Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/757 E. 2022/543 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/757 Esas
KARAR NO: 2022/543
DAVA: Sigorta
DAVA TARİHİ : 25/06/2018
KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan sigorta davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —— tarihinde sürücü —–çarptığını, davacının vücudunda oluşan yara ve kırıklar nedeniyle ——tedavi gördüğünü, taburcu edilen davacının evde de kalça kırığı nedeniyle uzun süre yatağa bağlı yaşamaya devam ettiğini, günlük ihtiyaçlarını üçüncü kişilerin yardımıyla yaptığını, davacının kalıcı olarak sakatlandığını, davacının ev hanımı olduğunu, davalı —– plakalı aracın işleteni ve sürücüsü olduğundan kaza medeniyle oluşmuş zarardan sorumlu olduğunu, davalı—– nedeniyle sorumlu olduğunu, zararın giderilmesi için davalı sigorta şirketine yazılı müracaatta bulunulduğunu ve —- dosyasının açıldığını, geçici iş görmezlik zararları için şimdilik — talep edildiğini, kalıcı iş görmezlik zararları —— için şimdilik —talep edildiğini, tedavi giderleri için —– talep edildiğini, bakıcı gideri için —— talep edildiğini, davacının kaza nedeniyle psikolojik olarak olumsuz etkilendiğini belirtmiş; maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sağına soluna bakmadan yola fırlayarak kazaya sebebiyet verdiğini, ağır yaralanma iddialarının kabul edilmediğini, ağır kusuru olan davacının maddi tazminat talep etme hakkı olmadığını belirtmiş; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; —–alınan rapora göre davacıda herhangi bir arazın mevcut olmadığını, usulüne uygun başvuru yapılmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışında olduğunu, peşin ödemelerin tenzili gerektiğini, gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini, hatır taşıması ve müterafik kusurun tenzili gerektiğini, manevi tazminat talebinin teminat dışında olduğunu belirtmiş; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; —– tarihinde meydana gelen kazada davalı sürücünün kusurlu olup olmadığı, davacının maluliyeti bulunup bulunmadığı, davalıların davacının uğradığı zarardan sorumlu olup olmadığı ile manevi zararın takdiri noktalarında toplanmaktadır.
2918 sayılı KTK’nın 109/1. maddesinde “motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak —- yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak — yıl içinde zamanaşımına uğrar.” denilmektedir. Aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir. Davaya konu kaza —– tarihinde gerçekleşmiştir. Somut olayda, ceza zamanaşımı süresi kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 Sayılı TCK’nın 89/4. ve 66/1-e maddelerine göre—–yıl olup, zamanaşımı süresi dolmamıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
—- tarafından düzenlenen—- tarihli raporda; kazanın meydana gelmesinde davalı —— %25 oranında, davacının %75 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir.
— tarafından düzenlenen— tarihli rapora göre; davacı—- tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle ——- olduğu, iş göremezlik süresinin —aya kadar uzayabileceği, 2 ay boyunca bakıma muhtaç olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi —- tarafından düzenlenen — tarihli raporda; davacının —- bakıcı ve tedavi gideri talep edebileceği mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi—- tarafından düzenlenen —- tarihli kök ve —- tarihli ek raporda; davacının — kazanç kaybı, — sürekli iş göremezlik zararı olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacı vekilince harcı da yatırılan ——- tarihli talep artırım dilekçesi ile dava değerinin rapor doğrultusunda yükseltildiği görüldü.
6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile KTK 98. maddesinde yapılan değişiklik ve geçici 1. maddesi gereği, trafik kazasından kaynaklanan tedavi giderlerinden —-sorumludur. Ancak, —–, açıklanan madde kapsamında kalan belgeli tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeli olmayan tedavi giderlerinden ve Kanun kapsamında olmayan tedavi giderlerinden—- sorumlu olmayıp, sigorta şirketi ile araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu devam etmektedir. Bu itibarla, belgesiz tedavi giderlerine ilişkin denetime elverişli bilirkişi raporuna mahkememizce iştirak edilmiş, rapor hükme esas alınmıştır. Bununla birlikte, geçici iş göremezlik talepleri yönünden sigorta şirketinin sorumluluğu devam ettiğinden, bu yöndeki savunmaya da mahkememizce itibar edilmemiştir ——
Tüm dosya kapsamındaki delil durumuna göre; —- tarihinde meydana gelen kazada sigortalı davalı — %25 oranında kusurlu olduğu, davalı —- davalı —– sigortacısı olarak zarardan sorumlu olduğu, kaza nedeniyle davacıda meydana gelen kalıcı maluliyet oranının yürürlükteki yönetmeliğe göre belirlendiği, davacının uğradığı maddi zararın denetime elverişli bilirkişi raporu ile tespit edildiği, —- uyarınca hesaplama yapılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı —–, geçici iş göremezlik talebi yönünden sigorta şirketinin sorumluluğunun devam ettiği ——KTK. madde 98 uyarınca temerrüt tarihinin belirlenmesi gerektiği anlaşıldığından; aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan yargılama neticesinde, tazminat miktarının belirlenmesinde gözetilen hususların açıklanması gerekir: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/2. maddesi gereğince hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.——-gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K’nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hakim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir———–
Somut olayda; tarafların maddi durumları, ceza dosyasındaki beyanlar, kazanın meydana gelme şekli ve kusur durumu, davacının maluliyet oranı, kaza tarihi, dosya kapsamındaki deliller bir bütün olarak değerlendirilmiş; manevi tazminat tutarı aşağıdaki şekilde takdir edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından davalılar —- aleyhine açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulüne; davacı— uğramış olduğu bedensel zarar için hesaplanan —geçici iş göremezlik zararı, — sürekli iş göremezlik zararı,— belgesiz tedavi gideri ve —- bakıcı gideri olmak üzere toplam — maddi tazminatın davalılar —-müteselsilen tahsiline ve davacıya ödenmesine, aşan istemin reddine,
Kabul edilen tutara davalı — kaza tarihinden itibaren, davalı —- tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-Davacı tarafından davalı —aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne; — manevi tazminatın —– kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve davacıya ödenmesine, aşan istemin reddine,
3-Maddi tazminat davasında alınması gereken 529,02 TL karar ve ilam harcından 367,17 TL peşin harç ile 42,50 TL ıslah harcının mahsubuna, bakiye 119,35 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Manevi tazminat davasında hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 512,33 TL karar ve ilam harcının davalı —– tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı maddi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalı —— tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalılar maddi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca 605,13 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davalı —— manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan 367,17 TL peşin harç ile 42,50 TL ıslah harcı toplamı: 409,67 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davanın kabul (%65) oranına göre hesaplanan 1.886,97 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davanın ret oranına göre hesaplanan 26,25 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ——-verilmesine,
12-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle ——- Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.23/06/2022