Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/729 E. 2021/170 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/729 Esas
KARAR NO : 2021/170

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/06/2018
KARAR TARİHİ : 16/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasındaki şifahi anlaşma uyarınca davalıya yemek hizmeti verildiğini, davalının almış olduğu hizmet karşılığı düzenlenen 21.03.2014 tarihli fatura bedelinin davacı şirkete ödenmediğini, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre alacaklı olduğunu, —— tutarlı yemek bedelini içeren faturanın davalıya gönderildiğini, davalı tarafından fatura bedeline ilişkin olarak ödeme yapılmadığını, davalının gönderilen faturalara bir itirazının olmadığını, anılan fatura bedelinin ödenmemesi nedeniyle İstanbul Anadolu — Esas sayılı dosyası ile 16.06.2017 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davalının itirazının haksız olduğunu belirtmiş, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu faturadan davalı şirketin haberdar olmadığını, faturaya konu hizmetin davalı tarafından alınmadığını, faturanın davalıya tebliğ ya da teslim de edilmediğini, bu nedenle ticari defterlerde kayıtlı olmadığını belirtmiş, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, tacirler arasındaki hizmet alımından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında —- verilmesi hususunda sözleşme bulunup bulunmadığı, sözleşme var ise davacının edimini yerine getirip getirmediği, — faturadan kaynaklı olarak davacının davalıdan alacağı bulunup bulunmadığı, bu itibarla İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü —- Esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —sayılı takip dosyası içeriğine göre; 16/06/2017 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı …, takip borçlusunun davalı … olduğu; takibin cari hesap ve işlemiş faizler toplamı—- fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; örnek no:7 ödeme emrinin borçluya 19/06/2017 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi —– tarafından düzenlenen 10/05/2019 tarihli raporda; davacı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının—–ödeme yapıldığı mütalaa edilmiştir.
Bilirkiş——– tarafından düzenlenen —- tarihli raporda; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davalı şirketin davacıdan —– tutarında mal ve hizmet aldığını, —– tarihi itibariyle davalının davacıya borcu bulunmadığı, —– tutarlı faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı mütalaa edilmiştir.
Davacı, davalıya mal ve hizmet teslim edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura, ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. Yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ticari defterler ve yemin delilleri ile de sözleşme ilişkisi ispatlanabilir.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığının ve mal tesliminin kanıtı olamaz. Ayrıca faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da teslimini kanıtlamaya yeterli değildir. (Yargıtay—
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama, yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; uyuşmazlığın belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerinde davalıdan takip tarihi itibariyle 563,76 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterinde davacıya borcunun olmadığı, tacirler arası alım satım ilişkisinde para ediminin ifasını isteyen davacının mal veya hizmetin teslim ettiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerektiği (Yargıtay — Karar), davacının ticari defter ve belgelerinin irsaliye, teslim belgesi gibi dayanakları bulunmadığı takdirde defterlerdeki kayıtların tek başına mal teslimini ispatlamaya yeterli olmayacağı (Yargıtay— Karar), davalının teklif edilen yemini kabul ettiği, belirlenen gün ve saatte davalı şirket yetkilisinin davalı şirketin faturadan kaynaklı borcu bulunmadığı hususunda yemin eda ettiği, alacağın varlığının davacı tarafından ispat edilemediği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile 23,40 TL harcın davacıdan tahsiline, hazineye irat kaydına,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindek—- göre hesaplanan 563,76 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.