Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/649 E. 2022/349 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/649 Esas
KARAR NO: 2022/349
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 29/05/2018
KARAR TARİHİ: 26/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– yevmiye numaralı temliknamesi ile —– işinden kaynaklanan ve—–nezdinde doğacak hak edişlerden kaynaklanan toplam — miktarındaki alacağın davacıya devredildiğini, idare onaylı alacağın—- kısmının bu şekilde ödendiğini, ——tarihinde temlik tutarından kalan —– ödenmesinin talep edildiğini, —- tarihli idare cevabında tasfiye sonrasında kalan tutarın temlikname önceliğine göre ödeneceğinin bildirildiğini, ikinci ihtarname sonrasında idare tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, idareye gönderilen üçüncü ihtarname sonrasında ödeme yapılmayacağının bildirildiğini, —- bakiye borcun ifası için davalılara —- numaralı ihtarnamenin gönderildiğini, borcun ödenmemesi nedeniyle —– dosyası ile davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalıların icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini, bir numaralı davalı —– icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini, davalı iş ortaklığının tüzel kişiliğinin bulunduğunu, iki numaralı davalı —- de borca itiraz ettiğini, iş ortaklığı sözleşmesine göre ortakların müteselsilen sorumlu olduğunu, borçlu —- tarihinde borca itiraz edildiğini, iflas erteleme kararı nedeniyle bu borçlu yönünden itirazın iptali davası hakkının atiye bırakıldığını belirtmiş; davalıların —– sayılı dosyasına yaptıkları itirazın iptaline, takibin devamına, davalıların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı iş ortaklığı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin —– Mahkemeleri olduğunu, davalı iş ortaklığının tüzel kişiliği bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, takibin dayanağının davacı şirket tarafından yapılan imalat olduğunu, davacının yaptığı imalatın karşılığını aldığını, imalatın bakanlığın yapı denetim heyeti tarafından belirlendiğini, davacının —–için karşılığını alamadığını, davacının temliknamede belirtilen —- imalatı ispat etmek zorunda olduğunu belirtmiş; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—- vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin —- Mahkemeleri olduğunu, borcu teminat altına almak üzere verilen temliknamenin iş ortaklığını temsilen —–tarafından verildiğini, adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından takibin yönetimle sorumlu ortağa karşı yapılması gerektiğini, temliknameden davalı şirketin haberi olmadığını, davalı şirketin temliknamede imzası bulunmaması nedeniyle sorumluluğunun doğmadığını belirtmiş; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, alacağın devrinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında davacı ile iş ortaklığı arasında — tarihli temliknamenin akdedildiği, —- alacağın temlik edildiği, dava dışı idare tarafından temlik alana—- ödeme yapıldığı hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının —– işinden kaynaklı bakiye temlik alacağı bulunup bulunmadığı, davacı tarafından hangi tutarda teslim ve imalat yapıldığı, davacının malzeme tedariki sağlayıp sağlamadığı, bu itibarla davalılar tarafından takibe yapılan itirazın yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
—- takip dosyasının incelenmesinde; —- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı — borçlusunun——— tutarındaki alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi yapıldığı, örnek no:7 ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, borçlular tarafından süresinde verilen itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, hak düşürücü süre içerisinde davanın açıldığı görülmüştür.
İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi, İİK 50. maddesinin yollaması ile HMK. genel hükümlerine göre belirlenecektir. HMK’nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Aynı yasanın “sözleşmelerden doğan davalarda yetki” başlıklı 10. maddesinde; sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmış olup, bu sebeple sözleşmeden doğan para borcunun tahsili için başlatılan takipte, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. Takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK 89. maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir. Takip, davacı/alacaklının seçimine göre hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. Somut olayda; davacının yerleşim yeri Ataşehir olup icra dairesi ve mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
İş ortaklığı, esas itibariyle Türk Borçlar Kanunu’nun 620 ve müteakip maddelerindeki hükümlere tabi bir adi ortaklık olup, tüzel kişilikleri olmadığından taraf ehliyetleri yoktur. TBK’nın 638/3. maddesine göre; “Ortaklar birlikte veya bir temsilci aracılığı ile bir üçüncü kişiye karşı ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçlardan, aksi kararlaştırılmadıkça müteselsilen sorumlu olurlar”. Adi ortaklığın borcu, adi ortaklığı oluşturan kişilerden, takipte taraf gösterilmek sureti ile tahsil edilir —–Adi ortaklığa karşı açılmış olan dava, diğer ortakların tümüne karşı yöneltilmiş demektir. Bu durumda, adi ortaklığı oluşturan tüzel kişilerin ayrı ayrı davalı olarak gösterilmesi ve taraf teşkilinin sağlanması gereklidir —– Ancak davalı borçlu olarak gösterilen ortak girişimin ortakları aynı avukata ayrı ayrı vekâletname vererek davaya yanıt verip husumeti kabul etmişse davanın ortak girişimi meydana getiren şirketlere karşı açıldığının kabul edilmesi gerekir —– Somut olayda; adi ortaklığın tüm ortakları tarafından takibe itiraz edildiği, ortaklık adına ve davalı —- adına ayrı ayrı vekaletname sunulduğu, ortaklığın başkaca bir ortağının da bulunmadığı, husumetin adi ortaklığın ortağı olan——yöneltildiği, her iki ortak tarafından da husumetin kabul edildiği anlaşıldığından; işin esasına geçilmiştir ——kararı bulunması da işbu davanın görülmesine engel değildir. Zira, hükmün iflasın ertelenmesinin sonucuna kadar infazı yapılamaz —– İflasın ertelenmesi talebinde bulunulması ve icra takiplerine ilişkin ihtiyati tedbir kararı ya da iflas erteleme kararı verilmesi infaza ilişkindir, ihtiyati tedbir ya da iflas erteleme kararı verilmesi borçlu hakkında itirazın iptali davası açılmasına veya açılan davanın yürütülmesine engel teşkil etmez———–
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
—– tarihli yazı cevabı ile hakediş raporlarının mahkememize gönderildiği görüldü.
—– tarihli yazı cevabı ile sözleşme ve ödemelere ilişkin tutanakların mahkememize gönderildiği görüldü.
Bilirkişi — tarafından düzenlenen —- tarihli raporda; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu,——- götürü bedel olarak yapılması için dava dışı —yapılan sözleşme nedeniyle ticari kayıtların bulunduğu, davacı tarafından dava dışı — satışı ve teslimi yapılan mekanik tesisat işlerine ait sevk irsaliyelerinin bulunduğu, idarenin yazı cevabına göre— tutarında malzemenin şantiye sahasına gelmediği, —hakedişte imalatın devam etmediği, —- tutarında malzeme tedariki sağlandığı, idare tarafından —-temliknameye istinaden ödeme yapıldığı tespit edilmiştir.
Bilirkişi —- tarafından düzenlenen —- tarihli raporda; —- tutarın imalat karşılığı temlik edildiği, bakiye— tutara imalat karşılığı hak edileceği mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi — tarafından düzenlenen —– tarihli raporda; davalı iş ortaklığının ticari defterlerinde ——- teslim edildiği belirtilen malzeme tutarı ile ilgili kayıt bulunmadığı mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi — tarafından düzenlenen— tarihli raporda; davacının ——-ve faturalar toplamının —– olduğu, faturaların dava dışı —— ticari defterlerinde kayıtlı olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalarda sunduğu beyan dilekçeleri ile davalı temlik edenlerin garanti sorumluluğu gereği—- temlik bedelinden sorumlu olduğunu ileri sürmüştür.
Alacağın temliki, mevcut bir alacağın alacaklısının değişmesi işlemidir. Alacaklının bir borç ilişkisinden doğan alacağını borçlunun rızasına gerek olmadan bir sözleşmeye dayanarak üçüncü bir kişiye devretmesine alacağın temliki adı verilir —– Alacaklı, alacağını üçüncü kişiye olan borcunu ifa amacıyla temlik edebileceği gibi, borçludan olan alacağını tahsil amacıyla da temlik edebilir. Alacağın bir ivaz karşılığında temlik edilmesi halinde kanun temlik edene bir garanti —- borcu yüklemektedir. Temlik eden, her şeyden önce alacağın temlik zamanındaki varlığından sorumlu bulunmaktadır. Alacağın tahsil amacıyla temlik edilmesi halinde de temlik edene bir garanti borcu öngörülmüştür—–Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı ile davalı adi ortaklık arasında düzenlenen —- tarihli sözleşme ile karşılıklı edimler belirlenmiş olup, davacının davalıların garanti sorumluluğa başvurabilmesi için alacağın edim karşılığı temlik edildiğini ve edimin yerine getirildiği ispat etmesi gerekir.
—- yevmiye numaralı temliknamesinde —- işinden kaynaklı ——– doğacak Hak edişlerden ödeme yapılırken,—- heyeti tarafından hak edişlerde imalat karşılığı tespit edilecek tutar, temlik tutarını yakalamadığı takdirde kalan bakiye, sonraki hak edişlerde imalat yapılması durumunda ödenecektir. Toplam temlik tutarı yakalanıncaya kadar imalat karşılığı tutar ödemeye devam edilecektir.—- ödenmek üzere; Toplam —– Borçlar Kanununun 183. ve takip eden maddeleri uyarınca—–vergi hesap no lu mükellefi; —- hükmüne yer verilmiştir. Görüldüğü üzere dava konusu ——– alacak imalat karşılığı temlik edilmiş olup, temlik eden adi ortaklığın imalat karşılığı tutar yönünden garanti sorumluluğu bulunmaktadır. Dosya kapsamındaki yazı cevapları gereği dava konusu iş için ————– işi yapıldığı ve temlik borçlusu idare tarafından —ödeme yapıldığı sabittir. Öyleyse davalıların imalatı yapılmayan —- kısım yönünden garanti sorumluluğu bulunmamaktadır. Öte yandan, dava dışı idare ile adi ortaklık arasında yapılan sözleşmenin de uyuşmazlığın çözümü için irdelenmesi gerekmektedir.
Somut olayda; dava dışı idare ile davalı adi ortaklı arasında——— tarihli sözleşmenin akdedildiği, bu sözleşme kapsamında yapılacak mekanik tesisat işlerinin tamamının —- tarihli sözleşme ile dava dışı—– taşere edildiği, davacı tarafından tüm faturaların alt yüklenici — adına düzenlendiği görülmektedir. Dosya kapsamındaki sevk irsaliyelerinden ve alınan talimat bilirkişi raporundan alt yüklenici ———- tutarında malzeme tedarik edildiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, yüklenici ile akdedilen dava konusu temliknamenin malzeme teslimine ilişkin olarak teminat amaçlı verildiği kanaati oluşmuştur. Alt yükleniciye, temlik edilen tutar kadar malzeme teslim edildiği sabit olup adi ortaklığın temlik edilen tutarın tamamından, başka bir ifade ile bakiye ——– sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle, aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne;
—- sayılı takip dosyasında adi ortaklık ortakları borçlular ———- tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin aynen devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmasına,
Kabul edilen —– %20’sine tekabül eden—– icra inkar tazminatının davalı adi ortaklık ortaklarından alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 14.394,91 TL karar ve ilam harcından 2.545,08 TL peşin harç ve 1.053,65 TL icra harcının mahsubuna, bakiye 10.796,18 TL karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 23.201,05 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 2.545,08 TL peşin harç ve 5,20 TL vekalet harcı toplamı: 2.586,18 TL ile [1.159,00 TL talimat masrafı+ 2.095,10 TL Posta Masrafı=] 3.254,10 TL yargılama giderinin davalılardan tahsiline, davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle ————-Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.26/04/2022