Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/583 E. 2019/138 K. 20.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/583 Esas
KARAR NO : 2019/138

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 16/05/2018
KARAR TARİHİ : 20/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğu, davalı şirkete ait 2014 yılına ait Olağan Genel Kurul Toplantısı 28/04/2015 tarihinde şirketin merkez adresinde yapıldığını, müvekkilinin toplantıya katıldığını, toplantıda alınan (5) nolu karar ile “şirketin kararından kanun ve esas sözleşme gereği %5 yedek akçe ile pay sahiplerine ödenmiş sermaye payları üzerinde %5 oranında 1.temettü ayrılmasına ve kalan karın dağıltılmayarak fevkalede yedek akçe ayrılmasına …’un muhalefeti ile oy çokluğu ile ” karar verildiğini, alınan karar ile şirketin karından ortaklara çok cüzi bir karın dağıtılacağını, kalan karın fevkalede yedek akçe olarak ayrılması nedeniyle müvekkilinin mağdur olduğunu,10/06/2015 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurulda alınan (5) nolu karar ile; müdür kurulu üyelerine 6102 sayılı TTK nın 626.maddesindeki iznin verilmesi hususu görüşüldüğü, söz konusu iznin verilmesine …’un muhalefeti ile oy çokluğu ile ” karar verildiği, müdürlerin halen şirket ortakları olduğu, alınan karar ile müdürler şirketle rekabet edebileceklerini, bu karar ile müdürlerin hem davalı şirketi yöneteceklerini hemde bu şirketle rekabet içerisinde bulunabileceklerini, davalı şirketin iş ve işlemlerini düşüreceği gibi kararını da olumsuz yönde etkileyeceğini, bu nedenle kanuna aykırı alınan bu kararların iptaline karar verilmesini, mahkeme harç ve masraflarıyla vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Olağanüstü yedek akçe ayrılması genel kurulun kararı ile yapıldığını, işletme açısından kar dağıtım politikasının önemli finans yönetiminin amacı, işletmenin piyasa değerini en yüksek düzeye çıkardığını, işletmenin piyasa değeri yükseldikçe ortaklar da bu durumdan menfaat sağlayacağını, 28/04/2015 tarihli olağan genel kurul toplantısında yukarıda işaret etmeye çalışıldığı, kar dağıtım kararı alınırken şirketin öz kaynak yapısı yanında, şirketin net işletme sermayesi devam eden ve planlanan yatırımları, sektörün genel durumu ve özellikle ” yabanı kaynak” pozisyonuna da bakılarak yapılacak kar dağıtımının şirketin mevcut yükümlülüklerini aksayacağı düşünülerek oy çokluğuyla fevkalede yedek akçe ayrılmasına karar verildiği, genel kurulda oy çokluğu ile alınan fevkalede yedek akçe ayrılması kararının iptali talebinin reddedilmesi gerektiği, davalı ile rekabet içerisinde bulunması normal olacak buna rağmen davalı şirketin ortaklarının rekabet içerisinde olamayacağını iddia etmek herşeyden önce hakkın suistimal olduğunu, hakkın suistimalini de kanuna himaye etmediğini, iptal isteminin reddi gerektiği belirterek açılan iptal davalarının reddine, yapılacak masrafların ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 15/09/2017 tarihli verilen ilk karar; davacının olağanüstü genel kurulunun 5 nolu kararının iptali istemi ile açtığı davanın reddine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin —— Esas, —— Karar sayılı ilamında; davalı şirketin olağan ve olağanüstü genel kurul kararlarının iptaline ilişkin olduğundan; davaya bakma ve sonuçlandırma görevi İstanbul Anadolu ——–.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin Heyet’ine ait olmasına rağmen uyuşmazlığın,yargılamanın başından itibaren tek hakimle incelenerek karara bağlanması usul ve yasaya aykırı olduğundan sair istinaf sebebleri incelenmeksizin ,bu husus istinaf sebebi olarak ileri sürülmese de kamu düzenine ilişkin olmakla re’sen incelenerek İstanbul Anadolu ——–.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– esas —– karar sayılı hükmünün kaldırılmasına,davacı vekilinin esasa ilişkin istinaf sebeblerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına dosyanın dava heyetçe görülmek üzere kararı veren mahkemeye gönderilmesine şeklinde karar vererek mahkememiz dosyasını iade etmiştir.
Mahkememizin 16/11/2018 tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; dava konusu genel kurul kararının hükmünün ortadan kalktığı, bu sebeple iptaline gerekçe olabilecek ekonomik gereklilik ve kötüniyetli hareket gibi gerekçelerin yapılan kar ödemesi ile sona erdiği ve iptali şartlarının oluşmadığı, genel kurulda karar nisabına uyulmadan karar alındığı, bu sebeple 10/06/2015 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurulunda alınan 5 nolu kararın yokluğuna karar verilebileceği, ancak iptaline ilişkin şartların somut olay bakımından gerçekleşmediği kanaatini bildirmiştir.
Dava, davalı şirketin, 28/04/2015 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 5 nolu karar ile 10/06/2015 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının 5 nolu kararının iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu kararlardan sonra davalı şirketin 10/11/2016 tarihli genel kurul toplantısında fevkalade yedek akçe olarak ayrılan tutarın ortaklara kar olarak dağıtılmasına karar verilmiş, böylece davaya konu 28/04/2015 tarihli genel kurul toplantısının 5 nolu kararı yönünden dava konusuz kalmış, nitekim davacı vekilince de 07/02/2017 tarihli celsede aynı yönde beyanda bulunulmuştur.
Davaya konu 10/06/2017 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının 5 nolu kararı yönünden ise; anılan karar ile müdürler kurulu üyelerine TTK’nun 626. maddesi gereğince izin verilmesine dair karar verildiği, karara davacı …’un muhalefeti nedeniyle, kararın oy çokluğu ile alındığı anlaşılmıştır.
TTK 626/2 maddesinde “Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemiş veya diğer tüm ortaklar yazılı olarak izin vermemişse, müdürler şirketle rekabet oluşturan bir faaliyette bulunamazlar. Şirket sözleşmesi ortakların onayı yerine ortaklar genel kurulunun onay kararını öngörebilir.” düzenlemesi getirilmiştir.
Anılan düzenleme gereği, yönetim kuruluna şirketçe rekabet etme konusunda, izin verilecek ise, yönetim kurulu üyeleri dışındaki tüm pay sahiplerinin olumlu oyu gerekmekte olup, davaya konu izin kararında davacının muhalif kaldığı, böylece karar nisabı sağlanamadığından kararın yoklukla malul olduğu değerlendirilmekle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davaya konu 28/04/2015 tarihli genel kurul toplantısının (5) nolu kararı yönünden, konusuz kalan talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına
2-Davaya konu 10/06/2015 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan (5) nolu kararın yok hükmünde olduğunun tespitine,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 16,70 TL nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı için takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.