Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/900 E. 2022/54 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/900 Esas
KARAR NO : 2022/54

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/07/2018
KARAR TARİHİ : 20/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan tazminat (haksız rekabetten kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin —- dava dilekçesinde özetle, davacı—————— olarak ———— ithalatı ve kendi nam ve hesabıma yürüttüğü —— hizmetlerini yürüttüğü:———- irtibat bürosu açarak direkt tanıtım ve —- akabinde müvekkili şirketin yarattığı —- kullanmak için sözleşmenin haksız ve usulsüz biçimde feshedildiği, gerekçesiz usulsüz fesih bildirimine ve irtibat bürosu ile birlikte haksız ve —– rağmen daha önce sözleşmesi imzalanmış —– yapılmaya devam ettiğini,——haksız ihtarnamesi ile suçlamalarda bulunulduğunu, aralarındaki uyuşmazlığın çözümü için protokol hazırlama aşamasına geçilmesine rağmen protokolün gerekçesiz biçimde reddedildiğini, bunun üzerine ———– gerekli yanıtların verilip taleplerin iletildiğini, davalılarca haksız rekabet teşkil edecek şekilde gerçek dışı iddialarla müvekkili şirket ile ilgili piyasada suçlama ve iftiralarda bulunulduğunu; müvekkil şirketin —- yapılarak sonuçta kötüleme suretiyle — zedelenmesi anlamında haksız rekabet ile müşteri kazanmaya çalışıldığını, piyasada kendilerine hiç olmadığı halde müvekkili şirketin —- hakkında—- —-olduğunu iddia ederek haksız rekabet eylemlerini gerçekleştirdiğini, —— feshinden önce yapılmış ——– teslimini gerektiren ———– sözleşmesi ve ödemesi——– iade edildiğini. akabinde davalı firmanın ——- olarak satışının sağlandığı —— sözleşmesini —– —— satışın gerçekleştirildiğini, haksız rekabetin öğrenildiği——- dosyasında şikâyette bulunulduğunu, ——— dosyasında delil tespit talebi üzerine——– raporunda ———– üzerinde tespit isteyen tarafın marka——– iltibas oluşturacak bir kullanım olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır” şeklinde tespitte bulunulduğu, aynı şekilde ——- sayılı dosyasından da yaptırılan delil tespiti sonucu verilen rapora gerekli beyan ve itirazların sunulduğu, söz konusu usulsüz tespit girişimlerinin dahi itibar zedeleyici olması itibarıyla haksız rekabet teşkil ettiği; davalıların hareketicrinin TTK 55 anlamında haksız rekabet teşkil ettiği; davalıların müvekkilinin yarattığı——– geçirerek haksız faydalandığı, müvekkiline ——- davalılarca —- geçirilmeye çalışıldığı. tüm bu sebeplerle davalıların haksız rekabetinin tespiti ile önlenmesine, bu yöndeki kararın masrafı davalılardan alınmak suretiyle ——— ettirilmesine. haksız rekabet nedeniyle 50.000 TL maddi tazminata dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikle karar verilmesine, ——– kaybı ve verilen manevi zararlar için ise ayrıca 50.000 Euro tazminata dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı —– vekilinin cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin olarak davacmın sözleşmesinin —— tarafının müvekkil —— olmadığı,—- bulunmadığı ve herhangi bir faaliyet gelirlerinin bulunmadığı kazanç elde etmediği dolayısıyla——- olarak haksız rekabet eylemlerini gerçekleştirmelerinin mümkün olmadığından —– yokluğu sebebiyle davanın reddi gerektiğini:—— Sözleşmesinin 17. maddesinde uygulanacak hukuk —– ve yetkili mahkemeler de —- mahkemeleri —-olarak tespit edildiğinden. —- Sözleşmesinin haksız ve usulsüz feshedildiği iddiasına dayalı olarak müvekkillerinin pasif dava ehliyeti bulunmadığı ve—— uygulanmasının mümkün olmadığı, Türk mahkemelerinin yetkili olmadığından davanın usulden reddi gerektiği; aynı dava içerisinde talep edilen hem haksız rekabete ilişkin TTK m. 60’ta yer alan —- kaynaklanan —— iddiaları yönünden TTK. m.—–ve hak düşürücü sürelerin geçirildiği ve bu sebeple de davanın usulden reddi gerektiği;esasa ilişkin olarak ise, —— davacıya —- olmayan ——verildiği ve davacıyı münhasır olmayan bir —– tayin ettikleri, sözleşmenin uygulanacak hukuk ve sözleşme hükümlerine uygun olarak——-: fesih bildiriminden önce sözleşmesi imzalanan——- olarak kabul edildiği; ancak—— davacının sahte yetki belgesiyle —– tanıttığını davacının —— sahte——– tanınan istisnanın da sona erdirildiğini —- yeni —– vasıtasıyla davacıya ürün tedariki talep edildiği ve bu kapsamda doğmuş doğacak sorumluluğu üstlendiklerini yazılı olarak bildirmeleri üzerine davacıya—- ürün tedarik edildiği ve projenin tamamlanmasının sağlandığı; sözleşmenin feshine rağmen piyasada sahte yetki belgesi ile ——— üreterek——– devam etmesinin öğrenilmesinin haksız rekabet teşkil eltiği;—– — değişik iş sayılı dosyası ile tespit talebinde bulunulduğu, buna istinaden bilirkişi——- bulunduğu ve incelemesi yapılan ——– edilen ——- numaralar ile aynı olduğu” yönünde kanaat bildirdiği dolayısyla davacının ———— sözleşme ilişkisi sona erdikten sonra kullandığı ve ayrıca —- ait olmayan —- ürünleri —–kullanarak haksız rekabet hükümlerini ihlal ettiklerinin sabit hale geldiğini: —-değişik iş sayılı dosyası ile de tespit talebinde bulunulması sonucu atanan bilirkişi raporunda davacı tarafından kurulan——- kullanıldığı, ancak mevcut durumda bu ürünlerin tamamının ———- ile davacı aleyhine haksız rekabet, —- suçları kapsamında savcılık soruşturması başlatıldığını, bu kapsamda —-şüpheli davacının “—- hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak ve başkasının iş ürünleri veya faaliyetleri ile karıştırılmaya — çalıştığı, bu fiillerin ise haksız rekabet —–bildirdiği,—- soruşturmasının devam ettiği: davacı iddiaları ile —–soruşturma no.lu dosyası ile soruşturma açıldığı ancak bu dosyada alınan bilirkişi raporunda davacının haksız rekabet iddialarının somut delile dayanmadığının aksine davacının görünürde gerçeklik ilkesi çerçevesinde bu eylemleri gerçekleştirmiş olabileceği kanaatinin oluştuğu ve haksız rekabet suçunun oluşmadığının ifade edildiği ve bu rapor doğrultusunda savcılığın da kovuşturmaya yer olmadığına karar verdiği, davacının sözleşmelerinin l ve 2. maddelerinde açıkça belirtildiği üzere — olarak faaliyet göstermediğinden bir diğer söylemle —– yetkisi bulunmadığından—– edemeyeceği, manevi zarar talebine ilişkin açıklamaya yer verilmediği ve maddi kayıpları ile aynı kalemde talebinin anlaşılmadığı,—– —- faaliyetlerini muhtelif münhasır olmayan—–, davalı —- ticari faaliyete müdahalesinin söz konusu olmadığını, sözleşmenin feshi ile davacının faaliyetlerine son vermesi ve elindeki malları iade etmesi gerekmesine rağmen, ——-yetkisini kötüye kullandığını, bu istisna dışında da sahte yetki belgesi ile kendisin—tanıttığını, sahte—- ürettirdiğini , sonuç olarak pasif husumet ehliyeti bulunmayan müvekkil bakımından dava şartı olmadığı, sözleşmeye uygulanacak hukuk ve yetkili mahkeme hükmü gereği Türk mahkemelerinin yetkili olmadığı ve Türk hukukunun uygulanamayacağı bu sebeple davanın usulden reddinin gerektiği, TTK m. 60 ve 122’de yer alan zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerinin geçirildiğinden esasa ginlmeksizin usulden reddine, esasa ilişkin olarak davacının münhasırlık hakkı bulunmadığından ve haksız rekabeti asıl işleyenin kendisi olmasından ötürü esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacının, müvekkilinin görevli olduğu irtibat ——-sözleşmesi imzaladığını, işbu sözleşmenin uygulanacak hukuka ve sözleşme hükümlerine uygun olarak —- tarihinde feshedildiğini, kaldı ki müvekkilinin haksız rekabet teşkil edecek bir eylemde bulunmasının ve bu eylemi dolayısıyla kazanç elde etmesinin söz konusu olmadığını, müvekkilinin diğer davalının çalışanı olduğundan kendisine karşı varlığı iddia edilen haksız rekabet fiili dolayısıyla husumet yöneltilemeyeceğini, —- sözleşmesinin 17. maddesinde uygulanacak— Mahkemeleri veya —- Devletleri — olarak tayin edildiğinden işbu davanın usulden reddi gerektiğini,— tarihinde feshedilmiş olup, yaşanan olayların üzerinden iki yıldan fazla bir süre geçtikten sonra 26.07.2018 tarihinde dava açıldığını, söz konusu projenin davalı şirketin — tarihinde tamamlandığını, TTK m. 60 uyarınca haksız rekabet dolayısıyla tazminat isteminin zamanaşımına uğradığım. TTK m 122 uyarınca portföy tazminatı talebi için öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiğini, müvekkilinin görev aldığı —- Türk hukukuna göre ticari işletme—- herhangi bir faaliyet geliri elde etmediğini, dolayısıyla haksız rekabet eylemlerinde bulunduğu yönündeki iddiaların hukuken di denemeyeceğini, davacının sözleşmenin feshine rağmen sahte bir yetki belgesiyle kendisin—– — gibi tanıttığı ve —- ürettirerek kurum ve kuruluşların——- gibi ——– hukuki işlemlere başlandığını, TTK m. 122 de düzenlenen denkleştirme tazminatının münhasır bayi olmayan davacı tarafından talep edilemeyeceğini, bu hususun —- açıkça ortaya koyulduğunu,——- kararında — talep etmek için yeterli olmadığı, bu tazminatın talep edilebilmesi ——- gerekli olduğunun vurgulandığını, davacının varlığını iddia etliği —- kaybı ile ilgili davalıların ne gibi menfaatler elde ettiği ve hakkaniyet ilkesi gereği tazminat talep etme hakkının doğup doğmayacağının ayrıca araştırılması gerektiğini, müvekkilinin davacının eski çalışanları ile görüşmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, fesihten önce imzalanan —— sözleşmelerinin müvekkilinin görev aldığı —- —– getirildiğini, ——- sözleşmesinin ——- davacının derhal faaliyetlerine son vermek ve elindeki malları iade etmekle yükümlü olduğunu, davacı tarafın mağduriyet yaratmamak adına istisna —- ——- bir yetki belgesi ile yetkisinin kötüye kullandığını öğrenmesinden sonra —- için tanınan —-son verildiğini, diğer —— tamamlatıldığını, davacı tarafın — sözleşmesi dayanağında talep etmiş olduğu tazminat —, maddi ve manevi tazminat istemlerinin —- altında talep edildiğini,—-sonra iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında davacı tarafın taleplerini değiştirmesine ve genişletmesine muvafakatleri bulunmadığını, beyan etmiştir.
Dava dilekçesinde talep sonucunun açık olmaması nedeniyle Mahkememizce davacı vekiline kesin süre verilerek, talebine—- kaybı zararı ve manevi tazminat talebi yönünden ayrı ayrı tutar belirterek açıklaması istenmiş, bu kapsamda davacı vekilince sunulan —- beyan dilekçesi ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin, sözleşmenin mesnetsiz ve neden gösterilmeden feshinden sonra davalılarca —-nedeniyle müvekkilinin önceden teklif verdiği işler ile yeni işlerin kaybedilmesi ve haksız rekabet eylemleri nedeniyle uğranılan maddi zararlar ile bu nedenlerle uğranılan manevi zararlara ilişkin manevi tazminat olduğu, —- tazminat taleplerinin, haksız rekabet eylemleri nedeniyle uğranılan manevi tazminat talebine ilişkin olduğu beyan edilmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
Dava, haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Bu kapsamda davalılara yöneltilen tazmin istemi, davalıların, kötüleme suretiyle davacının ticari itibarın zedelediği, haksız rekabet ile müşteri kazanmaya çalışıldığı, davacı şirketin —hakkında —- olduğu iddia edilerek haksız rekabet eylemlerinin gerçekleştirildiği iddiasına dayandırılmıştır.
TTK’nda “—başlığı altında 54. maddede genel olarak amaç ve ilkeler düzenlenmiş;
(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükmü getirilmiştir.
“Dürüstlük kuralına aykırı davranışlar, ticari uygulamalar” başlığı altında ise 55. maddede
“(1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı —- ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;
1. Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek,
2. Kendisi, ticari işletmesi, işletme işaretleri, malları,— ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak veya aynı yollarla üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmek, (..)” şeklinde örnek mahiyetinde, —düzenleme getirilmiştir.
Davacı tarafça ileri sürülen tazminat istemi, anılan yasal düzenlemeler kapsamında değerlendirilmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, taraf tanıkları dinlenmiş, bilirkişi heyetinden kök ve ek rapor alınmıştır. Sunulan her iki rapor da dosya kapsamına, delil durumuna uygun, denetime elverişli bulunmakla, varılan kanaate Mahkememizce de iştirak olunmuş, rapor hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce dinlenen tanıklardan —–davacı tarafça ileri sürülen kötüleme iddialarını destekler bir kısım beyanlar sunulmuş olmakla birlikte, her birinin davacı çalışanı olması, bundan başka anlatımlarının hiçbirinin görgüye dayalı olmayıp, duyuma dayalı bilgi içermesi, aktarım şeklinde olması nedeniyle, tanıklıktan umulan ispat gücünü içermediği kanaati Mahkememizde oluşmuş, beyanlarının, davacı tarafça ileri sürülen haksız rekabet iddiasının sübutuna yetmeyeceği, hükme esas alınamayacağı değerlendirilmiştir.
Mahkememizce dinlenen diğer tanıklarca ise, ileri sürülen haksız rekabet teşkil edecek mahiyette eylemlere ilişkin bir beyan sunulmamıştır.
Mecvut delil durumu itibariyle, yukarıda açıklanan gerekçelerle, haksız rekabet mahiyetinde haksız eylemin, ispat külfeti üzertinde bulunan davacı tarafça usulünce ispat olunamadığı değerlendirilmekle, maddi ve manevi tazminat isteminin davalı —- yönünden sübut bulmadığından reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Davalı ——— yönünden ise,—— — ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunmadığı gibi merkezi temsil yetkisinin de olmadığı, davanın asıl şirkete—– —- yöneltilmesinin de söz konusu olmadığı Mahkememizce gözetilmiş, isnat edilen haksız eyleme nazaran davalı—— husumetinin bulunmadığı gibi taraf ehliyetinin de olmadığı gözetilerek anılan davalı yönünden davanın usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı—— yönünden açılan davanın usulden reddine,
2-Davalı—- yönelik davanın sübut bulmadığından reddine,
3-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 5.720,97 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.640,27 TL nin davacıya iadesine,
4—– tarifesine göre davalı—– için takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Maddi tazminat istemi yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı —— için takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Manevi tazminat istemi yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı —- için takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı —– yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya bırakılmasına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı yetkilisi ve şirket—- ve Davalı —- yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.