Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/780 E. 2018/1010 K. 28.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/780 Esas
KARAR NO : 2018/1010
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2018
KARAR TARİHİ : 28/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin üst yüklenici olan————adi ortaklığı taahhüdündeki —————–yapım işinin tüm elektrik işlerinin alt yüklenicisi olduğunu, bu kapsamda üst yüklenici ile yapılan —— tarihli taşeron sözleşmesi uyarınca söz konusu yapım işi bünyesindeki asansörlerin yapımının müvekkil şirket uhdesinde bulunduğunu, taşeron sözleşmesine dayalı olarak tesis bünyesindeki tüm asansörlerin yapımının müvekkil şirket tarafından—–arihli sözleşme ile davalı şirkete verildiğini, davalı tarafından sözleşme şartlarına uygun şekilde zamanında yapılmamasından dolayı müvekkilinin zarara uğradığını belirterek davalı yüzünden oluşan maddi zararın ve miktarının tespit ettirilmesini, üst yüklenici adi ortaklık tarafından davalı firmanın kusuru sebebiyle müvekkili firma alacağından kesilen cezanın ve faizinin fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ——TL’lik kısmının rücuen davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili süresinde verilen cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin——Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacının tüm taleplerinin zaman aşımına uğradığını, davacının müvekkiline ödeme yapmadığını ve şantiyeti terkettiğini ve müteakibinde taraflar arasında ki sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, cezai şartın davacının asıl yüklenici ile aralarında yaptıkları 05/02/2013 tarihli sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle kendi kusurundan doğmuş olup müvekkilinden talep edilmesinin mümkün olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemi olduğu, davalı tarafça süresinde verilen cevap dilekçesi ile davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür. Öncelikle davalının usule ilişkin yetki itirazının incelenmesi bakımından; HMK’nın 17. Maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesine yer verildiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmede İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığı ve yetki sözleşmesinin geçerli olduğu, bu hali ile yetkili kılınan İstanbul Mahkemelerinin münhasır yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay’ın yerleşik içtihadlarında da vurgulandığı üzere yetki şartında yer alan “İstanbul’dan” kasıt,——– bulunan İstanbul Mahkemeleridir.
Davalı vekilinin süre içinde ileri sürdüğü itirazı ve sözleşmenin açık hükmü dikkate alınarak davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın yetki yönünden usulden reddine,
Dosyanın Kararın kesinleşmesi ve talep halinde yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
Yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/11/2018