Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/680 E. 2020/612 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-KARAR-
ESAS NO : 2018/680 Esas
KARAR NO : 2020/612

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/06/2018
KARAR TARİHİ : 27/10/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı ile ———– bedelle satın alınması hususunda anlaştığını, taraflar arasında —– tarihinde Kartal —-. Noterliği’nin —– yevmiye numaralı —— yapıldığını, bu sözleşme ile mülkiyeti davalı adına kayıtlı olan ———-bedelle davacıya satıldığını, sözleşme bedeli olan ———- olarak 20 eşit taksit halinde ödenmesinin kararlaştırıldığını, bunun için 20 adet sıralı bono düzenlenerek davalıya teslim edildiğini, davalı tarafın 20 adet senedin her birinin noter sözleşmesinde belirtilmesinin uzun olacağını 90.000,00 TL bedelli tek bir senedin sözleşmede geçmesini istediğini, bu nedenle 20 adet senedin haricinde—— vade tarihli —- tutarlı bono düzenlenerek davalıya teslim edildiğini, davalının 20 adet senet alındıktan sonra bu bonoyu teslim edeceğini söylediğini, bu anlaşmadan sonra iki araç için daha noter satış sözleşmesi yapıldığını, davalının vekili ve kardeşi —–ile yapılan sözleşmeler ile iki aracın daha satın alındığını, üç aracın satışı nedeniyle davacının toplam borcunun 193.000,00 TL olduğunu, davalının borcun kardeşinin ve vekilinin hesabına ödenmesini istediğini, bu nedenle davalının kardeşinin hesabına toplamda 119.593,00 TL, davalının hesabına ise 99.250,00 TL ödeme yapıldığını, davacının tüm borcu faiziyle ödemesi nedeniyle 20 adet sıralı senet ile tek parça bononun iade edilmesini istediğini, davalının 20 adet sıralı senetten 11 tanesi ile ilgili olarak ihtiyati haciz kararı alarak İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —- esas sayılı dosyasından takip başlattığını, davacı tarafın tüm borcu ödemesine rağmen aracın devrini alamadığı gibi ödenerek bedelsiz hale gelen senetler nedeniyle borçlu duruma düştüğünü, tüm bedeli ödenen — plakalı araç için İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyası ile rehnin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine başlandığını belirtmiş, İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı icra takibindeki tutara ilişkin olarak davacının borçlu olmadığının tespitine, %20’den az olmamak üzere tazminatın davalıdan alınmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalıdan araç satın almak istediğini, bu nedenle —plakalı araçların satışı için anlaşıldığını, davacı tarafın araçların bedelinin tamamını ödememesi nedeniyle araçların satışının rehin konulmak suretiyle yapıldığını, davacının davalıdan zor durumda olduğundan bahisle borç istediğini, davacıya verilen borç nedeniyle takibe konu senetlerin alındığını, davacının takibe konu senetleri vadesi geldiğinde ödemediğini, bu nedenle İstanbul Anadolu— İcra Müdürlüğü’nün —-Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, Kartal —. Noterliği’nin —— yevmiye numaralı sözleşmesine konu —– tutarlı bononun ödenmemesi sebebiyle İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, yapılan ödemelerin takip konusu borca istinaden olmadığını belirtmiş, davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün —- sayılı takip dosyası içeriğine göre; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının …, borçlularının … ve — olduğu; — düzenleme tarihli——— alacağın tahsilinin talep edildiği görüldü.
————– yazılan yazı cevabında —– hesaplara —– tarihleri arasında yapılan ödemelere ilişkin ayrıntılı listenin gönderildiği görüldü.
Dava, İİK’nın 72. maddesi uyarınca açılan icra takibine konu senedin takip öncesi banka havalesi yolu ile ödenmiş olması sebebiyle takipte borçlu olmadığının tespiti ile %20 kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili her ne kadar 26/10/2020 tarihli beyan dilekçesi ile menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğünü ileri sürmüş ise de mahkememizce dosya arasına alınan ve tahsilat hususu ayrıca sorulan İstanbul Anadolu—. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı takip dosyasından herhangi bir tahsilat yapılmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin bu yöndeki iddiasının yerinde olmadığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu 11 adet senetten kaynaklı olarak İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün —— sayılı dosyasında davacının davalıya borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı taraf, söz konusu banka dekontları ile yapılan ödemelerin takip konusu senetlere istinaden olmadığını, davacının borçlu olduğu başka senetlerin de bulunduğunu ileri sürmüştür.
Menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davalı taraftadır. Ne var ki davaya konu alacak kambiyo senedinde kaynaklanıyorsa HMK 201. madde gereğince senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıran veya azaltan hukuki işlemlerin kesin delillerle davacı tarafından ispatı gerekir. Davacı vekilince senedin talil edildiği iddiası yönünden aşamalarda sunulan emsal içtihatların somut uyuşmazlık ile ilgisi bulunmadığından mahkememizce itibar edilmemiş, açıklanan nedenle ispat yükünün davacıda olduğu kabul edilmiştir.
Öte yandan, davacının ödeme savunması yönünden ise mahkememizce ilgili bankaya yazı yazılarak ödemelere dair açıklamaları da içerir ayrıntılı döküm dosya arasına alınmıştır. Kural olarak havale, bir ödeme vasıtası olup, mevcut bir borcun tasfiyesine yönelik olarak yapıldığının kabulü gerekir. Söz konusu havaleler senedin tanzim tarihinden sonra olup, yapılan havale tutarları ile senet miktarları örtüşmektedir. (Benzer yönde; Yargıtay ——— Karar)
Davacı, dava konusu senetlerin bedelini delil olarak dayandığı banka dekontlarıyla ödediğini iddia etmiş, davalı ise banka dekontlarında yer alan ödemelerin dava konusu senetle ilgisi bulunmadığını, davacı tarafından düzenlenen 90.000,00 TL bedelli bonoya ilişkin olduğunu savunmuştur. Sözü edilen banka dekontlarının açıklama kısmında ——yer almaktadır. Bu durumda banka dekontlarındaki ödemelerin başka bir senede yönelik olduğu yolundaki savunmayı ispat yükü davalıdadır (Benzer yönde; Yargıtay —— Esas, ——-). Kaldı ki, havalelerin açıklama içermemesi de sonuca etkili değildir. Zira, dava konusu senedin tanzim tarihi ile havale tarihi gözetildiğinde söz konusu havalelerin aynı miktardaki takip konusu senetlere karşılık yapıldığının kabulü gerekir (Benzer yönde; Yargıtay —— Mahkememizce toplanan delillere göre; takibe dayanak senetler karşılığında davacının davalı ve vekili hesabına taraflar arasındaki ticari ilişkinin tamamını karşılar tutarda havale yaptığı, senet vadesinden sonra yapılan senet tutarı ile örtüşen ve açıklama içeren havalelerin başka bir alacaktan kaynaklandığı konusundaki davalı savunmasının kanıtlanamadığı kabul edilmiştir.
İİK’nın 72/5. maddesi uyarınca, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılırsa, borçlunun talebi üzerine, takip konusu alacağın yüzde yirmiden az olmayacak şekilde, uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Diğer anlatımla, borçlu davacı yararına kötüniyet tazminatına hükmedebilmek için, alacaklı davalının takibinde haksız olması yeterli olmayıp, kötüniyetli olduğunun da ispatı gereklidir. Davalı alacaklının kötüniyetli sayılabilmesi için de, haksız olduğunu bildiği ya da bilmesi gerektiği halde icra takibine girişmiş olması gerekir. Bu hususun ispat yükü de, davacı borçludadır. (———– Davalı tarafın, bedeli tahsil edilmiş alacağı icra takibine koymakta kötüniyetli olduğu anlaşıldığından, İİK 72/5. maddesi uyarınca davacı yararına kötüniyet tazminatına karar verilmesi gerekmiş (Benzer yönde; Yargıtay ——, dosya kapsamındaki delil durumu ve Yargıtay içtihatları uyarınca, tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne,
İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —Esas sayılı takip dosyasında davacı takip borçlusunun davalı takip alacaklısına borçlu olmadığının tespitine,
2-İİK’nun 72/5. maddesi uyarınca haksız ve kötüniyetli takip tutarı üzerinden hesaplanan % 20 kötüniyet tazminatı tutarı 9.900,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 3.381,35 TL karar ve ilam harcından 845,34 TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 2.536,01 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——–göre hesaplanan 7.235,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı ve 845,34 TL peşin harç ile 5,20 TL vekalet harcı toplamı: 886,44 TL ile aşağıda dökümü yazılı 153,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Davacı Yargılama Giderleri:
Posta Masrafı : 153,50 TL
TOPLAM : 153,50 TL