Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/677 E. 2021/400 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
-KARAR-

ESAS NO : 2018/677 Esas
KARAR NO : 2021/400

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/06/2018
KARAR TARİHİ : 30/03/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan işbu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından davalı şirkete hizmet sunulduğunu, ——-düzenlendiğini, davalı şirketin—- ödemediğini, bu nedenle İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğü’nün —Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu belirtmiş, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı şirketin —- malzeme tedarik ettiğini ve işçiliğini yaptığını, söz konusu işe ilişkin olarak üç adet fatura düzenlendiğini, davalı şirket tarafından fatura bedellerinin ve hak ediş ödemelerinin düzenli olarak yapıldığını, davacı tarafından eksik ve ayıplı yapılan birçok iş olduğunu, en son düzenlenen —- miktarlı fatura ile mutabakata varıldığını, mutabakat gereği davalı şirket tarafından —fiyat farkı faturası düzenlendiğini, davacının fiyat farkı faturasını iade ettiğini belirtmiş, davanın reddine, asıl alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; tacirler arasındaki hizmet alımından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının malzeme—– eksik ve ayıplı olarak yerine getirip getirmediği, düzenlemiş — tarihli faturalar nedeniyle bakiye 11.132,78TL alacaklı olup olmadığı ile davacı ile davalı arasında ayıplı ifadan kaynaklı olarak borca ilişkin mutabakat bulunup bulunmadığı, davalının düzenlemiş olduğu fiyat farkı faturası nedeniyle borç ilişkisinin sona erip ermediği noktasında toplanmaktadır.
İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün— sayılı takip dosyası içeriğine —– başlatılan takibin alacaklısının davacı ——- tutarındaki alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan ——havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
—-Müdürlüğü’nün —- tarihli yazı cevabına göre; davalı şirketin—- arasına ait — formunun mahkememize gönderildiği görüldü.
—–Müdürlüğü’nün —— tarihli yazı cevabına göre; davacının nisan 2016 ve ocak 2018 tarihleri arasına ait bilanço satış/alış formunun gönderildiği görüldü.
Bilirkişi —–tarafından düzenlenen [Bodrum— Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —— Talimat sayılı dosyasından alınan] bilirkişi raporu içeriğine göre; davacının ticari defter ve kayıtlarının açılış kapanış onaylarının süresinde yapıldığı, davacı tarafından düzenlenen faturaların davacının ticari defterlerine kaydedildiği, 317.632,05 TL tutarında üç adet fatura düzenlendiği, buna karşılık 306.504,27 TL tutarında tahsilat yapıldığı, davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibariyle 11.127,78 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi—-tarafından düzenlenen 07/02/2020 tarihli esas rapora göre; davalının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, 3 adet toplam 317.632,78 TL tutarındaki faturanın davacının hesabına alacak kaydı yapıldığı— ödemenin davacının hesabına borç kaydı yapıldığı, davalının davacıya 02.01.2018 icra takip tarihi itibariyle 11.127,78 TL borcu bulunduğu, 11.127,78 TL tutarlı —-” açıklamalı faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir.
Bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (TTK 21/2). Süresi içinde itiraz edilmeyerek kesinleşen faturadaki alacakla ilgili olarak, itiraz süresi geçtikten sonra, faturaların doğrudan iade edilmesi veya iade faturası kesilmesi alacağın varlığını ortadan kaldıran bir sonuç doğurmayacaktır. Faturaya itiraz edilmemesi sözleşme ilişkisini kanıtlamaz ise de, sözleşme ilişkisinin kanıtlanması halinde, bu sözleşme gereğince düzenlenmiş olan ve süresinde itiraz edilmeyen faturadaki miktar kesinleşir. Somut olayda davacı tarafından düzenlenen ve takibe dayanak yapılan üç adet faturanın davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafından faturaların ticari defterlerine kaydedildiği, faturaya yasal süresinde itiraz edilmediği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibariyle 11.127,78 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacıya takip tarihi itibariyle 11.127,78 TL borcu bulunduğu, davalının — bildirimlerine göre takibe konu faturaların davalı tarafından —bildirildiği, borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği (Yargıtay—- Karar sayılı ilam), davalının kendi ticari defterlerindeki kayıtların aleyhine delil teşkil edeceği (Yargıtay —- Karar sayılı ilam), davalının kendi ticari defter kayıtlarının aksini yazılı delille ispatlaması gerektiği anlaşılmıştır.
İİK’nın 67/2. maddesi, “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu, takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne, göre red veya hükmolunan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmünü içermektedir. Dava konusu faturaların davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturaya itiraz edilmeksizin ticari defterlere işlendiği, davalı tarafından herhangi bir ödeme definde bulunulmadığı, dava konusu edilen davacı alacağının miktarının, davalı yönünden bilinebilir, hesap edilebilir, belirlenebilir yani likit alacak niteliğinde olduğu anlaşıldığından, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile;
İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğü’nün —– sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 11.127,78 TL asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont avans faizi uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Kabul edilen 11.127,78 TL’nin %20’sine tekabül eden 2.225,56 TL icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 760,14 TL harçtan peşin alınan 134,47 TL harcın mahsubuna, bakiye 625,67 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 4.080,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——- uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 5,00 TL nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ,134,47 TL peşin harç ve 5,20 TL vekalet harcı toplamı: 175,57 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %0,01 ve kabul %0,99 oranına göre hesaplanan 1.646,38 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %0,01 ve kabul %0,99 oranına göre hesaplanan 0,03 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Davacı Yargılama Giderleri: Davacı Yargılama Giderleri:
T. Bilirkişi Ücreti : 750,00 TL Posta Masrafı : 64,00 TL
T.Posta Masrafı : 32,00 TL TOPLAM : 64,00 TL x %0,01=0,03 TL
Bilirkişi Ücreti : 750,00 TL
Posta Masrafı : 115,20 TL
TOPLAM : 1.647,20 TL x %0,99=1.646,38 TL