Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/628 E. 2020/369 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-KARAR-
ESAS NO : 2018/628 Esas
KARAR NO : 2020/369

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/05/2018
KARAR TARİHİ : 14/07/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacı firma arasında —— ve ——–adı altında sözleşme imzalandığını; sözleşmede davalı tarafın başvuru nedeni teknik problemi açık bir biçimde kaydedildiğini, davacı firmaya veri kurtarma işlemi için teslim edilen ———— kayıt formu ile birlikte sözleşme hükümlerinin imza altına alındığını; bu kapsamda davacı firmanın kendisine ———— tipindeki cihazlar üzerinde veri kurtarma işlemi yapmayı, davalı firmanın da bunun karşılığı olarak ücret ödemeyi taahhüt ettiğini, yine aynı tarihte taraflarca gizlilik sözleşmesi imzalandığını; cihazların davacı tarafından ——– tarihinde teslim alınarak teknik incelemesinin yapıldığını; aynı gün davacı firma yetkilisince mail adresinden davalı firmaya ————yoluyla gönderildiğini; —— yapısının hasar gördüğü, disklerin numaralandırılmadığı ve davacı tarafından numaralandırılan———okuma yazma kafalarının çalışma fonksiyonlarını kaybettiği bilgisinin davalı tarafa bildirildiğini; davalı firma müdürü tarafından —- tarihinde —- davacı şirket yetkilisine yapılan iş karşılığı ödenecek —— kabul ettiklerini açıkça beyan edildiğini; davalı tarafın son bir kez şifahi olarak indirim talebinde bulunarak ———— üzerinden anlaşılmasının talep ettiğini; ——halinde ödemeyi kabul ettiklerini beyan ederek anlaşmaya son halini verdiğini; davacı firma tarafından veri kurtarma işleminin özen ve hassasiyetle yerine getirildiğini; faturaların Kadıköy————- yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalıya gönderildiğini; ancak, davalı tarafından kötüniyetli bir şekilde herhangi bir ödeme yapılmadığını; gönderilen maillere ve yapılan aramalara dönüşte yapılmadığını; davacının fatura alacaklarını tahsili için İstanbul Anadolu —–.İcra Müdürlüğü’nün ——— sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını; davalının icra takibine itiraz ettiğini belirtmiş, davalının haksız ve dayanaksız itirazının iptali ile takibin devamına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket uhdesinde bulunan ——- arızalandığını; — araştırmaları sırasında öncelikle dava dışı ————— kurtarma hizmeti hususunda görüşüldüğünü;——- tarafından disklerin fiziken incelendiğini; akabinde teklif edilen fiyat üzerinde anlaşılamaması üzerine davacı firma ile temasa geçildiğini; arızaların giderilmesi için davacı şirketle anlaşıldığını; davacı şirket tarafından —— teslim alındığını; gerçekleştirilen işlemler neticesinde ————-olarak bilinen üretici tarafından —— hangi bölümlerinin okunmaması gerektiği ile ilgili bilgilerin bulunduğu alanın kasten ve ————— tarafından değiştirildiğinin bildirildiğini, işbu durumun veriler üzerinde hasara yol açtığının iddia edildiğini; tüm bunlara rağmen veri kurtarma işleminin gerçekleştirildiğini; ancak, davacı şirket tarafından teslim edilen ————— incelenmesinde davacı şirketin beyanının aksine çok kısmi bir veri bölümünün kurtarıldığı ve kurtarılan verilerin de eksik olduğunu, verilerin kullanım imkanının bulunmadığının tespit edildiğini; bu durumun davacı ————– tarihinde mail yolu ile bildirildiğini belirtmiş, cevap dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava; vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine; ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasındaki sözleşme gereği, davacının ediminin ne olduğu, davacının edimini yerine getirip getirmediği, getirdiyse davalının bedel ödeme borcunun doğup doğmadığı, hangi miktarda bedel ödeme borcunun doğduğu noktalarında toplanmaktadır.
İstanbul Anadolu ———–.İcra Müdürlüğü’nün ———-sayılı takip dosyası içeriğine göre; 07/02/2018 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı … borçlusunun davalı … olduğu, asıl alacak + işlemiş faiz toplamı 20.060,00 TL tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, —— ödeme emrinin borçluya ———— tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen 28/02/2018 havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan sözleşme ve takip dayanağı faturalarda yazılı olan veri kurtarma işinin yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa ne kadarının yapıldığı, yüklenicinin sözleşme kapsamında gerçekleştirdiği işin sözleşme fiyatlarının ne olduğu, götürü olarak hesaplanması gereken tutarın ne olduğu, faturada yazılı miktarın yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçlerine uygun olup olmadığı, uygun değil ise faturada belirtilen işin yapıldığı yılın mahalli piyasa rayiçleri ile kullanılan yöntemin özelliklerine göre bedelinin ne olduğu, davacının vermiş olduğu hizmetin sektörün gerekliliklerine uygun olup olmadığı, verilen hizmetin davalı için yarar sağlayıp sağlamadığı hususlarında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi ——————– tarafından müştereken düzenlenen ——- tarihli esas rapora göre; davacının kurtardığı verilerin eksik olduğu, ancak kurtarılan verilerin toplam verilerin yüzde kaçı olduğuna dair bir oran vermenin mümkün olmadığı tespit edilmiştir.
Tanık —————-yeminli beyanında; davacı şirket ———veri kurtarma uzmanı olarak çalıştığını, davalı taraf ile baştan beri irtibata kendisinin geçtiğini, verilerin kurtarılıp kurtarılamayacağı hususunda ücretsiz ön analiz yaptıklarını, verilerin kurtarılabileceği tespit edilince fiyat teklifinde bulunulduğunu, taraflar arasında anlaşma sağlandığını, onay alındıktan sonra müşteriye tüm şartların iletildiğini, %30 oranında veri kaybı olabileceğinin bildirildiğini, müşterinin tüm şartları kabul ettiğini, verileri kurtardıklarını, yaklaşık 3 – 4 saat boyunca uzaktan bağlantı yöntemi ile müşterinin kurtarılan verileri kontrol ettiğini, zira işe yaramayan verilerin kurtarılması halinde ödeme yapılmadığını, bu durumda verilerin teslim edilmemdiğini, verilerin davalıya teslim edildiği, normalde önce ödeme alınıp daha sonra veriler teslim edildiğini, ancak, davalı şirket büyük bir şirket olduğu için insiyatif kullanılıp veriler önden teslim edildiği; 3 gün kadar ödeme yapılmasını beklediklerini, ancak, geri dönüş olmadığını, ———-davalı şirkete telefon açıldığını, taraflarına istenilmeyen verilerin kurtarıldığı ve hizmet bedelinin düşülmesi halinde ödeme yapılacağının bildirildiğini; 10.000,00 TL üzerinde tekrardan anlaşma sağlandığını, ertesi gün davacı tarafa 5.000,00 TL teklif edildiğini, bu tutarı kabul etmediklerini belirtmiştir.
Tanık ——— yeminli beyanında; davalı ————- bilgi ———olarak çalıştığını, —— arıza çıktığını, bunun üzerine davacı şirket ile irtibata geçtiklerini, davalının internet sitesinde yer alan fiyat çizelgesi uygun olduğu için bu fiyat üzerinden veri kurtarma hizmeti almak istediklerini, şirkette çalışmakta ———– ile davacı şirketin merkezine gidip verileri davacıya teslim ettiklerini, verilerin kurtarılması yanında bu verilerin aynı, belli bir sıra ve ortam ile kurtarılması gerektiğini; davacı tarafın elinden geleni yaptığını, verilerin bir kısmının kurtarıldığını, bir kısmının dizin yapısının bozulduğunu, kurtarılabilir olan miktarın kurtarıldığını, daha fazla birşey yapılamayacağını bildirip kontrol yapılmasını talep ettiğini; davacı şirketin veri merkezine gittiklerini, kısıtlı sürede aciliyeti olan verilerin kurtarılıp kurtarılmadığına baktıklarını, görünüşte dosyaların mevcut olduğunu tespit ettiklerini, ancak, daha sonra detaylı inceleme yaptıklarında verilerin %30’u kadarının kurtarıldığının geri kalanın ise işe yarar durumda mevcut olmadığı ve taahhüt edilen işin tam olarak yerine getirilmediğinin anlaşıldığını, bu hizmetin karşılığının anlaşılan tutar olamayacağını tespit ettiklerini, telefonda ve mail ortamında 10.000,00 TL gibi bir miktar üzerinde anlaşmanın söz konusu olduğunu, sonra şirketin bu verilerin işe yaramayacağından davacının emeğine karşı ödeme yapılması düşüncesi ile 5.000,00 TL gibi bir bedelin ödenmesini teklif ettiğini, kurtarılamayan bu verilerin başka bir veri kurtarma şirketi vasıtası ile kurtarılmasına karar verildiğini, bu veriler kurtarıldığını belirtmiştir.
Eser sözleşmesinin konusu bir eserin meydana getirilmesi veya değiştirilmesi iken; vekalet sözleşmesinde diğer iş ve hizmetlerin yapılması söz konusudur ve dolayısıyla vekalet sözleşmesi genel mahiyette bir iş görme sözleşmesidir. Vekalet sözleşmesinin karşılıksız olması halinde, bunu eser sözleşmesinden ayırmak güçlük göstermez. Eğer vekalet sözleşmesi de karşılıklı ise eser sözleşmesinden ayırmak için şu noktaya dikkat etmek gerekir. Eser sözleşmesinde, yüklenici bir edim sonucunu meydana getirmeyi taahhüt etmiştir. Dolayısıyla edim sonucunun meydana getirilmesinden sorumludur. Oysa, vekalet sözleşmesinde, vekil sadece belirli bir yönde faaliyette bulunmayı taahhüt etmiştir; bu yüzden, vekilin gördüğü işin bir sonuç vermesi mümkün olduğu gibi bu imkansız da olabilir; dolayısıyla vekilin sonuçtan sorumlu tutulması düşünülemez. Başka bir anlatımla, bu ayrımı yaparken karşılıklı anlaşmanın niteliği, amacı ve konusu, hal ve durum incelenmek suretiyle sadece bir faaliyette bulunmanın mı, yoksa belirli, bütün teşkil eden bir edim sonucunun mu gözetildiği tayin edilmelidir. Sözleşmenin tayininde şüphe halinde, tarafların karşılıklı menfaatleri ve aralarında bulunması gereken güven ilişkisi yüzünden taraflar arasında vekalet sözleşmesi bulunduğunun kabul edilmesi gerekir.
Somut olayda tarafların karşılıklı imzalarının yer aldığı ————- başlıklı bilgilendirmeye ilişkin belgede müşterinin veri kurtarmanın ———-edilemeyeceğini anladığı, veri kurtarma hizmetini başarıyla gerçekleştirmek için tüm çabaların sarf edileceği, aygıttan ne kadar veri kurtarılabileceğinin garanti edilmediği belirtilmiştir. Öyleyse, somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlığa 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 502. ve devamında düzenlenen vekalet sözleşmesine ilişkin hükümler uygulanmalıdır.
Vekalet sözleşmesinde ücret, sözleşmenin zorunlu unsurlarından biri değildir. TBK’nın 502. maddesinin 3. fıkrasına göre; sözleşme veya teamül varsa vekil, ücrete hak kazanır. Vekalet ücreti götürü olarak veya işin niteliğine göre saptanabilir. Vekalet sözleşmesinin tarafları, vekilin ifa edeceği işler için önceden tam olarak belirli bir miktar belirlemişlerse, vekalet ücreti götürü olarak saptanmış demektir. Somut olayda; —— olarak kararlaştırılmıştır.
Vekilin ücret alacağı, aksine sözleşme ve teamül olmadıkça, vekalet konusu işin tamamlanması ile muaccel olur. Somut olayda; dava konusu veri kurtarma hizmetinin verildiği, kurtarılan verilerin davalı şirket yetkililerince tetkik edildiği, verilerin tamamı kurtarılamasa da bir kısmının kurtarıldığı, veri kurtarma hizmetinde belli bir oranda verinin kurtarılacağının taahhüt edilmediği dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporu ve tanık beyanları ile sabittir. Ancak, somut olayda sözleşme konusu ücretin belirlenmesi hususunda özellik arz eden noktalarda durulması gerekmektedir.
Vekalet ücreti, taraflar sözleşmeyi akdederken, işin devamı sırasında veya iş bittikten sonra saptanabilmektedir (——————— Ücret anlaşmasının açık veya örtülü irade beyanı ile gerçekleşmesi de mümkündür (————————–
Somut olayda; “——————–” başlıklı bilgilendirmeye ilişkin belgenin 16. maddesinde “Eğer teklif ettiğimiz veri kurtarma yöntemi başarısız olursa, size başka bir yöntem önerebilir ve yeni bir teklif sunabiliriz. Bu yükümlülükten bağımsız bir teklif olacaktır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Davalı şirket tarafından kurtarılan verilerin yeterli bulunmadığı ve ücrette indirim talep edildiği, davacı şirketin ücrette indirim yapmayı kabul ettiği dosya kapsamı ile sabittir. Veri kurtarma hizmetinin tamamlanmasının ardından taraflar arasında ücretin 10.000 TL olması hususunda karşılıklı iradelerin uyuşması söz konusudur. Her ne kadar taraflar arasındaki vekalet sözleşmesi ile edim sonucu taahhüt edilmemiş ve veri kurtarma hizmetinin tamamlanması ile kararlaştırılan ücret muaccel hale gelmiş ise de davacı şirketin, tanık beyanları ve dava dosya içerisinde yer alan mail yazışmalarına göre ücrette indirim yapmayı kabul ettiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, davacı şirketin takipte talep ettiği 17.000 ilave KDV olmak üzere toplam 20.060 TL tutarın çelişkili davranış yasağı ———– uyarınca dürüstlük kuralına aykırı bir davranış olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Kanun, dürüstlük kuralına aykırı tutum ve davranışı himaye etmez. Açıklanan gerekçeler gereği, davacı şirketin 10.000 TL ücret alacağına hak kazandığı, aşan istem yönünden ise korunmaya değer hukuki menfaatinin bulunmadığı yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile;
İstanbul Anadolu —– İcra Müdürlüğü’nün —-sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın 10.000,00 TL asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faiz uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 683,10 TL harçtan peşin alınan 242,28 TL harcın mahsubu ile bakiye 440,82 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 3.400,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ve 242,28 TL peşin harç ve 5,20 TL vekalet harcı toplamı: 283,38 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %50,15 ve kabul %49,85 oranına göre hesaplanan 445,41 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Davacı Yargılama Giderleri:
Posta Masrafı : 143,50 TL
Bilirkişi Ücreti : 750,00 TL
TOPLAM : 893,50 TL X %49,85= 445,41 TL