Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/853 E. 2020/825 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/853 Esas
KARAR NO : 2020/825

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/07/2018
KARAR TARİHİ : 08/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı borçlunun 35.899,06.-TLTik borcunu müvekkilinin ihtarları ile ödeyeceğini beyan etmesine rağmen ödenmemesi üzerine 28.06.2018 tarihinde İstanbul Anadolu—— sayılı dosyası İle ilamsız icra takibi başlatıldığını, 05,07,2018 tarihinde davalı tarafın takibe, ödeme emrine, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, takibe dayanak cari hesap ekstreminde belirtilen———seri numaralı faturalara—– gibi bir zaman geçmesine rağmen itiraz olmadığını, ayrıca takibe ve davaya konu borcun dışında cari hesap ekstresıne yansımamış—— daha borcu bulunduğunu, takibi durdurmak suretiyle süre kazanmak için yapılan itirazın kütü niyet içerdiğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla İstnbul —– sayılı dosyasına ilişkin davalı borçlunun itirazının iptaline ve takibin devamına, takip haksız ve kötü niyetli dupduruluğundan davalının takip miktarının %20′ sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkumiyetine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, taraflar arasında süregelen ticari ilişki kapsamında hiçbir borcunun bulunmadığını, ayrıca davacının dilekçesinde cari hesap ilişkisine yansımamış olsa bile —– bir iş ile ilgili olarak da 20.600,00.-TL tutarındaki alacak iddiasının da tamamen haksız, mahkemeyi yanıltmaya yönelik olduğunu ve asılsız olduğunu, davacının dilekçesinde faturadan kaynaklı alacağı olduğunu, faturanın tek başına alacağı doğuran bir işlem olmadığını, davacının faturaya konu işlemleri sözleşmeye uygun şekilde yerine getirmediğini bu nedenle davacının hukuka ve yasaya aykırı taleplerinin ve davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava; tacirler arasındaki hizmet alımından kaynaklanan fatura alacağının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine; ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık: davacının davalıya ticari ilişkiden kaynaklı mal ve hizmet ifasında bulunup bulunmadığı, bulunduysa davalının karşı edimini ifa edip etmediği, bu itibarla İstanbul Anadolu ——takip sayılı icra dosyasına yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
İstanbul Anadolu —— takip sayılı icra dosyası içeriğine göre; 28/06/2018 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının dosyamız davacısı, borçlusunun dosyamız davalısı olduğu; takibin cari hesap ekstresine dayanan alacak olduğu;——- fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu;—— ödeme emrinin borçluya —– tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından 04/07/2018 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiği; 12/07/2018 tarihli karar ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
——- tarihli yazı cevabına göre; davacı şirketin—— formlarının gönderildiği görüldü.
—— tarihli yazı cevabına göre; davalı şirketin —– formlarının gönderildiği görüldü.
Bilirkişi rapor içeriğine göre; “Davacının davalıya ait —— hesabının —- bakiye kalanı verdiği, davacı ve davalının bakiyelerindeki farkın davalının —– defterlerinde kayıtlı, —- açıklamalı — ödemesinden kaynaklandığı, sonuç itibari——– borçlu olduğu,” yönünde görüş bildirilmiştir.
İtiraz ve dosyaya sonradan kazandırılan belgelere göre bilirkişiden ek rapor aldırılmış, ek raporda özetle; davacı ve davalının bakiyelerindeki farkın davalının 2017 yılı yasal defterlerinde kayıtlı 06.02.2017 tarihli gönderilen havale açıklamalı ———ÖDEMESİNDEN kaynaklandığı,—– yazı —– — tarafından itiraza konu tutara ilişkin dekontun ıslak imzalı suretinin dosyaya tevdi edildiği, davalı vekilinin itiraza konu iş ve işlemlerle ilgili eksikliklerin sektör bilirkişisi tarafından tespitinin mümkün olduğu bildirilmiştir.
Davacı, davalıya mal teslim edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında cari hesaba dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibariyle 35.899,06 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacıya takip tarihi itibariyle 31.941,43 TL borcu bulunduğu, aradaki 3.957,63 TLlik farkın davalı defterinde bulunup davacı defterlerinde bulunmayan 06.02.2017 tarihli gönderilen havale açıklamalı ödemeden kaynaklandığı, bu ödemeye ilişkin dekontun ıslak imzalı halinin dosyaya kazandırıldığı, takip cari hesaba dayandığından bu miktar ödemenin mevcut bakiyeden düşümünün yapılmasının gerektiği, HMK. 221. maddesi gereği — formlarının resen dosyaya kazandırılması gerektiği (Yargıtay —– formları ile bildiriminin yapıldığı, bu halde davalının—— formlarının aksini ispatlaması gerektiği, bu itibarla davacının davalıdan takip tarihi itibariyle cari hesaptan kaynaklanan 31.941,43 TL alacaklı olduğunun sabit olduğu, davalı tarafça davacının sözleşmeye uygun işlem yapmadığını ifade etmiş ise de dosyaya bu nedenle yapılmış ayıp ihbarının yansımadığından bu yöndeki savunmanın dikkate alınmasına imkan olmadığı, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu, davacının icra inkar tazminatı talebinin yerinde olduğu yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE ; İstanbul Anadolu — İcra müdürlüğünün —- takip sayılı icra dosyasına davalının 31.941,43 TL yönünden yaptığı itirazın İPTALİNE; takibin 31.941,43 TL asıl alacak üzerinden aynı koşullarla aynen devamına, davacının fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE,
2-Kabul edilen asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 2.181,92 TL’den başlangıçta yatırılan 433,57 TL’nin mahsubu ile 1.748,35 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 41,10 TL ilk dava masrafı, 433,57 TL peşin harç, 164,50 TL tebligat-müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.439,17 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre(%89 kabul)1.280,86 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanının davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan — hesaplanan 4.791,21 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan — hesaplanan 2.181,92 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
9-İstanbul Anadolu —– takip sayılı icra dosyasının karar kesinleştiğinde iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.