Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/713 E. 2023/506 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2018/713 Esas
KARAR NO:2023/506
DAVA:Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:07/06/2018
KARAR TARİHİ13/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı — sahibi olduğu —- ——-sitesinde —günü saat —– itibarıyla davacı hakkında ———başlıklı bir haberin yayınlandığı, davacıların sermaye piyasası mevzuatına tabi olan borsa şirketleri olduğu, davacı —– bağımsız denetimden geçen 31.12.2017 tarihi itibarı ile hazırlanan ve kamuoyuna da açıklanan konsolide finansal durum tablosundan da görüleceği üzere davacı şirketin sermayesinin 2/3’ünü kaybetmediği, davacı yanın 31.12.2017 tarihi itibarıyla hazırlanan solo bilançosundaki sermaye ile yasal yedek akçeler toplamının 237.301.481 TL olduğu, konsolide bilançoda söz konusu tutarın 211.592.377 TL olarak hesaplandığı, konsolide bilançoda söz konusu tutarın 211.592.377 TL olarak hesaplandığı, davacı yanın teknik iflasının olması için bu açıklanan tutarların altına düşmesinin gerektiği, davacı yanın teknik iflas durumunda olmadığı, davalıların yanlış ve gerçek dışı bu açıklamalarının, yatırımcılar nezdinde davacılar hakkında yanlış bir algı oluşturduğu, davacı —– piyasa değerindeki bu düşüşün sadece davacı —— değer kaybı sonucunu doğurmadığı, davalıların, haksız rekabet teşkil eden bu eylemleriyle, diğer davacı —-elindeki ——de değer kaybetmesine yol açtığı ve bu sebeple de tüm —-gibi davacı —— oldukça yüklü miktarda zarara uğrattığı iddia edilerek, ihtiyati tedbir talebi yanında davacı ——— gerçek dışı haberin TTK m. 55/1-a- uyarınca kötüleme suretiyle haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, haksız rekabetin önlenmesi ve giderilmesine, bu doğrultuda davacı yanı kötüleyen bu yayının durdurulmasına, ———–sitesinden ve arşivden çıkarılmasına, davalıların kötüleme teşkil eden gerçek dışı haber ile davacıların uğramış olduğu maddi zararın tam olarak miktarı bilirkişi raporu ile belirlenebilecek olduğundan, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak şimdilik her bir davacı şirket için 10.000 TL olmak üzere toplam 20.000 TL maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyen ticari faizi ile birlikte ödenmesine, davalıların gerçek dışı açıklamaları ile itibarı zedelenen davacı ————-100.000 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyen ticari faizi ile birlikte davalılarca müteselsilen ödenmesini,——- yayın yapan ve en yüksek tirajlı beş —– ikisinde 1/8 gazete tek sayfası ebadından az almamak üzere, masrafları davalılardan alınarak mahkeme hükmünün ilanına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.

SAVUNMA:Davalı ——- tarihli cevap dilekçesinde özetle, dava konusu haberin yayınlandığı——içerik sağlayıcısının davalı —-olduğunu, davalı ——— yayın yönetmeni olduğunu ve haberi yazan kişi olmadığını, —– sitedeki tüm yazıları tek tek incelemediğini, sitenin imtiyaz sahibinin —– olduğunu ve haberi yazan kişi olmadığını, bu sebeple—- hakkındaki davanın reddinin gerektiğini, dava konusu haberin, davacı —– olduğunu ve davacı—–hakkında tek bir sözcüğün dahi yer almadığını, bu sebeple davanın —- yönünden reddinin gerektiğini, daha önce sitede yayınlanan ——haber nedeniyle yaşanan hukuki sürecin anayasa mahkemesine taşındığını,——– tarafından verilen nihai kararda, sitede yayınlanan habere mahkemece yapılan müdahale ile basın ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiğinin karara bağlandığını, kararın incelendiğinde sitenin basın faaliyetini yürüttüğünü, basın ve ifade özgürlüğünün koruması altında olan bir haber sitesi olduğunu, kararın bütün olarak huzurdaki dava ile emsal oluşturduğunu, dava konusu haberlerin sitenin yayın politikası kapsamında olduğunu, halka açık bir piyasa ile ilgili faaliyet yürüten davacı şirket ile ilgili haberlerin kamusal nitelikte olduğunu ve kamu yararını korumak doğrultusunda meşru bir amaçla yapıldığını, sitede her gün yüzlerce borsa şirketiyle ilgili yüzlerce haberin yayınlandığını, davacı yanın tüm faaliyetlerinin sitenin yayın politikası kapsamında olduğunu, dava konusu haberin, toplumun bilgi edinme hakkına yönelik meşru bir amaçla hazırlandığını ve sitenin kamu yararına hizmet eden bir yayın olduğunu,— gündemde davacı —-yapılan tek haberin dava konusu haber olmadığını, sitede çeşitli ——–gruplarından çokça habere yer verildiğini, davacı —— faaliyetleri nedeniyle zarara uğradığına dair uzman kuruluş açıklamalarının basında da yer aldığını, davacının sürekli tartışmaların odağında olduğunu bu sebeple basının ve sitenin merceği altında olduğunu, davacı —– dönemde yaşanan gelişmelerin dava konusu haberin yapılmasına neden olduğunu, haberin yayınlandığı gün —- işleme başlayan hisselerin gün ortasında yüzde 20 oranında düşerek 5.48 liraya gerilediğini ve taban olduğunu, sitenin bu gelişmelerden sonra haberi yayınladığını, hissede yaşanan gelişmelerden dolayı haberin yapıldığını,———- tarihli finansal tablolarında öz sermaye/sermaye oranının 1/2’nin altına düşmesi nedeniyle —– dendiğini, davacı—– öz sermayesinin yarısından fazlasını kaybettiğini, ——– yılında 35 milyonun üzerinde zarar ettiğini, bu nedenle TTK 376 gereğince tedbir kararları almak zorunda kaldığını, bunun ——— ile sabit olduğunu, haber yayınlandıktan sonra davacı ———– önemli bir kısmını görevden aldığını, genel kurul toplantısında şirketin mali yapısıyla ilgili önemli tedbirler aldığını, davacı yanın, sermaye kaybının 2/3 oranına ulaşmamış olduğundan hareketle dava konusu haberleri eleştirdiğini, davacının, kamuoyuna, site haberi ile ilgili açıklamalar yaparak sermayenin yarıdan fazlasının kaybedilmesi gibi önemli bir gelişmeyi gizlemeye çalıştığını, davacı —— ana ortağı davacı —– de benzer durumda olduğunu, haberin yayınlandığı gün 21.03.2018 tarihinde, şirketin hakim ortağı konumundaki ——- hisselerinin 32 kuruştan başladığını ve günü yine 32 kuruş olarak tamamladığını, sonraki gün ise yüzde 3 prim yaparak 33 kuruştan kapandığını, iddia edildiği gibi hisselerde değer kaybı değil yükselişin yaşandığını, hisse fiyatının 30 kuruştan 50 kuruşa kadar çıktığını, bu nedenle davacının maddi zarar iddiasının gerçek olmadığını, haberin haksız rekabet oluşturmadığını, aldatıcı veya dürüstlük kuralına aykırı bir durumun söz konusu olmadığını, kamu yararını gözetilerek haberin yapıldığını, davacıların tazminat tutarının çok fahiş olduğunu, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, TTK’nun 54. ve devam maddeleri gereğince, haksız rekabetin tesbiti, önlenmesi, ayrıca haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Davacı vekilince dava dilekçesinde ve aşamalarda, davalılara atfedilen haksız eylem; davalı—– içerik sahibi olduğu—- uzantılı ———-sitesinde —- itibarıyla davacı hakkında—- sermayesinin ——–başlıklı haber yayınlandığı ve haber nedeniyle hisse değerlerinde düşüş yaşandığı, bu suretle haksız rekabet meydana getirildiği iddiasıdır.
Haksız rekabet TTK’nda 54. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş, TTK’nun 54/2 maddesinde “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” şeklindeki düzenleme ile haksız rekabete ilişkin temel ilke gösterilmiştir.
Dürüstlük kuralına aykırı davranış, ticari uygulamalar başlığı ile de TTK’nun 55. maddesinde tadadi düzenleme ile başlıca haksız rekabet hallerine yer verilmiştir.
Bu düzenlemeler kapsamında davacı taraf isnadı TTK’nun 55/1-a maddesi çerçevesinde değerlendirilebilir. Anılan düzenleme; a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;
1. Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek, ” şeklindedir.
Davacı tarafça ileri sürülen tazminat istemi, anılan yasal düzenlemeler kapsamında değerlendirilmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, SPK Uzmanı, Haksız Rekabet Uzmanı ile Mali müşavir bilirkişi heyetinden kök rapor alınmış, rapora itirazlar üzerine SPK Uzmanı, Haksız Rekabet Uzmanı ve nitelikli hesaplama uzmanından oluşan farklı bir heyetten 2. Rapor aldırılmış, bu raporda özetle; huzurdaki dava dosyası ile dosyaya sunulan belgeler üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde, dava konusu haberin, şirketin finansal durumu ile ilgili bilgileri doğru bir şekilde yansıtmaması ve gerçeğe aykırı hususlar ihtiva etmesi nedeniyle TTK anlamında haksız rekabet teşkil edecek bir fiilin mevcut olduğu, ————–haber sitesinde yer alan haberin ——– değerinin düşmesinde olumsuz bir etkisinin bulunması muhtemel olsa da, hissedeki değer kaybının münhasıran haber nedeniyle gerçekleştiğinin söylenemeyeceği, bu bağlamda raporlarında açıkladıkları gerekçelerle haksız rekabet nedeniyle tazminat talebi için gerekli olan fiil ile zarar arasındaki illiyet bağını somut olayda kolaylıkla kurabilmenin gayri kabil olduğu, davacıların manevi tazminat talebinin, işbu rapordaki açıklamalar çerçevesinde münhasır yetkisinde olması hasebiyle mahkememizin takdir ve tayin etmesinin yerinde olacağı sonucuna ulaşıldığını, anılan görüş ve kanaati; 6100 sayılı HMK md. 282 hükmü de gözetilmek kaydıyla ve 6754 sayılı Kanun’un md. 3/3 ile HMK md. 266/c.2 uyarınca bilcümle hukuki tavsif ve takdir münhasıran Mahkemeye ait olmak üzere bildirilmiştir.
Sunulan her iki rapor da dosya kapsamına, delil durumuna uygun, denetime elverişli bulunmakla, varılan kanaate Mahkememizce de iştirak olunmuş, rapor hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve denetime elverişli hükme esas alınan bilirkişi rapor içeriklerine göre; davacı tarafça, davalı —- içerik sahibi olduğu —- sitesinde —– itibarıyla davacı hakkında——— başlıklı haber yayınlandığı ve haber nedeniyle hisse değerlerinde düşüş yaşandığı, bu suretle haksız rekabet meydana getirildiği, davalı gerçek kişilerin de meydana gelen haksız rekabet eylem/işleminden sorumlu oldukları, haksiz rekabet teşkil eden eylem sonucu davacı Işıkların da davacı ——— sahip olan ortaklık olması nedeniyle her iki davacı firmanın zarara uğradığı iddiası ile eldeki davanın açıldığı, TTK 55/1-a bendi kapsamında hüküm kapsamında haksız rekabetin oluşabilmesi için başkalarının faaliyetini gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek gerektiği, kötüleme beyanının haksız rekabet teşkil edebilmesi için bu beyanın; yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla yapılması gerektiği, burada temel hususun yapılan beyanın gerçek dışı olması gerektiği, yine haksız rekabetin varlığı için, dürüstlüğe aykırı davranışlar sonucunda bir zararın doğması veya hiç olmazsa zarar görme tehlikesi meydana gelmesi gerektiği, davacı ——– tablolarında 1/2 oranında sermaye kaybının olduğunun dosya kapsamı ile sabit olduğu ancak bahse konu haberde yazılı olduğu şekilde 2/3 ünü kaybetmediği, haberin gerçeği doğru bir şekilde yansıtması gerektiği, haberin ise gerçeğin yansıtmadığı, bu kapsamda davalı—– içerik sahibi olduğu———- davacı hakkında—– başlıklı haberin haksız rekabete vücut verdiği, ———- sonuna kadar şirket hisselerindeki düşüşün görüldüğü, ancak hisse değerinin sadece habere göre düştüğü yada yükseldiğinin net olarak söylenemeyeceği, tazminat talebi için gerekli olan fiil ile zarar arasındaki illiyet bağının kurulamadığı anlaşılmış, TTK 56.maddesinde de belirtildiği üzere; haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimselerin dava açma hakkı olduğu, davacı ——— —- oranında ortak durumunda olduğu, bahse konu haber nedeniyle ortaklık durumu gözetildiğinde davacı ———firmasının da TTK 56.madde kapsamında zarar gören veya en azından böyle bir tehlike ile karşılaşabilecek olan kişi durumunda olduğu, eldeki davayı açma hakkının bulunduğu kanaati ile davanın TTK’nun 55/1- a-1 maddesi gereği davalı —- aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile;davaya konu olan davacı ——— haberin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, haksız rekabetin önlenmesi ve giderilmesine, bu doğrultuda davacı tarafı kötüleyen bu yayının durdurulmasına, ———sitesinden ve arşivden çıkarılmasına dair karar vermek gerekmiştir.
Davalılar ———– aleyhine açılan davada ise; TTK nun “Basın, yayın, iletişim ve bilişim kuruluşlarının sorumluluğu” başlıklı 58 .maddesindeki şartların bulunmaması nedeniyle pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine dair karar verilmiştir.
Manevi tazminat açısından yapılan değerlendirmede; TTK 56/1-e bendi kapsamında Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesinin talep edilebileceği, davacının ekonomik yararı yönünden zarar veya tehlike ile davalının kusurlu olması yeterli olup manevi tazminat istenebileceği, tüzel kişiler için iyi ve haklı şöhretin korunması gerektiği——- hususları gözetilerek taleple bağlı kalınarak 40.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren avans faiz işletilerek davalıdan tahsiliyle davacı ——verilmesine, fazla istemin reddine dair karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
isteyebilir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın TTK’nun 55/1- a-1 maddesi gereği KISMEN KABULÜ ile;
A) -Davalı —– aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile ;davaya konu olan davacı ——–haberin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine,
-Haksız rekabetin önlenmesi ve giderilmesine,
-Bu doğrultuda davacı tarafı kötüleyen bu yayının durdurulmasına, ———–sitesinden ve arşivden çıkarılmasına,
b)Davalılar ——-aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine,
C)Davacı tarafın maddi tazminat talebinin reddine,
2- a) Davalı —– aleyhine açılan manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 40.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren avans faiz işletilerek davalıdan tahsiliyle davacı —— verilmesine, fazla istemin reddine,
b)Davalılar—— aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine,
3-TTK. ‘nun 59. Madde gereğince karar kesinleştiğinde hükmün ilanına, masrafının davalı —– alınmasına,
4-Tespit davası yönünden; alınması gerekli 179,90 TL harcın davalı ——– tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Maddi tazminat davası yönünden; alınması gerekli 179,90 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Manevi tazminat davası yönünden; alınması gerekli 2.732,4‬0 TL harcın davacı tarafından yatırılan 2.049,30 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 683,1‬0TL nin davalı —— tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan toplam 2.095,60TL harcın davalı ——tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Davacılar tarafından sarf edilen 4.900TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre hesaplanan(kabul oranı %33,33) 1.617,00 TL sinin davalı ——- tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, arta kalanın davacı yan üzerinde bırakılmasına,
9-Davalılar tarafından sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Tespit davası yönünden; davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200TL vekalet ücretinin davalı ——– alınarak davacıya verilmesine,
11-Tespit davası yönünden; davalı —– kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile anılan davalı tarafa ödenmesine,
12-Maddi tazminat davasında davalılar ——-vekil ile temsil ettiklerinden AAÜT nin 13/4 maddesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak anılan davalılara verilmesine,
13-Manevi tazminat davasında davacı —— kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT uyarınca bu davacı lehine takdir olunan 9.200TL vekalet ücretinin davalı ——–alınarak anılan davacıya verilmesine,
14-Manevi tazminat davasında davalılar ——- kendilerini vekil ile temsil ettiklerinden AAÜTnin 10/2 maddesi uyarınca bu davalılar lehine takdir olunan 9.200TL vekalet ücretinin davacı —— alınarak bu davalılara verilmesine,
15-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, ———- Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekili ile davalılar ———- vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/06/2023