Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/650 E. 2023/153 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/650 Esas
KARAR NO : 2023/153

DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 29/05/2018
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin dava dışı sigortalı ——alıcısı olduğunu, ——tahtında —— limanından taşınan ve davalı —— işletmecisi olduğu —— liman sahasına tahliye edilen banka otomatik para makinalarının sigortacısı olduğunu, emtiaya ilişkin ambalaj listesinin satıcı firma tarafından tanzim ve imza edilmek suretiyle taşımayı yapacak gemilere teslim edildiğini, taşımaya konu olan emtianın 2 grup olarak müvekkili sigorta şirketi tarafından nakliyat emtia sigorta poliçeleri uyarınca—– limanındaki beklemeler ile tüm rizikolar dahil olmak üzere sigorta teminatı altına alındığını, bu para makinalarının 14 konteynerde 44 adet 300 parça olarak taşındığını ve davalı —–kontrolünde bulunan—— limanı konteyner terminalinde istiflendiğini, davalı ——limanında istifli halde bulunan konteynerlerdeki sigortalı emtianın mevcut tutanak ve fotoğraflar ile video kayıtlarından görüleceği üzere 27.07.2017 günü liman sahasındaki vincin devrilmesi ve üzerine düşmesi sonucunda ezildiğini-hasarlandığını, yapılan ilk incelemelere göre müvekkili şirkete sigortalı bulunan malların içinde bulunduğu konteynerler ve içerisindeki makinaların ezilmiş bulunduğunu, makinaların alıcısının sigortalı şirkete tanzim etmiş olduğu 02/08/2017 tarihli rücu mektubu ile hasarı protesto ettiğini ve hasarın ihbar ile bilcümle zararlarının tahsilini ihbar ve ihtar ettiğini, bahsolunan her iki konşimento ve sigorta poliçesine kayıtlı 14 konteyner muhteviyatı yüklerin fatura fiyatının 3.780,000 ABD doları olduğunu, meydana gelen hasar halinin ——Asliye Ticaret Mahkemesinin ——- sayılı dosyası ile tayin edilen bilirkişi vasıtasıyla toplam 554.400 ABD doları değerinde otomatik para makinesinin hasarlı ve kullanılmaz halde olduğunun tespit edildiği, yapılan tespitler sonrası düzenlenen tüm raporlar dikkate alınarak ve hasarlı makinaların sovtaj değerlendirilmeleri de yapılmak suretiyle toplam 472.394,74 USD dolarının sigorta hasar tazminatının müvekkili davacı sigorta şirketi tarafından ödendiğini, meydana gelen zararın sebebi olarak hava şartlarının gösterilmek istenmesi ve bu yönde iddiada bulunmak istenmesi hali yasal olarak davalı tarafın akdi bakım muhafaza ve koruma yükümlülüğünü ve objektif mesuliyetini ve ayrıca işletmesi ve mülkiyetinde bulunan vinçlerden sadece bir veya birkaçının devrilerek muhafazası altında bulunan emtialara karşı haksız fiil hükümleri uyarınca da zarara sebebiyet vermesi dikkate alındığında sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını, yukarıda arz ve izah ettikleri nedenler ile ve fazlayı talep hakları saklı kalmak kaydıyla hasarlanmış ve tamamen kullanılmaz hale gelen eşya zararı sebebiyle toplam 472.394,74 ABD doları ana para ile bu paraya tazminat ödeme tarihi olan 11/12/2017 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa 4/a maddesi gereği Devlet Bankalarının 1 yıl vadeli ABD doları hesaba uygulandığı en yüksek faiz oranı üzerinden işletilecek faizi ile aynan ya da fiili tahsil günündeki ——-efektif satış kuru üzerinden hesap edilecek Türk Lirası karşılıklarının ve delil tespit masrafları ile yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava olunmuştur.
Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle, meydana gelen hasarda müvekkili kuruluşun hiçbir kusurunun olmadığını, 27/07/2017 tarihinde ——–genelinde büyük doğal afet yaşandığını, fırtına ve hortumun kentin büyük bir bölümüne hasar verdiğini, valilik ve —– İtfaiye ve İl Meteoroloji Müdürlüğü kayıtlarında mevcut olduğunu, 27/07/2017 tarihinde müvekkili işletmesindeki limanda meydana gelen şiddetli fırtına ve hortum neticesinde liman vinçlerinin devrilerek liman tesislerinin ve şahıslara ait yüklerin hasarlanarak zarar görmesine neden olduğunu, eşya ve konteyner hasarlanması olaylarında müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, nitekim olaydan sonra müvekkili kuruluşun gerekli tahkikatı teftiş kuruluna yaptırdığını, Teftiş Kurulu raporları ile de müvekkili kuruluşun ihmali ya da kusurunun bulunmadığının ortaya çıktığını, yaşanan hadisenin doğal afet sonucu oluşan şiddetli yağış fırtına dolu hortum sonucu oluşan hasarlar olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesi talep olunmuştur. Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, Meteoroloji Genel Müdürlüğünden dava konusu hava olayına ilişkin gelen yazı cevabı—— Liman İşletme Müdürlüğünden dava konusu olaya ilişkin teftiş raporu ve hasar kayıtları tetkik edilmiş, konusu teknik inceleme değerlendirme gerektiren hususlarda bilirkişi raporu alınmış, mahallinde keşif icra edilmiş, dava öncesi tespit içeren——Asliye Ticaret Mahkemesinin——–sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, tetkik edilmiştir.Bu kapsamsa alınan 14/02/2020 tarihli heyet raporu ile özetle, Söz konusu dosya kapsamında devrilme neticesinde 110 adet vezne makinesinden 44 adetinin hasar görmüş olduğunu, söz konusu makinelerin kullanım amacına yönelik olarak 2. el olarak kullanılamayacağını, her bir vezne makinesinin piyasa rayiç değerinin yaklaşık 12.600,00 USD olduğu, toplam zararın ise 12.600,00 USD X 44 Adet 554.400,00 USD olduğunu, söz konusu makinelere ait sovtaj değerinin yaklaşık 400,00 USD X 44 adet 17.600,00 USD olduğunu, gerçek zararın ise 554.400,00 USD – 17.600,00 USD = 536.800,00 USD olduğu, bu kapsamda dosya muhteviyatına sunulmuş olan Ekspertiz Raporundaki hasar miktarının piyasa rayiçlerine uygun ve kadri marufunda bulunduğunu, söz konusu hasarın meydana gelmesinde; yerinde inceleme yapan ——- liman sahasında diğer vinçlerin hareket etmediği ve devrilmediği tespitine bağlı olarak her ne kadar olay tarihinde kuvvetli fırtınanın oluşmuş olmasının tahmin edilemeyen bir husus olmasına karşılık gerekli tedbirlerin alınmayarak ilgili vinçlerin sabitlenmemiş olmalarından kaynaklı kontrolsüz bırakılan vinçlerin kuvvetli fırtına nedeni ile devrilerek Vezne Makinelerine zarar verdiği, ——yola çıkan otomatik vezne makinelerinin —– tarafından 2 ayrı poliçe ile nakliye rizikolarına karşı sigortalandığı, ilgili sözleşmelerde sigortalı sıfatının —— olduğu, Gerçekleşen zarar sonrası sigortacı tarafından sigortalısına iki ayrı poliçe için ayrı ayrı 429.449,76 USD ile 42.944,98 USD olmak üzere toplam 472.394,74 USD ödendiği, sigortacının sigortalısına ödediği bu tutar için talepte bulunabileceğini, Davalı’nın verdiği depolama hizmetinin, saklama (vedia) sözleşmesinin nitelikli hali olan ardiye sözleşmesi olduğu, TBK m. 572/1’de ardiyeciye “kendisine bırakılan malları bir komisyoncu gibi özenle saklama” yükümlülüğü getirildiğini bununla birlikte komisyon sözleşmesi hükümlerinde komisyoncu tarafından gösterilmesi gereken özenin ölçütüne ilişkin özel düzenleme getirmemiş olduğunu, TBK m.532/2 atfıyla komisyon sözleşmelerine vekâlet hükümlerinin uygulanacağı; vekilin özen borcuna ilişkin TBK m. 506/3 hükmü uyarınca ise ——-basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış”ın esas alındığı, dolayısıyla ardiyeci bakımından aranacak özenin ölçüsünün de basiretli bir ardiyecinin davranışı olacağı, 27.07.2017 tarihinde gerçekleşen doğa olayının mücbir sebep teşkil edip etmediğinin incelenmesinin gerektiği, mücbir sebebin borçlunun borcu ihlal etmesine mutlak olarak kaçınılmaz şekilde sebep olan dışsal, bir diğer ifadeyle harici olay olduğu, rüzgarın kuvvetinin——Iskalası ile ölçüldüğü ve en yüksek değerin 12 olduğu, bunun ise saatte 118 km ve üstündeki hıza sahip rüzgarlar için kullanıldığı, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nce hazırlanan belgeler uyarınca 27.07.2017 tarihinde—— genelinde çok yüksek hızlı rüzgarların seyrettiği, dosya kapsamındaki olayın gerçekleştiği bölgede——ise 11 —— hızın ölçüldüğü, rüzgarın hızı, hortumun varlığı, dolu, sağanak yağış ve bunların ilgili tarih bakımından ——- ili üzerindeki etkileri dikkate alındığında, borçlunun ardiye sözleşmesi gereği olan borcunun ihlalinin dışsal (harici) bir olay dolayısıyla gerçekleştiği ve ilgili ihlalin yalnızca borçlunun değil de hiç kimse bakımından tedbir alınarak önlenemeyeceğinin görüldüğü, dolayısıyla bu yöndeki takdir Sayın Mahkemede olmakla birlikte, 27.07.2017 tarihinde gerçekleşen doğa olayının mücbir sebep teşkil ettiği, Sayın Mahkemenin de kabulünün bu yönde olması halinde kusurdan bahsedilemeyeceği için ardiyecinin özen yükümlülüğünün ihlalinin söz konusu olmayacağı, dolayısıyla davalı ——sorumluluğuna gidilemeyeceği, Bununla birlikte eğer Sayın Mahkeme olayda mücbir sebebin bulunmadığına kanaat ederse, bu durumda davalının özen yükümlülüğünü ihlal edip etmediğinin incelenmesinin gerekeceği;—— Asliye Ticaret Mahkemesi’nde delil tespiti amacıyla açılan——- Değişik İş sayılı dosya kapsamında düzenlenen bilirkişi raporunda, vinçlerin devrilmesine çok şiddetli rüzgar ve kötü hava şartlarının etkisinin yanı sıra, bir kısım vinçlerin sabitlemelerinin / frenlerinin bulunmaması yahut frenlemenin yapılmaması nedeniyle hareket etmelerinin sebep olduğu, konteynerlerin de bu şekilde hasarlanmış oluğu sonucuna ulaşıldığını;—— Teftiş Kurulu Başkanlığı’nca hazırlatılan teftiş raporunda ise vinçlerin gerektiği yerlere park edildiklerinin ve sabitlendiklerinin / frenlendiklerinin belirtildiği, ancak zarara sebep olan vinçlerin ya fırtınanın yönü dolayısıyla mevcut ve aktif durumdaki güvenlik mekanizmalarının etkisiz kaldığı ya da fiırtınanın mevcut fren sisteminin karşı koyabileceği gücün üstünde bir güç uygulaması dolayısıyla vinçlerin yürüyerek zarara sebep olduğu sonucuna ulaşıldığı, eğer sayın Mahkemenin kanaati ilk bilirkişi raporundaki görüşün isabetli olduğu, dolayısıyla vinçlerin kilitlenmesinin / sabitlemesinin gereği gibi yapılmadığı ve bu durumun zararın gerçekleşmesinde etkili olduğu yönünde ise, özen yükümlülüğünün ihlal edildiği sonucuna ulaşılacağı, zira ardiyecinin özen ölçüsünün TBK tarafından ağırlaştırıldığı ve davalının bu şekilde bir hareketinin basiretli bir ardiyecinin davranışı olarak yorumlanamayacağı, bu şekilde bir kabulde her ne kadar firtına mevcutsa da davalı ——- kendisine yüklenen özen yükümlülüğünü ihlal etmiş sayılacağı, bu nedenle de takdir yine Sayın Mahkemede olmakla birlikte davalının makinelerde gerçekleşen zarardan sorumlu olacağı; bununla birlikte Sayın Mahkemenin kanaati —— teftiş raporunun isabetli olduğu yönünde oluşursa, davalının vinçlerin devrilmesinde kusuru olmadığı, özen yükümlülüğünü yerine getirdiği, dolayısıyla takdir Sayın Mahkemede olmakla birlikte makinelerde gerçekleşen zarardan sorumlu tutulamayacağı kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan 09/12/2020 tarihli ek rapor ile özetle, Her türlü fren mekanizması tam olarak işleyen ve rüzgârın/fırtınanın paralel olarak geldiği noktada vinçlerin rüzgârın/fırtınanın ——-istikametine paralel olarak esmesi durumunda sürüklenmeye neden olacağı ve aynı Zararı veremeyeceği ancak dosya muhteviyatında vinçlerin konumlarına yönelik bilgi, belge ve doküman bulunmadığı (menfi) ayrıca vinçlerin konumuna paralel olarak csen ruzgar/fırtınanın söz konusu vinçlerin sürüklenmelerine rağmen önüne kendinden daha güçlü bir en, ele çarpmadığı sürece devrilmeyeceği,( menfij ancak ruz.gar ve firtınanın gövdeye dik olarak gelmiş olmasının vinç fren siştemini zorlaması ve birbirine zit Akarmaşık hava sirkülasyonlarına maruz kalarak hareket ettirme noktasında zorlanma neticesinde vinci devirebileceği, kuvvetli rüzgar neticesinde vinçlerin fren sisteminin direnmesi neticesinde balataların kömürleşmesine rağmen dayanamayıp revrilebileceği rüzgarın esiş istikameti ile doğru orantılı olduğu, öncelikle dosya muhteviyatındaki kömürleşmiş balataların devrilen ve/ veya devrilmeyen balatalara ait olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması gerektiğini, eğer hem devrilen hem devrilmeyen vinç balatalarının kömürleşmiş olduğunun kabulü ile devrilen vinçlerin konumundan dolayı (Tüzgâra karşı dik veya paralel konumlandırma) devrilmiş olduklarından bahsedilebileceğini, bu durumda kömürleşmiş balatalardan en fazla zarar görenlerin devrilmeyen vinçlere ait olması gerektiğini, ancak——-dosyasında olayın hemen akabinde bizzat yerinde inceleme yetkisi verilen —– sahasında oradu görevli yetkili personel nezarerinde yapmış olduğu incelemede liman sahasında fırtınadan etkilenmeyet ve hareket etmeyen vinçlerin bulunduğu tespitinde bulunulmuş olduğu, nihai takdir sayın Mahkemede olmakla birlikte, 27.07.2017 tarihinde gerçekleşen doğa olayının mücbir sebep teşkil ettiği, bu durumun illiyet bağını kesmesi nedeniyle davalının sorumluluğuna gidilemeyeceği, Sayın Mahkemenin kanaatinin olayda mücbir sebep olmadığı şeklinde oluşması halinde ise davalı bakımından aranacak özen ölçüsünün basiretli bir ardiyecinin davranışı olacağı, zararın gerçekleşmesinde davalının kusurunun tespiti bakımından teknik incelemede ulaşılan sonuçların değerlendirilmesi gerektiğini, dosya muhteviyatında kömürleşmiş olan fren balatalarının devrilen yahul devrilmeyen vinçlerden hangilerine ait olduğunun belirlenmesine ilişkin ve devrilen /devrilmeyen vinçlerin konumlarına ilişkin bilgiye rastlanamadığı, halbuki bu teknik bilgilerin davalının kusurunun mevcut olup olmadığı, dolayısıyla basiretli bir ardiyeci derecesinde özen gösterip göstermediğinin tespit edilebilmesi açısından bahsolunan hususların açıklığa kavuşturulmasının önem teşkil ettiği, bununla birlikte frenlerin yapıları gereği kendiliğinden kilitli durumda bulunduğu ve devrilmeleri bakımından rüzgarın açısının önemli olduğu bilgileri de dikkate alındığında; bazı vinçlerin devrilip diğerlerinin devrilmemesi bakımından, devrilen vinçlerin tamamen davalının kusurundan dolayı devrildiği şeklinde bir yorum yapmanın doğru olmadığının söylenebileceğini, nihai takdir Sayın Mahkemede olmakla, csasen olayda mücbir sebebin mevcut olması dolayısıyla kusurun varlığının değerlendirilmesine de gerek olmadığı, zira mücbir sebebin illiyet bağını kesmesi dolayısıyla davalının sorumlu tutulamayacağı kanaati bildirilmiştir.
Alınan raporlara itiraz edilmesi üzerine Mahkememizce yalnızca makine mühendislerinden oluşan bir heyet oluşturulup 11/06/2021 tarihli rapor alınmış, anılan bu raporda özetle, Davaya konu edilen zararın; ciddi bir doğal afet niteliğinde bir rüzgar ve yağış nedeniyle mücbir sebep neticesinde vuku bulduğunu,——– uyarı alınamayan, aniden yakalanılan ve tedbir alınamayan bir doğal afet yaşanması nedeniyle davacı yanın zararının oluşmasında bir ihmal ve/veya kusuru olmadığı kanaati bildirilmiştir.Aynı heyetten alınan 15/12/2021 tarihli ek raporda özetle,11-12 —– kuvvetinde harikeyn sınıfına yakın, çok şiddetli fırtına ile birlikte, çok şiddetli yağış ve denizellik etkisi ile birlikte, yüksek vincin tepesindeki operatör, vinç üzerinde şiddetle sallanıp, magnetik frenlerin kopma ve vincin yürümeğe başlama tehlikesi baş gösterince vinç operatörü uygun park yapacağı zamana ve imkana sahip olamadığı kanaatine varılmadığını, raporlara konu hava şartları dahilinde operatörün vinci park sahasına sürüp, tekerleri 90 derece döndürüp park etmesi, tekerleri takozlaması beklenemeyeceğini, dosya kapsamındaki belge ve bilgilerden ve yapılan keşifteki incelemelerden, vincin elektromanyetik motor frenlerine emanet edilerek terkedilmek zorunda kalındığı anlaşılmıştır. 440 newton metrelik fren direnci aşırı şiddetli rüzgar yükü ile koparılmış, sıyrılmış ve vinçler frenlerinden boşanarak hızlanarak bir şeylere çarpıp duruncaya veya devrilinceye kadar yollarına devam ederek dava konusu zarara neden olduğunu, işbu 16 sayfalık bilirkişi raporumuzda tüm detayları ile Sayın Mahkemenize arz ettiğimiz nedenlerle; takdir ve hukuki niteleme hakları Mahkemenize ait olmak üzere; Davaya konu edilen zararın; ciddi bir doğal afet niteliğinde bir rüzgar ve yağış nedeniyle mücbir sebep neticesinde vukubulduğunu, Davalı ——, uyarı alınamayan, aniden yakalanılan ve tedbir alınamayan bir doğal afet yaşanması nedeniyle davacı yanın zararının oluşmasında bir ihmal ve/veya kusuru olmadığı kanaati bildirilmiştir.Yukarıda özetlenen 11/06/2021 tarihli raporu sunan heyetçe, Mahkememizce keşfe ilişkin bir karar verilmediği ve esasında keşif de icra edilmediği halde keşfen mahallinde inceleme yapıldığı bildirilerek görüşleri sunulmuş olmakla ve keyfiyete davacı tarafça itiraz olunmakla Mahkememizce liman vinçleri alanında uzman 3 makine mühendisi bilirkişi ile bir meteorolog bili/kişiden oluşan heyetten rapor alınmasına, öncesinde de ise mahallinde keşif icrasına dair karar verilmiş, bu kapsamda 08/09/2022 tarihli rapor sunulmuş özetle; Hasarın meydana gelmesinde rüzgarın şiddet yönüne göre geniş alandan etki altında olan vinçlerin hareket ettikleri ancak diğer bir bölüm rüzgarın şiddetine dar alandan etkilenmeleri neticesinde hareket etmeyip yan döndükleri ve sabit kaldıkları, 27.07.2017 tarihinde ——-genelinde meydana gelen şiddetli dolu fırtına etkisi (115 km/h hız ile esmesi) ——lastik tekerlekli konteyner vinci) vinçlerin fren mekanizmasını etkisiz hale getirmeye muktedir olduğu, vinçlerin hareket etmelerinin sebebi, konteyner sahasında bulunan vinçlerin konumları rüzgar yönüne geniş alan ve dik konumda olmaları, —– Rüzgar Hızının 31,9 m/s-11 —-(115 km/h) olduğu dikkate alındığında 27/07/2017 günü meydana gelen olayın mücbir sebep olarak değerlendirilebilecek bir hava olayı olduğu kanaati bildirilmiştir.
Meteoroloji yüksek mühendisi bilirkişi tarafından ise 05/12/2022 tarihli rapor sunulmuş ve özetle, hava olayları tahmininde ve uyarılarda belirli aralıkta meteorolojik değerler verildiğini, atmosferdeki hareketler ve oluşumlar çok fazla faktörün etkisinde olabileceği için afet oluşturabilecek değerleri tahmin etmek güç olduğunu, bazen tahmin aralığının da üzerinde değerler ölçülebileceğini, olay günündeki tahmin, uyarı ve gerçekleşen (ölçülen rüzgar hızı) değerlerde bu yönde olduğu, olay günü gerçekleşen meteorolojik değerler, olay öncesi ilgili birimlerce yapılan meteorolojik tahminlerden çok daha yüksek şiddette gerçekleştiği, meydana gelen hava olayı —— için olağan bir meteorolojk durum olmadığını, olay günü ——genelinde çok yüksek rüzgar hızları oluştuğunu, olayın gerçekleştiği bölgede (——) rüzgar hızı 31.9 m/sn (11 ——–) hızında ölçüldüğü, diğer meteorolojik hadiselerde (hortumun varlığı, dolu, sağanak yağış gibi) olay günü etkili olduğunu, olay günü ——-1 saatte 36.2 kg yağış düştüğünü, bu miktar çok şiddetli ve aşırı yağış olduğunu, tüm bu olumsuz hava koşullarının aynı anda beraberce meydana gelmesi dikkate alındığında, hasarın dışsal (harici) bir olay dolayısıyla gerçekleştiği ve ilgili ihlalin yalnızca borçlunun tedbir alınarak önlenemeyeceği anlaşıldığını, dolayısıyla bu yöndeki takdir Sayın Mahkemede olmakla birlikte, 27.07.2017 tarihinde gerçekleşen doğa olayının mücbir sebep teşkil ettiği kanaatine varıldığını, bu ölçekte meydana gelen rüzgar ve hava şartları, olay yerinde oluşan hasarları meydana getirmesi yüksek olasılıkta olduğu, sonuç olarak olay günü olay yerinde vinçlerin devrilmesi olumsuz hava şartları nedeniyle oluştuğu kanaatinde olduğunu,—— Rüzgar Hızının 31,9 m/s, 11 ——-(115 km/h) olduğu dikkate alındığında, 27/07/2017 günü meydana gelen olayın mücbir sebep olarak değerlendirilebilecek bir hava olayı olduğu kanaati bildirilmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
Dava, davacı sigorta şirketince, nakliyat emtia sigorta poliçeleri ile, taşınması ve sonrasında —– limanındaki beklemeleri ile sair rizikoların teminat altına alındığını otomatik para makineleri emtiasının, konteyner içinde davalı —— sorumluluğunda olan ——- limanında bulunduğu sırada, 27.07.2017 günü liman sahasındaki vincin devrilmesi ve konteyner üzerine düşmesi sonucunda hasarlanan emtiaya ilişkin davacı tarafça yapılan ödemenin rücuen tazmini istemine ilişkindir.Davaya konu hasarın meydana geldiği liman sahası, davalı——tarafından verilen depolama hizmeti, saklama (vedia) sözleşmesinin nitelikli hali olan ardiye sözleşmesine dayanmakta ve TBK’nun 572/1 maddesi ile ardiyeciye “kendisine bırakılan malları bir komisyoncu gibi özenle saklama” yükümlülüğü getirmektedir. Hükmün atıfta bulunduğu komisyon sözleşmesi hükümleri ise komisyoncu tarafından gösterilmesi gereken özenin ölçütüne ilişkin özel düzenleme getirmemiştir. TBK’nun 532/2. maddesi atfıyla komisyon sözleşmelerine vekâlet hükümleri uygulanacak olup vekilin özen borcuna ilişkin TBK’nun 506/3. maddesi gereğince “vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış”ın esas alınacağını düzenlemekle, ardiyeci bakımından aranacak özenin de buradan hareketle ölçüsünün basiretli bir ardiyecinin davranışı olduğu değerlendirilmiştir.Bu kapsamda dava öncesi yapılan tespite ilişkin olarak——- sayılı raporunda, dava konusu liman sahasında devrilmeyen liman vinçlerinin de bulunduğu tespitine dayalı olarak davacı vekilince aşamalarda, davaya konu hasarın meydana gelmesinde, davalı tarafça gerekli özenin gösterilmediği davalı çalışanlarının, hava olayına ilişkin uyarılara rağmen zamanında ve gereğince tedbir almadığı ileri sürülmüştür.Bu iddia yönünden öncelikle 27.07.2017 günü meydana gelen hava olayının tetkikinin gerektiği, buna ilişkin olarak yazılan müzekkere ile 27 Temmuz 2017 tarihinde——- ilinde meydana gelen fırtına ve hortum olayının hangi şiddette gerçekleştiği, bu şiddetin en erken ne zaman tahmin edildiği ve hangi tarihte kamuoyuna duyurulduğu hakkında bilgi sorulmuş, —– Bölge Müdürlüğünün 09/04/2019 tarihli yazı cevabı ile 27/Temmuz/2017 tarihinde saat 10.45 TSİ’de, Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve rutin iletişim araçları ile yayınlanan ——Nolu Uyarısında, —– çevrelerinde çok kuvvetli, —– İlinin batı çevreleri de dahil olmak üzere —— çevrelerinde ise kuvvetli sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlar beklendiği, yaşanabilecek olumsuz şartlara karşı (Sel, Su baskını, Yıldırım düşmesi, Ulaşımda aksamalar vb.) ilgililerin ve vatandaşların tedbirli ve dikkatli olmaları gerektiğinin belirtildiği, 27/Temmuz/2017 tarihine ait meteorolojik harita, diyagram, uydu ve radar görüntülerinin analizi sonucunda; —– İlinin batı çevreleri dahil olmak üzere, ——- Bölgesinin genelinde gök gürültülü sağanak yağışlar görülmesine uygun meteorolojik şartların mevcut olduğunun görüldüğü, 27/Temmuz/2017 günü —–İli geneli için —— Müdürlüğü tarafından hazırlanan Fevk( Olağanüstü Olay) Raporunda da belirtildiği üzere o gün için ölçülen yüksek rüzgar —— Gözlem İstasyonunda 36.9 m/sn(143km/saat-12 —-Havalimanı Meteoroloji Müdürlüğü’nde 37.4 m/sn(134 km/saat-12 —–) olarak ölçüldüğünün bildirildiği belirlenmiştir.
Davacı tarafın iddiaları yönünden, 09/12/2020 tarihli raporda teknik bilirkişi tarafından, saatteki hızı yaklaşık 120 km/h kadar ulaşan çok şiddetli fırtınanın etkisiyle frenlerin devrede olmasına rağmen sürüklenmeyi önleyemediği, dosya muhteviyatından yapılan incelemede fren balatalarının aşırı ısınmadan kömürleşmiş olduğunun, bunun ise frenlerin, vinci kilitlenmesine rağmen fırtınanın yarattığı itme kuvvetini yenemediği anlamına geldiğinin açıklandığı, yine aynı raporda söz konusu vinçlerin, frenlerin dayanamaması sonucu sürüklenme ile birlikte, aynı zamanda şiddetli fırtına ve bunun zaman zaman oluşturduğu hortum nedeniyle liman sahasında birbirine zıt ve karmaşık hava sirkülasyonlarına maruz kalarak devrilmesinin mümkün olduğu, devrilmeye karşı yürüyüş motor frenlerinin herhangi bir önleyici fonksiyonu olmadığının bildirildiği belirlenmiştir.
Yine aynı raporda dava konusu hasar ile ilgili olarak, vinçlerin istemsiz hareket ve sürüklenmelerini önlemek için kullanılan ilave yöntemlerden birisinin de vincin yatay olarak herhangi bir, istemsiz hareketi ve fren tutmaması durumunda vinç yürüyüş yolunun başına ve sonuna —— koymak olduğu, herhangi bir şekilde sabit stoperlerin vinç başlangıç ve nihayetine konmazsa ya da mevcut —— kırılmış yada fonksiyonunu yapamayacak durumdaysa vincin hızını alamayıp yürüyüş raylarının dışına çıkarak devrilmesinin söz konusu olabileceği, ancak dosya muhteviyatında vinç yürüyüş yollarında sabit stoperin bulunmadığına dair bilgi, belge ve doküman bulunmadığı, bu kapsamda ——- vincin yürüyüş eksenine dik gelen şiddetli rüzgar ve hortum nedeniyle sistemin direnç göstermesi neticesinde yetersiz kalarak devrildiğinin değerlendirildiği bildirilmiş, mahalde devrilmeyen vinçler bulunması yönünden ayırt edici özelliğin vinç fren mekanizmalarının devrede olup olmaması ile rüzgârın / fırtına/ hortumun dik veya paralel olarak gelmesi ile doğru orantılı olduğu, aynı hava olayının 90 derece açı ile vinç gövdesine dik olarak şiddetle gelmesi ile ( yaklaşık 120 km/h ) fren mekanizması bulunan ve direnç gösteren sistemi zorlama nedeniyle devirebileceği kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan 11/06/2021 tarihli rapor ile ise vincin, çalışma esnasında manyetik motor frenleri kullandığı, vinç stop edilince elektromanyetik kuvvetin ortadan kalktığı ve yayın ön baskılı disk balata sistemi sıkıştırılarak teker zincirine gücü aktaran dişli kutusunu ve dolayısı ile tekerleri bloke ettiği, 440 Newton metre kuvvetinde bir frenleme yapabildiği, park pozisyonu halinde hareket ettirilemez olduğu, ancak dava konusu devrilen vinçlerin park pozisyonuna alınamadan iş sahasında çalışma pozisyonlarında iken kontrolsüz ve freni patlaması akabinde yürüyerek çarpma neticesi devrilmiş olduklarının bildirildiği belirlenmiştir.Bununla birlikte yine aynı raporda açıklandığı üzere, Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından saat 10:45 te——- numaralı ve Normal kodlu uyarıyı yayınladığı, buna göre; —– batı çevrelerinde, saat 15 ile 23:59 arası, kuvvetli yağış (21-50 mm./m2) olacağı, ani sel, su baskını, yıldırım oluşabileceğinin duyurulmuş olduğu, anılan ilanda rüzgâr hızı açısından bir tahmin verilmemiş olduğu, —— aynı gün saat 16:45’de bir uyarı yayınlayarak öğleden sonra ve akşam saatlerinde—— batı kesimlerinde 21-50 kg./m2 kuvvetli yağış ve rüzgarın aralıklı fırtınamsı şeklinde 20-60 km/saat hızında eseceğini duyurmuş olduğu, Meteoroloji Genel Müdürlüğü 27/07/2017 Perşembe günü——geneli için yayınlamış olduğu Olağanüstü Olay Raporu ile —— Limanı ile yakın ve aynı şartlara haiz——rüzgâr hızının 31,9 metre/saniye (11—–, 115 kilometre/saat) hızında çok şiddetli fırtınanın üst sınırdan olduğunu tespit ettiği, bu şiddette rüzgârın ender rastlanır ve geniş çapta hasarlara neden olur notu ile Rüzgâr skalasının —– yayınlandığı, rüzgâr hız ölçü skalasındaki en şiddetli rüzgâr tanımının 12 ——ve 118 km./saat ten başladığı, ——limanının daha açıkta olması ve meteoroloji verileri doğrultusunda rüzgâr hızının son mertebe olan 12——- çıkmış olma ihtimalinin bulunduğunun bildirildiği belirlenmiştir.
Mahkememizce yapılan keşif icrası sonrası alınan rapor ile ise, 27.07.2017 tarihinde meydana gelen şiddetli dolu fırtınasında dava konusu vincin rüzgarın etkisi ile kontrolsüz bir şekilde ilerleyerek devrildiği, uzun mesafe yürüdüğünden dolayı da kilitli olan fren sistemindeki balataların kömürleştiği, sahada bulunan diğer vinçlerden ikisinin birbirine teması sayesinde devrilmediği, yine bir bölüm vinçlerin ise sahada rüzgar yönüne dik olan ve dar alandan rüzgar etkisine maruz kalan vinçlerin hiçbirinin devrilmediği, buna göre davaya konu vincin rüzgarın şiddet yönüne göre geniş alandan etki alarak hareket ettiği kanaati bildirilmiştir.Mahkememize —— bilirkişi tarafından sunulan 05/12/2022 tarihli rapor ile ise, 27/07/2017 tarihinde günlük hava durumu hakkında Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından saat 10:45 te —— numaralı ve Normal kodlu uyarıyı yayınlandığı, buna göre;—— batı çevrelerinde, saat 15:00 ile 23:59 arası, kuvvetli yağış (21-50 mm/m2) olacağı, ani sel, su baskını, yıldırım oluşabileceğinin duyurulduğu, anılan ilanda rüzgâr hızı açısından bir tahmin verilmemiş olduğu, aynı gün için ——-tarafından saat 16:45’de bir uyarı yayınlayarak öğleden sonra ve akşam saatlerinde, ——- batı kesimlerinde 21-50 kg/m2 kuvvetli yağış ve rüzgarın aralıklı fırtınamsı şeklinde 20-60 km/saat hızında eseceğinin duyurulduğu, buna karşın olay yeri ve saatinde bu tahminlerin en üst seviyeden de yukarıda gerçekleşmiş bulunduğu, fırtınamsı rüzgar hızı (13.9-17.1 m/sn aralığı) , (20-60 km/saat) tahmini yapıldığı ama 31.9 m/sn rüzgar hızı ölçülmüş olduğu, ——-Limanı ile yakın ve aynı şartlara haiz——-rüzgâr hızının 31,9 metre/saniye (11 —-, 115 kilometre/saat) hızında çok şiddetli fırtına ölçüldüğü, olay günü gerçekleşen meteorolojik değerlerin, olay öncesi ilgili birimlerce yapılan meteorolojik tahminlerden çok daha yüksek şiddette gerçekleşmiş bulunduğu, meydana gelen hava olayının —— için olağan bir meteorolojk durum olmadığı, tüm olumsuz hava koşullarının aynı anda beraberce meydana gelmesi dikkate alındığında, hasarın dışsal (harici) bir olay dolayısıyla gerçekleştiği ve ilgili ihlalin yalnızca borçlunun tedbir alınarak önlenemeyeceği, dolayısıyla 27.07.2017 tarihinde gerçekleşen doğa olayının mücbir sebep teşkil ettiği kanaati bildirilmiştir.Mahkememizce alınan raporlar ile davacı tarafın aşamalardaki itirazları karşılanmış, yaşanan hava olayına ilişkin uyarıya rağmen önlem alınmadığı iddiasının sübut bulmadığı, gerçekleşen hava olayının duyurulan hava olayına göre çok daha şiddetle meydana geldiği, liman vinci fren mekanizmalarının kömürleşmesine yol açacak itici gücü oluşturduğu, beklenmedik bu olayın illiyet bağını kesecek mücbir sebep teşkil ettiği, bu hali ile davalının sorumluluğunu ortadan kaldırdığı kanaati ile davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

G.D. : Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 37.148,41 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 36.968,51‬ TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/4 maddesine göre hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.