Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/795 E. 2020/492 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/795 Esas
KARAR NO: 2020/492
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2018
KARAR TARİHİ: 29/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin ——————-tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı arasında uzun zamandan beri süregelen ticari iş ilişkisinin bulunduğunu, müvekkil tarafından davalıya değişik zamanlarda verilen mallar karşılığında fatura kesildiğini, verilen mal ve hizmetler karşılığında ———- ödemenin istenilmesine rağmen herhangi bir ödemenin yapılmadığını, ———– İcra Müdürlüğünün ———-sayılı dosyasından ilamsız icra takibinin başlatıldığını, davalı yana yapılan mal satışına ilişkin fatura kesildiğini belirterek söz konusu itirazın iptali ile takip tarihinden başlamak üzere işleyecek avans faiziyle devamına, davalının en az % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, davanın kabulünü, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi vermediği gibi duruşmaya da gelmediği görüldü.
DELİLLER;
———-İcra Müdürlüğünün ———- İcra dosya aslının celp edildiği,
————– yazılan müzekkerelere cevap verildiği,
Dosya konusunda uzman Mali Müşavir bilirkişisi ———- tevdi edilerek kök ve ek bilirkişi raporu alındığı ve mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, cari hesaba dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup, İİK.’ nun 67 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu ——– İcra Müdürlüğünü’ nün ———-sayılı takip dosyasının celp olunarak yapılan incelenmesinde ; davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine toplam ——— alacağın haciz yoluyla tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının davacı şirketten herhangi bir mal almadığı ile herhangi bir borcu bulunmadığını belirtilerek itiraz edildiği, icra takibinin durduğu görülmüştür.
HMK’nın 222’inci maddesine göre, ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için; a) Kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, b)Açılış ve kapanış onayları yaptırılmış, c)Defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Bu şartlar, ticari defterlerin delil olarak kabul edilebilmesi için aranmaktadır.
Yukarıda sayılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi içinse; a)Diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması, veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi, b)Yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.
Vergi dairesine beyan edilen bir bildirim formu olarak adlandırılan ———-formu, bilanço esasına göre defter tutan kişilerin; kişi ya da kurumların — ve üstünde olan faturalarına karşılık olarak düzenlediği formlar anlamına gelmektedir. Hizmet alımlarını bildiren ————— ve hizmet satışlarını bildiren ————- kısa adıdır.
Dosya kapsamında her iki tarafın ticari defterlerinin ibrazı için süre verilmiş, davalı yanca defter ibraz edilmemiştir. Davacı tarafça ticari defterleri sunulmuş, ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi ——- raporunda; ticari defterlerin kanuna uygun tutulduğu, ticari defter kayıtlarına göre —- tarihi itibariyle davalı şirkete — borçlu olduğunu, daha önceden kesilen faturalın ve davaya dayanak olarak gösterilen faturalardan ——— tarihli faturaların ödenmiş olduğu, ispat edilmesi gereken faturaların———-bedelli,———–bedelli ve ————– bedelli faturalar olduğu, bu faturaların irsaliyeli fatura olduğu, irsaliyeli faturaya dayalı teslimlerin geçerli olabilmesi için davalının tesellümle görevli müstahdem veya yetkilisinin isim ve imzasının bulunması gerektiği, bu durumda davacının fatura ve içeriği malları, davalı tarafa somut olarak teslim ettiğini usulen ispat edemediğini, davacının uyuşmazlık konusunu teşkil eden – adet fatura ve içeriği malları davalı tarafa teslimini usulen kanıtlayamadığından alacağın tespitine varılamadığı görüşlerinde bulunulmuştur.
Bilirkişi raporuna itiraz üzerine ilgili vergi dairesinden davalıya ait ——— yıllarına ait —- formları istenilerek bilirkişiden ek rapor aldırılmış, bilirkişi ek raporunda ———form düzenleme limiti altında kaldığından —- beyan edilmesinin mümkün olmadığı görüşlerinde bulunmuştur.
Her ne kadar davacı tarafça defterler kanuna uygun olarak tutulmuş ise de; icra takibi ve davaya dayanak yapılan faturalar bakımından bir kayıt içermemesi nedeniyle alacağın varlığının davacı tarafça ispatlanamadığı kanaatine varılmakla davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-İspatlanamayan davanın reddine,
2-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 58,55 TL harçtan mahsubu bakiye 4,15 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren kesin olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2020