Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/590 E. 2021/394 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/590 Esas
KARAR NO : 2021/394

DAVA : Sigorta
DAVA TARİHİ : 17/05/2018
KARAR TARİHİ : 30/03/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan işbu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde—— aracın çarpışması sonucu kaza meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında tüm kusurun davacıya verildiğini, kusur oranlarının bilirkişi vasıtası ile belirlenmesi gerektiğini belirtmiş, şimdilik 1.000,00 TL değer kaybı bedelinin davalı—–, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan alınmasına karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde davacının kusurlu olduğunu, davalının sigortalısına yüklenebilecek herhangi bir kusurun mevcut olmadığını, davacı yanın kusurunun tazminattan indirilmesi gerektiğini, davalı sigortanın sorumluluğunun bulunmadığını belirtmiş, cevap dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….—- dava dilekçesi ve tensip tutanağı ekli açıklamalı davetiyenin tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmamış olduğu görüldü.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı zararının tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; — plakalı aracın çarpışması neticesinde davacının maliki olduğu araçta değer kaybı meydana gelip gelmediği; geldi ise davalıların kaza sebebiyle kusuru olup olmadığı; kusurları varsa davalıların sorumlu olup olmadıkları, sorumlu olmaları halinde hangi miktar üzerinden sorumlu olacakları noktalarında toplanmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, dava tarihi olan — itibariyle 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlükte olup, davacı tarafça dava tarihinden önce davalı … şirketine başvurulmadığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Mahkememiz —– numaralı ara kararı ile anılan dava şartı noksanlığının giderilmesi için davacı vekiline kesin süre verilmiş, verilen süre içerisinde dava şartı noksanlığı giderilmiştir.
Davacı vekili — tarihli beyan dilekçesinde; mahkememiz dosyası ile İstanbul Anadolu — Esas sayılı dosyası arasındaki bağlantı nedeniyle birleştirme kararı verilmesini talep etmiştir. Asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisidir. Asliye hukuk ve asliye ticaret mahkemeleri aynı düzey ve sıfatta hukuk mahkemelerinden olmadığından, davaların birleştirilmesi yönünde hüküm kurulamayacağı açık olup, bu yöndeki talebin reddine karar verilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi —–tarafından düzenlenen —- plakalı araç sürücüsü ..—- %100 oranında kusurlu olduğu, davacı …’in ise kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, dava konusu aracın ikinci el piyasa değeri ile kazadan sonraki ikinci el kazalı piyasa değeri arasındaki farkın —olabileceği, Genel Şartlar ekindeki tabloya göre yapılan hesaplama ile ise araçta 7.987,45 TL değer kaybı meydana geldiği tespit edilmiştir.
Kazanın oluşumuna ilişkin dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerin bilirkişi raporunda değerlendirildiği, İstanbul Anadolu —- Asliye Hukuk Mahkemesi — Esas sayılı dosyasında alınan kusur raporu ile çelişki bulunmadığı anlaşıldığından rapor hükme esas alınmıştır.
2918 sayılı KTK.’nın —- Sigortası Genel Şartları’na atıf yapan hükümleri Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğinden ve iptal hükmünün derdest davalar yönünden dikkate alınması gerektiğinden, artık sigorta şirketi yönünden de —– Genel Şartları Ek-1 deki hesaplamanın uygulanması mümkün olmayacaktır. Araç değer kaybının önceki Yargıtay içitihatlarında belirtildiği üzere aracın hasarsız ikinci el piyasa değeri ile onarıldıktan sonraki piyasa değeri arasındaki farka göre hesap edilmesi gerekir.
Araçta meydana gelen değer kaybı, aracın modeli, markası, özellikler— ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre belirlenmesi gerektiği kabul edilmektedir (Yargıtay —- sayılı kararı). Bu itibarla, mahkememizce 8.000,00 TL değer kaybı belirlemesine iştirak edilmiştir.
Davacı vekili 16/03/2021 havale tarihli ıslah dilekçesinde; dava değerinin 7.000,00 TL arttırılarak 8.000,00 TL’ye çıkartılmasını, 8.000,00 TL’nin kazanın meydana geldiği 17/12/2017 tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Islah dilekçesinin birer nüshasının davalılara tebliğ edildiği, eksik harcın ikmal edildiği görüldü.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın —— veya ———— tarafından kesilen —–işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan — kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, —–Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriğine göre; kazanın meydana gelmesinde davalının tam kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacının aracın 8.000,00 TL değer kaybı meydana geldiği, davalı …——–olarak zarardan sorumlu olduğu, davadan önce sigorta şirketinin temerrüte düşmediği anlaşıldığından aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne;
——- değer kaybı zararının davalı ..—— kaza tarihinden, davalı … ——. için dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, davacıya ödenmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 546,48 TL karar ve ilam harcından 35,90 TL peşin harç ile 119,55 TL ıslah harcının mahsubuna, bakiye 391,03 TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——— göre hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 35,90 TL peşin harç, 5,20 vekalet harcı ile 119,55 TL ıslah harcı toplamı:196,55 TL ile 1.065,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.