Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/592 E. 2021/440 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/592 Esas
KARAR NO : 2021/440

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 17/05/2018
KARAR TARİHİ : 08/04/2021

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —-tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
I.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı ——–. vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına kayıtlı, ———— plakalı aracın —- halindeyken, davalılardan —— sevk ve idaresindeki —– plakalı aracın çarpması sonucu —- tarihinde maddi hasarlı trafik kaza meydana geldiğini, işbu kaza sebebi ile müvekkiline ait araçta maddi hasar meydana gelmiş olup, ortaya çıkan hasar sebebi ile müvekkiline ait aracın değer kaybına uğradığını, değer kaybının tespiti amacı ile, müvekkili şirket tarafından araç üzerinde —- vasıtası ile inceleme yaptırıldığını ve değer kaybı raporu alındığını, değer kaybı raporuna göre müvekkilin aracında 750,00 TL değer kaybı meydana geldiğini, değer kaybı tespiti miktarı için 205,71 TL tutarında ekspertiz ücreti ayrıca 250,00 TL tutarında hizmet bedeli, —- tutarında vekalet suret müvekkil tarafından ödendiğini, davalı sürücüye ait aracın % 100 kusurlu olduğunu, davalı sürücünün, müvekkilinin uğradığı zararı karşılamakla yükümlü olduğunun kanunun amir hükmü gereği olduğunu, dava konusu olay nedeni ile oluşan değer kaybına ilişkin zarardan, davalı — şirketinin de sorumlu olduğunu beyan ile, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile, davanın kabulü ile davalı——– sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazlarının iptalini, takibin kaldığı yerden devamını, davalıların itirazları haksız ve kötü niyetli olduğundan alacağın % 20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir
ll. SAVUNMA:
Davalılar —–vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinin HMK M. 121 ‘e aykırı düzenlendiğini, derdestlik itirazında bulunduklarını, davacı yanca,—–plaka sayılı araca ilişkin olarak, aynı kaza nedeniyle, aynı kaza tespit tutanağına ——- sayılı dosya ile dava ikame edilmiş olup, huzurdaki dosyada derdestlik itirazında bulunduklarını, tek farkının, ilk açılan davada davacı —– sözleşmesi imzaladığını iddia ——— olduğunu, davalılar ve anılan kazanın aynı olduğunu, ilk açılan davada ——olmamasına rağmen, ticari kazanç kaybı talep edildiğini, iddiaları kabul anlamında olmamak kaydıyla, davacı yan, hakkın kötüye kullanılması teşkil edecek biçimde her talebini ayrı bir davaya konu ettiğini, dava hukuki mesnetten yoksun olup, kabul etmediklerini, davacı yanca müvekkiline yüklenmek istenen %100 kusur iddiasını, değer kaybı adı altında talep olunan hiçbir bedeli kabul etmediklerini, kazada müvekkilinin kusuru bulunmadığını,—– üzere, kaza tamamen yol kusuru ve kar yağışı nedeniyle, davacının ani fren yapması esnasında meydana gelmiş, müvekkiline yüklenebilecek bir kusur olmadığından, davacının müvekkilin %100 kusurlu olduğu iddiası — ruhsatta görüleceği üzere —– plaka sayılı aracın,——, kazaya karışan ve tamir edilen aracın değer düşüşü yaşamadığını beyan ile, davanın usul ve esastan reddini, ——— kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama masrafları, ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde bahsi geçen —–plakalı aracın, müvekkili ——İle sigortalı olduğunu, müvekkili ——- kaynaklanan sorumluluğunun, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, maddi zararlarda araç başına azami 31.000,-TL. ile sınırlı olduğunu, sigorta teminatı altına alınan —- plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun ve dolayısıyla müvekkili — poliçesinden kaynaklanan bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespiti gerektiğini, söz konusu kaza ile ilgili davadan önce müvekkili şirkete müracaat edilmemiş, herhangi bir belge İbraz edilmemiş ve dolayısıyla hasar dosyası açılmamış olduğunu, meydana gelen olaydaki kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini, kusur ve değer kaybı tespitinin yapılmasını, —– talebine itiraz ettiklerini, davayı ve talebi kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının “avans faizi” talebinin haksız olduğunu, davacının %20’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi isteğinin hukuka aykırı olduğunu beyan ile, tüm delillerin toplanmasını takiben kusur durumu ve değer kaybı hesaplamasının yapılmasını, hüküm altına alınacak tazminat bedeli için dava tarihinden itibaren— değer kaybı zararına ilişkin yapılacak inceleme aşamasında, dilekçede — çerçevesinde değerlendirme yapılmasını, müvekkili Şirketin tazminat ödemesine karar verilmesi halinde; sorumluğunun açıkladığımız çerçevede ve azami limit ile sınırlı olacağını, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, arz ve talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu uğranılan zararlara ilişkin yapılana takibe itirazın iptali davasıdır.
Davaya konu trafik kazası 26/01/2016 tarihinde davalının sigortalısı olduğu araç ile davaya konu diğer araç arasında meydana gelmiştir.
Davacı vekili, —-plakalı aracın —— seyir halindeyken, davalılardan —– adına kayıtlı olup, davalılardan ——— sevk ve idaresindeki —- plakalı aracın çarpması sonucu 26/01/2016 tarihinde maddi hasarlı trafik kaza meydana geldiğini, işbu kaza sebebi ile müvekkiline ait araçta maddi hasar meydana gelmiş olup, ortaya çıkan hasar sebebi ile müvekkiline ait aracın değer kaybına uğradığını, araçta 750,00 TL değer kaybı meydana geldiğini, değer kaybı tespiti miktarı için 205,71 TL tutarında ekspertiz ücreti ayrıca 250,00 TL tutarında hizmet bedeli, 5,36 tutarında kargo ücreti, 7,25TL tutarında baro pulu ve 4,60 TL tutarında vekalet suret harcı ödendiğini, davalı sürücüye ait aracın % 100 kusurlu olduğunu, —dosyasına yapmış oldukları itirazlarının iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı gerçek kişiler; derdestlik itirazında bulunduklarını, ticari kazanç kaybı talep edilemeyeceğini, kazada kusurlarının bulunmadığını, savunarak davanın reddini ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı —–plakalı aracın, ———– olduğunu, şirketin sigorta poliçesinden kaynaklanan bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığını, kaza ile ilgili davadan önce müvekkili şirkete müracaat edilmediğini, herhangi bir belge İbraz edilmemiş ve dolayısıyla hasar dosyası açılmamış olduğunu, davacının “avans faizi” talebinin haksız olduğunu, savunarak davanın reddini ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
—– adına kayıtlı araç, kaza meydana geldiği —– davalı — bünyesinde —kapsamında sigortalı bulunmaktadır.
Uyuşmazlık, davalı şirkete sigortalı ——plakalı araç ile davacıya ait —– plakalı araç arasında 26/01/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında kazanın oluşmasında kusur oranının tespiti ile,—- plakalı araçta meydana gelen değer kaybı, ekspertiz ücreti, hizmet bedeli, —- alacağından davalılarının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise sorumluluk miktarının tespiti ve bu alacağını tahsil için davalılar hakkında icra takibi yapmakta haklı bulunup bulunmadığı, başka bir anlatımla, davalının hakkındaki icra takibine vaki itirazında haklı bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davacı ——şirketin, davaya konu —– temlik ettiği, davacı vekili tarafından sunulan belgelerden ve 14.12.2020 tarihli temlik eden şirket vekilinin beyanlarından anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
—–değer tespiti uzmanı bilirkişi tarafından düzenelenen raporda, olayda davalının tamamen kusurlu olduğu, değer kaybının 750 TL olduğu belirtilmiştir.
—— tetkikinde davacı (alacaklı) tarafından borçluya ( davalı) yönelik —— işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.359,79 TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu cihette İcra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında ;
—–sıralarında davalı —- sürücüsü davalı —– plaka sayılı araç ile seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde aracının ön kısımları ile aynı istikamette seyir halinde olan ve soal dönüş yapmak için duraklayan dava konusu araç sürücüsü dava dışı ——– plaka sayılı aracın arka ——- çarpması sonucu, maddi hasar ile sonuçlanan dava konusu trafik kazası meydana geldiği,
Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere,
Davalı sürücüsü —– araç ile seyir halinde iken gereken dikkatini yola vermediği, mahal şartlarına göre kontrolsüz şekilde seyir halinde olduğu, mevcut —– durumunu dikkate almadığı, sola dönmek için duraklayan önündeki araca arkadan çarparak olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiğinden olayda tamamen kusurlu olduğuna,
Davacı sürücünün ise atfı kabil bir kusuru bulunmadığına, kanaat getirilmiştir.
Buna göre,—– tarihinde meydana gelen kazanın, —– kusurundan (haksız fiilinden) kaynaklandığı,—- plaka sayılı araç sürücüsünün olayda yukarıda açıklandığı şekliyle kusurlu olması nedeniyle;
—— ——— bir eyleminden kaynaklanmadığı — güvencesi sağladığı —bağlı zarar ve hasar için 6102 Sayılı TTK’nun 1409, 1427, 1459 maddeleri uyarınca tazminat ödemekle yükümlü olması,
—— nedeniyle araç işleteni olmasından kaynaklı KTK madde 85 kapsamında tehlike sorumluluğu bulunması,
—– plaka sayılı araç sürücüsü—–, araç sürücüsü olması nedeniyle TBK madde 49 kapsamında haksız fiil sorumluluğu bulunması,
————— kusur sorumluluğu olarak tanımlanan haksız eylem sorumluluğunun kurucu unsurları; Fiil, zarar, illiyet bağı, kusur ve zararın tümünün olayda gerçekleşmiş olması nedeniyle kaza neticesinde meydana gelen zararlardan davalıların sorumlu oldukları kabul edilmiştir.
Değer Kaybı Talebi Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Değer kaybı; aracın kazadan önceki piyasa değeri ile kazadan sonraki piyasa değeri arasındaki ——-
Aracın onarıldıktan sonra — değerinin olaydan önceki — değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü tamamen onarılmış olsa bile bu araba tahribatın izlerini taşımaktadır. Onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir.—————
Bu kapsamda, yukarıda ——– davalı / davalılar değer kaybından sorumludur.
Değer kaybının hesabı,——–nedeniyle alanında uzman bilirkişiden rapor, değer kaybına ilişkin rapor düzenlettirilmiştir.
Değer kaybına ilişkin aldırılan ———— Şartları” tebliği ekinde yer alan————–kullanılarak yapılan hesaplamada, aracın değer kaybı tutarı 750 TL olarak hesaplanmıştır.
Bilirkişi tarafından, ——- yayımlanarak yürürlüğe giren—-yürürlüğe gireceğinin düzenlendiği, somut olayımız da kaza tarihinin 26/01/2016 olduğu, bu nedenle ————-ekindeki formül uygulanarak —- değeri, kilometresi nazara alınarak yapılan hesaplamanın yerinde olduğu anlaşılmakla, bilirkişi tarafından belirlenen ——— bedeller dosya kapsamına uygun ve makul bulunmuş olmakla gerekçeli, dayanaklı ve denetime elverişli olan bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Anayasa —– sayılı kararına göre Karayolları Trafik Kanununun— ilişkin 90 ve 92. maddelerinde yer alan, “Trafik Sigortası Genel Şartları” ifadelerini iptal ettiği, iptal kararı içerine göre—- kazalarından doğan tazminat sorumluluğunun öncelikle — fiillere ilişkin hükümlerinin uygulanacağı, dolayısıyla trafik sigortası kapsamındaki tazminatların belirlenmesinde artık ‘Genel Şartların kural olarak belirleyici olmayacağı, genel Şartların sadece Karayolları Trafik Kanunu ve Borçlar Kanunu’na aykırı olmayan hükümlerinin uygulanabileceği, dolayısıyla bu karardan sonra sigorta şirketlerinin tazminat sorumluluğunu —uygulanamaz hale geldiği görülmektedir Bu kapsamda açılan davalarda TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri, KTK kanunu hükümleri ile genel şartların bunlara aykırı olmayan hükümleri ile bu doğrultuda yeni genel şartlarla çeliştiği durumda —- yürürlüğe girmesinden önceki yerleşmiş içtihatları doğrultusunda uygulama yapılması gerekecektir. Bu durumda, iptal kararı ile, Genel Şartların yürürlüğe girdiği, 01/ 06/ 2015 tarihinden önceki inceleme ve araştırma ——-
Bilirkişice hem genel şartlara göre hem de genel şartlar öncesiki yargıtay uygulamasına göre iki olasılıklı rapor tanzim edildiği görülmüştür. Yukarıdaki açıklama gereği, genel şartlar öncesi uygulama nazara alınmıştır.
Davacı vekili 750 TL değer kaybının tahsilini istediği, bilirkişi raporunda 750. TL değer kaybı gösterildiği, buna göre davacı şirketin 750 değer kaybı tazminatı alacağı olduğu anlaşılmakla, davanın bu miktar yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Değer kaybı için, kaza tarihi — olarak hesaplanması ———–nedeniyle işlemiş faiz talebi bu miktar üzerinden uygun görülmüştür.
Ekspertiz Ücreti Talebi Hakkında Yapılan Değerlendirmede;
Ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak değerlendirilmesi gerekir—-
Davacı yanın talep etmiş olduğu ekspertiz ücreti ise yargılama giderlerinden olup bu anlamda maddi tazminat içerisinde değerlendirilemeyecektir.—-
Bu cihette, davacı tarafça talep — alacağı, yukarıda belirtilen——- gerektiği anlaşılmakla, açıklanan sebeple davacının ekspertiz ücreti tahsil talebinin, reddine karar verilmiştir; Lakin ekspertiz ücreti, yargılama giderlerinde değerlendirilmesinden sebeple tarafların leh veya aleyhinde herhangi bir vekalet ücreti hesabına konu edilmemiştir.
Hizmet Bedeli——Talebi Hakkında Yapılan Değerlendirmede;
——- sayılı kararında da belirtilen kusur sorumluluğu olarak tanımlanan haksız eylem sorumluluğunun kurucu unsurları; Fiil, zarar, illiyet bağı, kusur ve zararın tümünün olayda gerçekleşmiş olması halinde kaza neticesinde meydana gelen zararlardan davalıların sorumlu olacakları, bu kapsamda
hizmet bedeli, —– vekalet suret harcı ile meydana gelen trafik kazası arasında bir illiyet bağı olmaması nedeniyle davacı vekilinin bu talepleri yerinde görülmemiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile;
—– Esas sayılı takip dosyasında takip borçlusu davalı tarafından yapılan itirazın 750 TL değer kaybı ve 135 TL işlemiş faiz olmak üzere 885 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına,
2-Aşan istemin Reddine,
3-Ekspertiz ücretinin yargılama giderlerinde değerlendirilmesine,
4-İcra inkar tazminatı talebinin reddine,
5-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 60,45 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 24,55 TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– davanın kabul edilen miktarı üzerinden 885,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalılar davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—- davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 474,79 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan 71,80 TL harç ile 2.733,23 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.778,88 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalılarca sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Davacı ——- ve davalı — şirketi vekilinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar okunup, usulen anlatıldı.