Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/566 E. 2019/819 K. 19.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/566 Esas
KARAR NO : 2019/819

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 23/11/2011-06/02/2013
KARAR TARİHİ : 19/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Asıl davada:Davacı vekili dava dilekçesinde ve ön inceleme duruşmasında; davalı banka ile birleşen —— tarihli protokol ile müvekkilim şirketten — adet —- taahhüt ettiğini, ancak sadece — ürün satın aldığını, bakiyesini satın almadığını, davalıya tahahütlerini yerine getirmeleri aksi takdirde ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde yerine getirmedikleri takdirde taraflar arasındaki protokolün tek taraflı olarak fes etmiş sayılacağını ve protokol gereği bütün zararlar ile —– cezai şartın tahsili için yasal yollara başvuracaklarını ihtar etmelerine rağmen davalı tarafın tahahütünü yerine getirmediklerini iddia ile fazlaya ilişkin talep ve dava haklarını ve cezai şart hakkındaki dava haklarını saklı kalmak kaydıyla şimdilik —- zararlarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmede süre sınırının olmadığını, fesih şartlarının da mevcut olmadığını, fesih nedeniyle uğrayacağı zararlardan fese neden olan sorumlu olduğunu,, tüm protokol kapsamında müvekkili bankanın tahahüt ettiği üzerine kredi kartı müşterilerini arayarak paketle ilgili olarak bilgi verdiğini. Ve paket almayı isteyen müşterilerin de davacı şirketin cantcenterine yönlendirdiğini, bu şekilde dava tarihine kadar 2 bin adet fazla ürün satışı gerçekleştiğini, müvekkilinin protokol kapsamında mevzuatın izin verdiği koşullarda çalışmalarına devam ettiğini, davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen İstanbul Anadolu —– esas sayılı dosyası ile de; Davalının yukarda açıklanan nedenlerle 07/01/2009 tarihli protokol başlıklı sözleşmeyi ihlal ettiğini bu nedenlede protokolün—– cezai şart ödemesi gerektiğini İDİDA ——- cezai şartın ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihi olan —- tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama sonucu mahkememizin —- Esas — Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Yargıtay——–Hukuk Dairesinin —–. Sayılı bozma ilamı ile; “davalı asıl davada —— civarında ürün satıldığını dava dilekçesinde belirttiği gibi davacıya gönderdiği —– adet ürün satıldığını kabul etmiş olup, bu miktar üzerinden hesaplama yapılması gerekirken bunun gözardı edilerek satılan ürünün ——adet olduğunun kabulü ile bu miktar üzerinden hesaplama yapılarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir” gerekçesi ile mahkememiz kararının bozulmasına karar vermiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, mahkememizce bozma ilamındaki eksikliklerin giderilmesi amacıyla Mali Müşavir ——– bilirkişilere tekrardan tevdi edilmiş ve ——- tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava; davacı taraf ile davalı şirketin devraldığı —- akdedilen satım sözleşmesine binaen alıcı tarafça taahhüt edilen miktarda alım yapılmadığı gerekçesi ile asıl davada oluşan zararın birleşen davada ise cezai şartın tazmini taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş olup; mahkememiz kararı Yargıtay—–. HD ‘nin —- Sayılı ilamı ile bozulmuştur. Bozma ilamına göre mahkememiz kararının yalnızca asıl dava yönünden bozulduğu ve birleşen dava yönünden cezai şarta ilişkin verilen kararın onandığı görülmüştür.
Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere “davalı asıl davada 2.000 civarı ürün satıldığını dava dilekçesinde belirttiği gibi davacıya gönderdiği e-mailde de 2.000 adet ürün satıldığını kabul etmiş olup, bu miktar üzerinden hesaplama yapılması gerekirken bunun gözardı edilerek satılan ürünün 1.488 adet olduğunun kabulü ile bu miktar üzerinden hesaplama yapılarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir” yönündeki bozma gerekçesine binaen mahkememizce asıl dava yönünden yargılamaya geçilmiş ve aynı bilirkişilerden ek rapor alınmıştır. Yapılan yargılamada, Yargıtay ilamında ve benimsenen bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davalı tarafça alındığı sabit olan 2.000 adet —- mahsubu ile davacının kar mahrumiyetine esas dental paket miktarı 3.000 adet olduğu sabittir. Taraflar arasındaki sözleşme kapsamında değerlendirme yapıldığında minimum 5.000 adet olması şartı ile 10.000 adet ürüne kadar belirlenen alış fiyatı 25,00 TL + KDV’dir. Davacı tarafın incelenen ticari defterlerinde 1 adet paketin KDV hariç 54,80 TL bedelle davalı bankaya satıldığı ve bu durumda davacının 1 paket üründen net karının 29,80 TL olduğu anlaşılmıştır. Hesaplama yapıldığı takdirde —— tarihli ek raporda yapılan hesaplama neticesinde elde edilen net kar üzerinden yapılan kar mahrumiyeti hesabında davacının talep edebileceği miktar ——olarak bulunmuştur. Açıklanan gerekçeler ışığında davacının kar mahrumiyetine ilişkin davasının kısmen kabulüne karar vermek ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
Davanın kısmen kabulü ile;
1—— davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Cezai şarta ilişkin istem yönünden kararın bu alacak kalemi yönünden kesinleşmiş olması sebebi ile karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı vekili tarafından yapılan —– peşin harç, ——vekalet harcı olmak üzere toplam —- harç gideri, tebligat, müzekkere ve bilirkişi masrafı olarak toplam —- masrafı olmak üzere toplam—- yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden—–davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan—- nin red eden kısımdan hesaplanan — nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5—– uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan — vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6—— uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan —vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Alınması gereken —–karar ve ilam harcından peşin ödenen ıslah harcı ile birlikte —- harcın mahsubu ile bakiye —- harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.