Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/90 E. 2020/258 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/90 Esas
KARAR NO: 2020/258
DAVA: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/02/2013
KARAR TARİHİ: 16/06/2020
K.YZLMA TARİHİ: 22/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; davacı şirkete ait olan ———-sitesinin şirket sahibi——— kişiye özel tasarım ürünlerini üreten bir şirket olduğunu, davacının ——sitesinde piyasaya sunduğu ürünlerin ——- yılından beri yurtiçi ve yurtdışı birçok alanda tanındığını, kişiye özel şekilde tasarlanan ürünleri davalıların ———-sitesinde birebir şekilde davacı şirketin kendi özel müşterilerine yapmış olduğu ürünleri ve resimleri de birebir kopyalayarak kendi ürünleriymiş gibi piyasaya sürdüğünü, ————— sayıyı kararı gereğince davanın tescilsiz tasarıma tecavüz nedeniyle oluşturulan haksız rekabetin tespiti, men ve önlenmesiyle, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğunu, davacı firma dışında bulunan davalıların tacir olduğunu, davalıların tacir sıfatının gerektirdiği gibi hareket etmek zorunda olduklarını ve gereklerin yerine getirilmemesi davalılar yönünden kusur teşkil ettiğini, davacı şirkete ait hazır çalışma ürünlerinin, davalılar tarafından kullanılmasının haksız rekabet teşkil eden bir davranış olduğunu, davalı şirkete, davalı tarafından ——-Noterliği’nin ———- yevmiye nolu ihtarnamesiyle haksız rekabet içeren eylemlerine son vermesinin ihtar edildiğini ancak davalılar tarafından haksız rekabet içeren eylemlere son vermediğini, davalılara ait ————– üretilen ürünlerin tanıtım amacı ile kullanılan bilgilerin, satış yapılan ürünlerin davacı şirkete ait olduğunu ve tanıtım amaçlı kullandıklarını bu ürünlerin kendi ürünleri olmadığını açıkça ikrar ettiğini, davacı şirketin tasarımcısı ve üreticisi olduğu ürünleri fuarlara katılarak tanıttığını ve büyük emek harcadığını, ancak davalıların hiçbir izin almadan davacı şirketin ürünlerini üretip haksız şekilde faydalanarak satmaya devam ettiğini, ————– gereğince ilk defa yurt dışında kamuya sunulan bir tasarımın belli bir zaman sonra ——- kullanılması durumunda bunun haksız rekabetin göstergesi olduğunu, davacı şirketin pazar payının çalındığını, bu durumun da ———-sitesinde her yıl pazar payının büyüdüğünü belirterek ilan ettiğini, davalıların ürünleri kendi ürünleri gibi yayınlamaya devam ettiğini belirtmiş, davalıların bu haksız davranışlarını önlemek amacıyla davalıların elinde bulundurdukları ürünleri, bu ürünleri üretmek için kullandıkları her türlü makine ve araca el konulmasına, buna ilişkin kesinleşen ilamın ————yayınlanmasını, — maddi tazminat ve — manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde;————— şahıs şirketi olarak faaliyet gösterdiğini, —————– sigortalı olarak çalıştığını ve davada husumet sıfatının olmadığını, yerli ve yabancı birçok firma tarafından ——— üretildiğini, bu ürünlerin ——— üretilmek zorunda olduğunu; bu nedenle, ——— ayraçlarının üretiminin davacı tarafın tekelinde olduğunun kabul edilemeyeceğini, davacı tarafın, kendi özel müşterisinin bilgileri ile müvekkiline başvurarak ürün sipariş ettiğini, davacı yanın ürünlerinin kopyalanmasının söz konusu olmadığını; davacının daha önce üretmiş olduğu bir ürünü sipariş etmesinin, müvekkilinin taklit ürün imal ettiği şeklinde anlaşılamayacağını, ——— ayracının özel tasarım niteliği taşımadığını, — anonim olduğunu, ———gibi birçok materyal üzerinde kullanıldığını, davacı tarafın ihtarnamesi üzerine, müvekkilinin ———- yer alan görselleri derhal kaldırması nedeniyle, davanın açıldığı tarih itibariyle, ortada haksız rekabet teşkil eden bir eylem ve dava konusunun bulunmadığını, davalı tarafın tasarımlarının tescilsiz olduğunu ve davacının ——–sitesinde herhangi bir uyarının bulunmadığından, bu tasarımların davacıya ait olduğunu müvekkilinin bilemeyeceğini ve bu sebeple de kusurlu olarak kabul edilemeyeceğini, haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep edilebilmesi için kusurun zorunlu bir unsur olduğunu, müvekkili kusurlu olmadığından davacının maddi ve manevi tazminat talep edemeyeceğini, davacı tarafından yapılan reklam, fatura ve eleman giderlerinin maddi zarar olarak kabul edilemeyeceğini, davacının bu eylem nedeniyle ne kadar kazanç elde edebileceğinin maddi tazminat miktarına esas alınması gerektiğini, davacının maddi ve manevi zarar uğradığını ispata elverişli delilleri dosyaya sunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava hukuki niteliği itibariyle haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Başlangıçta; ——— Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —-Esasına kayıtlı davada verilen mahkememiz kararı, ———— ilamında “haksız rekabet karşılığı yoksun kalınan kazancın belirlenmesi için bilirkişi görüşüne başvurulmuş ise de, bilirkişi heyetinin ek raporunda da belirtildiği üzere hükmedilen———– tutarındaki tazminatın esasen davacı tarafın tüm ürünlerinin satışı ile ilgili hasılata ilişkin olduğu oysa, bu yönteme göre hesaplanacak tazminatın ancak haksız rekabet oluşturacak ürünlere münhasır olması gerektiği gözden kaçırılarak tazminata hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, sadece ürünlere hasren yapılacak hesaplama ve buna bağlı olarak da manevi tazminat takdiri gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.” şeklinde açıklanan gerekçeler ile bozulmuş, yargılamaya mahkememiz ———- numarası ile devam edilmiştir.
Bozmadan sonra; haksız rekabet oluşturacak ürünlere münhasır olmak üzere hesaplama yapılması için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler —— tarafından müştereken verilen ——— tarihli bilirkişi raporuna göre; haksız rekabete konu —–adet dava konusu ürün karşılığının—- olduğu, davacı şirketin —— yıllarında ortalama—————- olduğu, dava konusu satışlardan yoksun kalınan karın ——– olduğu tespit edilmiştir.
Davalının ———- sitesindeki haksız rekabetin önlenmesi” talebi yönünden ise, alınan bilirkişi raporu ile bahse konu ——– sitesinin faal olmadığı, bu itibarla haksız rekabet teşkil eden bir eylemin bulunmadığı tespit edilmiştir.
Yapılan yargılama ve bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi raporu dosya kapsamına ve denetime uygun bulunmuş, mahkememizce hükme esas alınmıştır. Manevi tazminat talebi yönünden ise davanın açılış tarihi, paranın alım gücünde meydana gelen düşüş, hesaplanan maddi tazminat tutarı da nazara alınarak, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçeler ile;
1-Davacılar tarafından davalı ———- hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine,
2———–haksız rekabetin önlenmesi talebi yönünden konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalılar ——— hakkındaki maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, —– maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalılar —— hakkındaki manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, ———–manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.375,06 TL harçtan peşin alınan 426,95 TL ve 571,40 TL ıslah harcın mahsubu ile bakiye 1.376,68 TL karar harcının davalılar ————– tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı maddi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden 4.015,33 TL nisbi vekâlet ücretinin davalı——- tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden 3.400,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalı ———– tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı ———maddi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Davalı ——–manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-Davalı ——– davada kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
11-Davacı tarafından yatırılan 24,30 TL başvurma harcı ve 426,95 TL peşin harç ile 571,40 TL ıslah harcı toplamı: 1.022,68 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red 41,43 ve kabul 58,57 oranına göre hesaplanan 2.322,65 TL’sinin davalılar ———- tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
12-Davalı——–tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red 41,43 ve kabul 58,57 oranına göre hesaplanan 173,18 TL ‘sinin davacıdan tahsili ile davalı ———- verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
13-Taraflar tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 15 gün süre içinde Yargıtay yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/06/2020