Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/639 E. 2021/1278 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/639 Esas
KARAR NO: 2021/1278
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/12/2016
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında üç adet faturaya konu okul malzemesinin satışı hususunda anlaşıldığını, davalı tarafından ilk faturaya mahsuben — ödeme yapıldığını, uyarılara rağmen başka ödeme yapılmadığını, bunun üzerine—– icra takibine geçildiğini, borçlunun itirazı ile takibin durduğunu belirtmiş; icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, davalı şirketin bir eğitim kurumu olduğunu, öğrencilerin malzeme ihtiyacının karşılanması için çeşitli tedarikçilerin öğrencilere önerildiğini, davalının öğrenciler için doğrudan doğruya alım yapmadığını,—- döneminde de bu prosedürün izlendiğini, davalı şirket tarafından söz konusu malzemelerin alımına ilişkin sipariş verilmediğini, malzemelerin davalı şirket tarafından teslim alındığına ilişkin bir tutanak da olmadığını, faturanın şirketi temsile yetkili kişiler tarafından imzalanmadığını, davacının davalıyı temerrüde düşürmeksizin faiz talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, takip konusu faturaların davalının ticari defterlerinde yer almadığını, siparişin — tarafından verildiğini, yine aynı kişi tarafından teslim alındığını, bu alışverişin davalı şirketin bilgisi dışında gerçekleştiğini—- dönem davalı şirkette resim öğretmeni olarak çalıştığını, davacının zarara uğramasının kendi kusurundan ileri geldiğini belirtmiş; davanın reddine, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; tacirler arasındaki ticari alım satım ilişkisinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığı, faturalara konu mal ve hizmetin davalıya teslim edilip edilmediği, teslim edilen mal ve hizmet karşılığı bedelin davalı tarafından ifa edilip edilmediği, ifa edilen tutarın ne olduğu, davacının bakiye alacağı bulunup bulunmadığı, bu itibarla —- sayılı dosyasında takibe yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
—- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı—–tutarındaki alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi yapıldığı, örnek no:7 ödeme emrinin borçluya —- tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen —- havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, hak düşürücü süre içerisinde işbu davanın açıldığı görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi — tarafından düzenlenen — tarihli bilirkişi raporunda; davacı ile davalının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davaya konu ürünlerin ——– teslim edildiği, davalının nam ve hesabına teslim yapıldığının kabul edilmesi halinde davacının icra takip tarihi itibariyle —- alacağı bulunduğu, aksi takdirde malların teslim edildiğinin somut delillerle ispat edilmesi gerektiği mütalaa edilmiştir.
Davacı davalıya mal satıp teslim ettiğini, ancak satım bedelinin ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise mal teslim edilmediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı, davacıdan mal almadığını savunduğuna göre davacı, davalı defterlerinde kayıtlı bulunmayan faturalar kapsamındaki malları davalıya sattığını ve bu satış ilişkisi çerçevesinde davalı ya da çalışanına teslim ettiğini yazılı delille kanıtlamalıdır.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığının ve mal tesliminin kanıtı olamaz. Ayrıca faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da teslimini kanıtlamaya yeterli değildir———-
Dava konusu irsaliyeli faturalarda davalının çalışanının imzasının bulunduğu belirtilmektedir. Bu durumda teslim alan bölümünde imzası bulunduğu belirtilen ve davalının çalışanı olduğu söylenen —- celp edilerek teslim alan imzasının şahsına ait olup olmadığının sorulması ve bu malları hangi sıfatla teslim aldığı, daha açık bir anlatımla davalının yanında çalışıp çalışmadığı ve malları davalı adına teslim alıp almadığının sorularak araştırılması ve eksik deliller bu şekilde tamamlandıktan sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir —–
Tanık .— beyanında; daha önce davalı kurumda —- yıllarında çalıştığını, davacı tarafın kırtasiyeci olduğunu, resim malzemeleri tedariki için siparişi okul adına kendisinin verdiğini, okul yönetiminin bilgisi olduğunu, malları davalı kurum adına teslim aldığını, fatura üzerindeki imzanın kendisine ait olduğunu görmeden söyleyemeyeceğini belirtmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama sonucunda; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığı, var ise takip dayanağı belgeye konu malın teslim edilip edilmediği hususundan kaynaklandığı, dosya içerisinde yer alan yazışmalara göre taraflar arasında ticari ilişkinin kurulduğu, uyuşmazlığın halli ve alacak durumunun tespiti için defter incelemesi gerektiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibariyle —- alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacıya borcunun bulunmadığı, tek başına davacı ticari defterlerinin alacağın varlığını göstermeyeceği, teslim olgusunun ise irsaliyeli faturalar ile ispat edilebileceği —- faturalar üzerinde imzası bulunan davalı çalışanının malı teslim alıp almadığı hususunda dinlenmesi gerektiği —-davalının çalışanınca faturalara konu kırtasiye ürünlerinin teslim alındığının belirtildiği, malın tesliminin sevk irsaliyesi ile sabit olması karşısında dava konusu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olmamasının davaya bir etkisinin bulunmadığı —-, faturaya konu ürünlerin davalıya teslim edildiğinin kabul edilmesi gerektiği, takibe konu borcun ödendiğinin yazılı delil ile ispatlanamadığı, bu hususta yemin deliline de dayanılmadığı, fatura düzenlenmesi borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir işlem olmadığından fatura tarihinin faize başlangıç yapılamayacağı —-, işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşıldığından; aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne;
—– sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın toplam —asıl alacak yönünden iptaline, takibin anılan tutar yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacak olan 11.858,75 TL’nin %20’sine tekabül eden 2.371,75 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 810,07 TL harçtan peşin alınan 149,32 TL harcın mahsubuna, bakiye 660,75 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 504,45 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı ve 149,32 TL peşin harç toplamı: 178,52 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %4,08 ve kabul %95,92 oranına göre hesaplanan 1.320,29 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/11/2021