Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/591 Esas
KARAR NO : 2020/107
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2018
KARAR TARİHİ : 10/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıya başlattığı takibin davalının itirazı üzerine durdurduğunu, davalı ile davacı şirket arasında ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesaba dayalı—— borcunun bulunduğunu, söz konusu alacağın davacının ticari defterlerinde ve faturalarında bulunduğunu, davacı şirketin kestiği faturaları e-fatura ortamında davalıya yolladığını ve davalının kabul ettiğini ve faturalara süresinde itiraz etmediğini, davalının itirazının iptalini ve takibin devamını, asıl alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı ile davcı arasında cari hesap ve alım satım sözleşmesinin olmadığını, bu sebeple davacının cari hesap alacağına dair icra takibi başlatmasının mümkün olmadığını, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını ve TTK’ md. 89/2’ye göre yazıh yapılmayan sözleşmenin geçersiz olduğunu, davacı tarafın icra takibinde konu etmediği ama dava dilekçesinin ekinde sunduğu 2 adet faturanın bulunduğunu, faturalar incelendiğinde 05.01.2018 tarihli ve —— miktarlı fatura ve ———–miktarlı fatura kestiklerini ve faturanın ödenmemesi nedeni ile takip başlattıklarını fakat bu faturaların davalı tarafa ulaşmadığını, davacının sunduğu sevk irsaliyelerinde davalı şirketin ne çalışanın ne de yetkilisinin imzasının bulunmadığını, davalı şirketin —- tarihinde —– davacı tarafın sunduğu 02.01.2018 tarihli ———- teklif niteliği taşıyan bir fatura türü olduğunu, herhangi bir mali yükümlülük taşımadığını, davacıya sipariş verildiğini ancak ürünlerin teslim edilmediğini ve ödemenin yapılmadığını, 05.01.2018 tarihli sevk irsaliyesinde teslim alan kısmının boş olduğunu, tek taraflı düzenlenen faturanın alacağı ispata yeterli olmadığını, davacının davasını ispatlaması gerektiğini, davalı tarafın faturalardan haberinin olmadığını ve hiçbir faturanın davalıya tebliğ edilmediğini, yazılı anlaşma bulunmayan ve sürekli olmayan işlemlerde faturanın üzerine bir ibare koymak suretiyle vade farkı tahsil edilmesinin mümkün olmadığını, alacağın likit olmadığını ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, davacının itirazın iptali talebinin reddini. Bu nedenlerle davacının icra takibinin durdurulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler ———-tarafından düzenlenen raporda, taraflar arasındaki 2018 yılı ticari defterler incelemesinde, taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, Davacı taraf davaı yana mal / hizmet faturaları ve ürünleri ——————-plakalı nakliye firmaları ile gönderdiği sevk irsaliyesinin bulunduğu faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, Taraflar arasındaki uyuşmazlığın malın teslim alınıp alınmadığı konusu olup davalı tarafın faturalara itiraz ettiği görülse de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 21/2;” bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren 8 gün içerisinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır” maddesi gereğince somut olayda 8 günlük süre içerisinde davalı taraf faturaya itiraz etmemiş ve dava konusu olan faturaları ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, Detaylıca verilen davacı taraf 2018 yılı yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davacı taraf davalı tarafa yukarıda seri numaraları ve tarihleri belirtilen faturalarla toplam ——– tutarın hizmeti verdiğini tutarlarına karşılık davalı taraftan 20.656,00 TL tutarında ödeme yaptığı ve davacının davalıdan kaydi olarak 17,990,28TL tutarında alacaklı olduğu, Davalı tarafın —- tarihinden daha sonra davalı tarafından herhangi bir ödemenin yapılmadığı tespit edildiği, Davacı tarafından icra ve davaya konu edilen faturaların davalı tarafın BA formlarında beyan edildiği, Tüm bu hususlar dikkate alındığında Davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan kaydi olarak 17,990,28TL alacaklı olduğu, İİK 67/2 maddesi uyarınca takibin fatura ve cari hesaba dayanması bu kapsamda belirlenebilir ve likit olması sebebi ile ayrıca davacının %20 oranında olmak üzere—— icra inkar tazminatı talebinde bulunabileceği kanaatine varmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; cari hesaba dayalı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu İstanbul Anadolu —-İcra Dairesi’nin —-Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında cari hesaba dayalı olarak —– asıl alacak üzerinden icra takibi başlattığı davalının yasal sürede borca itirazı ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
29/07/2019 tarihli mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; davacının 2018 yılına ait defterlerinin sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu davacının ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalıdan —alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce BA formları ilgili vergi dairesinden istenilmiş, davalının davaya konu faturayı BA formu düzenlemek suretiyle bağlı olduğu vergi dairesine bildirdiği anlaşılmıştır.
Fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekeceğinden davalının dava konusu bedeli ödediği ya da başka şekilde borcun daha sonra sona erdiğine ilişkin delil ibraz etmediği anlaşılmıştır.
Davalıya yemin delili hatırlatılmış, davalı yemin deliline dayanmamıştır.
Bu açıklamalar ışığında davacı tarafın davasının kabulü ile İstanbul Anadolu —–.İcra Dairesi’nin—— Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile asıl alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
Davanın Kabulü ile,
1-Davalının İstanbul Anadolu —–.İcra Dairesi’nin —– sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin aynen devamına,
2- Alacak likit bulunmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 1.228,92 TL’den peşin olarak yatırılan 307,23 TL’nin mahsubu ile 921,69 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 307,23 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 41,10 TL ilk dava masrafı, —— tebligat, müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 985,55 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan——– uyarınca hesaplanan —- nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı