Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/750 E. 2022/182 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/750 Esas
KARAR NO : 2022/182

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/06/2018
KARAR TARİHİ : 22/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket yetkilisi —— adresindeki —- —- sıralarında hırsızlar girdiğini ve çok sayıda — malzemeleri ile birlikte müvekkil şirket yetkilisine ait —- içerisinde bulunan müvekkile ait çok sayıda boş çek yaprakları ve müşteri senetleri çalındığını, yaşanan bu olay üzerine müvekkil şirket yetkilisinin — ihbarda bulunduğunu ve aynı zamanda aynı gün —- giderek şikayetçi olduğunu, akabinde — Soruşturma Sayılı dosyası ile tahkikata başlandığını, Savcılık kararı ile toplanan, olayın meydana geldiği ikametin bulunduğu sitenin kamera kayıtlarında; profesyonel ve — çetesinin apartmana girdiğini ve bir süre sonra elleri dolu olarak apartmandan çıktığını, anahtarını içerden aldıkları müvekkile ait araca binerek hızla olay mahallinden ayrıldıklarını, Müvekkil şirket yetkilisine ait evde yapılan hırsızlık neticesinde; çok sayıda pırlanta ve altın malzemeleri ile birlikte müvekkil şirket yetkilisine ait ruhsatlı silah ve kasanın içerisinde bulunan müvekkile ve müşterilere ait çok sayıda boş çek yaprakları çalınmış olduğunu, müvekkilin büyük mağduriyet yaşadığını, Müvekkil şirket yetkilisi elinde iken çalınan çeklerin, sahte kaşe ve imzalar kullanılarak ülkenin değişik yerlerinde ilgili bankalara ibraz edildiğini ve akabinde icra takibine konu edildiğini, müvekkil şirketin kendinden sonraki cirantalarla hiçbir ticari ve hukuki bağı olmadığını, Müvekkil adına kullanılan kaşe ve imza sahte olup, üçüncü kişilerce sahte kaşe yaptırılarak çeke basıldığını ve yine üçüncü kişilerce cirolandığını, imza ve kaşe suretleri müvekkile ait gerçek imza ve kaşe suretleri ile örtüşmediği gibi üzerindeki bilgilerin de yanlış olduğunu,
—sayılı dosyasında, gerek müvekkilin ifadeleri ve gerekse 08/03/2018 tarihinde verilen dilekçede müvekkil şirkete ait —- numaralı hesaptan keşideli — seri numaralı çekin zayi nedeni ile ödenmesinin yapılmaması talep edildiğini ve—— Başsavcılığı’nın — tarihli kararı ile ödeme yasağı kararı verildiğini ve müvekkil şirkete ait çek yapraklarının boş olması ve kimlerin elinde bulunduğunun bilinememesi sebebi ile hukuki bir tedbir alınamadığını, huzurdaki davaya konu müvekkil şirketten çalınan boş çek yaprağın ise davalılar tarafından doldurulduğunu, imzalandığını ve tedavüle sokulduğunu, Çalınan tüm çeklerle birlikte, davacı şirkete ait dava konusu —- numaralı hesaptan —- yaprağının müvekkilden çalındıktan sonra davalılar tarafından — olarak keşide edildiğini ve —–ile ibraz edildiğini, Banka tarafından ise — Başsavcılığı’nın kararı gerekçe gösterilerek ödeme talebinin reddedildiğini,
Dava konusu çek yaprağı üzerindeki yazı ve imzaların müvekkil şirket yetkilisi olan —– olmadığını, dava konusu çek yaprağın müvekkilden boş olarak çalındığını ve davalılar tarafından dolduruldıktan sonra tedavül edildiğini, son hamil tarafından da bankaya ibraz edildiğini, Müvekkil şirket ile ne lehtar ne de cirantalar arasında hiçbir ticari ve hukuki bağ olmadığını, Müvekkil şirketten çalınan çek üzerinde müvekkil şirketin kaşesi olmadığı gibi Ticaret Kanunu’nun emrettiği üzere şirket yetkilisinin ismi dahi bulunmadığını, bahse konu hırsızlık olayı ile müvekkil şirketin zarara uğradığını ve mağdur edildiğini, Müvekkilin elinden çalınan çeklerin içindeki işbu çekin, davalıların elinde ortaya çıktığını, oysa ki; Müvekkil şirket yetkilisi adına kullanılan yazı ve imzanın sahte olduğunu, müvekkil tarafından tedavüle sokulmadığını, Dava konusu çek dolandırıcılık kastı ile kötüniyetli olarak tanzim edildiğini ve evrakta sahtecilik marifeti ile haksız çıkar elde edilmek istendiğini, müvekkilin ticari kayıtları incelendiğinde ne lehtarla ne de cirantalarla hiçbir ticari ve hukuki bağının olmadığının ortaya çıkacağını, müvekkilin hali hazırda ihtiyati haciz ve cebr-i icra baskısı altında olduğunu, davalılar nezdinde suça konu eylemleri sebebi ile adli süreç başlatıldığını, işbu nedenle öncelikle; çeke konu borcun ödenmesinin tedbiren durdurulmasını, müvekkil şirketin borçlu olmadığının tespiti ile, çekin müvekkile iadesini ve davalılar aleyhine %20den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini,
Dava konusu çekin tahsili halinde, müvekkil şirketin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan dava konusu çekin, teminatsız veya mahkemece uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, çekin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla teminatsız olarak veya müvekkil şirkete ait taşınmazların teminat olarak kabulü ile ihtiyat-i tedbir kararı verilmesini, Davalılar aleyhine açılan Menfi Tespit Davasının Kabulüne; Davaya konu edilen ——- seri numaralı çekin bedelsiz olduğunun tespiti ile çeke konu edilen tutar yönünden davalılara borçlu olmadıklarının tespitini,—- numaralı—- çekin davalılardan alınarak müvekkile iadesini, Davalılar aleyhine müştereken ve müteselsilen %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ile ücreti vekeletin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılmış iş bu davanın İİK.72 uyarınca açılmış menfi tespit davası olduğunu, buna göre davanın ya takibin yapıldığı yerde ya da davalının yerleşim yerinde açılabileceğini, bu sebeple Yetki itirazı sunduklarını, yetkili mahkemenin müvekkilin yerleşim yeri olan — olduğunu, dava hakkında yetki itirazının kabulü ile yetkisizlik kararı verilerek yetkili mahkemenin — Mahkemeleri olduğuna karar verilmesini,
Müvekkilin——– vermiş olduğu akaryakıtlar ile ilgili alacaklarına mahsuben şirket ortağı ve yetkilisi —— almış bulunduğunu, ancak — müvekkille cirolamadan vermiş olup bu durum müvekkilinde dikkatinden kaçtığını, Ancak çeki kendisinin müvekkile verdiğine ilişkin teslim evrakı alındığını, bu evrakın dilekçe ekinde sunulduğunu, —. dava konusu çeki cirantalardan — ticari ilişkisi sebebi ile almış olup bu anlamda hem bu cirantanın hem müvekkilin hem de—defterlerinin incelenmesi neticesinde haklılığın ortaya çıkacağını, müvekkilin dava dilekçesinde bahsedilen olaylara bir dahili olmadığını, çeki tahsil etmek için bankaya gitmekle haberi olduğunu, çek bedelinin müvekkile ödenmediğini, müvekkilinde mağduriyet yaşadığını, Müvekkilin keşideci davacı ve diğer cirantalar ile bir bağlantısı olmadığını, ilgilileri de tanımadığını, —-. Olduğunu belirtmiş, bu anlamda müvekkil yönünden davanın reddine karar verilmesini, davanın kabulüne karar verilecek ise olaydan mağdur olan ve dava açılmasına sebebiyet vermeyen müvekkil şirket yönünden yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava kambiyo senedine dayalı (Çek) menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce yapılan incelemeler neticesinde davacının iddialarının davaya konu edilen —-tarihli keşidecisi — imzanın şirkete ait olmadığının belirtildiği görülmüştür. Davacı vekilince mahkememize bildirilen tüm imza örnekleri toplanmış olup çek aslı ile mukayeseli şekilde inceleme yapılabilmesi adına dosyanın bir bilirkişiye tevdii sağlanmış bilirkişi raporu neticesinde çek altındaki imzanın davacı şirket yetkilisinin el ürünü olmadığı tespit edilmiştir. Bu durumda davacı şirketin iradesi dışında elinden çıkan ve sahte imza ile tedavüle konulan çek nedeni ile borçlu olmadığı tespit edilmelidir. İşbu imza sahteliği mutlak def’i niteliğinde olup tüm taraflara karşı ileri sürülebilecektir. Bu nedenle çekteki tüm hak sahibi görünen kişiler davalı olarak gösterilmiş ve davacı tüm davalılara karşı borçlu değildir.
İzah olunan gerekçeler ile davacı şirketin davaya konu ettiği ——-senet nedeni ile borçlu olmadığının tespitine dair karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan sebeplerle:
1-Davanın KABULÜ ile;
Davacının, — numaralı, keşidecisi —- bedelli çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine,
2-Koşulları oluşmayan kötü niyetli tazminat isteminin reddine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 1.280,81 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 320,21 TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 960,60 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3—– davacı vekili için takdir olunan 5.100,00TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak müştereken ve müteselsilen davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 361,31 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 800,00 TL bilirkişi ücreti ve 657,25 TL posta ücreti toplamda 1.457,25 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı