Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/658 E. 2020/280 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/658 Esas
KARAR NO: 2020/280
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 30/05/2018
KARAR TARİHİ: 23/06/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; ——- tarihinde, davacı adına kayıtlı —– plakalı aracın, ————-park halindeyken, davalı sigorta şirketine sigortalı ———- plakalı araca çarpması sonucu meydana gelen kazada; davacıya ait araçta hasar meydana geldiğini; kaza neticesinde araçta değer kaybı meydana oluştuğunu; bu nedenle, ——————-araçta değer kaybı olup olmadığı; varsa miktarı, başvuru yapılması gereken sigorta şirketi gibi hususlarda hizmet alındığını; davacının aracında ——– değer kaybı olabileceğini; —— tutarında hizmet bedeli ve ———- ve ——– vekalet harcı ile ———- bedelinin davacı tarafından ödendiğini; bu bedellerin davalıdan tahsili için —–İcra Müdürlüğü’nün —– sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını; davalı tarafından başlatılan icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğini; bu nedenlerle, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; davaya konu maddi tazminat değer kaybı talebinin, takip yoluna gidilmeden evvel şirkete başvuruda bulunulması gerektiğini; başvuruda bulunulmadığından davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesini; yine davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulünün mümkün olmadığını; kötüniyetli olarak itiraz edildiğini ve alacağın likit olduğu belirtilmişse de alacağın likit olduğunu belirtmenin mümkün olmadığını; dava konusu alacağın likit bir alacak olmadığını; yargılamayı gerektirdiğini; bu nedenlerle, öncelikle davanın usulden reddine, haksız ve fahiş olan maddi tazminata ilişkin talebin ve icra inkar tazminatı talebinin reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi zararının tazmini için davacının giriştiği icra takibine, davalının yapmış olduğu itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık;——– tarihinde —— plakalı araç ile —– plakalı aracın çarpışması neticesinde ———— plakalı araçta değer kaybı meydana gelip gelmediği geldiyse, zararın oluşumunda tarafların kusur durumu ve oranlarının ne olduğu, kaza nedeniyle ortaya çıkan değer kaybı zararının miktarı ve davalı sigorta şirketinin ———-olarak bu zarardan sorumlu olup olmayacağı; noktasında toplanmaktadır.
——— İcra Müdürlüğü’nün — sayılı takip dosyasının incelenmesinde; —— tarihinde başlatılan takibin alacaklısının ———– borçlusunun ———— toplamı —— tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; örnek no:7 ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu vekilince verilen ——- havale tarihli kısmi itiraz dilekçesinde ——– alacak miktarının kabul edildiği, aşan kısım yönünden borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi ——- tarafından düzenlenen —– tarihli esas rapora göre; kazanın meydana gelmesinde dava konusu ——— plakalı araç sürücüsü dava dışı ——– %100 oranında kusurlu olduğu, dava konusu aracın toplam değer kaybı tutarının ———–olabileceği mütalaa edilmiştir.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir. İtirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır.
Dava, kısmi itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. İtiraz edilmeyen kısım yönünden takip kesinleştiğinden kesinleşen takibe karşı itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Hukuki yarar dava şartlarından olup, mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir. Davalı tarafından itiraz edilen vekalet harcı ve diğer masrafların ise yargılama gideri olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenlerle, mahkememizce aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineyi irat kaydına,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.043,21 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/06/2020