Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/517 E. 2021/1064 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/517 Esas
KARAR NO : 2021/1064

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/06/2017
KARAR TARİHİ : 12/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 10/09/2007 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yolcu konumunda —- sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, —– tarihinde trafik sigortacısı davalıya başvurulduğunu, beden gücü kayıp oranının belirlenmesi için rapor alınması gerektiğini belirtmiş, 6100 sayılı yasanın 107. maddesi uyarınca şimdilik 200,00 TL geçici işgöremezlik ve sürekli iş gücü kaybı tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın zamanaşımına uğradığını, sigortalının kusuru ve zararın ispat edilmesi gerektiğini, davacının kaza sebebiyle elde etiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerekli olduğunu, davalı şirketin sorumluluğunun poliçede belirtilen limit ile sınırlı olduğunu, anılan kaza nedeni ile …— yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Başlangıçta ——— görülmekte olan davada verilen yetkisizlik kararı üzerine, yargılamaya—– Esas numarası ile devam edilmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan bedensel zararın tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasında uyuşmazlık; 10/09/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacıların bedensel zarara uğrayıp uğramadığı, hangi tutarda maddi zararın oluştuğu, davalı sigortacının zarardan sorumlu olup olmadığı ile davacıların karşılanmamış maddi zararı bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Somut olayda; kaza 10.09.2007 tarihinde gerçekleşmiş, davaya konu trafik kazası sonucunda —– vefat etmiştir. Bir kişinin ölümüyle sonuçlanan söz konusu trafik kazası 5237 sayılı TCK’nin 85/1. maddesi kapsamında bir fiil niteliğindedir. Yasa koyucunun amacı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca tehlike sorumluluğunu doğuran olaylarda sorumlulara karşı daha uzun zamanaşımı süresi içerisinde yönelmeyi sağlamaktır. Buna göre eylem için kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 85/1 ve 66/1-d maddelerinde öngörülen ceza zamanaşımı süresi 15 yıl olup, bu zamanaşımı süresi dikkate alındığında dava tarihinde zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, eldeki davada zamanaşımı süresinin dolmadığı dikkate alınmak suretiyle işin esasına girilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi —- düzenlenen 30/11/2018 tarihli rapor içeriğine göre; plakası tespit edilemeyen —- sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %75 oranında kusurlu olduğu, —-sürücüsü dava dışı .—- %25 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir.
—- tarihli raporda; davacı——- 10/09/2007 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının —— hükümleri kapsamında — bırakmadan iyileşmiş olduğu, iyileşme süresinin üç aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
–tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının —– hükümleri kapsamında %30,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin dokuz aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Bilirkişi—– düzenlenen 02/06/2021 tarihli rapor içeriğine göre; davacı …—- geçici ve sürekli iş göremezlik zararı bulunmadığı, davacı …—- sigorta şirketinin ödeme yaptığı tarihteki toplam maddi zararının 27.715,93 TL olduğu, sigorta şirketi tarafından ödenen 30.061,00 TL neticesinde davacının karşılanmamış zararı bulunmadığı mütalaa edilmiştir.
—- dosyasının incelenmesinde; davacı vekilince 03/03/2014 tarihli “…dava dilekçemizi tavzih ederiz” açıklamalı beyan dilekçesi verildiği, birleştirilen— davacı .—. için toplam 35.527,85 TL, ..—- 49.939,00 TL talep edildiğinin beyan edildiği, 19/06/2014 tarihinde davacı vekilince verilen feragat dilekçesi ile davadan feragat edildiği görüldü.
KTK.’nun 111. maddesi uyarınca tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasanın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup, mahkemece res’en dikkate alınması gerekir.
Somut olayda; davacı …—- uğradığı bedensel zararın tazmini için—– dosyası ile davacı ..— uğradığı bedensel zararın tazmini için ise — dava açıldığı, davacı vekilince verilen 19/06/2014 tarihli dilekçe ile sulh olunduğunun bildirildiği, anılan dava dosyasına feragat dilekçesi sunulduğu, görülmekte olan davanın ise 20/06/2017 tarihinde açıldığı, hak düşürücü sürenin dolduğu, dosyamız içerisinde bulunan dekontlar da nazara alındığında davacıların karşılanmamış maddi zararının bulunmadığı anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar tarafından davalı aleyhine açılan maddi tazminat davasının reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubuna, bakiye 27,90TL harcın davacılardan tahsili ile hazineyi irat kaydına,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki —— ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.