Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/582 E. 2022/364 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/582 Esas
KARAR NO: 2022/364
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 26/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, “…müvekkilinin sigortalısı—–sınırları içindeki muhtelif ticari yük emtiasının taşınmasından doğacak sorumluluk içinde —- Sözleşmesi ile sigortalı olduğunu, ayrıca —-davaya konu —- teminat altında olduğunu,—–satışı yapılan — emtiasının—- taşınması işi sigortalı — verildiğini, dava dışı sigortalının taşıma işinin fiilen gerçekleştirilmesi için davalılar —– plakalı araç maliki ve sürücüsüne taşıma sözleşmesi ile verdiğini ve —— taşıttığı demir emtiası için yapılan nakliye sırasında tek taraflı meydana gelen trafik kazasında taşınan emtianın hasar gördüğünü ve davacı müvekkili sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına —tarihinde sigortalısına — olarak ödediğini TTK 1472 maddesi uyarınca halef olduğunu, sevk edilen demir emtiasının davalı taşıyıcı araç maliki ve sürücüsünün sorumluluğunda karayolu ile taşınması sırasında hasarlanması nedeniyle, davacı/alacaklı sigorta şirketi tarafından ödenen tazminattan doğan rücuen tazminat alacağının sağlanması amacı ——— dosyası üzerinden davalılar aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak borçlu tarafından yapılan itiraz ile icra takibinin durdurulduğunu, borçlu/davalıların yapmış olduğu itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, % 20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar —– havale tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; “…davacı tarafça müvekkili aleyhine —– nolu icra ilamsız icra takibinin başlatıldığını, söz konusu icra takibine konu alacağa ilişkin — tarihli dilekçe ile itiraz edildiğini, —-tarihinde ikame edilen davada İİK 67. Madde gereği ——- yıllık kanuni sürenin dolduğunu belirterek usul itirazında bulunduklarını, —–müvekkilleri arasında ticari yük emtiasının taşınmasına ilişkin olarak sözleşme yapıldığını, müvekkili —adına kayıtlı —- plakalı — emtianın yüklendiğini ve bahse konu aracın —- gerçekleştirilmesi için diğer müvekkili —– sevk ve idaresindeki —- plakalı —seyir halinde iken—— yolunda meydana gelen kaza sonucu tır üzerinde bulunan demir emtialara zarar geldiğini, davacı ile —- arasında emtiaların taşınmasına ilişkin sorumluluk sözleşmesi gereğince ödenen —- tazminatın rücuen tahsili için açılan icra takibine konu kazada davacı sürücünün % 100 kusuru ile kazanın meydana geldiği tespitine katılmadıklarını, TTK 876. Maddesinde; “ziya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınılamayacağı ve sonuçlarının önlenemeyeceği sebeplerden meydana gelmiş ise, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur” hükmü dikkate alındığında ve sürücü ——-racın sevki sırasında KTK’ nun da belirtilen tüm kurallara riayet ederek ve bütün dikkat ve özeni göstererek seyrinde kazayı önlemek için elinden gelen tüm çabayı gösterdiğini, kontrollü ve hız sınırları içinde yol aldığını, bu nedenle davaya konu kazanın meydana gelmesindeki kusur durumunun net şekilde tespitinin gerektiğini, TTK 863. Maddesinde; (1) sözleşmeden, durumun gereğinden veya ticari teamülden aksi anlaşılmadıkça; gönderen, eşyayı, taşıma güvenliğine uygun biçimde araca koyarak, istifleyerek, bağlayarak, sabitleyerek yüklemek ve aynı şekilde boşaltmak zorundandır” denildiğini, müvekkillerinin taşınan emtianın sadece taşıma işini yüklendiklerini, araca yüklenmesi konusunda ——— sorumluluğunda olduğunu, araca yükün gereği gibi yüklenmemesi nedeni ile kazanın meydana geldiği düz yol olmasına karşın yüklenen emtianın araç içerisinde savrulması neticesinde sürücü müvekkilinin direksiyon hakimiyetini kaybettiğini ve çok büyük çaba göstermesine rağmen kaza ve hasarın oluşumunu engelleyemediğini belirterek, usul ve esas yönünden davanın reddine, asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminat tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davacı yanda bırakılmasına karar verilmesi talebinde bulunduğunu bildirmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; taşıma sözleşmesine dayalı olarak rücuen alacak talebine istinaden başlatılan —– sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebinden ibarettir.
Mahkememizin —-sayılı dosyasında “1-Dava dosyasının birinci kez —- tarihindi işlemden kaldırıldığı ikinci kez ise harcın karşılanmaması nedeni ile—–tarihinde işlemden kaldırıldığı bu celse de ise davacı vekilinin usulüne uygun şekilde mazeretini belgeli olarak dosya ya bildirmemiş olması sebebi ve davalı vekilinin davayı takip etmeyeceğini beyan etmesi nedeni ile davanın 6100 sayılı yasanın 150/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, ” dair karar verildiği, —– karar sayılı kararı ile kararın bozulmasına karar verilmiş, dava Mahkememizin — esas sırasında görülmeye devam edilmiştir.
Taraflar arasında dava dışı —– davacının sigortalısı olduğu, üst taşıyıcı sigortalının fiili taşıma işini davalılara verdiği, dava dışı şirketin taşıma sözleşmesini imzaladığı, profil demir emtiasının taşınması esnasında —– tarihinde, tek taraflı trafik kazası sonucunda hasar meydana geldiği hususunda bir uyuşmazlık yoktur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; emtianın hasara uğramasında davalıların % 100 kusurlu olup olmadığı ve davacı talebinin yerinde olup olmadığı şeklinde tespit edildi.
—– takip sayılı icra dosyası celp edilmiş incelenmesinde; takip alacaklısının davacı, takip borçlusunun davalılar olduğu, asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam — alacak üzerinden —- tarihinde meydana gelen taşıma işleminde meydana gelen hasar ödemesinin rücuen tahsili için — tarihinde başlatıldığı, davalıların —– tarihinde itiraz dilekçesini sunması üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği ve eldeki davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
Konunun incelemesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
——- tarihli bilirkişi rapor içeriğine göre; davacının davanın dayanağı icra takibine konu ettiği rücuen tazminat alacağını, halefiyet ilkesinden istifade ederek rücuen veya temlik alacaklısı olarak davalılardan talep edebileceği, uyuşmazlığa konu hasarın TTK. hükümlerine tabi olduğu, davacının emtia faturasını mutlaka sunması gerektiği, sunulmadığında TTK. nın m.880/3 hükmü gereği gerçek zararın ortaya konulamayacağı, TTK. hükümlerine göre davalıların sorumluluklarını belirtmek gerektiğinde; (1) no.lu davalının TTK.m.875 hükmünde akdi taşıyıcı sıfatıyla vaki zarardan sorumlu olduğu; zararlandırıcı olay(vaki trafik kazası) (2) no.lu davalının kendi kusuruyla meydana geldiğinden, TBK nın m.49 hükmünde haksız fiili nedeniyle sorumlu olduğu, sonuç olarak davalıların müşterek ve müteselsil sorumlu oldukları, yukarıda taşımacılık mevzuatı başlığı —– sayılan belgeler sunulmadan nihai kanaat ortaya konulamayacağı, ancak Muhterem Mahkemenin bizden sonuç beklemesi nedeniyle ve yukarıdaki belgelere gerek olmadığı kanaatinde olması halinde terditli sunmak adına aşağıda yine de hesaplama yapıldığı, bu hesaplamaya göre de; TTK.m.882 hükümlerine göre sorumluluk üst sınırının —–olduğu, ancak bu hesaplamanın karar tarihindeki —- karşılığı esas alınmak suretiyle tekrarlanması gerektiği, gerçek zararı ——olarak tespit eden ekspertiz raporunun Mahkemece benimsenmesi halinde davalıların sorumluluk üst sınırı altında kalan bu rakamdan müşterek ve müteselsil sorumlu olduklarının kabulünün gerektiği bildirilmiştir.
——- gerekli olan belge ve bilgiler talep edilmiş, rapora itirazlar ve dosyaya kazandırılan belge ve bilgiler doğrultusunda ek rapor aldırılmış, —- tarihli ek raporda özetle; dava dışı —–mahkemenin müzekkeresine cevap gönderilen yazıda, fatura tarihinin —– olması —- göre fatura saklama mecburiyetinin —– olması nedeniyle fatura saklama süresinin dolduğuna ilişkin beyanının gerçeği yansıtmadığı, davanın —– yılında açılmış olması daha sonra takip edilmemek nedeniyle davanın düşmesi ve—– mahkemenin davanın açılmamış sayılması şeklinde verdiği kararın bozulması ve bozulma sonrası yargılamaya devam edilerek —–yılına gelinmesinin defterleri saklama sürelerinin olumsuz etkileri açısından davacı lehine bir durum oluşturmayacağı, eğer faturanın saklama süresinin dolmuş olması hali eğer gerçekleşseydi dahi; bu defa davacının TMK. nın md.6 hükmünde iddiasını ispatlayamadığı gibi bir gerçeğin ortaya çıkacağı, —- yılında kesilen faturanın TTK hükmü gereği 2022 yılına kadar saklanması gerektiği, ——personel çalıştırması nedeniyle defter ve belgeleri saklama mecburiyetinin —- olduğu bu sürenin ——yılında dolacağı, Kaldı ki faturasız mal sigortalanamayacağından, dosyanın eksperine dahi fatura sunulmadığı dikkate alındığında faturasız malın sigortalandığı gibi bir sonuca varıldığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı içeriğine göre; davacı şirkete ——– sigortalı emtianın taşınması konusunda dava dışı sigortalı taşıyıcı ile fiili taşıyıcı olarak davalıların anlaşma yaptığı, emtianın taşınması sırasında davalı—- araç sürücüsü olarak görev aldığı, — tarihinde tek taraflı olarak gerçekleşen trafik kazasında emtiaların zarara uğradığı, oluşan zarar sonrası düzenlenen ekspertiz raporunda hesaplamanın—- gönderdiği tablo ile uyumlu olduğu, her ne kadar bilirkişi raporunda faturası olmayan malın sigortalanamayacağı ve davacının sigortaladığı mal ile ilgili zarar nedeniyle yaptığı ödeme nedeniyle halefiyet durumunun oluşmayacağı yönünde kanaatlerine yer verilmiş ise de dosya kapsamına sunulan sevk irsaliyesinde taşınan emtianın miktarının belirli olduğu, imzalı belge içeriğine göre ve aksi iddia edilmeyip davalı —- tarafından teslim alındığı, davalı tarafça yüklemenin hatalı olması nedeniyle kazanın meydana geldiği ve davalı sürücü —– kusursuz olduğu iddia edilmiş ise de; kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağındaki belirlemelere göre davalı ——- kusurlu olduğunun tespit edildiği, ayrıca taşıma sözleşmesinde taşıma konusu emtianın eksiksiz ve kusursuz teslim aldığı ibaresinin ve ilgili sürücünün imzasının bulunduğu, yüklemeden kaynaklı sorun olmadığı kanaatine varıldığı, davalı tarafın sorumluluğunu ortadan kaldıran herhangi bir somut durumun bulunmadığı, kurtuluş kanıtı getirilmediği anlaşılmakla davalıların oluşan zarardan müşterek ve müteselsilen sorumlu bulundukları ve davacının halefiyet ilkesine göre ödediği bedeli talep hakkının bulunduğu, oluşan hasar nedeniyle davacının sigortalısına —tarihinde toplam—— ödeme yaptığı, TTK 1472 madde kapsamında davacının rücu alacağına yönelik takip başlattığı, takibe itiraz üzerine eldeki davanın süresinde açıldığı, alacak yargılamayı gerektirdiğinden likit olmadığı kanaatiyle davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. ( Her ne kadar eldeki dosyada daha önce ——-nezdinde temyiz incelemesi yapılmış ise de usuli yönden inceleme olduğundan istinaf yasa yolu açık olarak karar verilmiştir.)
.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Ayrıntısı gerekçeli kararda yazılacağı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE ;——–takip sayılı icra dosyasına davalının — asıl alacak ve —- işlemiş faiz olmak üzere toplam — alacağa yönelik itirazın iptaline; takibin —- üzerinden aynı koşullarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli karar harcı 1.134,29 TL’den peşin olarak yatırılan toplam 285,05 TL’nin mahsubu ile 849,24 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 1.134,29 TL peşin harcın davalı taraftan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 25,80 TL ilk dava masrafı, 930,80 TL tebligat-müzekkere gideri, 2.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.256,60 TL yargılama giderinden 3.243,57 TL nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 59,05 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
9——–takip sayılı icra dosyasının karar kesinleştiğinde iadesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, ——– Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
26/04/2022