Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/66 E. 2020/594 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/66 Esas
KARAR NO : 2020/594
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/01/2018
KARAR TARİHİ : 20/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin —– tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- genelinde ——hizmet amacıyla ilaç dağıtan bir şirket olduğunu , davalının takibin konusu fatura alacağına ve işlemiş faize itiraz ettiğini ve takibin bu nedenle durduğunu, yapmış olduğu bu itirazın zaman kazanmaya matuf olduğunu, ilaçların bedelini ödemek yerine inkar ettiğini belirterek itirazın iptalini, % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı asile usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesini vermediği ancak duruşmaya geldiği görüldü.
DELİLLER:
—– sayılı dosya aslının celp edildiği,
————- yazılan müzekkerelere cevap verildiği,
Dosyanın alanında uzman mali müşavir bilirkişisi — ve eczacı bilirkişi —– tevdii edilerek bilirkişi raporunun alındığı görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup, İİK.’ nun 67 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu —– sayılı takip dosyasının celp olunarak yapılan incelenmesinde ; davacı tarafından davalı aleyhine toplam —— alacağın haciz yoluyla tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek itiraz ettiği, icra takibinin durduğu görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak konunun teknik uzmanlık gerektirir bir alan olması nedeni ile bir mali müşavir ve bir eczacı bilirkişiden ayrı ayrı raporlar alınmış ve dosyaya kazandırılmıştır.
Davacı ile davalı arasındaki temel ihtilafın; davacı tarafından davalıdan talep edilen alacak miktarının talep hakkının davacı yanda bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür. Yapılan yargılamada davalı tarafından işletilen eczanenin faaliyetleri kapsamında reçeteye binaen davacı taraftan ilaç alımı yapıldığı ve bu alınan ilaç bedellerinin ücretinin davacıya ödenebilmesi için reçete sahibi tarafından dava dışı şahsa vekaletname verildiği, işbu uygulamanın sıklıkla yapılan bir işlem olduğu, vekalet verilenin ilaç bedellerini —- tahsil etmesi için bu yolun izlendiği anlaşılmıştır. Fakat —— tarafından herhangi bir sebep ile ödeme yapılmaması durumunda mün’akitler arasındaki ilişki çerçevesinde ilgili alacağın talep edilebileceği tartışmasızdır. Zira bu uygulama bir noktada alacağın temliki ile benzer bir vasıfta olup, reçete sahibinin ——- olan alacağının tahsili için vekaletname verildiği fakat bu alacağın tahsil edilememesi durumunda satıcının borcunun ödenememiş olacağı ve satıcının alacağını akdin diğer tarafından talep edebileceği açıktır. Bu noktada davacının akdi ilişki içerisinde bulunduğu taraf davalı taraftır. Bu açıklamalar sonrasında, davacı tarafından davalı aleyhine 2 adet fatura keşide edilmiş olduğu, işbu fatura konusu Alacak miktarının incelenmesinde ise davalı tarafça incelemeye mahsus defter ibrazında bulunulmadığı yalnız davacı tarafça defter ibraz edildiği ve incelenen davacı taraf defterlerine göre davacının —– tutarında alacaklı olarak göründüğü tespit edilmiştir. Davalının BA formlarının celbinde ise davacı tarafça keşide edilen faturaların BA formunda vergi dairesine alış yapıldığına dair bildirime konu edildiği görülmüştür.
İzah olunan gerekçeler ile davacının davasının sübut bulduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile ———— takip dosyasında; davalının —–asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden aynen devamına, İİK.nun 67/2.maddesi uyarınca dava konusu alacağın likit niteliği gözetilerek asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair karar vermek gerekmiş olmakla; aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
Davanın kabulü ile;
1—— sayılı takibine yapılan itirazın —– asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden aynen devamına,
2-Davacı lehine hükmedilen tutarın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılmış 35,90 TL başvurma harcı, 426,13 TL peşin harç, 193,68 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 467,23 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak 1.999,95 TL masraf olmak üzere toplam 2.467,18 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan nispi 5.612,85 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Alınması gereken 2.556,09 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 426,13 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.129,96 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından sarfı yapılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/10/2020