Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/813 E. 2021/63 K. 25.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/813 Esas
KARAR NO : 2021/63

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/07/2018
KARAR TARİHİ : 25/01/2021

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız İstanbul Anadolu ——– Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
l. DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine fatura alacağı nedeniyle İstanbul Anadolu—-sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, davalı şirketin haksız bir şekilde takibe itirazda bulunduğunu ve takibin durduğunu, müvekkili şirketin —–bedelli çeki davalı borçlu firmadan aldığını, ancak davalı borçlu firmanın bu çeki ödemediğini, davalı şirketin borcunun likit olup, fatura alacağına dayanmakta olduğunu, ticari defterlerin ve faturaların celbi halinde taraflarınca sunulacak mezkur çekten de anlaşılacağı üzere davalının borcunu ödemediği ve kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğinin anlaşılacağını, davalı borçlu şirketin vaki itirazının iptali ve takibin devamına, alacağın %20′ sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûmiyetine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ll. DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: :
Davalının davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
lll. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, fatura alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu —— esas sayılı dosyasının tetkikinde davacı (alacaklı) ———- edilmemesi nedeniyle İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalıdan fatura alacağı bulunup bulunmadığı hususundadır.
Davacının dayanağı ——–faturadır.
Mahkemimizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafınfan düzenelenen — tarihli raporda; Davalı yan inceleme gününe katılmamış, defter ve belgelerini ibraz etmediğini, davacı yanın Ticari defterlerin incelemeye tabi tutulduğunu, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğunu, davalı yan ile arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davacı şirketin —- formlarına göre takip dava tarihi itibari ile davalı şirketten faturadan kaynaklı olarak 12.319,00 TL alacaklı alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Davacının vekilinin dilekçesinde belirttiği,davalının borca karşılık verdiği——— çekin lehtarı——tarafından tahsil edildiği, bankaca verilen cevabi yazıdan anlaşılmıştır.
Tüm Dosya Münderecaatı Kapsamında Yapılan Değerlendirmede;
Takibin dayanağının; Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen fatura olduğu, davacı yanın ticari defterlerinde bu meblağların kayıtlı olduğu, davalının ise ticari defterlerini sunmadığı, dosyaya sunulu —- formlarının mevcut olduğu, bilirkişice bu formlar üzerinde yapılan incelemede; Tarafların ——-formlarının örtüştüğü yani takibe konu faturanın davalı tarafından vergi dairelerine yasal sürelerinde beyan edildiği anlaşılmakla, davalının bu fatura ile —– beyannamesi vermiş olması nedeniyle malları teslim almış sayılacağı (Yargıtay —-, buna göre davalının malları teslim aldığı, teslim aldığı malların da bedelini ödemekle yükümlü olduğunun kabulünün gerekmesi karşısında, davalının mevcut takip konusu borcu bulunduğu saptanmakla, işlemiş faiz istemi dışındaki asıl alacak olan 12.319,00 TL için yapılan talebin kabulü ile, takip dosyasında takip borçlusu davalı tarafından yapılan itirazın bu kısım yönünden iptaline, takibin aynen devamına, karar verilmiştir.
İşlemiş Faiz Talebi Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Her ne kadar takip dosyasında işlemiş faiz talep edilmiş ise de ; Taraflar arasında herhangi bir yazılı sözleşme mevcut olmadığında ve borçlunun bir ihtar veya ihbarla temerrüde düşürülmediğinde işlemiş faiz talebi kabul edilemeyeceği, davacının düzenlemiş olduğu fatura tutarının ödeneceği vade belirtilse dahi bu durumu değiştirmeyeceği (Yargıtay — anlaşılmakla, anılan bu şartlar gerçekleşmediğinden davacının işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67/2. maddesine göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan, borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurların bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. ( —-BAM —–.HD—-, ——)
Bu kapsamda somut olayda, alacağın likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
lV. HÜKÜM : (Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle)
1-Davanın kısmen kabulü ile;
İstanbul Anadolu —– İcra Müdürlüğü’nün—— sayılı takip dosyasında takip borçlusu davalı tarafından yapılan itirazın 12.319,00 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına,
2-Asıl alacak olan 12.319,00 TL %20 sine tekabül eden 2.463,80 TL icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 841,51 TL harçtan peşin alınan 216,13 TL harcın mahsubu ile bakiye 625,38 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ve 216,13 TL peşin harç toplamı: 252,03 TL ile 945,50 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 921,14 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.