Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/660 E. 2020/534 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/660 Esas
KARAR NO : 2020/534

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/05/2018
KARAR TARİHİ : 06/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin 31/05/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil …’ın geçirdiği trafik kazası sonucu tedavi gördüğünü, tedavi sonucunda sakat kaldığını, kaza tespit tutanağına göre kazanın oluşumunda sürücü ————– kural ihlali yaptığını, müvekkil …’ın meydana gelen kazada —- plakalı araçta yolcu olarak bulunduğunu, kaza sonrasında müvekkilin —– kaldırıldığını ve ilk müdahalesinin burada yapıldığını, daha sonra ——- gördüğünü, kazaya karışan aracın …—– —- poliçe numaralı —-ile sigortalandığını belirterek 200 TL temerrüt tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek temürrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, davanın kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin 03/07/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; 25.02.2011 tarihinden itibaren geçerli olan mevzuat değişikliği sebebi ile, müvekkil şirketın tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatı taleplerine ilişkin sorumluluğunun ortadan kalktığını, sigorta şirketleri ve —— Kurumuna aktarılacak meblağın belirlenmesi ve ödenmesi ile sağlık hizmeti için teminat sağlanan sigortaların tespiti ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar —–görüşü alınarak —-belirlendiğini, davacı tarafın sigortalının kusurunu ve kusur ile maluliyeti arasında illiyet bağı bulunduğunu usulen ispat etmesinin gerektiğini, müvekkil şirketin faizden dava tarihinden itibaren sorumlu olduğunu belirterek davanın usulden ve esastan reddini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamında; Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizin —– tarihli duruşmasında tarafların sulh olması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, davacı vekili mahkememize gönderdiği 17/02/2020 havale tarihli davalı vekilinin 01/10/2020 tarihli dilekçesinde sulh olduklarını, vekalet ücreti ile masraf taleplerinin olmadığını beyan ettikleri görülmüştür.Sulh HMK mad. 313-315 maddelerinde düzenlenmiştir. Sulh görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığın kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yaptıkları bir sözleşmedir. Sulh hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.Davacı vekilinin Antalya —. Noterliğinin —-vekaletnamesinde sulh ve feragat yetkisinin bulunması hususu da göz önüne alınmak ve dosya incelenmek suretiyle, 6100 sayılı HMK 313,314 ve 315 v.d. maddede düzenlenen sulhe ilişkin yasal hüküm de dikkate alınarak; taraflar arasındaki uyuşmazlığın son bulması ve davanın konusuz kalması nedeniyle; davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Tarafların sulh olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacı tarafça yapılmış yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının talep halinde yatırana iadesine,
4-Alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 18,5 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair taraf vekillerinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.