Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/630 E. 2018/600 K. 25.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/630 Esas
KARAR NO : 2018/600

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2016
KARAR TARİHİ : 25/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalılar arasında elektrik enerjisi perakende satışına ilişkin abonelik sözleşmeleri imzalandığını ve hala müvekkili ile davalı……….arasındaki abonelik sözleşmesinin devam ettiğni, müvekkilinin kullanmış olduğu elektriğe ilişkin davalılar tarafından düzenlenen faturalarda“Kayıp Kaçak Bedeli ve Sayaç Okuma Bedeli, perakende satış hizmeti, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedeli”ninde yansıtılıp tahsil edildiğini ve hala bu bedellerin faturalara yansıtıldığını ancak müvekkilinden tahsil edilen bu bedellerin haksız olarak alındığını belirterek müvekkilinden tahsil edilen Kayıp Kaçak Bedeli ve Sayaç Okuma Bedeli, perakende satış hizmeti, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedelinin önce tedbiren ve dava sonunda kararla tahsilinin durdurulmasını, her şirketin sorumlu olduğu dönemler gözetilerek ve sorumluluk devrinin olup olmadığı durumuna göre 6100 sayılı HMK.107. Mad. Uyarınca fazlaya dair talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla 28/12/2011 tarihinden dava tarihine kadar geçen süre için miktarın tespitini ve tahsil tarihinden itibaren avans faizi ile istirdatını, yarılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı ………… vekilinin 26/05/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin şirket adresinin …. olduğunu bu nedenle müvekkiline açılacak davaların …….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılması gerektiğini savunarak davanın yetki yönünden reddini, davanın EPDK veT……’a ihbarını talep etmiştir.
Davalı ………… vekilinin 02/06/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından açılan davada mahkemenin görevli olmadığını, görevli yargı yerinin İlk Derece Mahkemesi olarak…… olduğunu savunarak davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etimştir.
Davalı …………. Aş vekilinin 13/06/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının ilgi sayılı dava ile iadesini talep ettiği bedellerin iadesi hususundaki mevzuatın kendisine verdiği yetki kapsamında verilen EPDK kararının iptalinden sonra gündeme gelebileceğini, EPDK kararları yürürlükteyken bu kararlara binaen ilgilisi tarafından tahsil edilen bedellerin alınmasından vazgeçilmesinin ve tahsil edilen bedellerin istirdatınında mevzuat gereğince mümkün olmadığını, açıklandığı üzere EPDK’nın 28/12/2010 tarih ve 2999 sayılı kararının iptal edilmemiş olduğunu ve halen gerçek/tüzel kişileri bağladığını, EPDK kararlarının iptali hususunda mahkemenin görevli olmadığını, EPDK kararlarının iptalinin İdare Mahkemeleri tarafından gerçekleştirilebileceğini savunarak davanın görevsizliğine karar verilmesini talep ettiği görüldü.
İhbar olunan ……… vekilinin 29/06/2016 tarihli dilekçesinde haksız davanın usul ve esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
Davacı vekili Mahkememizde verdiği 14/03/2017 tarihli beyanında müvekkili davacı şirketten tahsil edilen ücretlerin EPDK mevzuatına aykırı olduğuna dair beyanda bulunmadıklarını beyan etmiştir.
Davalı ………… Vekili Mahkememize verdiği 12/06/2017 tarihli beyan dilekçesinde, 6719 sayılı kanun ile değişik 6446 sayılı kanun uyarınca davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin ………. Sayılı 13/06/2017 tarihli kararı ile davanın Reddine karar verilmiştir.
Mahkememizden verilen karara karşı Davalı …. Vekili tarafından süresinde İstinaf yoluna başvurulmuş,
Yapılan istinaf incelemesi sonunda; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ………Hukuk Dairesinin 2017/1497 Es. 2017/1572 K. Sayılı 28/12/2017 tarihli kararı ile; Davalı ………….. yönünden istinaf talebinin HMK 353/1-a-3 maddesi uyarınca kabulü ile karar kaldırılarak diğer davalılara yönelik karar kesinleşmiş olmakla, bu davalı yönünden görevli ve yetkili ………… Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar verilmiştir.
İstinaf kararı Davacı vekili Av….’ye 22/03/2018 tarihinde, Davalı ………… Vekili Av….’e 28/03/2018 tarihinde, Davalı …….. Vekili Av….’a 26/03/2018 tarihinde, Davalı …. Vekili Av….’a 26/03/2018 tarihinde tebliğ edilmiş ve karar kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihinden itibaren HMK nın 20.md uyarınca görevli mahkemeye gönderilmesi için 2 haftalık süresi içerisinde taraflardan herhangi biri müracaat etmemiş ve bu yasa da yazılı 2 haftalık süre geçmiştir.
HMK nın 20/1 md. Son cümlesinde “bu takdirde görevsizlik kararı veren mahkemenin davanın açılmamış sayılmasına karar vereceği hükme bağlandığından dosya ele alınmak suretiyle alınan yasa maddesi uyarınca davalı …. yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :
1-Dava, Davalılar …………… yönünden kesinleşmiş olduğundan bu davalılar hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
2-Davalı …. hakkında HMK nın 20/1 maddesi uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
3-Davacı tarafça yapılmış yargılama giderlerini davacı üzerine bırakılmasına,
4-Alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 82,51TL den mahsubu ile bakiye 46,61 TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
5-Taraflarca yatırılmış gider avansından sarfı yapılmayan bölümünün karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosyası üzerinden karar verildi.