Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/844 E. 2019/1072 K. 12.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/844 Esas
KARAR NO : 2019/1072

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2018
KARAR TARİHİ : 12/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı asilin 09/03/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı … ve ——— tarafından hakkında İstanbul Anadolu ———İcra Müdürlüğünün ——– esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra takibinde konu olarak —plaka sayılı aracın hasar bedeli olarak belirtildiğini ve hasar bedelinin tarafınca ödenmesinin talep edildiğini, İcra Müdürlüğü tarafından tanzim edilen ödeme emrinin muhtara tebliğ edildiğini, ancak süresi içerisinde yasal itiraz hakkını kullanamadığından mahkememize menfi tespit davası açma zorunluluğunun doğduğunu, davalı şirkete icra takibine konu herhangi bir borcu bulunmadığını, hakkında haksız icra takibi başlatıldığını, dava konusu — plakalı araca ait hasarın maliki bulunduğu — plakalı aracın ,şoför —— sevk ve idaresinde iken araç ile çarpması sonucunda kırıldığı iddia edilen sol aynaya ait masraf olduğunu, davalı şirket tarafından icra dosyasına trafik kaza tutanağı ile fatura sunularak tarafının borçlu hale getirilmek istendiğini, maddi hasarlı trafik kazasının olduğu iddia edilen —– en işlek ve merkezi caddesi olduğunu, sürekli seyir halinde olan bir araç trafiğinin olduğu gibi sürekli sağlı sollu araçlarında park halinde olduğunu, davalı şirkete ait ———— plakalı aracın bu cadde üzerinde park ettiği düşünüldüğünden muhtemelen farklı araçlar tarafından da araca çarpılabileceğinin açıkça ortada olduğunun, sözkonusu araca maliki bulunduğu araç tarafından hasar meydana getirecek şekilde zarar verilmediğini, —- Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kovuşturma yapıldığını, yapılan kovuşturma neticesinde ————- karar no ile kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiğini, davalı şirkete borcunun olmamasına rağmen hakkında icra takibi başlatılarak borcun tahsiline çalıştıklarından mağdur olduğunu,taşınmazına haciz konulduğunu, bankalara haciz ihtarnamesi gönderildiğini, bu nedenlerle icra takibine konulan faturaya dayalı hasar bedeli ve icra müdürlüğü dosyasından borçlu olmadığının tespitine, dava masraf ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin ——– tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket “————–markası altında uzun süreli ——- ara kiralama işiyle uğratığını, davacının maliki olduğu ——-plakla sayılı araç —- tarihinde müvekkil şirkete ait ve park halinde bulunan ——–plaka sayılı araca %100 kusurlu olarak çarpmak suretiyle hasara uğradığını, davacı tarafın hasar bedelinin ödenmemesi üzerine müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu ———-.İcra Müdürlüğünün ——— esas sayılı doyası ile icra takibine geçildiğini, borçlu iş bu icra takibine süresi içerisinde itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini belirterek davanın reddine, davacı tarafın ihtiyati tedbir ve tazminat talebinin reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava trafik kazası sebebiyle davalı şirket tarafından başlatılan hasar bedelinin tahsili istemine havi icra takibine karşı açılan menfi tespit davasından ibarettir.
TTK’nın 4.maddesinde yazılı davalar mutlak ticari davalardır. TTK’nın 5 .maddesinde yazılı davalar ise genel hukuk davalarıdır..Bu davaların ticari dava sayılabilmeleri için her iki tarafında tacir ve davanın, tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olması gerekir.Bir tarafın tacir olması o işi ticari iş haline getirsede ticari dava haline getirmez.
Davalı her ne kadar tüzel kişi tacir olsa da davacı taraf gerçek kişidir, tacir değildir ve araç ticari araç da değildir. Bu doğrultuda haksız fiilden kaynaklanan uyuşmazlıkta genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir.
Açıklanan gerekçeler ışığında mahkememizin görevsizliğine dair karar vermek ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davanın HMK 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle HMK 115/2. Maddesi gereğince usulden reddine,
3-HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına,
5-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece karar verilmesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacının ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.