Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/748 E. 2023/358 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2018/748 Esas
KARAR NO : 2023/358

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
ANA DAVADA DAVA TARİHİ : 22/06/2018
KARAR TARİHİ : 26/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:
Davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %15 hissedarı bulunduğu, diğer hisse sahiplerinin ise —–olup her birinin % 42.5 hisse sahibi olduğu, 12.08.2016 tarihinde kurulan şirketin geçen süre içinde faaliyetlerini arttırarak sürdürdüğü, büyümeye devam ettiği, ancak büyüme sonrası diğer ortaklar tarafından müvekkilinin şirketten ayrılmaya zorlandığı, bu nedenle şirket ortaklığından haklı nedenle ayrılmasına ve şirketin feshine karar verilmesi gerektiği, şirket faaliyetine esas olarak ana satış ürünlerinin diğer ortakların kendi nam ve hesaplarına —–tarafından imal ettiği ürünler olup şirkette olan karlılığı düşürmek ve daha az kar payı verme amacına yönelik olarak müvekkilinin bilgi ve rızası dışında gerçeği yansıtmayan muhatap ortakların sahibi ve hissedarı olduğu şirketten 29.12.2017 tarihli fiyat farkı faturası ile şirketi KDV dahil 424 800,00 TL borca sokmuş oldukları, şirket faaliyetlerinin devamlı olarak daha çok kar ve daha çok satışa yöneldiği halde şirketin satmış olduğu ürünlerin bir çoğunun üreticisi olduğu muhatap şirket ortaklarının ortakları olduğu şirketin zararı gerekçe gösterilmek suretiyle şirketin büyümesine ve gelişmesine engel olmaya başladıkları, şirkette hissedar olan müvekkilinin aynı zamanda şirkette fiili olarak çalışmakta ve bundan dolayı aylık ücret almakta olduğu, ancak satış grafiğinin devamlı yükselmesine karşın ücrette bir artış yapmadıkalrı ve devamında 2018 mayıs ayında herhangi bir ücret ödemedikleri, şirketin diğer ortakları ile müvekkili arasında olan iyi niyet ilişkiler içinde şirket kuruluşundan beri süren ilişkilerin 2017 bitimi sonrası sekteye uğradığı ve müvekkilinin şirketten tasfiye edilme gayreti içine girildiği, diğer ortakların sahibi ve hissedarı olduğu bir diğer şirketin siparişi verilen ürünlerin zamanında teslimi için gerekli çalışmaları yapmadıkları ve bir çok satışın iptaline neden oldukları, şirketin mali işlerini idare eden ortağın şirketin parası olmasına karşın vergi ödemelerini yapmaması nedeniyle banka hesaplarına vergi hacizleri geldiği, grafiği çok yüksek olan şirketin mağdur edildiği, diğer ortakların sahibi oldukları ——-satmış olduğu ürünleri üretirken kalite standartlarını düşürerek illegal kar sağlama ve satılan ürünlerin bir kısmının iadesine neden olmakla şirketi kötü duruma düşürdükleri yine diğer ortakların sahibi olduğu üretici firmayı kullanarak vergiden kaçırabilmek için kdv ödememek için haksız kazanç sağlamak için gerçeği yansıtmayan fatura düzenledikleri, bu şekilde —– döneminde müvekkilinin bilgi ve rızası dışında 360.000 TL + bedelli fatura ile üretici firmaya haksız kazanç sağladıkları, mevcut veya müvekkili tarafından oluşturulan bayilerin arkasından küfür etmek veya küfürlü yazılar yazmakla satışların düşmesine neden oldukları, çalışanların çalışma performanslarının düşmesine neden oldukları, şirket ortaklarından —— kendi menfaati doğrultusunda kendisi için iş ve bağlantı görüşmeleri yaparak haksız rekabet oluşturduğu ve uyarılara rağmen bu davranışlarına devam ettiği ve dolaylı olarak şirketi zarara uğrattığı, üretilen veya üretici firmalardan alınan malların kontrol ve güvenirliliğini test etmeden piyasaya sürerek satışlar sonucu kendi firmaları—– firmasının karını arttırmayı, —–prestij ve güvenirliliğini zedeledikleri üretici firmadan——Gidiş geliş nakliyeleri ile şirketi zarara soktukları, 2017 karlılığına rağmen maaş artışı yapmadıkları, müvekkilini mağdur ederek ortaklıktan soğuttukarı, iş yapmasının önüne geçilmeye çalışıldığı, son olarak şirket nam ve yararına kullanmış olduğu araç, bilgisayarın geri istendiği, müvekkilinin satış yapmasının tamamen engellendiği, müvekkilinin satışlarına engel olunmaya devam edildiği, bu şekilde ortaklığın çekilmez hale gelmesine neden olduklarından bahisle davacının haklı nedenlerle ortaklıkta olan hissesinin ekonomik karşılığının belirlenerek bu bedel karşılığında ortaklıktan çıkmasına izin verilmesine, şirket ortaklık bedeli olarak fazlaya ilişkin hak ve alacaklarım saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL. sının karşı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsiline, bu talep yerinde görülmediğinde hiç bir yararı kalmayan ve olağan faaliyetlerini dahi gerçekleştiremeyen şirketin feshine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davacı vekilince sunulan ıslah dilekçesi ile 1.000 TL çıkma payının 93.438,57 TL artırılarak 94.438,57 TL’nin tahsili talep olunmuştur.Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin unvanı olan “—– dava dışı —— ait tescilli bir marka olduğunu, müvekkil şirketin satışını yaptığı malların yaklaşık olarak %95′ inin dava dışı şirketten temin edildiğini; 360.000,00 TI. * KDV faturasının tarafların anlaşması karşısında dava dışı —— şirketinden müvekkilİ şirkete satışı yapılan ürünlere ilişkin ilk fiyatlandırma sırasında birim fiyatların düşük tutulması ve kurdan kaynaklı sebeplerle satılan ürün fiyatlarının rayiç bedele uygun hale getirilmesi amacıyla düzenlendiğini, dava dışı—— şirketinin 2015 ve 2016 yıllarında diğer firmalara sattığı ürünlerin çok daha altında birim fiyatları üzerinden 2017 yılı içerisinde davalı müvekkil şirkete satışlar yaptığını, fark faturası kesildiğinde dahi davalı müvekkil şirketin yıllık kârının 400.000 TL, dava dışı —–şirketinin yıllık kârının 100.000 TL civarında olduğunu, davacı ortağın iddia ettiği amacının davalı şirketin karını azaltmak olmadığın, anlaşma çerçevesinde satılan ürünlerin fiyatlandırmasının adil olarak piyasa rayiçlerine getirdiğini, davalı müvekkili şirketin ticari faaliyetlerine ilk günkü gibi başarılı bir şekilde devam ettiğini, faaliyet gösterdiği alanda rakip firmalardan önde olduğunu ve tercih edilebilirliği ile prestijinin her geçen gün artan şirketine kayyım atanmasının istenilmesinin haksızlık olduğunu, şirketin itibarını ve devamlılığını ortadan kaldırmaya yönelik taleplerin reddini, davacı ortağın karlılık payını almış olduğundan şirkete ait tüm imkanlardan sonuna kadar yararlanması karşısında şirketten alacaklarının korunmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı talebinin mesnetsiz kaldığını, kötü niyetli tüm taleplerin de reddine karar verilmesini, tüm yargılama masrafları ile ücreti vekaletinin davacısı—— yükletilmesini talep ve beyan edilmiştir.
Davalı vekilince sunulan karşı dava dilekçesiyle özetle; davacının ortak haksız kazanç elde etme gayreti içinde olduğunu, şirket ortaklığından ayrılırken hisse bedelini alma ve yeni kuracağı şirkette faaliyetlerine başlama gayreti içerisinde olduğunu, davacı ortağın müvekkil şirketteki çalışma ortamını bozduğunu, küfür, tehdit ve hakaretler içeren yazışmaları ile şirketin rakip firmalarıyla yaptığı izinsiz ve gizli çalışmalar kapsamında haksız rekabet olduğunu, karşı davalı ortak —– müvekkili şirketi ile aynı alanda faaliyet gösteren şirketlerle gizli olarak birlikte hareket etmekte olduğunu, rakip ürünlere ilişkin fiyat listesi ve sipariş formunu oluşturduğunu ve müvekkil şirketlerle rekabet ettiğini, davalı ortağın şirket ortakları ile yaptığı yazışmalarda küfür ve hakaret ettiğini ve ayrılma tehditlerinde bulunduğunu, davalı ortağın dava dilekçesinde şirkette sigortasız işçi çalıştırıldığını iddia ettiğini, sigortasız işçi çalıştırılmasına müsaade edenin davalı ortak olduğunu, diğer ortakların bu duruma itiraz ettiklerini, tüm bu tutum ve davranışların çalışma ortamını ve ortaklık amacını bozduğunu, müvekkili şirketin faaliyetlerine devamı açısından ve bu durumlar karşısında karşı davalı ortağın şirket ortalığından haklı nedenlerle çıkartılmasını, şirketin bu durumlar nedeniyle uğradığı veya uğrayacağı maddi ve manevi zararları talep etme haklarının saklı kalarak karar verilmesini talep etmiştir.talep ve dava edilmiştir.
Ana dava, davacının haklı sebeple davalı şirket ortaklığından çıkmasına karar verilmesi, bu talep yerinde görülmezse davalı şirketin feshi istemine, karşı dava ise davalının davacı şirket ortaklığından çıkarılması istemine ilişkindir.Haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkma TTK m. 638/2’de düzenlenmiş; “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.” hükmü getirilmiştir.
Bu hak, Kanundan doğan bir haktır. Haklı sebep genel anlamda, ortaklık ilişkisinin devamını olanaksız kılan bir durumdur. Bu durum ortaklık işlerinden ya da ortakların kişisel ilişkilerinden kaynaklanmış olabilir. Durumun meydana gelmesinde çıkacak olan ortağın kusurunun bulunup bulunmadığı da çıkma hakkının kullanılması açısından önemli değildir. Haklı sebep TTK’da tam olarak tanımlanmamış olsa da, bazı haller haklı sebep olarak sayılmıştır. Örneğin TTK m. 245/1’de belirtildiği üzere: bir ortağın, şirketin yönetim işlerinde veya hesaplarının çıkarılmasında şirkete ihanet etmiş olması, bir ortağın kendisine düşen asli görevleri ve borçları yerine getirmemesi, bir ortağın kişisel menfaatleri uğruna şirketin ticaret unvanını veya mallarını kötüye kullanması, bir ortağın, uğradığı sürekli bir hastalık veya diğer bir sebepten dolayı, üstüne aldığı şirketin işlerini yapmak için gerekli olan yeteneği ve ehliyetini kaybetmesi, gibi hâller haklı sebeplerdendir. Kanunda sayılan bu haller örnek niteliğindedir. Her somut olayda haklı sebep bulunup bulunmadığı çıkma hakkını kullanan ortağın kişisel özellikleri ve şirketin yapısı da göz önünde bulundurulmak üzere ayrı ayrı incelenir. TTK m. 638/2 uyarınca, haklı sebeplerin varlığı halinde çıkma hakkının dava yoluyla kullanılmasını öngörür.Somut uyuşmazlıkta davacı vekilince haklı sebep olarak; şirketin büyümesi sonrası diğer ortaklar tarafından müvekkilinin şirketten ayrılmaya zorlandığı, bu nedenle şirket ortaklığından haklı nedenle ayrılmasına ve şirketin feshine karar verilmesi gerektiği, şirket faaliyetine esas olarak ana satış ürünlerinin diğer ortakların kendi nam ve hesaplarına ——. tarafından imal ettiği ürünler olup şirkette olan karlılığı düşürmek ve daha az kar payı verme amacına yönelik olarak müvekkilinin bilgi ve rızası dışında gerçeği yansıtmayan muhatap ortakların sahibi ve hissedarı olduğu şirketten 29.12.2017 tarihli fiyat farkı faturası ile şirketi KDV dahil 424 800,00 TL borca sokmuş oldukları, şirket faaliyetlerinin devamlı olarak daha çok kar ve daha çok satışa yöneldiği halde şirketin satmış olduğu ürünlerin bir çoğunun üreticisi olduğu muhatap şirket ortaklarının ortakları olduğu şirketin zararı gerekçe gösterilmek suretiyle şirketin büyümesine ve gelişmesine engel olmaya başladıkları, şirkette hissedar olan müvekkilinin aynı zamanda şirkette fiili olarak çalışmakta ve bundan dolayı aylık ücret almakta olduğu, ancak satış grafiğinin devamlı yükselmesine karşın ücrette bir artış yapmadıkalrı ve devamında 2018 mayıs ayında herhangi bir ücret ödemedikleri, şirketin diğer ortakları ile müvekkili arasında olan iyi niyet ilişkiler içinde şirket kuruluşundan beri süren ilişkilerin 2017 bitimi sonrası sekteye uğradığı ve müvekkilinin şirketten tasfiye edilme gayreti içine girildiği, diğer ortakların sahibi ve hissedarı olduğu bir diğer şirketin siparişi verilen ürünlerin zamanında teslimi için gerekli çalışmaları yapmadıkları ve bir çok satışın iptaline neden oldukları, şirketin mali işlerini idare eden ortağın şirketin parası olmasına karşın vergi ödemelerini yapmaması nedeniyle banka hesaplarına vergi hacizleri geldiği, grafiği çok yüksek olan şirketin mağdur edildiği, diğer ortakların sahibi oldukları—–satmış olduğu ürünleri üretirken kalite standartlarını düşürerek illegal kar sağlama ve satılan ürünlerin bir kısmının iadesine neden olmakla şirketi kötü duruma düşürdükleri yine diğer ortakların sahibi olduğu üretici firmayı kullanarak vergiden kaçırabilmek için kdv ödememek için haksız kazanç sağlamak için gerçeği yansıtmayan fatura düzenledikleri, bu şekilde —– döneminde müvekkilinin bilgi ve rızası dışında 360.000 TL + bedelli fatura ile üretici firmaya haksız kazanç sağladıkları, mevcut veya müvekkili tarafından oluşturulan bayilerin arkasından küfür etmek veya küfürlü yazılar yazmakla satışların düşmesine neden oldukları, çalışanların çalışma performanslarının düşmesine neden oldukları, şirket ortaklarından—– kendi menfaati doğrultusunda kendisi için iş ve bağlantı görüşmeleri yaparak haksız rekabet oluşturduğu ve uyarılara rağmen bu davranışlarına devam ettiği ve dolaylı olarak şirketi zarara uğrattığı, üretilen veya üretici firmalardan alınan malların kontrol ve güvenirliliğini test etmeden piyasaya sürerek satışlar sonucu kendi firmaları —– firmasının karını arttırmayı, —–prestij ve güvenirliliğini zedeledikleri üretici firmadan—Gidiş geliş nakliyeleri ile şirketi zarara soktukları, 2017 karlılığına rağmen maaş artışı yapmadıkları, müvekkilini mağdur ederek ortaklıktan soğuttukarı, iş yapmasının önüne geçilmeye çalışıldığı, son olarak şirket nam ve yararına kullanmış olduğu araç, bilgisayarın geri istendiği, müvekkilinin satış yapmasının tamamen engellendiği, müvekkilinin satışlarına engel olunmaya devam edildiği, bu şekilde ortaklığın çekilmez hale gelmesine neden oldukları sebepleri ileri sürülmüştür.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, bilirkişi raporları alınmıştır. Sunulan bila tarihli ilk rapor ile kaydi ncelemeye göre çıkma payı hesaplandığı, bununla beraber davacının sermaye borcu olup olmadığına ilişkin hiçbir inceleme yapılmadığı gibi, şirket malvarlığına ilişkin değerleme de yapılmadığı, sunulan raporun hüküm kurmaya elverişli bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Mahkememizce yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak 08/04/2022 tarihli rapor alınmış, raporda şirket malvarlığı teşkil eden araçların güncel değerleri esas alınmamış olmakla, 09/02/2023 tarihli ek rapor alınmıştır. Alınan son rapor dosya kapsamına delil durumuna uygun, güncel bilanço verilerini içermesi, araca ilişkin kredi borcunun bilançoda gözetilmiş olması itibariyle ve denetime elveişli bulunmakla, rapordaki kanaate iştirak edilmiş, rapor hükme esas alınmıştır.
Bununla birlikte seçenekli olarak görüş sunulan davacının 07.05.2018 tarihinde davalı şirket ortağı —– göndermiş olduğu e- mailde; “toplam 63.000,00 TL 2017 karlılığına istinaden kasana almışım.” şeklindeki kabulü yönünden, 08/04/2022 tarihli kök raporda ve ek raporda bu tutara ilişkin bilirkişilerce yapılan açıklamalara davacı tarafça olumlu/olumsuz bir beyan sunulmamış olduğu Mahkememizce gözetilmiş, şirket genel kurulunda bu yönde alınmış bir karar yokken ortağın kar tahsilatı yapamayacağı, bu tutarın davacının çıkma payı alacağından tenzili gerektiği, buna göre davacının çıkma payı tutarının 34.438,57 TL olduğu kanaatine varılmış, bu tutar yönünden davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.Gerek ana davada gerekse, takip edilmemekle birlikte karşı davada sunulan beyanlardan ve taleplerden, tarafların birbirine yönelttikleri isnatlardan, esasen her iki tarafın, davacının şirket ortaklığından ayrılması gerektiği noktasında mutabık bulundukları, bununla birlikte üç ortaklı olan şirkette ortaklar arasındaki bağın yıprandığı, ortaklar arasındaki güven ve itimadın, ortaklık bağının onarılmayacak ve ortaklığın devamının taraflardan beklenemeyecek derecede zedelendiği, bu kapsamda davacının ortaklıktan çıkma talebinin hukuki zemininin oluştuğu kanaatiyle ana davanın kabulü ile davacının davalı şirket ortaklığından haklı nedenlerle çıkmasına dair karar vermek gerekmiştir.Mahkememizin 06/10/2021 tarihli celsesinde karşı dava, taraflarca takip edilmemekle işlemden kaldırılmış, süresinde yenilenmemekle açılmamış sayılmasına dair karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Ana davanın kısmen kabulü ile, davacının, TTK.’nun 638/2. maddesi uyarınca haklı sebeple, —– Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün —– sicil numarasında kayıtlı … ortaklığından çıkmasına
34.438,57 TL çıkma payı alacağının davalı şirketten tahsili ile davacıya verilmesine,
Aşan istemin reddine
Karar kesinleştiğinde; keyfiyetin—— Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazı ile bildirilerek, ticaret siciline tesciline ve usulen ilanına,
2-Karşı davanın açılmamış sayılmasına
3-Ana davada alınması gerekli 2.352,50 TL harcın, davacı … tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL peşin harç ile 1.612,78 TL ıslah harcı toplamı 1.648,68 TL harçtan mahsubu ile bakiye 703,82 TL’nin davalı … tahsiline hazineye irad kaydına,
4-Karşı davada alınması gerekli 179,90 TL harcın, karşı davacı … tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 144,00 TL’nin karşı davacı … tahsiline hazineye irad kaydına,
5-Ana davada Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı … lehine takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı … alınarak davacı … verilmesine,
6-Ana davada Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı … lehine takdir olunan 9.600,00 TL vekalet ücretinin davacı … alınarak davalı .. verilmesine,
7-Karşı davada Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre karşı davalı … lehine takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin karşı davacı …alınarak karşı davalı … verilmesine,
8-Ana davada; davacı … tarafından dava açılırken yatırılan 35,90 TL peşin harç ile 1.612,78 TL ıslah harcı toplamı olan 1.648,68 TL harcın davalı … alınarak davacı … verilmesine,
9-Ana davada; davacı … tarafından bilirkişi ücreti ve posta ücreti olarak sarf edilen toplam 6.245,00 yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 2.277,34 TL’sinin davalı … alınarak davacı … verilmesine, kalan 3.967,66‬ TL’nin davacı … üzerinde bırakılmasına,
10-Karşı davada karşı davacı … tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
11-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.