Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/715 E. 2020/300 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/715 Esas
KARAR NO: 2020/300
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/06/2018
KARAR TARİHİ: 23/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:Davacı vekilinin ———- tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya karşı gerçekleştirdiği tüm satışlarını ——para birimi üzerinden dolayısıyla döviz cinsinden gerçekleştirdiğini ve takip konusu —adet fatura da dahil olmak üzere tüm satış faturalarının —cinsinden döviz faturası olarak düzenlediğini, davalıya ödeme emri — tarihinde tebliğ olduğunu, davalı — tarihinde müvekkilinin hesabına – ayrı havale—-işlemi ile toplamda — haricen ödeme yaptığını, icra dosyasına — tarihi itibariyle bakıldığında — avukatlık ücreti, —- takip giderleri olmak üzere toplamda ——- haricen ödemeden mahsubundan sonra kalan bakiye —-olduğunu, —- tahsil harcı — kendilerince icra müdürlüğüne yatırıldığını, tahsil harcının —- mahsubu ile —- karşılığı — anapara alacaklarından mahsup ettiklerini, alacalarının—– cinsinden döviz alacağı olduğunu, dolayısıyla ——- kısmi anapara ödemesinin borçlar kanununun 99/3.maddesine uygun olarak fiili ödeme günündeki kur üzerinden —- çevirerek —– alacaklarından mahsup ettiklerini, fiili ödeme günü — tarihi merkez bankası ———– olduğunu, bu kura göre borçlu fiili ödeme gününde kendilerine —— karşılığı — ödeme yaptığını, davalı taraf ödeme emri —- tarihinde tebliği olmasına ve — tarihinde haricen yaptığı kısmi ödemeye rağmen —- tarihinde takibe konu fatura bedellerinin ödendiğini, borca ve tüm ferilerine haksızca ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalı takibe konu fatura alacaklarından dolayı ———- bu bedelin —- tarihinden bu yana işleyecek faiz vd alacaklarının mevcut olduğunu, davalı tarafın yaptığını, —- tarihi kısmi ödemeden avukatlık ücretinin müvekkiline tahsil edildiğini, dolayısıyla davalı tarafın icra dosyasından dolayı tarafıma avukatlık ücreti borcu bulunmadığını, belirterek davalı tarafın itirazının iptaline, takibin devamına, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle hakkında %20 ‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin ——— tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin takip tarihi öncesinde ödemiş olduğu faturalar da icra takibine konu edildiğini, takip sonrası ise— adet faturaya ilişkin ödeme yapıldığını böylece davacının iddiasının aksine davalının borcunun tamamen kapatıldığını, bu sebeple davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin yaptığı ödemelerin kısmi ödemeler olduğunu, masraf ve vekalet ücretine mahsup edildiğinin ileri sürülmesini de kabul etmelerinin mümkün olmadığını, müvekkili ticari defter ve faturaları incelendiğinde davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafın kısmi ödeme ifadesini kullanması dövizin artışını hukuka aykırı olarak fırsata çevirme çabasının bir sonucu olduğunu, yapılan ödemeden vekalet ücreti ve masrafların mahsup edildiğinin beyan edilmesi kendilerini bağlayan bir durum olduğunu, müvekkili davacı şirkete olan borcunu tamamen ödemediğini davacının haksız talep ve davasının reddine, aksi halde ayıplı mal satışı nedeni ile davalı nezdinde oluşan tüm zararın tespiti ile davacının alacağından mahsup edilmesine, davacının tüm haksız talep ve davasının reddine aksi halde ayıplı mal satışı nedeni ile davalı nezdinde oluşan tüm zararın tespiti ile davacının alacağından mahsup edilmesine, davacı hakkında %20 ‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesine, yargılama giderleri vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
—–İcra Müdürlüğünün —– İcra dosya aslının celp edildiği,
———– yazılan müzekkere cevapların geldiği,
Dosya konusunda uzman Borçlar Hukukçusu —— Mali Müşavir Bilirkişi —- tevdi edilerek kök ve ek rapor alındığı ve mahkememiz dosyası arasın alındığı görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, faturalardan kaynaklı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup, İİK.’ nun 67 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu —- İcra Müdürlüğünü’ nün ——– esas sayılı takip dosyasının celp olunarak yapılan incelenmesinde ; davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine toplam ———– alacağın haciz yoluyla tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek itiraz ettiği, icra takibinin durduğu görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak konunun teknik uzmanlık gerektirir bir alan olması nedeni ile taraflara ait ticari defter ve dayanak kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bir mali müşavir ile bir sözleşmeler alanında uzman bilirkişiden oluşan heyetten alınan rapor dosyaya kazandırılmıştır.
Yapılan yargılama ile davacı tarafça davalı tarafa keşide edilen —- cinsinden faturalara dayalı cari hesap alacağı talep edildiği görülmüştür. Taraf ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde davacı şirketin takip tarihi itibariyle kendi kayıtlarında ——- alacaklı olduğu davalı şirketin ise kendi kayıtlarında aynı tutarda borçlu olduğu görülmüştür. Her ne kadar taraf ticari defter ve kayıtları — cinsinden tutulmuş olsa da itirazın iptali davaları niteliği itibari ile takip ile sıkı sıkıya bağlı davalardandır. Bu nedenle takibe konu edilen faturalar bazında inceleme yapılması gerekmektedir. Bu nedenle takibe konu edilen faturaların toplam bedeli —— olduğu görülmektedir. Takip tarihinden sonra davadan önce davalı şirket tarafından ———— tarihinde toplamda —– ödeme yapıldığı görülmüştür. Ayrıca davalı şirketin bağlı bulunduğu vergi dairesine yazılan müzekkere ile davacı tarafından keşide edilen faturaların davalı tarafça BA formları ile bildirimde bulunulduğu görülmüştür.
Dosyada bulunan bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere taraflar arasında teamülün — cinsinden kurulduğu kur faturasına ilişkin herhangi bir uygulama görülmediği yapılan hesaplama neticesinde davacının toplamda ——- alacaklı olduğu belirtilmiştir. Fakat mahkememizce işbu hususta rapora tamamen itibar edilmemiştir. Şöyle ki; davalı tarafça takip tarihinden sonra ödeme yapılması durumunda TBK 99/3 ve 100 maddeleri uyarınca yapılan ödemelerde seçimlik yetki davacıda olup ayrıca ödemeler öncelikle harç masraf ve vekalet ücretine mahsup edilmesi gerekmektedir. Bu noktada davalı tarafın ödeme yaptığı tarih itibariyle bilirkişi raporunda da ayrıntılı şekilde hesap edildiği üzere, harç masraf ve vekalet ücreti tutarı olarak —— mahsubu ile yapılan ödemenin asıl alacak için —– olarak kabulü gerekmiştir. Yukarıda da izah olunduğu üzere takip faturaya dayalı bir icra takibidir ve faturalar ——- cinsinden düzenlenmiştir. Bu nedenle talep edilen alacak ta —– cinsinden olmalıdır. İcra takibinin başlatılması ile birlikte de borçlu temerrüde düşmüş sayılmakta olup TBK 99/3 hükmü uyarınca “Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme yada bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir”. Dava dilekçesinde de davacı tarafça yapılan ödemenin fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden kabul edildiği seçimlik hakkın bu yönde kullanıldığı anlaşılmıştır. Fiili ödeme tarihindeki kur bazında yapılan hesaplamada ise — tekabül ettiği ve bakiye — ödemenin ise —– olarak kabulünün gerektiği anlaşılmıştır. Diğer yandan ise davacının alacağını ispatlayıp ispatlayamadığı, ispatlayabildi ise ne miktarda olduğu hususu irdelenmelidir. Her ne kadar icra takibine konu edilen faturaların bedellerinin —— olduğu görülse de taraf defterlerinin birbirini teyit eder nitelikte olması ve defterlerin aleyhe delil olma vasfı gözetildiğinde kendi ticari defterlerinde——– alacaklı görünen ve fiili ödeme tarihindeki kur bazında talepte bulunan davacı tarafın — bazında alacaklı olduğu miktar ——– alacaklı olduğu görülmüştür. TBK 100 maddesi uyarınca yapılan ödemelerin öncelikle harç masraf ve vekalet ücretine mahsubu neticesinde davacının bakiye alacağı ———-olduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan gerekçeler ışığında davacının davasının kısmen sübut bulduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile ———- İcra Müdürlüğü’nün —— sayılı takip dosyasında; davalının ——- asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, davacı lehine hükmedilen yabancı paraya takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 4/A maddesi uyarınca faiz uygulanmasına, İİK.nun 67/2.maddesi uyarınca dava konusu alacağın likit niteliği gözetilerek asıl alacağın TL karşılığı üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair karar vermek gerekmiş olmakla; aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
Davanın kısmen kabulü ile;
1—– İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin ——üzerinden devamına,
2-Davacı lehine hükmedilen tutara takip tarihinden itibaren 4095 sayılı kanunun 4/A maddesi uyarınca faiz uygulanmasına,
3-Davacı lehine hükmedilen tutarın — karşılığı olan——- % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekili tarafından yapılan — başvurma harcı, 1.334,98 TL peşin harç, 5,20 TL vekalet harcı, 35,90 TL olmak üzere toplam 1.411,98 TL harç gideri, tebligat, müzekkere ve bilirkişi masrafı olarak toplam 1.780,00 TL masrafı olmak üzere toplam 3.191,98 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 1.053,35 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.922,70 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 7.562,64 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Alınması gereken 1.786,39 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 1.370,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 415,51 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/06/2020