Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/858 E. 2021/745 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/858 Esas
KARAR NO : 2021/745

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/07/2018
KARAR TARİHİ : 06/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında cari hesap ilişkisi olduğunu, ——– tarihi olarak belirlendiği, cari hesap sözleşmesine göre borç miktarının 7.380,18 TL ve 612,55 TL işlemiş faiz olarak icra takibine başlandığını ancak davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek davalının haksız itirazının iptaline, asıl alacağın %20’sinden daha aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı taraf usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, ancak vekili tarafından sunulan beyan dilekçelerinde müvekkili şirkete davacı tarafından hiçbir şekilde—————- olmadığı, davacının dosyaya sunmuş olduğu faturalardan ———– teslim alan olarak———- göründüğünü, oysa ki,——–cevabında, davacı şirket tarafından düzenlenen —— faturayı teslim ——– kişilerin davaya konu dönemlerde müvekkil şirket bünyesinde çalışmadığını ifade etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; cari hesaba dayalı başlatılan ——-icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
———– esas sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, dosya içeriğine göre; —— tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı
———— davalı ——– olduğu, asıl alacak + işlemiş faiz toplamı 7.992,73 TL tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi——- tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi ———– ticari defterlerinin; T.T.K. 64 ve 66. Maddeleri ile V.U.K. 220-226. Maddelerine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, davalı, ——–gibi herhangi bir mazeret de sunmadığı, davacı kayıtlarına göre, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 7.380,17-TL tutarında alacaklı olduğu, davalı tarafından inceleme günü defter ve belge ibraz edilmediği, bu nedenle, davacının ————–somut delil teşkil edemeyeceği, fatura ————– tesliminin de kanıtlanması gerektiği,———- —– alınan —– incelenmesinde davacı ———- imzası bulunan kişilerin davalı şirket çalışanı olarak görülmediği, mahkemenin —- tarihli ——- davalı firma——— isticvabında; Karşı tarafla herhangi bir ticari ilişkinin olmadığı, herhangi borcun olmadığı, irsaliyeli faturaların firmaya teslim edilmediği,——— çalışanı olmadığı, defterlerin istenilmesi ile ilgili bilgi sahibi olmadığı, gerekirse sunulacağının beyan edildiği,” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı, davalıya mal teslim edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, ——- yapılan hukuki işlemlerin, ——geçtiği takdirde senetle ——– olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle —- düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
—– olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya onun adına hareket ———teslim belgesi, irsaliyeli fatura ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. Yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki —- delilleri ile de sözleşme ilişkisi ispatlanabilir.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığının ve mal tesliminin kanıtı olamaz. Ayrıca faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da teslimini kanıtlamaya yeterli değildir———
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın——- aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Fatura düzenlenmesi borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir işlem olmadığından fatura tarihi faize başlangıç yapılamaz. Takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürülmesi (TBK. m. 117/1) ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi (TBK. m. 117/2) gerekir ———-
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan——- içeriklerine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında cari hesaba dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığı, var ise takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerinde davalıdan takip tarihi itibariyle
————-alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini sunmadığı, HMK. 221. maddesi gereği (——- formlarının resen dosyaya kazandırılması gerektiği———- altında olması nedeniyle—- bildiriminin araştırılmadığı, davacının mal teslimini ve dolayısıyla alacağını ispat yükü altında olduğu, sunulan toplam —— irsaliyelerinin ————- kişilerin davalı çalışanı——– ile sabit olduğu, bunun dışında faturada ve dava dilekçesinde— alan davalı ——— bulunduğu ——— davalı şirket çalışanı ——- tespit edilemediği, davalı şirket——— ticari ilişkiyi kabul etmediği, sevk irsaliyesinde isim ve imzası bulunanların çalışanları olmadığını ifade ettiği, bu haliyle davacının alacağını ispatlayamadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL karar harcının başlangıçta alınan 160,19 TL peşin harçtan mahsubu ile 100,89 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7————- esas sayılı dosyasının karar kesinleştiğinde iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı