Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/544 E. 2019/1069 K. 12.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/544 Esas
KARAR NO : 2019/1069

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2018
KARAR TARİHİ : 12/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacılar vekilinin 10/05/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin davalı bankanın —- şubesinden — müvekkil … de şirket ortağı olduğunu, krediye müşterek borçlu-müteselsil kefil olduğunu, kredi borçlarını ödeyemediğini ve kredi borcunun takibe düştüğünü, davalı banka tarafından Ankara —. Noterliğinin — yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilerek, müvekkilin hesabının kat edildiğini, borcun 3 gün içinde ödenmesi ihtar edildiğini, ihtardan sonra da borç ödenemediğinden müvekkillerin hesapları takip hesaplarına aktarıldığını, takip hesaplarına aktarılan kredi borcunun yapılandırılması için — tarihli yapılandırma başvuru dilekçeleri ile başvurular yaparak tarım kredisi borcu yapılandırıldığını, ancak yapılandırılan bu borç da müvekkiller tarafından ödenemediğini borç yine takip hesaplarına aktarıldığını, davalı banka müvekkil aleyhine ———— iş dosyası ve —- Esas sayılı dosyaları ile müvekkiller hakkında icra takibine geçtiğini, haciz işlemi uygulandığını, müvekkillerinin —- yeniden yapılandırılması için başvuru yapıldığını ancak talep haksız ve mesnetsiz olarak davalı tarafça reddedildiğini belirterek belirsiz alacak davalarının kabulüne, 6824 Sayılı Yasanın uygulanmaması nedeniyle müvekkillerin uğradığı ve uğrayacağı zararların tespitine, zararlardan kaynaklanan —. belirsiz alacağın yasal avans faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin 18/08/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yetki sözleşmesi bulunduğunu, hem davaya konu işlemin müvekkil bankanın ——- tarafından yapıldığı, yetkili mahkeme — mahkemeleri olduğunu, davaya ilk itiraz olarak yetki yönünden itirazının olduklarını, dava dilekçesinin hem tespit talebi hem de eda talebi içerdiğini, açılan davanın bir tespit davası mı yoksa bir eda davası mı olduğu anlaşılamadığını, davacılar bu yapılandırmaya rağmen ekim 2016 ayında da borçlarını ödemediklerini, kendilerine bu sefer ankara —–. noterliğinin—- tarihli ihtarnamesi gönderildiğini, davacıların ekim ayında ödemesi gereken taksit ödenmeyince müvekkil bankanın mevzuatı gereğince 90 (doksan) günlük süre beklenmiş ve netice olarak bu sürede de borç ödenmeyince 23.01.2017 tarihi itibariyle borç takip hesaplarına aktarıldığını, takip hesaplarına aktarılan borç nedeniyle de davacılar aleyhinde ihtiyati haciz kararı alındığını ve —-tarihinde — müdürlüğünün ———- esas sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığını, davacılar icra takibi başladıktan yaklaşık 5 ay sonra yapılandırma için tekrar müvekkil bankaya başvurduklarını, davacılar ile banka arasında son olarak 30.06.2017 tarihinde yapılandırma yapıldığını belirterek, yetki itirazında bulunduklarını, Eda davası açma imkanı varken tespit talebi de içeren dava dilekçesinin reddine, davanın esasına girilmesi halinde, davacıların hiçbir hukuki dayanağı olmayan taleplerinin ve davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava bankacılık işleminden kaynaklanan maddi zararın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili davalı bankanın kredi borçlarının yapılandırması işlemleri esnasında davalı bankanın usulsüz yapılandırma yapmış olduğunu ileri sürerek zarara uğratıldığını ve bu zararın tespiti ile tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili süresinde sunulan cevap dilekçesinde HMK 116 maddesi uyarınca yetkisizlik ilk itirazında bulunmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta kesin olmayan yetki itirazı değerlendirildiğinde HMK 14/1 maddesi uyarınca davalının yetki ilk itirazının geçerli ve usulüne uygun olduğu anlaşılmış olup mahkememizin yetkisizliğine karar vermek ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Davacının davasının yetki yönünden REDDİNE ,
2-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
3-Karar kesinleştiğinde dosyanın talep halinde yetkili ve görevli ————- Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Aksi halde davanın açılmamış sayılmasına.
5-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında yetkili mahkemece karar verilmesine.
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya kendilerine en yakın Asliye Ticaret mahkemesine verecekleri dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yoluna gidebilecekleri uyarısıda yapılmak suretiyle açıkça okunup usulen anlatıldı.