Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/579 E. 2020/114 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-KARAR-
ESAS NO : 2018/579 Esas
KARAR NO : 2020/114

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 08/02/2013
KARAR TARİHİ : 11/02/2020

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle;—davacının, davalı ile 16.06.2011 tarihinde yaptığı sözleşme ile bir adet elektronik —– ile — kararlaştırıldığını, bu sözleşmede emanet olarak alınan makinelerle birlikte kullanılan ürünlerin de bedel karşılığı kullanımının davalı tarafça taahhüt edildiğini, makine kullanımı için bir bedelin belirlenmediğini, ancak sürenin 16.10.2011 tarihi olarak belirlendiğini, 3.500 Euro değerinde belirlenen makineler bakımından davalıya davacı tarafın bu tutarda bir teminat senedi verdiğini ve protokolde belirlenen sürenin bitiminde makinelerin sözlü talebe rağmen iade edilmemesi nedeniyle 16.01.2012 tarihinde Kadıköy — Noterliği’ nin — yevmiye nolu ihtarnamesi ile makinelerin alınmasının ihtar edildiğini, davalının makineleri iade almadığını, buna rağmen tarihsiz senedi doldurarak 21.11.2011 tarihinde düzenlenmiş ve nakit ibaresini de eklemiş olarak Kadıköy –. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin —nolu dosyası üzerinden ihtiyati haciz kararı alarak Kadıköy—. İcra Müdürlüğü’ nün — sayılı dosyası üzerinden 8.930,48 TL tutarında takibe geçtiğini, kesinleşen takip üzerine ihtiyati haczin uygulandığını ve makinelerin muhafaza altına alındığını, aşan hacze rağmen zor durumda kalmamak adına ödeme yaptıklarını, senedin bedelsiz olduğunu belirterek 8.930,48 TL tutarında borçlu olmadıklarının tespitine, ihtiyati haciz ve takibe konu teminat senedinin iptaline, % 40 kötü niyet tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; davalının teminat senedi yönündeki iddiasının Kadıköy —. İcra Mahkemesi’ nin — sayılı davası ile istemin reddine karar verilerek geçerli olmadığının ortaya çıktığını, senedin teminat senedi niteliğinin bulunmadığını, yazılı olarak ispat yükümlülüğünün davacıda olduğunu, 16.06.2011 tarihli protokol gereğince makinelerin 16.10.2011 tarihinde teslim edilmesi gerektiği halde, bunun yapılmadığını, 3 ay sonra ihtarname gönderilmesinin kötüniyetli bir davranış olduğunu, E.BK. 73. md. kapsamında götürülecek borç niteliğindeki makinelerin teslimi bakımından davalının bu edimini yerine getirmediğini, davacının protokol şartlarını kendisinin ihlal ettiğini, davanın reddi ile % 40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini; talep etmiştir.
Başlangıçta; İstanbul Anadolu (Kapatılan) —-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- esas sayılı dosyasında görülmekte olan davada “…davalının makineler bakımından verildiği taraflarca kabul edilen senedin teminat olarak verildiğine ilişkin itirazlarını ileri sürmekle birlikte cevap dilekçesinde örtülü olarak protokol kapsamında davacının protokol şartlarını ihlal etmesinden dolayı takibe geçtiğini kabul ettiği ve bu senedin hangi amaçla ve hangi temel ilişkiye dayalı olarak alındığı konusunda da açıklayıcı bir bilgi sunamadığı, ispat yükü itibariyle her ne kadar teminat senedi olduğuna ilişkin itirazlarını sunmuş ise de; nakden ibaresi bakımından senedin asıl ilişkideki koşullar itibariyle hangi edim karşılığı verildiğinin de ispatlanamadığı görülmekle; Mahkememizce dosya kapsamındaki tüm deliller beraberce değerlendirilmek suretiyle 4.685. 48 TL tutarında davacının davalıya borçlu olmadığına karar vermek gerekmiştir.” şeklinde verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiş, Yarg. —. HD. — tarihli ilamında “…mahkemece kararın gerekçe kısmında davacının davalıya 4.685,00TL borçlu olduğu kabul edilirken, hüküm kurulurken davacının 4.685,00TL yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilerek hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturulması usul ve yasaya aykırı olup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesi gereğince hükmün bozulmasını gerektirmiştir.” şeklinde açıklandığı üzere hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmadan sonra; mahkememizin ——- esasına kaydedilen davada usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmasına karar verilerek; yargılamaya devam olunarak yargılama sonuçlandırılmıştır.
Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan icra takibine konu bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık; somut olay bakımından dosyada bulunan takip dayanağı bononun protokolün teminatı olup olmadığı, dolayısı ile mücerret borç ikrarını içerip içermediği, varılacak sonuca göre bahsi geçen bonoya dayanılarak alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapılıp yapılamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Uygulamada bir sözleşmede—- teminatı olarak verilen ve teminat senedi olarak adlandırılan bonolar görülmektedir.
Takip dayanağı bononun teminat bonosu olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerekir —-. sayılı kararı).
Mücerret kıymetli evrak, senedin tanzimine sebep olan asıl borç ilişkisinin (temel borç ilişkisi) senetten anlaşılmasına imkân bulunmayan kıymetli evraktır. Ancak mücerret senetler de bir temel münasebete dayanır. Bu tür senetlerle söz konusu hukuki münasebet arasında bir bağ kurulmamıştır. Senet hamili bir ihtilaf hâlinde alacağını kıymetli evraka dayandırabilir. Geçerli bir temel münasebetin bulunmadığı veya buna ilişkin defilerin dermeyanı ve ispatı meselesi borçluya yüklenmiştir.
Bononun teminat senedi olduğu senet metninden anlaşılamıyor ise bu hâlde düzenleyen, senedin lehtarı veya hamili ile kendi arasında var olan sözleşmedeki karşı edimin güvencesi olarak verildiğini bir kişisel defi olarak ileri sürebilir; ancak bu iddiasını yazılı delil ile kanıtlaması lazımdır. Senedin teminat senedi olup olmadığı yargılama sonucunda belli olacaktır; sonuçta bu senede dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılamaz. Bu konuda bononun sözleşme ile bağlantısı kanıtlanmalıdır.
Somut olay değerlendirildiğinde; takibe konu bonoda borçlu tanzim eden, alacaklı lehtar konumundadır. Bu nedenle borçlunun protokolün teminatı olarak alacaklıya verildiğine yönelik kişisel defiyi (senet metninden bononun teminat olarak verildiği anlaşılmasa dahi) bono lehtarı olan alacaklıya karşı ileri sürebilir. Alacaklı bononun taraflar arasındaki protokol kapsamında verildiğini kabul etmekle birlikte bononun teminat amaçlı değil, malın teslimi karşılığında verildiğini beyan etmektedir. Şu hâle göre bononun protokol kapsamında verildiği taraflar arasında çekişmesiz olup, bu hususun borçlu tarafından yazılı delille ispatına gerek yoktur.
Protokol kapsamında verildiği çekişmesiz olan bononun kararlaştırılan kullanım bedeli ve makineler için teminat amaçlı olarak alacaklıya teslim edildiğinin kabulü gerekir. Hâl böyle olunca takip dayanağı bononun taraflar arasındaki ilişkinin teminatı olarak verildiği ve TTK’nun 776/b maddesinde öngörülen mücerret borç ikrarını içermediğinden, tarafların sözleşme doğrultusunda edimlerini yerine getirip getirmedikleri dolayısıyla alacağın varlığı ve miktarının tespit edilmesi gerekmektedir.
Bilirkişi heyetinin denetime elverişli raporuna göre taraflar arasındaki makinelerin kullanılmasına ilişkin protokolden kaynaklı ticari ilişki bulunduğu, davacının kendi ticari defterlerine göre davalıya 2.003,41 TL borcu bulunduğu, davaya konu makinelerin iade edilmemesi sebebiyle 2.682,00 TL kullanım bedeli hesaplandığı görülmüştür.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, yargıtay bozma ilamı içeriğine göre; davacının kendi ticari defterlerine göre davalıya ——- bulunduğu, davacının kendi ticari defterlerindeki kayıtların aleyhine delil teşkil edeceği (Yargıtay——– Karar sayılı ilam), kullanım bedelinin 2.682,00 TL olduğu, bu itibarla davalının davacıdan toplamda 4.685,00 TL alacaklı olduğu yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile;
Kadıköy ——–. İcra Müdürlüğü’nün —– sayılı takip dosyasına konu alacak nedeniyle davacının, davalıya 4.245,48 TL borçlu olmadığının tespitine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Kötüniyet tazminatının koşulları oluşmadığından reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 290,01 TL harçtan peşin alınan 132,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 157,36 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 3.400,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 21,15 TL başvurma harcı, 132,65 TL peşin harç ve 3,30 TL vekalet harcı toplamı: 157,10 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %52,46 ve kabul %47,54 oranına göre hesaplanan 468,98 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %52,46 ve kabul %47,54 oranına göre hesaplanan 321,58 TL ‘sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 15 gün süre içinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Davacı Yargılama Giderleri:
Posta Masrafı : 386,50 TL
Bilirkişi Ücreti : 600,00 TL
TOPLAM : 986,50 TL x %47,54= 468,98 TL

Davalı Yargılama Giderleri:
Posta Masrafı : 13,00 TL
Bilirkişi Ücreti : 600,00 TL
TOPLAM : 613,00 TL x %52,46= 321,58 TL