Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/766 E. 2022/776 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ-

ESAS NO : 2018/766 Esas
KARAR NO : 2022/776

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/06/2018
KARAR TARİHİ : 02/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle; —–sayılı dosyası üzerinden davalıya icra takibi açıldığı ve davalının bu takibe ve borcun tamamına haksız ve hukuksuz yere itiraz edildiğini, icra takibi ile talep edilen bedelin taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden oluşan cari hesap alacağı olduğunu, davalı vekilinin icra dosyasına yaptığı itirazda borcun inkâr edildiğini, itirazın dosyayı sürüncemede bırakmak üzere yapıldığı ve bu nedenle davalı tarafın kötü niyetli olduğunu, tarafların ticari defterleri incelendiğinde alacağın varlığının tespit edileceği ve itirazın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunun anlaşılacağını, davalı vekilinin iddiasının aksine huzurdaki davanın dayanağının cari hesap alacağı olduğunu 26.03.2016 tarihli sözleşmenin huzurdaki dava ile alakası olmadığını, davacı şirketin davalı şirkete kestiği ve itiraza uğramamış faturalar dolayısıyla alacağının bulunduğu ve bunun ticari defterler incelendiğinde doğrulanacağından haksız ve kötüniyetli itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafın %20 icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.Davalı vekilince cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında —— bir binanın yapımı için bir sözleşme yapıldığını, sözleşme bedelinin 1.700.000,00 USD olarak belirlendiğini, davalının—— bulunan bir başka firma ile aynı bedelle bir sözleşme yaptığını ve bu sözleşmede müteahhit olarak göründüğünü, yani aslında davalının aracı konumda olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca sözleşmenin kapsamının madde 3.1’de detaylı şekilde belirlendiğini, işin teslim süresinin de 360 iş günü olarak belirlendiğini, davalı davacı ile anılan sözleşmeyi bazı kazançlar elde etmek için yaptığını, fakat bunlarla ilgili yazılı bir anlaşma olmamasına rağmen davacı şirket sahibi —— yeminli ifadesine başvurulduğunda teyit edileceğini, sözleşmenin imzalanmasını müteakip 28.03.2016 – tarihinde davacıya 684.000,00 USD tutarında çek verildiğini, bu çekin davacı tarafından tahsil edildiğini, sonraki süreçte başkaca çekler verildiğini, bunların da tahsil edildiğini ve fakat sonraki süreçte işlerin yavaşlamasından kaynaklı olarak projenin süresi içerisinde bitirilemeyeceğinin anlaşılması üzerine davalının—— üst iş veren firmadan ödeme alamadığını, 30.05.2017 tarihinde davacı şirket tarafından iş bitim raporu düzenlendiğini, 27.07.2017 tarihinde davacının proje müdürü ——- tarafından imzalanan 13 sayfalık raporda ise hangi işlerin bitirildiğini, hangilerinin ise tamamlanmadığının net şekilde görüldüğünü, sözleşme uyarınca davacının üstlendiği iş kalemlerini standarda uygun şekilde ifa etme yükümlülüğü altında olduğunu, davacının bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini,——- geçerli olan teamüllere göre sözleşmesel olarak bir müeyyide öngörülmemiş olsa dahi standarda uygun olmayan ifadan kaynaklı sorumluluğun davacıya ait olduğunu, bununla ilgili——müzekkere yazılarak yerleşik teamülün sorulabileceğini, davacının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle——Noterliği aracılığıyla kendisine 30.04.2018 tarihinde ihtarname gönderildiğini, eksikliklerin giderilmesi ve henüz hiç başlanmamış işlerin tamamlanması için talepte bulunulduğu halde davacının bu ihtara kötü niyetli olarak cevap vermediğini, müvekkilinin işlerin zamanında ve uygun şekilde ifa edilmemesinden ötürü itibarının zedelendiğini,—— bina sahibinin dava dışı üst işverene bitmeyen işler nedeniyle ihtar gönderdiğini, üst iş verenin bu eksiklikleri gidermek için 230.070 USD harcama yapmak zorunda kaldığını,——-Sayılı dosyasında hatalı faiz talep edildiğini, ayrıca davalının davacıya caride borcu olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Dava itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce——- esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, takibin cari hesap açıklaması ile 228.000,07 USD, 70.000 TL ve 101.797,64 TL olmak üzere toplamda 228.000,07 USD ve 171.797,64 TL’nin faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkin olduğu belirlenmiştir.Davacı vekilince dava dilekçesinde alacağı, taraflar arasında geçen ticari ilişki nedeniyle oluşan cari hesaba dayandılmış olduğu halde davalı vekilince cevap dilekçesi ekinde, davacı şirkete atfen atılan imza ve kaşe içeren 26/03/2016 tarihli sözleşme sureti sunulmuş olmakla Mahkememizin 03/04/2019 tarihli celsesinde davacı vekiline süre verilerek bu sözleşmeye ilişkin beyan sunulmasının istenildiği, davacı vekilince 17/04/2019 tarihli beyan sunulduğu, alacaklarının sunulan sözleşmeye değil, cari hesaba dayalı olduğu, davacı tarafça yapılan işle ilgili kesilen ve itiraza uğramayan faturalar bulunduğu beyan edilmiş, sözleşme ve altındaki imzaları davacı vekilince inkar edilmemiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, taraf ticari kayıtlarının incelenmesine kara verilmiş, bu kapsamnda 14/02/2020 tarihli rapor alınmış ve özetle, dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ve yukarıda yapılan tespitler ve yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucu; TTK md. 89 f.2 uyarınca cari hesap sözleşmesi yazılı olarak yapılmadıkça geçerli olmayacağı, taraflar arasında sözlü olarak cari hesap sözleşmesi yapılmış olsa bile, TTK md. 89 f.2 uyarınca bu sözleşme şekil şartına aykırılık nedeniyle geçersiz kabul edileceği, taraflar arasındaki ilişkinin hukuki olarak cari hesap olarak nitelendirilmesi mümkün olmasa da, davacı tarafın davalı tarafa fatura göndermesi ve bu faturalara itiraz edilmemesinden kaynaklı bir alacak ilişkisi olması mümkün olabileceği, davalı vekili tarafından dosyaya sunulan 26.03.2016 tarihli sözleşme incelendiğinde taraflar arasında —–bir binanın anahtar teslim şeklinde yapımı için bir sözleşme imzalandığı, bu sözleşmede; bedel 1.700.000,00 USD olarak belirlendiği, bu bedel içine dâhil olan iş ve işlemler belirtildiği ve sözleşmenin süresi olarak işverenin yükleniciye avans ödemesini yapmasından itibaren 360 gün belirlendiği, 30.06.2018 tarihli asıl işveren tarafından gönderilen mektupta, davalının alt yüklenicisi olarak faaliyet gösteren davacı ——-sözleşme uyarınca anahtar teslim bir bina yapılması kararlaştırıldığı halde —–binayı tamamlamadan ve eksik işler bırakarak ——terk ettiğinin belirtildiği ve bu mektubun ekinde tamamlanmayan işlerin listesi ve bunun yanı sıra bu işleri tamamlamak için harcanan paralara ilişkin dökümün davalı—– gönderildiği, Davacı tarafından eksik bırakılan işlerin üst iş veren dava dışı—– tarafından tamamlandığı ve eksik işlerin tamamlanması için toplam 230.070,00 USD masraf yapıldığı, davacı firmanın eksik bırakmış olduğu işler bedeli olan, dava dışı ana işveren—–tarafından yapılmış olan 230.070,00 $ tutarındaki iş bedelinden sorumlu olduğu, 30.05.2017 tarihli “İş Bitim Raporu’nda “ ——-: gerekli malzemeler sahaya getirildiğinde işçilik kısmı tarafımızdan yapılacaktır. Bu işe dair hiçbir malzeme sahada yoktur.” belirtildiği, imzasız olan bu belge her ne kadar kesin delil niteliği taşıyor olmasa da zaten taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmeye göre malzemelerin şantiye sahasına getirilmesinden davacı firmanın sorumlu olduğu, taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmede gecikme cezasına ilişkin herhangi bir madde bulunmaması sebebiyle ceza tazminatı ödemesine gerek olmadığı, davacının, davaya konu iş sebebiyle hak etmiş olduğu bedelin; 1.469.930,00 $ olduğu,davacı firmanın alacağı var ise, bu alacak davalının davacıya yapmış olduğu ödemelerin, yukarıda hesaplanmış olan 1.469.930,00 $ tutarındaki bedelden mahsup edilmesiyle ortaya çıkacağı, kanaati bildirilmiştir.
Taraf vekillerince bu rapora itiraz olunmuştur. Sunuan itirazlar çerçevesinde Mahkememizce davacı vekiline HMK 31. maddesi kapsamında süre verilerek, takip konusu edilen ve aşamalardaki dilekçelerinde “ticari ilişki nedeniyle faturadan kaynaklı cari hesap alacağı” olarak belirtilen alacak iddasını, dayanaklarını açıklayarak, hangi faturadan kaynaklı hangi alacağının talep edildiğini somutlaştırması istenmiş, davacı vekilince 01/07/2020 tarihli beyan ve eki kayıtlar sunulmuştur.Sunulan kayıtlar ve taraf itirazlarının değerlendirilmesi yönünden, Mahkememizce ek rapor alınmasına karar verilmiş, Mahkememiz bu ve başka dosyaları yönünden, görevi ihmal düzeyinde gecikmeye sebep olmuş mali müşavir bilirkişi yerine başka bir mali müşavir bilirkişi görevlendirilerek ek rapor alınmıştır.
Sunulan ek rapor dosya kapsamına delil durumuna uygun, denetime elverişli bulunmakla varılan kanaate Mahkememizce de iştirak olunmuştur.
Bu kapsamda yapılan değerlendirmede, taraflar arasında 16/03/2016 tarihli, sözleşme başlıklı, —— inşa edilecek altı katlı bir binanın bir kısım işlerinin davacı yüklenici tarafından yapılmasını içeren, davalının işveren konumunda olduğu bir sözleşme bulunduğu, davacı tarafça takipte alacağının cari hesaba dayalı olduğunun açıklandığı, davada da bu durumun tekrar edildiği, nitekim taraflar arasında sözleşme tarihi öncesine dayanan ticari ilişkinin, taraf ticari defterlerine yansımış bulunduğu belirlenmiştir.Taraf ticari kayıtlarının tetkikinde davacının kayıtlarında, davalı ile arasındaki ticari ilişkinin döviz bazında (—-olduğu, davacı tarafından davalıya yapmış olduğu inşaat taahhüt işine ait faturaların ——- cinsinden düzenlendiği, davalıdan yapılan tahsilatların da genellikle USD cinsinden vadeli çekler şeklinde alındığı, bir kısım çeklerin ise TL cinsinden olduğu, banka yolu ile yapılan tahsilatların USD cinsinden olduğu, davacı tarafça, ticari defterlerinde kayıtların USD karşılığı TL cinsinden yapıldığı, ancak muavin kayıtlarının hem TL ve hem de USD cinsinden tutulduğu, taraflar arasındaki sözleşmede iş bedelinin USD cinsinden belirlendiği, TL cinsinden olan kayıtların sadece Türk Vergi Kanunları hükümlerine göre TL cinsinden kayıt yapma zorunluluğu nedeni ile kayıt yapılmasının USD cinsi tutarına bir etkisi olmadığı, davacı tarafça davalıya toplamda 2.097.242,86 USD tutarlı fatura düzenlendiği, davalı tarafından da 513.025,03 USD (KDV dahil) tutarı karşılığı 1.729.230,08 TL tutarlı “İşçilik Bedeli-İade faturası” düzenlendiği, bu faturanın da her iki tarafın kayıtlarında bulunduğu, davalı tarafından davacıya verilen vadeli çeklerin bir çoğunun iade edildiği, yerine yeni çeklerin verildiği, bu işlemin çok defa tekrarlardığı, buna göre netice olarak davacının bakiye alacağının 257.828,00 USD olduğunun belirlendiği, davacı taraf kayıtlarının davalıya ait hesaplar yönünden 101.798,82 TL karşılığı 29.828 USD borç bakiyesi ve 69.998,82 TL ve 822.411,81 TL karşılığı 228.000,07 USD borç bakiyesi verdiği, ancak davacının icra takibinde 228.000,07 USD ve 171.797,64 TL talepte bulunduğu, davalının kayıtlarında ise davacının 929.993,20 TL alacağının bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşme çerçevesinde ticari ilişkinin USD cinsinden olmasına rağmen davalının defter ve kayıtlarının TL cinsinden tutulduğu, davacı tarafından davalı adına düzenlenen 24 adet faturaların ve davalı tarafından davacı adına düzenlenen 1 adet iade faturasının karşılıklı olarak kayıtlarda bulunduğu, netice olarak davalının nezdindeki davacıya ait kayıtlara göre icra takip takibi itibariyle davacıya davalının 929.993,20 TL borcu bulunduğu, davacı tarafça 822.411,81 TL olarak kayıtlara işlenen 228.000 USD tutarlı alacağın, davalı tarafça 01/01/2018 tarihinde 859.933,20 TL karşılığı olarak deftere yansıtıldığı, dolayısıyla kur farkı ile defterine alındığı, ancak kur farkı uygulamasının dayanağının açıklanmadığı, dolayısıyla bu fark tutarın yansıtılamayacağı Mahkememizce değerlendirilmiş, anılan tutarın 822.411,81 TL karşılığı olarak, kur farkı uygulanmaksızın hesaba katıldığında taraf ticari kayıtlarının 228.000 USD ve 107.581,39 TL yönünden birbirini teyit ettiği, bu tutar kadar cari hesap alacağı isteminin yerinde olduğu kanaatiyle davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiş, hükmolunan tutur kadar alacak davalı taraf defterinde de kayıtlı bulunmakla bu tutar yönünden ( takip tarihi itibariyle USD—— kuru 4.11 olduğu halde alacaklı vekilince talep olunan 4.0920 ile bağlı kalınarak 228.000 USD x 4.0920=932.976 + 107.581,39= 1.040.557,39’un %20’si = 208.111,47 TL ) icra inkar tazminatına da hükmedilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile; —— Esas sayılı takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 228.000 USD ve 107.581,39 TL alacak üzerinden aynen devamına,
Fazlaya ilişkin istemin sübut bulmadığından reddine,
Hükmolunan alacağın %20 ‘si olan 208.111,47 TL icra inkar tazminin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 71.080,48 TL harçtan peşin olarak alınan 13.219,84 TL harç ile 5.546,10 TL icra dosyasına yatırılan harcın mahsubu ile bakiye 52.314,54‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineyi irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden —— vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden—— vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ile 13.219,84 TL peşin harç olmak üzere toplam: 13.255,74 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 9.000 TL bilirkişi ücreti ile 257,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam: 9.257,50 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 8.719,40 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 1.000,00 TL bilirkişi ücreti masrafının davanın red ve kabul oranına hesaplanan 58,13 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.