Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/898 E. 2022/463 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/898 Esas
KARAR NO : 2022/463

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/07/2018
KARAR TARİHİ : 02/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı adına kayıtlı —— plakalı araca davalının sigortalısına ——- çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, ortaya çıkan hasar nedeniyle davacıya ait aracın değer kaybına uğradığını,—- değer kaybının—- kısmının — kapsamında —–tahsil edildiğini,——- dolduğundan kalan —- yönünden ———– davalı tarafa başvurulduğunu, başvurunun ————- kabul görmediğini, kazanın meydana gelmesinde sigortalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğunu, değer kaybı zararının teminat kapsamında bulunduğunu, alacağın tahsili için davalı hakkında————- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, alacağın likit olduğunu belirtmiş; yapılan itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı——— sigortacısı olduğunu, değer kaybının trafik poliçesi teminatı altında olduğunu, trafik poliçesinin teminat limiti dolmadan —- bu talebin yöneltilemeyeceğini, ——– görüşmede teminat limitinin dolmadığının belirtildiğini, davalının hukuki sorumluluğu bulunmadığını belirtmiş; davanın reddine, alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık;———- meydana gelen değer kaybından davalı ————- olup olmadığı, hangi tutarda sorumluluğu bulunduğu noktalarında toplanmaktadır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi —tarafından düzenlenen ——–raporda; kazanın oluşumunda davalıya ——– aracın sürücüsünün tam kusurlu olduğu, araçta oluşan değer——–ödeme yapıldığı, teminat limitinin tüketilmedi mütalaa edilmiştir.
Somut olayda; davalı —————- olduğu, meydana gelen kaza neticesinde davacıya ——-meydana geldiği, ——– poliçesi ile——- ————olduğu,——- kaybı ödemesi yapıldığı, poliçe teminat limitinin tükenmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacı vekili —– tarihli beyan dilekçesinde özetle;——- Karar sayılı ——düzenlenen bilirkişi raporu gereği maddi hataya düşüldüğünü,——- hukuki niteliği ve doğruluğu kabul edilerek değer kaybının——— kısmının —– talep edildiğini, ———— limitinin dolduğu düşünülerek değer kaybının geri kalan kısmının davalıdan talep edildiğini, yapılan yargılama sonucunda limitten sadece 6.566,91 TL kullanıldığının tespit edildiğini belirtmiş; —– davalı olarak değiştirilmesini, talep kabul edilmezse davalı yanına ——— eklenmesini talep etmiştir.
Hukuk davalarında olduğu gibi icra takibinin taraflarının da taraf ehliyetine sahip olmaları gerekir. Eldeki dava ilamsız icra yoluyla gönderilen ödeme emrine vak’i itirazın iptali istemine ilişkindir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 vd. maddelerinde düzenlenen itirazın iptali davalarının —– takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacaktır. Bir eda davası mahiyeti taşıyan bu davalar “itirazın hükümden düşürülmesi” ana başlığı altında düzenlenmekle takip hukuku içinde ve takip talebiyle sıkı sıkıya bağlantılı ele alınması gereken, sonucuyla takibin devamına etkili bir dava türüdür. Bir davada taraf değişikliği ancak karşı tarafın açık rızası hâlinde mümkün ise de (HMK, m. 124/1); maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan (m.124/3), yine dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması hâlinde (m.124/4) taraf değişikliği talebi karşı tarafın rızasını aramaksızın mahkemece kabul edilebilir. Ne var ki eldeki dava, itirazın iptali davası olup, davadaki taraf değişikliği itirazla duran takip sürecine etki edemeyecek, takibi en başından geçerli hâle getiremeyecektir. Hâl böyle olunca taraf değişikliğine ilişkin hükümlerin somut olayda uygulanabilirliği bulunmamaktadır. Davanın başında taraf olarak gösterilmeyen kişilerin, taraf yanında sonradan davaya dâhil edilmesi, ancak taraflar arasında mecburi dava arkadaşlığı mevcut ise mümkündür. Aksi halde, bir dava açıldıktan sonra mevcut davalı taraf yanına bir başka davalı taraf ilave etmek ıslah ile dahi mümkün değildir. Bu nedenle, taraf değişikliği yapılması veya ——- davaya dahil edilmesi talebi yerinde görülmemiştir.
Davacı vekilince verilen 27/04/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile davanın alacak davası olarak ikame edilmesi talep edilmiştir.
Davacı taraf, 6100 sayılı HMK’nın 124. maddesine dayanarak ve davalı şirketin yanlış gösterilişinin maddi hatadan kaynaklandığını iddia ederek ıslah dilekçesi vermiş ise de anılan madde gereği bu değişikliğin yapılması için de dürüstlük kuralına uygun hareket edilmesi gerekmektedir. Yukarıda ifade olunduğu üzere, davanın açılış tarihinin——oluşu, davalı —- verilen 12/09/2018 tarihli davaya cevap dilekçesinde yer alan ifadelerle, teminat limitinin tükenmediğinin anlaşılmış oluşu hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacının 2021 yılında yaptığı taraf değişikliğinin dürüstlük kuralına uygun olduğunu kabul etmek mümkün değildi—— Bu durumda; hesaplanan tazminatın —– belirtilen teminat limiti dahilinde kaldığı ve limitin aşılmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 259,32 TL harçtan mahsubuna, fazla alınan 178,62 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki —– göre hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.