Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/749 E. 2021/374 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/749 Esas
KARAR NO: 2021/374
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/06/2018
KARAR TARİHİ : 23/03/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan işbu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile akdedilen —– numaralı kredi hesabının tahsis edildiğini, kredi borçlarının süresinde ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek ihtarname gönderildiğini, hesap kat ihtarnamesine rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle——– sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, alacağın likit olduğunu belirtmiş, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalı borçludan %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu, davacının sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirdiğini ispat etmesi gerektiğini, davalının kredi sözleşmesine istinaden gerekli ödemeleri yaptığını, hesap kat ihtarnamesinin davalıya tebliğ edilmediğini, borcun likit olmadığını belirtmiş, davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında akdedilen——– gereği davacının hangi miktarda kredi kullandırdığı, davalının edimini yerine getirip getirmediği, sözleşmeden kaynaklı ifa edilmeyen ne kadar borcu bulunduğu, davalının usulüne uygun hesap kat ihtarnamesi ile temerrüde düşürülüp düşürülmediği, bu itibarla takibe yapılan itirazın yerinde olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi gereğince bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari davadır. Davacı ile davalı arasında düzenlenen sözleşme tüketici sözleşmesi olmayıp ticari kredi sözleşmesi mahiyetinde olduğundan mahkememizce işin esasına girilerek karar verilmesi gerekmiştir.
—-başlatılan icra takibi içeriğine göre; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı —-borçlusunun davalı —olduğu; takibin takip talebinde yazılı kredi sözleşmesine dayalı toplam — fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; örnek no: 7 ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği; borçlu vekilince —- tarihinde verilen itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce —- tarihinde takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi—- tarihli raporda; toplam alacak tutarının ihtarname geçerli olarak kabul edilecekse –geçerli kabul edilmeyecekse — olduğu, takip talebinde belirtilen ——-oranı üzerinden temerrüt faizi hesaplanması gerektiği mütalaa edilmiştir. Denetime elverişli bulunmayan anılan rapora taraf vekillerince itiraz edilmesi üzerine mahkememizce yeniden bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişi — tarihli rapora göre; ilk taksit — tarihinde ödenmek üzere — tutarında ticari ihtiyaç kredisi kullandırıldığı, ihtarla temerrütün oluşması halinde bankanın —– alacaklı olduğu, ihtarla temerrütün oluşmaması halinde bankanın —— asıl alacak tutarı üzerinden tahsil tarihine kadar yıllık —- oranında temerrüt faizi talep edilebileceği tespit edilmiştir.
Davalı vekili ——- tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde; ihtarnamenin davalıya tebliğ edilmediğini, faiz oranını fahiş olduğu, davacının yükümlülüklerini yerine getirdiğini ispat edemediğini belirtmiştir.
2004 Sayılı İcra Ve İflas Kanununun 68/b maddesi “Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır. Süresi içinde gönderilen hesap özetinin muhtevasına, alındığından itibaren bir ay içinde itiraz etmeyen krediyi kullanan taraf, hesap özetinin gerçeğe aykırılığını ancak borcunu ödedikten sonra dava edebilir. Kredi sözleşmeleri ve bunlarla ilgili süresinde itiraz edilmemiş hesap özetleri ile ihtarnameler ve krediyi kullandıran tarafından usulüne uygun düzenlenmiş diğer belge ve makbuzlar bu Kanunun 68 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen belgelerden sayılırlar. Krediyi kullanan taraf, itiraz etmediği hesap özetinin dayandığı belgelerde kendisine izafe edilen imzayı kabul etmiş sayılır. Bu hüküm bu Kanunun 150/a maddesinin söz konusu olduğu hallerde de aynen uygulanır. Krediyi kullanan tarafın kredi hesabının kesilmesine veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarname içeriğine itiraz etmiş olması, kredi hesabının kesilmesi ve borcun ödenmesine ilişkin ihtarnameden önce tebliğ edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşmiş bulunan faiz tahakkuk dönemlerine ilişkin hesap özetlerinin muhtevasına itiraz edilmemiş olmasının sonuçlarını ortadan kaldırmaz. Bu durumda, önceki dönemlere ilişkin kesinleşmiş hesap özetleri hakkında ikinci fıkra hükümleri uygulanır.” hükmünü haizdir.
Taraflar arasında düzenlenen —-Tarafların işbu sözleşmenin sonunda yazılı adresleri, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 21. Maddesi ve 148/a maddesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla kanuni ikametgahları kabul edilir ve bu adreslere yapılan tebligatlar Taraflara yapılmış sayılır. Kredi alan, ileride kanuni ikametgahını değiştirmesi halinde bu yeni adresini — işgünü içinde noter kanalıyla—— bildirir. Aksi takdirde işbu Sözleşme sonunda veya ilgili kredi için akdedilen ekte yazan adreslerine yapılacak tebligatlar geçerlidir…” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, davacı banka tarafından davalıya genel kredi taahhütnamesi gereği kullandırılan ticari kredilere istinaden hesap özetinin ekli bulunduğu hesap kat ihtarnamesi keşide edilmiştir. Davacı tarafından keşide edilen hesap kat ihtarnamesi, davalının sözleşmede gösterilen adresine tebliğe çıkartılmış, davalı adına çıkartılan tebligatların iade edildiği anlaşılmıştır. İcra İflas Kanununun 68/b bendi gereğince davalıya gönderilen hesap özeti ve kat ihtarının adresine ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılarak davalının temerrüt tarihinin bu suretle belirlenmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin bu yöndeki itirazlarına mahkememizce iştirak edilmemiştir.
6098 sayılı TBK’nın 88 ve 120. maddelerindeki faizle ilgili sınırlama tacirlerin ticari işleri hakkında uygulanmaz. Zira, 6102 sayılı TTK’nın 8/1. maddesi hükmüne göre “ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir.”. Somut olayda; dayanak sözleşme “genel kredi sözleşmesi” olup, kullandırılan kredilerin ticari nitelikte olduğu, 6098 sayılı TBK’nın 88. ve 120. maddeleri hükümlerinin ticari işlerde uygulanamayacağı, sözleşmede belirtilen oranda akti ve temerrüt faizi talep edilebileceği anlaşıldığından, davalı vekilin bu yöndeki itirazlarına da mahkememizce itibar edilmemiş, denetime elverişli rapor içeriğine göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne;
—- sayılı takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline,
—-

—-
olmak üzere toplam —- yönünden tahsilde tekerrür olmamak ve mükerrer faiz uygulanmamak şartıyla takibin aynen devamına, asıl alacağa — oranında faiz uygulanmasına,
Aşan istemlerin reddine,
Kabul edilen tutarın % 20’si olan —– davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 3.165,02 TL harçtan peşin alınan 650,68 TL harç ve 269,38 TL icra harcının mahsubuna, bakiye 2.244,96 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan 6.823,31 TL nisbi vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 650,68 TL peşin harç, 269,38 TL icra harcı ve 5,20 TL vekalet harcı toplamı: 961,16 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %14 ve kabul %86 oranına göre hesaplanan 1.629,61 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/03/2021