari satıma dayanan sipariş akabinde gerçekleşen ilişki olduğu asgari mal alım satımını içeren bir sözleşmenin veya bayilik veya tek satıcılık sözleşmesinin mevcut olmadığı bu durumda davalı karşı davacının sözleşmenin haksız feshi nedeni ile uğradığını iddia ettiği zararları var ise davacı karşı davalıdan bu tür zararlarını taraflar arasındaki devam eden ticari ilişki kapsamında talep edemeyeceği ayrıca yine davalı karşı davacı tarafça her ne kadar davacı karşı davalının haksız rekabet hükümlerine aykırılık teşkil eden tutum ve davranışları nedeni ile madde ve manevi zarara uğradığını iddia etmiş ise de TTK’da düzenlenen haksız rekabete ilişkin düzenlemeler kapsamında davacı karşı davalının herhangi bir haksız rekabet teşkil eden fiilini ispatlayıcı bir delilin dosyaya ibraz edilmediği anlaşıldığından davacı karşı davalının alacak davasının kabulüne davalı karşı davacının ise açıklanan tüm sebeplerle sözleşmenin haksız feshi haksız rekabet iddialarına dayanarak açmış olduğu maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin karşı davanın ise ispatlanamadığı için tümden reddine dair, karar verilmiştir.
İşbu mahkememiz kararının temyizi üzerine; ——- kararıyla; ” Dava itirazın iptali davası olarak açılmış yargılamanın safahatında davacı taraf davasını alacak davası olarak ıslah edilmiştir.—– Islah eden taraf ıslah sebebiyle geçersiz hale gelen işlemler için yapılan yargılama gideri ile karşı tarafın uğradığı ve uğrayabileceği zararları karşılamak üzere hakimin takdir edeceği teminatı bir hafta içinde mahkeme veznesine yatırmak zorundadır, hükmünü içermektedir.
Yine aynı Yasanın 180. maddesinde Davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi halde ıslah hakkını kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir. düzenlemesi mevcuttur.
Mahkemece davacının ıslah talebi üzerine HMK 178 ve 180 maddeleri uyarınca işlem yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçeleriyle mahkememiz kararı bozulmuştur.
Bozma ilamına mahkememizce uyulmasına karar verildikten sonra, yapılan yargılama nihayetinde;
———sayılı kararıyla, mahkememizin uyuşmazlık hususunda verdiği karar, ıslah halinde karşı tarafın uğrayabileceği teminatın yatırılmaması ve tamamen ıslah beyanı halinde dava dilekçesi verilmesi gerektiğine dair usuli hususlarda bozulmuştur.
Bu kapsamda yapılan dosya tetkikinde, davacı – karşı davalının davayı itirazın iptali davasından, ticari satımdan doğan alacak davasına tamamen ıslah ile çevirmesine rağmen, bu hususta yeni bir dava dilekçesi vermediği anlaşılmıştır. Bu durumda—– uyarınca kanunun aradığı sürenin de dolduğu anlaşıldığından, ıslah hakkını kullanılmış ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilmesi gerektiği saptanmıştır.
Bu kapsamda yapılan değerlendirmede;
Davacı vekili mahkememizde, — tarihinde itirazın iptali davası açılmış, yargılamanın safahatında davacı taraf davasını alacak davası olarak ıslah edilmiştir.
—- sayılı dosyasının tetkikinde davacı——- alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu anlaşılmıştır.
Borçlu/davalıca ayrıca—- tarihinde, İcra Hukuk Mahkemesinden ödeme emrinin iptalini istediği,——– kararı ile, davaya konu icra takibindeki ödeme emrinin iptaline karar verildiği görülmüştür.
Bu kapsamda, dava konusu takip dosyasında davalıya gönderilen ödeme emrinin iptal edildiği, bu kararın kesinleştiği, itirazın iptali davalarında geçerli bir ödeme emrinin olmasının dava şartı olduğu, dava konusu itibariyle geçerli bir ödeme emri olması dava şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından esas davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, taraflar arasında yedek parça alım satımına dayalı cari hesap ilişkisi olduğunu, müvekkilinin ürün siparişlerini davacı şirketin süresinde teslim etmediğini ya da teslim etmek için fiyat farkı talep ettiğini, siparişten farklı, ayıplı, kullanılmış ya da orijinal olmayan ürün teslim edildiğini, böylece müvekkilini müşterileri karşısında ve ticari hayatta zor durumda bıraktığını, hiçbir gerekçe göstermeksizin sözleşmeyi haksız yere feshedip, müvekkili aleyhine haksız ve hukuka aykırı olarak icra takibi başlattığını, müvekkilinin maddi-manevi zarara uğradığını belirterek aleyhlerine açılan davanın reddi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik —— manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmişse de, davalı karşı davacı tarafça davacı karşı davalının haksız rekabet hükümlerine aykırılık teşkil eden tutum ve davranışları nedeni ile madde ve manevi zarara uğradığına ilişkin TTK’da düzenlenen haksız rekabete ilişkin düzenlemeler kapsamında davacı karşı davalının herhangi bir haksız rekabet teşkil eden fiilini ispatlayıcı bir delilin dosyaya ibraz edilmediği anlaşıldığından, sözleşmenin haksız feshi haksız rekabet iddialarına dayanarak açmış olduğu maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin karşı davanın ispatlanamadığı için tümden reddine, karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-ESAS DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davanın usulüne uygun icra takibi bulunma dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Taraflar hakkında icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 146,85 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 87,55 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davacı-karşı davalı —— yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı-karşı davacı—-tarafından yapılan 123,60 TL yargılama giderinin davacı-karşı davalı—- tahsili ile davalı-karşı davacı——- verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
B-KARŞI DAVA YÖNÜNDEN;
1-İspatlanamayan karşı davanın maddi ve tazminat yönünden ayrı ayrı REDDİNE,
2- Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 870,87 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 811,57 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davacı-karşı davalı ——Maddi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacı—- alınarak Davacı-karşı davalı—– verilmesine,
4-Davacı-karşı davalı ——Manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacı —- alınarak davacı-karşı davalı—– verilmesine,
5-Davalı-karşı davacı —– yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı-karşı davalı —–tarafından yapılan 4.875,00 TL yargılama giderinin davalı-karşı davacı — alınarak ile davacı-karşı davalı —— verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde ——– temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar okunup usulen anlatıldı.01/04/2021