Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/819 E. 2021/279 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/819 Esas
KARAR NO: 2021/279
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/07/2018
KARAR TARİHİ: 09/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davacı ile davalı arasında —– ayına kadar ticaret yapıldığı, davalı şirketin ——– tutarlı faturaları, bahse konu faturalarda belirtilen malları teslim almasına rağmen ödemede bulunmadığı, davacının ——– yevmiye nolu ihtarı ile davacıdan alacağını talep ettiği, davalının ihtara cevap vermediği, davacı şirketin —– sayılı dosyası ile icra takibine başvurduğu, davalının ——- tarihinde icra takibine itirazı ile icra takibinin durduğu, noterden ihtar keşide edildiği tarihten itibaren davalı şirketin üzerine kayıtlı menkul ve gayrimenkulleri 3. Kişilere devir ettiği hususunda duyum aldıklarını, tedbir talebinde bulunulan gayrimenkul üzerinde birçok şirket ve kuruluşun yüksek meblağlı haciz ve ipoteklerinin mevcut olduğu, yargılama sonunda borcun tahsil imkanının kalamayabileceği beyan edilerek, bu nedenlerle, itirazın iptali ve icra takibinin devamına, davalı şirkete ait———– taşınmaza ve Sayın Mahkemenin resen yapacağı sorgu neticesindeki menkul ve gayrimenkullere tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı, herhangi bir cevap, delil listesi dilekçesi de ibraz etmediği anlaşılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; faturaya dayalı başlatılan ——- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, davacı tarafça gösterilen deliller toplanmış , —– sayılı icra takip dosyası dosya içerisine getirtilmiş ve incelenmiştir.
——-dosyası içeriğine göre;
—- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı —– işlemiş faiz toplamı —– tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, örnek no:7 ödeme emrinin borçluya —- tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen——– havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, eldeki davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali müşavir bilirkişisi tarafından düzenlenen ——– tarihli bilirkişi raporunda ” Davacı ve davalının ticari oldukları, davacının yukarıda usulüne uygun olarak yasal süresi içinde noter açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırdığı ve birbirini teyit eden ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle —– alacağı bulunduğu, tarafların bağlı bulundukları vergi daire müdürlüklerinin dosyaya mübrez yazılarında: Davacı tarafın davalı taraf adına düzenlemiş olduğu, ———— faturayı mal ve hizmet satışlarına BA Formu bulunmadığından davalının bunu beyan edip etmediğine dair tespit yapılamamıştır. Davacı tarafından davalı adına düzenlenen diğer faturaların tamamı davalı tarafından da beyan edilmiştir. Davalı tarafından yapılan bu beyanların başka bir anlatımla davacı tarafından düzenlenen faturala muhteviyatı malların ve faturaların davalı tarafın teslim alındığına delalettir ettiği, davalının davaya cevap vermediği, inceleme katılmadığı ve ticari defter ve kayıtlarını incelenmek üzere sunmadığı dosya kapsamından anlaşıldığı, taraflar arasında dosya kapsamında yazılı sözleşme bulunmadığı, ancak icra takibinden önce davacı tarafından davalıya usulüne uygun olarak noter marifetiyle ihtarname gönderildiği, ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği, yukarıda detaylıca açıklandığı gibi Davacının asıl alacak tutarı —– işlemiş faiz hesap edildiği, -ancak davacı icra takibinde —– talep ettiği- taleple bağlılık ilkesi gereğince —– talep edebileceği” kanaatinde olduğunu beyan etmiştir.
Davacı, davalıya mal teslim edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz —— geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ——–aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. Yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ticari defterler ve yemin delilleri ile de sözleşme ilişkisi ispatlanabilir.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığının ve mal tesliminin kanıtı olamaz. Ayrıca faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da teslimini kanıtlamaya yeterli değildir. ———-
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Fatura düzenlenmesi borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir işlem olmadığından fatura tarihi faize başlangıç yapılamaz. Takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürülmesi (TBK. m. 117/1) ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi (TBK. m. 117/2) gerekir ———
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığı, var ise takip dayanağı belgeye konu malın teslim edilip edilmediği hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerinde davalıdan takip tarihi itibariyle —— alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini sunmadığı, HMK. 221. maddesi gereği (BA) formlarının resen dosyaya kazandırılması gerektiği —— davalının B/A bildirimlerine göre takibe konu faturaların davalı tarafından vergi dairesine bildirildiği, bu halde davalının B/A formlarının aksini ispatlaması gerektiği, bu itibarla davacının davalıdan takip tarihi itibariyle —-alacaklı olduğunun sabit olduğu, işlemiş faiz talebinin yerinde olduğu, alacağın ise likit olduğu yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE ;——- takip sayılı icra dosyasına davalının yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE; takibin aynen devamına,
2-Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 9.773,70 TL harçtan peşin alınan 1.728,04 TL harcın düşümü ile geri kalan 8.045,66‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 1.728,04 TL peşin harç, 850,00 TL bilirkişi ücreti ve 238,40 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.852,34‬ TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 17.542,47 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
8——–takip sayılı icra dosyasının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle,——- Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/03/2021