Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/838 E. 2020/531 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1139 Esas
KARAR NO : 2020/566
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/09/2018
KARAR TARİHİ : 13/10/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında süregelen ticari ilişki sebebiyle davalının davacıya borcu bulunduğunun tespit edildiğini, alacağın tahsil edilebilmesi için davalı aleyhine ———— sayılı dosyası ile takip yapıldığını, takibin — Asliye Ticaret Mahkemesi ——— sayılı dosya ile tesis edilen tedbir ile durduğunu, davalının davacıya olan borcunun davacı tarafından davalıya teslim edilen mallara ilişkin olarak tanzim edilen sevk irsaliyeleri ve faturalarla sabit olduğunu, davalının ——- tarihli faturalardan dolayı ——- borcu bulunduğunu, ———- bakımından takip başlatıldığını, ticari defterlere göre davacının alacaklı olduğunu belirtmiş, itirazın iptaline karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ve tensip tutanağı ekli açıklamalı davetiyenin tebliğ edildiği; davalının yasal süresi içerisinde davaya karşı cevap dilekçesi sunmamış olduğu; görüldü.
Dava; faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacının bu ticari ilişkiden kaynaklı olarak davalıya mal veya hizmet ifasında bulunup bulunmadığı, davalının buna ilişkin borcu ödeyip ödemediği bu itibarla davalının ———– sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
———- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; —— tarihinde başlatılan takibin alacaklısının——–olduğu; takibin ———- asıl alacak – işlemiş faiz olmak üzere toplam —- fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; örnek no:7 ödeme emrinin borçluya —- tarihinde tebliğ edildiği ve borçlu tarafından verilen ——- havale tarihli itiraz dilekçesi ile takibe itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin ——- tarihinde durdurulmasına karar verildiği; görülmüştür.
—————- sayı ve —– tarihli yazı cevabına göre; davacı ———– dönemine ait —— gönderildiği görüldü.
——– gelen ——- tarihli yazı cevabına göre; ———– dönemine ait———– gönderildiği görüldü.
İtirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra dairesinde usulüne uygun başlatılmış bir icra takibinin bulunması dava ön şartlarındandır. Eldeki davaya konu icra takibi —– tarihinde başlatılmış olup borçlu hakkında ——– tarihinde 6183 sayılı Kanun’a göre başlatılacak takipler de dahil tüm icra takiplerinin durdurulmasına karar verilmiştir. Davalı şirkete geçici mühlet verilmiş olması eldeki dava yönünden olumsuz dava şartı teşkil etmektedir ——————-Somut uyuşmazlıkta; geçici mühlet ve geçici mühlet kararı ile birlikte takip başlatılamayacağına dair verilen tedbir kararından önce başlatılan takibe karşı açılan eldeki itirazın iptali davasında özel dava şartı noksanlığı bulunmadığı anlaşıldığından, mahkememizce işin esasına girilmiştir
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi ——– tarafından düzenlenen ———– tarihli esas rapora göre; davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davalı şirketin verilen kesin süre içerisinde ticari defter ve kayıtlarını incelemeye ibraz etmediği, davacı şirketin kendi ticari defterlerine göre davalıdan —— alacaklı göründüğü, davalı şirketin davacı şirketten —— adet fatura karşılığı toplamda ——– tutarın alım bildirimi yaptığı tespit edilmiştir.
Davacı, davalıya mal teslim edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ————- geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle————- aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. Yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ticari defterler ve yemin delilleri ile de sözleşme ilişkisi ispatlanabilir.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığının ve mal tesliminin kanıtı olamaz. Ayrıca faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da teslimini kanıtlamaya yeterli değildir.—————-
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Fatura düzenlenmesi borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir işlem olmadığından fatura tarihi faize başlangıç yapılamaz. Takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürülmesi (TBK. m. 117/1) ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi (TBK. m. 117/2) gerekir —————–
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama, yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine ve ———– yazı cevabına göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında cari hesaba dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, takibin — tarihinde başlatıldığı, geçici mühlet tedbirinin ise —– tarihinde verildiği, bu itibarla özel dava şartı noksanlığı bulunmadığı, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığı, var ise takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibariyle ——–alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini incelemeye sunmadığı, HMK. 221. maddesi gereği —- formlarının resen dosyaya kazandırılması gerektiği —————- davalının—— bildirimlerine göre takibe konu faturaların davalı tarafından vergi dairesine bildirildiği, bu halde davalının ———– formlarının aksini ispatlaması gerektiği, borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi ———- halinde alacaklının ———– HMK’nın 222. maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği ————– davalının kendi ticari defterlerindeki kayıtların aleyhine delil teşkil edeceği —————– davalının kendi ticari defter kayıtlarının aksini yazılı delille ispatlaması gerektiği, dosyada böyle bir ispat aracının bulunmadığı, davalının yemin deliline de dayanmadığı, bu itibarla davacının davalıdan takip tarihi itibariyle cari hesaptan kaynaklanan——— alacaklı olduğunun sabit olduğu, işlemiş faiz talebinin ise yerinde olmadığı yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulüne;
———- sayılı takip dosyasında yapılan itirazın ———- asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacak olan—%20 sine tekabül eden ——–cra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 15.369,75 TL harçtan peşin alınan 2.737,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.632,43 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 24.200,00 TL nisbi vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ve 2.737,32 TL peşin harç toplamı: 2.773,22 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %2,19 ve kabul %97,81 oranına göre hesaplanan 1.015,07 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/10/2020