Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/57 E. 2020/763 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/57 Esas
KARAR NO: 2020/763
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/01/2018
KARAR TARİHİ : 24/11/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—–talimat sayılı dosyada yürütülen taşınmaz satışı kapsamında satışa konu taşınmazın —- tarihinde yapılan birinci açık arttırma ile davacı şirkete —- bedelle ihale olunduğunu, ihale sonrasında davalı tarafından—- sayılı dosyası ile ihalenin feshi davası açıldığını, açılan davanın reddine karar verildiğini, haksız yere açılan ihalenin feshi davası nedeniyle davacı şirketin almış olduğu taşınmazdan elde edeceği gelirin büyük oranda azaldığını, bu nedenle davacı şirketin aşkın zararı doğduğunu belirtmiş, şimdilik bedel arttırım hakkı saklı kalmak üzere —— ihalenin feshi davasının açıldığı tarihten itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinin usulüne uygun tebligat ile davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
Dava, haksız açılan ihalenin feshi davası nedeniyle gayrimenkulün geç teslim alınmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Ticari davalar mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiyi ayrılır. Mutlak ticari davalar tarafların tacir —– olup olmadıklarına bakılmaksızın mutlak olarak ticari dava sayılır. Türk Ticaret Kanunu’nda veya özel kanunlarda ticari dava oldukları açıkça düzenlenen veya ticaret mahkemelerinde görülecekleri açıkça belirtilen davalar mutlak ticari davalardır. Nispi ticari davalar ise mutlak ticari dava olmamakla birlikte TTK’nun 19/1 maddesi gereği her iki taraf için ticari sayılan hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. TTK 4.(1) Mutlak ticari davaların aksine, bir davanın nispi ticari dava olabilmesi için bazı şartların birlikte mevcut olması gerekir. Kanunun ifadesi ile; iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari dava sayılır. TTK. md. 19/II’ deki yayma kriteriyle ticarilik vasfının karşı tarafa da aksettirilmiş olması halinde, ortada her iki taraf için de ticari iş söz konusu olmasına rağmen, söz konusu ticari iş ticari dava değildir. Kanuna göre, taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır. Burada ifade edilen işin ticari iş olması onu ticari dava yapmaz. Ticari dava olabilmesi için, ayrıca bu işin taraflarının her ikisinin de tacir olması ve işin ticari işletmeleriyle ilgili olması gerekir. Yani her ticari iş, şartlarını taşımıyorsa ticari dava sayılmaz. Taraflarının her ikisinin tacir olması bir hususu ticari dava konusu etmek için yeterli değildir. Ayrıca o hususun, tarafların her ikisinin de ticari işletmesiyle ilgili olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; davalı tarafından ihalenin feshi davası açılması nedeniyle meydana gelen aşkın zararın tahsilinin talep edildiği, davacının tacir olduğu, uyuşmazlığın davacının ticari işletmesinden kaynaklandığı, ancak davalının ticari işletmesini ilgilendiren bir hususun bulunmadığı, dava konusu taşınmazın mesken olduğu, bu itibarla uyuşmazlığın nispi ticari dava niteliğinde bulunmadığı anlaşıldığından açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle; HMK 115-2 md uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-Kesin olarak verilen kararın tebliğ tarihinden itibaren (2) haftalık kesin süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli —— Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine, aksi takdirde dava açılmamış sayılacağının ihtarına (ihtar edildi)
3-Yargılama giderlerinin, HMK’nun 331-(2) md uyarınca yargılamaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde bu mahkemece karara bağlanmasına; görevli mahkemede davaya devam edilmez ise talep halinde dosya üzerinden mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair; miktar itibariyle kesin olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2020