Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/621 E. 2022/596 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2018/621 Esas
KARAR NO :2022/596
DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/05/2018
KARAR TARİHİ:30/06/2022
—– 9. maddesine göre —- adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —– tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; davalının adi ortakları arasında bulunduğu—–Parselde bulunan —– yüklenicisi olduğunu,—- müvekkili şirket ile —-şantiyesine ait elektrik işlerinin yapılması hususunda anlaşma yaptıklarını, buna göre elektrik işleri hizmet keşif ve özeti bedeli olarak başlangıçta —- öngörüldüğünü, onaylanan hak ediş periyotları çerçevesinde —- düzenli olarak irsaliyeli fatura kestiğini, kesilen— fatura neticesinde müvekkili şirketin toplam —– alacağının olduğunu, —— tarafından şu ana kadar—— ödendiğini, müvekkili şirketin —- bakiye alacağının olduğunu, bu kapsamda —– icra takibi başlattıklarını, davalının haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının mal kaçırma ihtimaline karşı müvekkilinin zarar görmemesi için davalının menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerde bulunan hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir konulmasını, davanın kabulünü, itirazın iptalini ve takibin devamını, alacağın likit olması ve davalı borçlunun kötüniyetli itirazı nedeniyle takip tutarının —- aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; davacının sunduğu —— firmasının kendi adına imzaladığını, ekte sunulan imza sirkülerine göre adi ortaklığın taraflarca müşterek yetkili olarak temsil edileceğini, müvekkili şirketin bahsedilen sözleşmede imzası bulunmaması sebebiyle herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, davacı tarafın müvekkili şirkelin imzası ve haberinin olmadığı bir sözleşmeye dayanarak müvekkiline karşı icra takibi başlatmasının ve işbu davayı açmasının haksız ve kötüniyetli olduğunu, adi ortaklık sözleşmesine göre —– ve üzeri her işlem için —— müşterek imza ile temsil ve ilzam olunacağını, sözleşmedeki imzanın müvekkil şirket yetkilisi —– ait olmadığını, söz konusu sözleşme ve borçtan müvekkili firmanın sorumlu olmaması ve telafisi imkansız sonuçlar doğurabilmesi sebebiyle öncelikle ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılmasını, sözleşmede müvekkili şirketin imzasmın bulunmaması, müvekkiline yapılan bir işin olmaması, söz konusu faturaların müvekkiline tebliğ edilmemesi sebepleriyle davacının haksız davasının reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.—— esas sayılı dosyasının tetkikinde davacı (alacaklı) tarafından borçlu—– yönelik —– tarihinde—- alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlu (davalı) —– tarafından süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu anlaşılmıştır.İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, — yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK nun 67.Maddesinde belirtilen — yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalıdan fatura alacağı bulunup bulunmadığı hususundadır.Davacı vekili, takip borçluları arasında adi ortaklık olduğu, ——– şantiyesi elektrik işinin, davacı şirketçe yapılmasına —— bedeli karşılığında anlaşıldığını, işin yapıldığını, ayrıca ekstra işlerinde yapıldığını, davalılarca —— ödeme yapıldığını, kalan bedelin ise ödenmediğini, —– bakiye alacağın bulunduğunu iddia ederek, bu hususta yapılan takibe itirazın iptali ile tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı şirket vekili ise, yetkisiz temsilin söz konusu olduğunu, müşterek imza ile sözleşmelerin imzalanabileceğini, bunun eksik olduğunu, davalı şirkete yapılan bir işinde olmadığını, belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemimizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan —- incelemesi yaptırılmıştır.—- tarihli heyet —- raporunda; Davacı ile adi ortaklık arasında —– akdedildiği tarih olan —– şirketi temsil ve ilzamın, dosya kapsamından anlaşıldığı kadarıyla —– yahut —- birinin ve —— birinin imzası suretiyle toplam —- imza ile mümkün olacağı, davacı ile adi ortaklık arasında akdedilen sözleşmede adi ortaklığı temsilen atılan imzalardan birinin —–, diğerinin ise —–imzası olduğu, zira imzaların sirkülerindeki imzalar ile örtüşlüğü, bu nedenle davalının sözleşme ile bağlı olduğu, herhangi bir sebeple davacı ile adi ortaklık arasında akdedilen sözleşmenin geçersiz olduğu sonucuna varılsa bile, davalının temsil hükümleri uyarınca da sorumlu olduğu, temsil hükümlerine ilişkin yapılan açıklamalar değerlendirildiğinde onamanın susma veya hareketsiz kalarak da verilebileceği, davalının, yapılan işlere yahut işin büyük bir kısmına ilişkin davacıya yapılan ödemelere itiraz etmemesi sebepleriyle -yetkisiz temsille olsa bile- akdedilen sözleşmeye onay verdiği, borcun çok büyük bir kısmının ifa edilmesinin ardından gelinen aşamada sözleşmenin şekil eksikliği sebebiyle geçersiz olduğu iddiasının dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağı kuralına aykırı olacağı, —– İşletmesi’ne gönderilen —– dahil toplam —-fatura kesildiği ve—– tarafından şu ana kadar davacıya —– ödendiği, davacının ——alacağı olacağı, belirtilmiştir.
—— tarihli—- raporunda, Davacının usulüne uygun olarak yasal süresi içinde noter açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırdığı ve birbirine tevil eden ticari defter ve kayıtlarına göre, davalı ile herhangi bir ticari kayda rastlanmadığı, davalının —–ortağı olduğu dava dışı—–ortaklığından—— alacağı bulunduğu belirtilmiştir.
Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında;
Davacı vekili ,
• —— tarilı —– seri numaralı —— tutarında irsaliydi fatura,
• —— tarih ve—-seri numaralı ——- tutarında irsaliydi fatura,
• ——- tarih ve—— seri numaralı—— tutarında irsaliydi fatura
• ——- tarih ve —–seri numaralı —— tutarında toplam ——— tutarında, davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olduğunu iddia etmiştir.
Davalı —– ile dava dışı diğer takip borçlusu—- adlı şirket arasında—– tarihli adi ortaklık sözleşmesi akdedildiği, bilahare adi ortaklık ile davacı şirket arasında ” —— şantiyesi elektrik işleri sözleşmesi imzalandığı, sözleşme de iş bedeli olarak—–bedeli belirlendiği, adi ortaklıkça davacı şirkete —– ödeme yapıldığının davacı şirketçe bildirildiği, davalı şirketçe buna ilişkin olumsuz bir beyanda bulunulmadığı, yine davalı şirketçe adi ortaklık adına ” —— şantiyesi elektrik işlerinin yapılmadığına dair bir karşı çıkışının da bulunmadığı,
Son—- raporunda da belirtildiği üzere, faturaların dava dışı —–İşletmesi’ne davacının ticari defterlerinde—– hesabına borç kayıt edildiği ve yine dava dışı adi ortaklıktan toplam —– muhtelif tarihlerde tahsilat ile adi ortaklık tarafından davacı adına düzenlenen —- adet toplam —– tutarındaki muhtelif faturaların hesabına Alacak kaydı yapıldığı, Borç ve Alacak kayıtlarının mahsubu sonucunda davacının dava dışı inanlar ve —–alacağı bulunduğu,
Davalının yetkisiz temsil yönünden savunmalarının ise, TBK madd 637/2 hükümleri gereğince, temsile rızanın onamanın susma veya hareketsiz kalarak da verilebileceği, davalının, yapılan işlere yahut işin büyük bir kısmına ilişkin davacıya yapılan ödemelere itiraz etmemesi sebepleriyle yetkisiz temsille olsa bile akdedilen sözleşmeye onay verdiği, borcun çok büyük bir kısmının ifa edilmesinin ardından gelinen aşamada sözleşmenin şekil eksikliği sebebiyle geçersiz olduğu iddiasının dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağı kuralına aykırı olacağı,Adi şirket ortakları olan Davalı ve Dava Dışı İnanlar adlı şirket arsında imzalanmış olan —- tarihli, dava konusu—- adlı projeye dair hak ve alacakların dava dışı İnanlar adlı şirkete ait olduğuna dair mutabakatname, tanzim tarihinin işin ifasından sonra olması ve yine bu hususun üçüncü kişileri bağlamayacağı değerlendirilmekle,Davacının talebinin kısmen kabulüne karar verilerek, —— alacak yönünden itirazın iptaline karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67/2. maddesine göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan, borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurların bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir.——-Bu kapsamda somut olayda, itiraza konu alacağın likit olmadığı anlaşılmakla, icra inkar tazminatı talebi yerinde görülememiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davalının ——- Esas sayılı dosyasında vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile,
2-Takibin —-asıl alacak üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan —– harçtan peşin alınan —– harcın mahsubu ile bakiye—– karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden ——- vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan —— vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan —– harç ile —- yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan—– davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren— haftalık süre içerisinde —nezdinde— açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.