Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/562 E. 2021/333 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/562 Esas
KARAR NO : 2021/333

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/05/2018
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız İstanbul Anadolu —– Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
I.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili; davacı şirket ile davalı/borçlu yan arasındaki ticari ilişki sonucu doğan— alacağın davalı/borçlu yan tarafından ödenmemesi üzerine, 08.01.2018 tarihinde davalı/borçlu yana karşı İstanbul Anadolu —- Esas sayılı dosyası ile ilamsız takibe girişildiğini, —– taleplere rağmen davacı şirket ile davalı/borçlu —— alacağın davalı/borçlu yan tarafından ödenmemesi üzerine, davalı/borçlu yan aleyhine icra takibine —— yan tarafından haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, davanın kabulü ile takibin devamına karar verilmesini, borçlunun haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli olarak yapmış olduğu itirazın iptaline, İstanbul Anadolu ——–Esas sayılı dosyasından yapılan takibin devamına, davalı yan/borçlu icra takibine kötü niyetle itiraz etmiş ve talep edilen alacağın likit olduğundan, takipte talep edilen alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve —– davalı yandan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı tarafın davaya cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu—— Esas sayılı dosyasının tetkikinde——– tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalıdan fatura alacağı bulunup bulunmadığı hususundadır.
Davacı vekili, daval— tarihine kadar ticari ilişkilerinin sürdüğünü, —- tarihli iki adet faturanın ödenmediğini, davalı —- alacağının bulunduğunu belirterek bu alacağa yönelik yapılan takibe davalı borçlunun itirazının iptali ile tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmalara da katılmadığından davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü tüm vakıa ve iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenelenen 09.10.2019 tarihli kök ve 04.03.2020 tarihli ek raporda, davalı tarafın inceleme gününe katılmadığı ile defter ve belgelerini ibraz etmediğini, davacı yanın ticari defterlerin incelemeye tabi tutulduğu, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı lehine delil —— göre davacı şirketin takip tarihi itibari ile davalı şirketten faturadan kaynaklı olarak ——-alacaklı olduğu, belirtilmiştir.
Tüm Dosya Münderecaatı Kapsamında Yapılan Değerlendirmede;
Takibin dayanağının; Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen faturalar olduğu, davacı yanın ticari defterlerinde bu meblağların kayıtlı olduğu, davalının ise ticari defterlerini sunmadığı, dosyaya sunulu— formlarının mevcut olduğu, bilirkişice bu formlar üzerinde yapılan incelemede; Tarafların — örtüştüğü yani takibe konu faturanın davalı tarafından — yasal sürelerinde beyan edildiği anlaşılmakla, davalının bu fatura ile ilgili — vermiş olması nedeniyle malları teslim almış sayılacağı (Yargıtay —–buna göre davalının malları teslim aldığı, teslim aldığı malların da bedelini ödemekle yükümlü olduğunun kabulünün gerekmesi karşısında, davalının mevcut takip konusu borcu bulunduğu saptanmakla,—talebin kabulü ile, takip dosyasında takip borçlusu davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin aynen devamına, karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67/2. maddesine göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan, borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurların bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. (—–BAM——- K)
Bu kapsamda somut olayda, alacağın likit olduğu anlaşılmakla kabul edilen alacağın, dava açılış tarihindeki değerinin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile;
İstanbul Anadolu —— Esas sayılı takip dosyasında takip borçlusu davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-Alacağın %20 sine tekabül eden 3.536,26 TL icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.207,81 TL karar ve ilam harcından 303,19 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 904,62 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 339,09 TL harç ile 700,00 TL bilirkişi ücreti ve 205,10 TL posta masrafı olmak üzere toplam 905,10 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.