Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/622 E. 2022/880 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/622 Esas
KARAR NO: 2022/880
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/05/2018
KARAR TARİHİ: 01/12/2022
—— —– maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız—– Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
I.İDDİA :
Davacı vekili; dava dilekçesinde, davacı —- tarihli faturayla —— bedelle tedarik edip davalı —- şirketi aracılığıyla —— teslim ettiği dava konusu teknolojik cihazları —– sözleşmeden dönerek müvekkiline —– aracılığıyla iade ettiğini, bu süreçte —–çalışır vaziyette davacıdan satın aldığı cihazları kendisine teslim edildiği haliyle müvekkiline gönderemediğini, çalışmaz durumda teslim edebildiği için zarardan sorumlu olduğu gibi davalı —– da kendisine çekincesiz olarak teslim edilen cihazları teslim aldığı halde davacıya teslim edemediğini,—- arasında yaptığı aktarmalarda cihazların hasarlanmasına sebep olduğunu, müvekkili ile —— yetkilileri arasında yapılan görüşmelerde ürünlerin taşıma sırasında hasar gördüğü konusunda mutabakat da sağlandığını, müvekkilinin oluşan zararını —– de isteme hakkına haiz olduğunu gerekçe göstermek suretiyle) —–özetle çalışmaz hale gelen dava konusu teknolojik cihazlar yüzünden müvekkilinin uğradığı —– tutarındaki zararın, iade tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmektedir.
ll. SAVUNMA :
Davalı —- cevap dilekçesinde; davalı ——– davacı şirket arasında alım satım sözleşmesi olmadığını, dava konusu cihazların satış faturasına bağlanmadan deneme amaçlı olarak davalıla gönderildiğini, teslim alınan cihazların test edilerek denendiğini ve amacına uygun kullanılamayacağının belirlenmesi üzerine cihazların davacıya iade edilmek üzere diğer davalı kargo şirketine teslim edildiğini, satış faturalarının ise bu süreçten sonra dava dışı şirketler tarafından müvekkiline değil davacı şirket adına düzenlendiğini, davalının davacı ile mutabakat sağlamak suretiyle iade edilecek cihazları diğer davalı —— kendisine teslim edildiği haliyle teslim ettiğini, nakliye sürecinin uzamasına ve yapılan aktarmalarda kaynaklanan hasardan davalının sorumlu olmadığını, davalı —— hasarı karşılayacağına dair beyanı olduğu halde herhangi bir ödeme yapmamış olmasından dolayı işbu davanın açıldığını, davalının zarar sorumlusu olmadığını beyan etmek suretiyle) karşı çıktığı, davanın reddedilmesini talep etmektedir.
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde; davalının somut olayda tazminat bağlamında sorumluluğun doğduğunun kabulü anlamına gelmemesi kaydıyla ———- gerçekleşen taşıma işi için davacının ——– yılında dava konusu yaptığı tazminat talebinin TTK. Müa.855’e göre zaman aşımına uğradığını, kaldı ki müvekkilinin üzerine düşen edimini gereği gibi yerine getirdiğinden nakliye sürecinde oluştuğu iddia edilen hasardan, zarardan sorumlu da olmadığını, dava konusu ——davalıya teslim edilirken içeriğinin bildirilmediğini, sevkiyat sürecinde oluştuğu iddia edilen hasar için müvekkiline usulünce hasar ihbarı yapılmadığını, talebin kabulü anlamına gelmemesi kaydıyla müvekkilinin somut olayda üzerine düşebilecek sorumluluğun ve tazminat bağlamında mesuliyet üst sınırının davacı tarafın talebine göre deği! TTK. Md.880 ve devamında yer alan düzenmelere göre belirlenebileceğini beyan etmek suretiyle) açılan işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Davacı vekili, dava dilekçesi ile davacı ile Davalı —— arasında veri depolama sistemi ve sunucu ürünlerinin sağlanması hususunda anlaşma yapıldığını, —— piyasadan temin ederek davalı ——-şirketinin —– yoluyla gönderilip teslimlerinin yapıldığını, bilahare davalı —- sözleşmesinden dönerek ürünleri davacı şirkete iade etmek istediğini, bu cihette diğer Davalı —- ürünlerin davacı şirkete geri gönderildiğini, ancak ürünler teslim edildiğinde büyük çapta hasara uğramış olduğunu iddia ederek, davalıların meydana gelen zarardan sorumlu olduklarını belirterek ——– ‘nin ürünlerin iade tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Davalı —— Vekili, cevap dilekçesi ile TTK madde 855 uyarınca davanın zamanaşımına uğradığını, taşımadan kaynaklı davalı şirketin bir sorumluluğu bulunmadığı, sağlam hasarsız şekilde ürünlerin teslim edildiğini davalı —– ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı —-Vekili, davaya konu cihazların satın alınmadığını, test amacıyla denendiğini, testten sonra cihazların kullanımın mümkün olmaması nedeniyle, ürünler —- aracılığıyla iade edildiğini, alım satım sözleşmesi bulunmadığından iade faturası düzenlenmediğini, —— tarafından 2 gün içinde teslimi gereken ürünlerin 1 aya yakın süre sonunda tesliminin yapıldığını, Davalı —— tarafından hatalı taşımalar yapıldığını, davacı şirket tarafından cihazların zarara uğradığının bildirildiği, bunun üzerine Davalı ——- zararı karşılaması için ihtarname gönderildiğini, hasarın davalı ——şirketinin kusurundan kaynaklandığını, müvekkilinin hasardan sorumluluğu bulunmadığını, savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık: Davacı ile Davalı —– veri depolama sistemi ve sunucu ürünlerinin sağlanması hususunda sözleşme yapılıp yapılmadığı, davacıca gönderilen ürünlerin davalı ——— kullanıldıktan sonra davalı ——-şirketi aracılığıyla davacıya iade edildiğinde meydana geldiği anlaşılan hasarda davalıların kusurlu olup olmadığı, meydana gelen hasarın miktarı, hasarın davalılardan tahsili gerekip gerekmediği hususundadır.
Uyuşmazlık konusunda alanında uzman bilirkişilerden heyet raporu aldırılmıştır.
—- tarihli bilirkişi raporunda; Dava konusu mallar alıcı —– zilyetliğine gerçekleşmediği için ve hatta beğenmeme söz konusu olduğu için yarar ve hasar davacı alıcı —– intikal etmediği, davacı ile davalı —- hukuki ilişki kapsamında, davalı alıcı ——- meydana gelen hasardan ine geçmişse de, beğenme koşulu sorumlu olmadığı, hasara davacının katlanması gerektiği,
Nitekim, davalı —— dava konusu cihazların nakliye sürecinde hasar görmesine kusurlu bir eylemi ile sebep olduğunun da ispatlanamadığı,
Bu nedenle somut olayda ——davacıya karşı tazminat bağlamında sorumlu tutulabileceği tazminat miktarının —- ile sınırlı kalacağı,
Her ne kadar davalı —— dava kanusu gönderiyi birçok —- arasında birden fazla kez dolaşımda bulundurduğu ve oldukça fazla sayıda yükleme ile boşaltma yapmış olsa da bu durumun yani transfer merkezlerinde yapılanı aktarmaların ——–taşımacılığında güzergâhtan kaynaklanan rutin bir uygulama olduğu, ———taşımacılığının rutin uygulamasından hareketle derdest davada tartışılan zarara, —— kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir filinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ve derdest dava konusu hasarın da bu yüzden meydana geldiği yönünde Yüce Mahkeme nezdinde kanaat oluşması halinde ise davalı ————TTK. md 886/1 kapsamında sorumluluğunun sınırlandırılması hakkını kaybedeceği ve dava konusu malların taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerini tazmin borcu altında olacağı, belirtilmiştir.
—– tarihli bilirkişi raporunda da yukarıdaki şekilde benzer belirlemeler yapılmıştır.
Davalı ——- sorumluluğunun değerlendirilmesi:
Davacı ile davalı arasında yazılı bir satış sözleşmesi bulunmamaktadır. Tarafların beyanlarından anlaşıldığı üzere taraflar arasında sözlü olarak beğenme koşuluyla satış sözleşmesi kurulduğu, bu kapsamda —– ürünler davacı tarafından, davalı —————– yoluyla gönderilip teslimlerinin yapıldığı, davalı —— söz konusu ürünler beğenilmemesi üzerine davacıya iade edildiği, davacının daha önce gönderdiği ürünlerin hasarlı teslimi nedeniyle maddi zararının davalıdan tahsili istediği, sabittir.
Bozucu koşula bağlı beğenme koşuluyla satış sözleşmesi ile satış sözleşmeleri arasında hasarın geçişi yönünden farklılık bulunmadığı belirtilmiştir. TBK‟nın 208. maddesindeki şartların gerçekleşmesi halinde, satılanı onaylamama iradesini açıklayıncaya kadar hasar alıcıya aittir. Satılanın onaylanmaması bozucu koşulunun gerçekleşmesiyle birlikte, hasar satıcıya geçer. Bu görüş, alıcının satılanı onaylamaması bozucu koşulunun gerçekleşmesinin etkisinin ileriye yönelik olduğunun kabul edilmesi halinde söz konusudur.
Alıcının satılanı onaylamaması bozucu koşulunun gerçekleşmesinin etkisinin geriye yönelik olduğu görüşünün kabul edilmesi halinde ise, koşulun ne zaman gerçekleştiğine bakılması gerektiği ifade edilmiştir. Alıcı satılanı, satış sözleşmesinde hasarın geçişi hükümlerine göre, hasar kendisine geçmeden onaylamazsa sözleşme geriye etkili sona erecek ve hasar sorunu doğmayacaktır. Satış sözleşmesindeki hasarın geçişi hükümlerine göre hasar alıcıya geçtikten sonra alıcı satılanı onaylamama iradesini açıklarsa, sözleşmenin hukuki sonuçları geçmişe etkili olarak ortadan kalkacaktır. Bu durumda hasara alıcı katlanmayacak, edim ve karşı edim hasarı satıcının üzerinde olacaktır. ——-
Bu bilgiler ışığında, beğenme koşuluyla satış sözleşmesinin hükümleri gereği, dava konusu ürünler alıcı —- zilyetliğine geçmişse de, beğenme koşulu gerçekleşmediği için söz konusu yarar ve hasar davalı alıcı —— intikal etmediği, bu nedenle de Davalı—- meydana gelen hasardan sorumlu olmayacağı saptanmakla, davacının davalı —— hasar bedeli talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı —– sorumluluğunun değerlendirilmesi:
Davacı tarafından —- davalı ——— yoluyla gönderilip teslimlerinin yapıldığı, davalı—- şirketince söz konusu ürünler beğenilmemesi üzerine davacıya davalı ——-aracılığıyla iade edildiği, davacının daha önce gönderdiği ürünlerin hasarlı teslimi nedeniyle maddi zararının davalıdan tahsili istediği olayda,
Davalı —- şirketince, cihazların davacıya iade edilmek üzere davalı——tarihinde teslim edildiği,
Davalı ——dava konusu gönderiyi aldıktan sonra, birçok transfer merkezi ve şube arasında birden fazla kez dolaşımda bulundurduğu ve oldukça fazla sayıda yükleme ile boşaltma yapıldığı,
Hasarın taşıma sırasında taşımaya bağlı olduğu, tüm dosya kapsamından ve bilirkişi raporlarındaki tespitlerden anlaşılarak, yerinde olduğu değerlendirilen bilirkişi raporlarına iştirak edilmiştir.
Bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere, sınırlı sorumluluğun söz konusu olacağı, davalı taşıyıcının somut olayda kendisini mesuliyetten kurtarabilecek beyyinelerin herhangi birinden istifade edemeyeceği ve davacıya karşı brüt ağırlığı toplam ——- hasar görmesi nedeniyle tazminat bağlamında sorumluluğunun, iade edilen cihazların bulunduğu kargonun kendisine teslim edildiği — tarihinde geçerli,———– davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Davalı şirkete eşyanın teslim edildiği tarih itibarıyla temerrüt oluşmuş, bu tarihten itibaren faiz işletilmiştir.
IV.HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- DAVALI —— yönünden;
Davanın REDDİNE,
2- DAVALI —– yönünden;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
— tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 251,24 TL harçtan peşin alınan 1.434,51 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 1.183,27 TL karar harcının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 3.678,00 TL vekâlet ücretinin davalı —– tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı —— davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 12.851,52 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı … davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 13.440,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 1.470,41 TL harç ile 3.501,00 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 153,29 TL’sinin davalı —– tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalılarca sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle,—– Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/12/2022